/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +5
    Dönüşte yine aynı yoldan döndüm ama yol çok uzundu. En az beş veya altı kilometre vardır. Eve geldiğimde yorgunluktan ölüyordum. Belki bir şans deyip Elvira'ya mesaj çektim.
    +Selam
    -...
    +Ordamısın?
    -Evet.
    Cevap verdiğine göre hala şansımız vardı. Gönlünü almaya çalıştım biraz
    +Hala küsmüyüz?
    -Ben sana küsmedim ki sana. Sen kendin sorun çıkartıyorsun.
    +Ben burada hastalıktan ölüyorum sen be diyorsun Elvira!
    -Nee, Hastalandın mı? Neyin var? Ne oldu? iyi misin?
    +Çok hastayım belki de yarın okula gelemem.
    -Gelme zaten istemiyorum seni.
    +(Üzgün yüz)

    Tamam yalan söyledim ama barışmamız gerekiyor Abi. Yarın okula gitmeyecektim ama sabah erken uyanmam gerekiyordu...
    ···
  2. 52.
    +8
    Sabah çok erken uyanıp Simonun Evine gittim. Böyle böyle ben hastayım sanıyor falan. O da tamam sıkıntı yok dedi. Okul çıkışı Elvira'yı benim yanıma getirecekti. Elvira'ya:Fatih çok hasta, ailesine hastalık bulaştırmamak için bizim eve geldi şu anda acıdan kıvranıyor. Diyecekti, Tamam çok iyi bir bahane değildi ama önemli olan kızın gelmeseydi. Ben girdim eve. Televziyon falan izliyorum.(Buarada beyler isveççe dizileri izlemek dili çok geliştiriyor bende çok televziyon izlemeye çalışıyordum.) Playstation falan oynadım. Zaman çok hızlı geçmişti. Artık camdan bakıp onların gelmesini bekliyordum.

    işte geliyorlardı heme. içeri geçtim ve kapının arkasına geçtim. Elvira öyle telaşlanmıştı ki kız meraktan ölüyordu o haldeyken çok tatlıydı. Simon kapıyı açtı. Elvira da içeri girdiğinde arkasından gelip gözlerini kapattım. Kız bir an şaşırdı arkasını dönüp bana Osmanlı Tokadını yapıştırdı...
    ···
  3. 53.
    +5
    Lan naptın deli gız. O tokat nedir amk. Yanağım kızardı.
    -Aa Fatih, Çok özür dilerim
    +Öfken geçti mi?
    -Gerçekten yanlışıkla oldu.
    +Tamam, önemli değil ama gözlerini kapat.
    -Neden?
    +Kapat sen.
    Gözlerini kapattığında kolyeyi çıkardım. "Surprise Mother fucka" deyip kolyeyi taktım. Sonra kafasını bana çevirip abir öpücük kondurdum. Kız mutluluktan öldü amk. Bir sarılması var bana.
    +Seni Seviyorum Fatih
    -Bende seni seviyorum Aşkım
    Tabii Simon da arkada izliyor.
    +Sonunda herşey normale döndü.
    -Evet
    Ama bizim o anki mutluluğumuzun tarifi yok baba. Ne kadar küçük bir hediye olsada kız mutlu oldu..

    Biraz daha sohbet, muhabbet derken tüm buzlar eridi.
    +Artık Sevgiliyiz demi Fatih?
    -Evet aşkım ölene dek.
    +Ayyy
    Sevgiliydik ama ben Amanda'yı bekliyorum. Ne zaman çıkıp herşeyin içine sıçacak diye...
    ···
  4. 54.
    +7
    Güneş batmaya başlayınca oradan da ayrıldık. Elvira'nın evlerinin önüne geldiğimizde. Bana çok teşekkür etti, tam öpüşecekken... Yoldan geçen bir araba kornaya anasının dıbına kadar bastı. Döndüm baktım Bir tane kadın. Ne oluyoruz amk. Özgür bir ülke de değilmiyiz? Burayı da mı iran'a çeviricen züt kadın. Onun yüzünden öpüşemedik. Görüşrüz demek le yetindik. Kadın hala bekliyordu. Bir de tip tip bakıyor. Aldırmadan yürüdüm. Eve geldiğimde. Babamla konuştuk. Aramış oç rektör. Abarta abarta anlatmış. Babam da senin ağzın dan dinleyeyim, dedi. Bende herşeyin aslını anlattım.
    +Eğer bir daha sorun olursa seni daha çok isveçlilerin olduğu bir okula alıcaz.
    -Sorun çıkartmam Baba, gerek yok.

    Başka okula gidersek nasıl Elvira ile vakit geçirecektim zaten Elvira da izin vermez. Şu anlık mutluydum, ve bu mutluluğun uzun sürmesini istiyordum. Bu yüzden kendime bir söz verdim. Bir daha huurlarla görüşmeyeceksin. Sadece O. Başkası YOK. Yataktayken çok güzel hayallere daldım. Elvira Türkiye'ye geliyordu bizim akrabaların elini öpüyordu. Tam Türk kızı oluyordu. Lan düşündükçe mutlu oluyordum. Birde Müslüman yaptık mı tamamdıır. Bu hayaller için de yüzerken kendimi uyku da buluverdim...
    ···
  5. 55.
    +7
    Ertesi gün Elvira'ya olanları anlattım. Okuldan gitme ihtimalim çok yüksek. O da ben Rektör'ü ikna ederim falan diyordu. O sırada izlediğim ferrelar geldi aklıma. Kız ikna etmek için nelerini veriyordu.

    -Gerek yok, eğer gitmek gerekiyorsa giderim.
    +Ben sensiz ne yapacağım burada?
    -Sende gelirsin?
    +imkansız...

    Gidersem kesinlikle gelirdi. Ne yapılması gerekiyorsa ben yapardım. Günün kalanında pek birşey olmadı klagib. Arada bir Amanda'yla göz göze geldiğim oluyordu. Lakin sözümü unutmamıştım.

    Günler günleri kovaladı artık yaz tatiline iki hafta vardı. Bu mükemmeldi çünkü okullar kapanmadan önce parti gibi birşey olacaktı ve onun için can atıyordum. Artık okuldaki çoğu kişi ile tanışıyorduk. iki taraf vardı. Birincisi isveçliler ve Boşnaklar, ikincisi ise zütler.
    Birinci tarafın hepsi beni severdi ama azınlık da o tarafdaydı yani bir kavga olsa bir adam üç kişi dalarlar amk. zütler tarafı benden nefret ediyordu çünkü ben geldikten sonra artık biraz daha sesimiz çıkıyordu, artık ezemiyorlardı fazla bizi. Ben sorun çıkarmak istemiyordum. Zaten sene bitiyordu ama bu zütler çok kaşınıyordu hacı...
    ···
  6. 56.
    +6
    Futbola geri dönmüştüm. AIK beni izlemek istemişti. Antremanlarına katıldım ve beni beğendiklerini söylediler. Türkiyede olsa kimse giblemez beni. Neden gol atmıyorum. Lan dalyarak stoper adam gol kralı mı olsun? Türkiye'deyken herkes dalga geçer di oynamayı bilmiyor falan diye ama orada keşfedilmiştim. Ayakkabı, dizlik ve futbol topu satın aldım. Kendime bir hedef belirlemiştim. Türk Milli takımının stoper'i olmak için gece gündüz çalışacaktım. Bu hedefi anlattığım herkes "gibtir Lan" dedi. Lakin benim arkamda olan tek insan ve tam destek veren tek kişi Babamdı...

    Fiziğimi iyileştirmeye çalışıyordum mekik, şınav evde yapılabilecek her taku yapıyordum. Tabii o sırada Elvira'mı da aksatmamaya dikkat ediyordum. Ona daha bahsetmemiştim bu hedefimden. Acaba olumlu mu bakacaktı yoksa onu aksatacağımı düşünerek karşı mı çıkacaktı...
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa hızlı yaz yada önceden yazıp parça parça at hızlıca
      ···
  7. 57.
    +6
    Hafta sonu gelmişti. Sabah kahvaltıdan önce birkaç egzersiz ardından duş ve kahvaltımı da yaptıktan sonra güne iyi bir başlangıç yaptım. Elvira Günaydın mesajı yollamıştı. Telefonu elime alıp hemen cevap verdim. Simon'da bugün boş olup olmadığımı sormuş ama farklı olarak Amanda'dan da aynı mesaj gelmişti. Birde üstüne çok ciksi çıktığı bir fotoğraf atmış. Dayanamadım, Senin için her zaman boşum, diye cevapladım. Evet gibim kalbimi yenmişti. Simon'a da olabilir, dedim. Yeni aldığım ayakkıbalıra giyip aşırya kaçmadan parfümümü sıktım. Kulaklığı takıp Amanda'yı aradım. Yaz kendini yavaş yavaş kendini belli ediyordu. Bunu fırsat bilen kızlar ise eşsiz vücutlarını sergilemek için yarışıyordu. Tabii bende diğer erkekler gibi puan veriyordum.
    +Günaydın
    -Günaydın hanımefendi, bugün nasılsınız?
    +Teşekkürler Bayım, iyiyim siz nasılsınız.
    -Bende iyiyim * . Bugün için çok güzel bir planım var. Bana eşlik edermisiniz?
    ···
    1. 1.
      0
      Rez panpa seri
      ···
  8. 58.
    +8
    -Tabii ki benim için zevktir.

    Böyle konuşup birbirimizi şımartıyorduk ama gayet zevkliydi. Ardından Simon'u aradım.
    -Günaydın, Nasılsın
    +Günaydın iyiyim saol. Akşam bir şeyler yapacağız da istersen gel.
    -Tamam orada olacağım.

    Elvira'yı aramadım gerek yoktu çünkü. Onunla yüz yüze görüşmeyi tercih ederim. Gidip evinden aldım, bugün birşeyler yapmak için sözleşmiştik. Şehrin en yüksek noktası olan yere gitmek üzere otobüse bindik. Mesafe yaklaşık on beş kilometreyi buluyor.
    -Bu gün çok güzelsiniz efendim.
    +Teşekkürler sizde çok şıksınız. Hıhı
    Yol boyunca böyle tatlı tatlı konuştuk. Geldiğimiz yerde insanlar yürüyüş yapıyor bazıları da bigiblet sürüyordu. Şehri görebilmek için biraz daha yürüdük. işte tüm şehiri görebiliyorduk. Şahane bir manzaraydı. Bizim oturduğumuz yerleri göstermeye çalışdıysam da göremedi. Manzaraya doyduğumuzda konuşmaya başladık.
    +Bu okuldan gidecekmisin?
    -Onlar çok olmaya başladılar.
    +Sen de alttan al biraz
    -Alttan alınabilseydi alırdım ama bunlar dayak meraklısı. Sağlam bir dayak atmadan rahatlamam.
    +Fatih öyle bir şey yaparsan affedilmeyeceğini biliyorsun.
    -Bana bir şey olmaz...
    +...

    ikimizde sustuğumuzda yaklaştım ve yavaşca öpmeye başladım...
    ···
  9. 59.
    +5
    Böyle işin anasının dıbına sokuyum şerefsizlik ya amk en iyi partı atıcaklen gibtiğimin şeyi hata verdi aına koyim ya. gibiyim böyle işi
    ···
  10. 60.
    +7
    Tüm emek çöpe gitti abi ya gibeyim bu uygulamayı
    ···
  11. 61.
    +10
    Amk iki gündür yazıyoruz kimseden tık yok
    ···
    1. 1.
      0
      Devam birader
      ···
  12. 62.
    +13
    Tutkulu öpüşmemizi zirve de bırakmayı tercih edip şehre doğru yürümeye başladık. Tepeden inerken etrafımız ağaçlar çevirliydi aşağa doğru indikçe ağaçlar yerlerimi beton yığınlarına devrediyordu. O yürüyüşü hiç bir şeye değişmem Abi. Ağaçlar var, Doğa var, Sevdiğim var daha ne isteyeyim ki. Yeni yapılan modern binaların yanlarından geçtikçe evlilik hayallerimizi süslüyorduk sevdiğimle. Güneş vardı hava da ama terletecek derece de yakmıyordu. Tam karşımızda şehrin tüm elektrik ihtiyacını karşılayan olay, solumda bowling ve yüzme gibi aktivitelerin olduğu geniş otoparkıyla belediyenin bir merkezi vardı. Onun yanında da itfaiyemiz. Şehrin içine gittikçe tarihde de geri gidiyorduk. Onlarca senedir ayakta olan ve daha da yıkılmaya niyeti olmayan binalar. Müşterilerinin saçlarına verdiği mükemmel görüntü ile adeta bir sanatçı olan berberimi de geçtikten sona artık Şehrin ortasındaydık. Banklar da genç çiftler, mağazalarda ise Alışveriş aşıkları. Tam alanın ortasında Kocaman bir ağaç ve gölgesinden faydalan canlılar. Tarihi binalar sarıyordu alanın etrafını o tarihi binaların altında ise şık giyinmek isteyen insanlar için elbise dükkanları. Avm, Tüm o tarihi binaya kusursuz bir şekilde inşa edilmişti. Bu mükemmelliğin için de alışveriş yapmakta insana ayrı bir haz veriyor. Dönmeli kapıyı geçtiğimiz de, tam orta da bizi bir dinlenme yeri aynı zamanda da bir kahveci bekliyordu. Buradaki güzelliklerin içinden çıkabilen insanlar ise mağazalara saldırıyordu. Ne yazık ki Elvira çıkabilmişti biz de taaruza geçmiştik. Son mağazaya geldiğimizde karınlarımız da zil çalıyordu. Geniş merdivenleden yukarı çıkıp McDonalds da sınırsız kola eşliğinde sonuna kadar karnımızı şişirdik. Lakin gözümüz doymamıştı iki tane de MilkShake'imizi alıp yürümeye başladık. Standart bütçeli insanlad cüzdanlarına ateş püskürten soyguncu parkları geçtikten sonra otobüs durağına gelmiştik. Bir süre bekledik ama sonunda yeni çıkan ve belediyelerde de yavaş yavaş kullanılmaya başlanan volvo otobüslerden birisi durağa yanaştı. Eve kadar olan boşluğu fırsat bilip oracıkta kısa bir şekerleme yapıverdim...
    ···
    1. 1.
      0
      isveçten 1-2 foto atsana
      ···
    2. 2.
      0
      Şu an Türkiyedeyim.
      ···
    3. 3.
      0
      Rezerved
      ···
    4. diğerleri 1
  13. 63.
    +2
    Beyler böyle ayrıntılı mı anlatayım yani güzel bir dil le mi yoksa önce ki gibi mi?
    ···
    1. 1.
      0
      Ya normal yaz yav
      ···
      1. 1.
        0
        Genimi sen aq
        ···
      2. 2.
        0
        Aynen eskisi gibi iyi
        ···
    2. 2.
      0
      Aynen amk elif şafak misin sen
      ···
  14. 64.
    +5
    Gözlerimi kısarak açtığımda, eve çok yaklaştığımızı fark ettim. Elvira'ya döndüğümde ise çok tatlı uyuduğunu fark ettim. Gel de bu kızı uyandır şimdi Abi. Bir kez daha aşık oldum. Yavaşca öperek uyandırdım zaten fazla dalmamış. Gülümseyerek uyandı. Geldik aşkım, dedim. Tüm yolcular inerken bizde indik. Evlerine doğru yürümeye başladık.
    -Bugün için Teşekkürler
    +Ben Teşekkür ederim, çok güzeldi.
    -Bir ara tekrar yapalım böyle birşeyler.
    +Kesinlikle.
    Evlerinin önlerine geldiğimizde durduk bir az bakıştıktan sonra. Yakamı düzelterek, ciksi ve fısıldayarak.
    -Bir ara bize gelsene, yaramazlık yaparız.
    +Ee, Ola-, Olabilir
    -Görüşmek üzere

    Kekeleyerek söylemiştim, Çünkü çok fena söylemişti. Sonunda da bir öpücük verip içeri girdi. Etkilemişti. Rehberden Amandayı bulup aradım.
    -Ben geliyorum Aşkım.
    +Tamam Hemen hazırlanıyorum bebeğim.

    Şemtin aşağı kısmında kalam binalar genelde apartman tipi. Yukarıda kiler ise villa, tek katlı o tarz. Bunu da not olarak düşüyüm. Kapılarının önünde bir kaç dakika bekledikten sonra karşımda çok güzel bir kız vardı.
    -Nereye gidiyoruz?
    +Simon'un peşine takılacaz
    -Sen bilirsin...
    Simon'un evine doğru yürümeye başladık. Benim gözler halâ onda kalmıştı. Abi acaba Ben Amanda'ya mı aşıktım? Yoksa Amanda daha mı iyi bir tercihti? Yol boyunca bu sorular kafamı kurcaladı. Kapıya geldiğimiz'de Simon karşıladı bizi. Şaşırmışa benziyordu biraz. Herhalde Elvira ile gelmemi bekliyordu. içerisi Ana baba günü gibiydi. Okulda ki bizim isveçli ve Boşnak panpaların sözü geçenleri gelmişti. Bir kaçının yanında manitaları da vardı.

    Çok güzel gülüp eğleniyoruz, sohbet muhabbet. Kapıdan bir bin girdi bir baktık elinde içkiler amk. Herkes hayvan gibi saldırdı. Ben almadım zaten kalmamıştı da. Millet içti bazıları erkenden kafayı buldu. Manitası olanlar birbirleriyle yiyişiyor falan. Bende muhabbet sen muhabbete geçiyorum farklı kişilerle konuşuyorum.

    O sırada kapı çaldı, kimse takmıyor tabii. Simon kapıyı açtıktan sonra içeri ağzı yüzü kan olmuş bir çocuk girdi. Bildiğin konuşamıyordu. Herkes'in sesi kesilmişti, pür dikkat çocuğa bakıyorduk.
    -Onlar...
    +Ne oldu, anlatsana!
    -...
    +Kim yaptı bunu!
    -...
    Cevap gelmedi bağırıyoruz. Dayanamadı çocuk. Herkes bir cevap beklerken o yerlere serildi...
    ···
  15. 65.
    +4 -2
    Herkes'i bir telaş kaplamıştı. Ben Simon'a döndüm o da bana bakıyordu.
    -Toplanın Gidiyoruz.
    +Çok azız bir şey yapamayız
    -Yanlarına bırakamayız.
    Lan dalyarak yarımız sarhoş zaten 15 kişiyiz dıbına koyim. Ne yapacaksınız beyler o anlık gazla evden fırlayı verdik. Bunların yerini biliyorduk. Gennelikle Semt'in en sonunda büyük bir evde toplanırlar. Oraya doğru on-on iki kişi yürümeye başladık. Elim ayağım titriyordu bir heyecan bastı. Oğlum ya adamlar da kesici alet varsa. Biz öyle şeyler taşımazdık ki. Zaten isveçlilerde fazla bir şey olmadığı sürece kavga eden insanlar değildi ama o gün yanımızda kalıplı adamlar vardı. Benim zütümden terler akıyor. Ya polis gelirse? Kafamda tüm kötü şeyleri düşünüyorum. Bu düşüncelerle olmazdı sonunda korkumu yendim. Hatta sabırsızlanıyordum daha hızlı adım atıyordum. Vardığımızda dışarıda dört veya beş araba gördük. Etraftan bulduğumuz aletlerle Tüm arabalara hunharca vurmaya başladık. Alarmı duyanlar çıkıyordu. O an yine zütüm sıkıştı adamlar en az yirmi kişi vardı anasını satıyım...
    ···
    1. 1.
      0
      Hizli yaz yoksa elini giberim
      ···
    2. 2.
      0
      Hizli yaz yoksa elini giberim
      ···
  16. 66.
    +4
    Lakin çıktık bir yola geri dönüş yok. Hepsi karşımıza dizildiğinde arabalara vurmayı bıraktık. Çevredeki bir kaç evden sesler geliyordu gibtirin gidin falan diye. Ben le Simon tam ortadaydık. Khalid zütü de karşımıza geçti.
    +Mesajımızı aldınız demek
    -bin
    +Haha. Neden arabalarımıza vuruyorsunuz.
    O sırada git gide yaklaşmıştık. Aramızda bir metre ancak vardı.
    -Neden mi vurduk?
    +...
    -işte bu yüzden
    Dedim ve buna sağlam bir kafa attım. Bu öldü ama arkadaki muallak çok güçlüydü. Bu benim kafaya bir yumrum attı. Ananı gibiyim öldüm zannetim. Burası cennet mi diyorum içinden. Hiç birşeyin farkında değilim. Yarı baygın yatıyorum. O sırada beni birisi kalabalığın dışına çekti. Boşnaklardan birisiydi. Ben daha düşüneniyorum.
    +Ne oldu? Öldümmü ben?
    -Dayan yetiştireceğim seni.

    Neye yetiştiriyorsun ki ahirete mi? Diyorum içimden beni sırtına aldı. Eve doğru zütürmeye çalışıyor. Kaşımın üstünde bir kaşınma hissettim. Kaşıyım diye elimi attım. Bir boşluk var sanki içe gitmiş. Elime bakmam çığlığı basmam bir oldu. Kaşım açılmıştı ve deli gibi kan akıyordu lan. Fışkırıyordu bildiğin Abi. O an acıyı hissetmem de başladı. Yanıyordum Abi. Simonların evinin önüne geldiğimizde . Beni eski model bir volvo ya bindirdi. Arada da
    -iyileşeceksin, Bir şeyin yok
    Diyor lan ban kalsa öldüm kan kaybından. Belki anın etkisiyle abartıyor da olabilirim. Hiç bir trafik kuralına uymadan beni felaket hızlı bir şekilde acile'e getirdi...
    ···
  17. 67.
    +6
    Sedye getirip beni yatırdılar. Hızlıca bir odaya getirdiler. O sırada Boşnakla konuşuyorlar, Nasıl oldu? Neden? Falan diye. Boşnak bahaneleri saçıyor. Doktor geldiğinde sormuş Boşnağa, Dikelimmi yoksa yapıltırma gibi birşey varmış adını bilmiyorum. Yapıştırın demiş bu binde. Yani o zaman iyi gelmişti, acımamıştı hiç çünkü ama şu anda sol kaşımın üstünde izi var gören aldırdın mı faça mı çektin? Geçen biri geldi nerede yaptırdın? Bende istiyorum diyor. Amk ne aldırması ne yaptırması dayak izi. O sırada Babamlar da gelmişti. Ben bir süre baygın yatmıştım. Gözlerimi açtığımda. ilk Annem ile Babamı gördüm, ikinci olarak da Smajo ve Simon'u (Boşnağın adı Smajo ama ismail miş herhalde Türkçesi) Üçüncü olarak da Elvira'yı. işte hayatımdaki sıralama da bu olması gerekti. Her zaman ilk olarak Ailem, ikinci olarak dostlarım, üçüncü olarak ise Hatunum. Onu o gün anlamıştım. Amanda huursu da ortalıklarda yoktu. Aileme ve Elvira'ya olanları anlattım. iso'ya baya bir teşekkür ettiler. Fazla kalmadım zaten sanırım üç saat sonra dışardaydım. Çan sesini arabaya binerken duymuştuk. yanımda Elvira, önümde ise Annem ile Babam. Bu tabloya bir kaş daha feda olsun abi...
    ···
  18. 68.
    +2
    Beyler yarın devam etsek olur mu? Uyku bindi üzerime. Birde partların uzunluğu nasıl? Daha uzun veya kısa yazayım mı?
    ···
    1. 1.
      +1
      Biraz daha yaz
      ···
    2. 2.
      0
      Uzun yaz bro
      ···
  19. 69.
    +3
    Mecburen Bizimkiler, Elvira'yla tanıştılar. Aslında boşuna korkmuşum fazla kızmadılar. Hatta gelinimiz diye hitap ediyorlardı. Annem Türkçe konuşuyordu ben zor da olsa çeviriyordum. Peder de kursa gittiği için Aksanı yoktu ama kelime haznesi çok yüksekti. Elvira'yı evine bırakırken bende inip babasıyla bir kaç kelime konuştum. Elvira'ya da görüşürüz dedikten sonra arabay bindim. Babam, yanımızda annem olduğu için fazla konuşmuyordu. Eve geldiğimizde arabayı yerimize park ettik. Benim için yorucu bir gün olmuştu. Fazla muhattap olmadan yatağa girdim. Amanda'ya ne olduğunu söylemek için mesaj attığımda engellendiğimi gördüm. Çok iyi, aferin sana huur kız. Senin sevgin bu kadarmış kaltak.

    Artık Tüm mültecilerden nefret ediyordum. Öfkem çok artmıştı. O sinirle tam dalacakken. Elvira'dan mesaj geldi.
    -Nasıl oldun?
    +biraz daha iyiyim, Çok teşekkür ederim.
    -Bir daha başını belaya sokma demiştim sana.
    +Onlar kaşındı.
    -Ne oldu?
    +Ben çok yorgunum yarın Simon anlatır. iyi Geceler. Seni Seviyorum.
    - Tamam. iyi geceler. Ben de seni Seviyorum
    Bu büyük kavganın okul dışında olması iyi olmuştu. züt rektöre malzeme olarak gidemezdi.

    Uyandığımda saat neredeyse öğlen olmuştu. Bir insan hasta olunca el üstünde tutulur ya hani banada o oldu. Çok güzel hazırlanan bir kahvaltı, Mükemmel bir şekilde bana sunulmuştu iştahla yedikten sonra televziyonu açtım. Orada biraz takıldıktan sonra zil çaldı. Kalkıp, kapıyı açtığımda Simon ve Smajo'yu gördüm. içeri davet ettim, oturdular biraz sohbet ettik ne olacak diye. Sonra evden ayrıldık. Elvira'nın evinden onu aldık. Hatırlarsanız bir tepe vardı başlarda bahsetmiştim. Oraya gittik. Tekrardan uzandık çimenlere. Tekrardan o tatlı sohbet başladı ama artık o sohbete bende dahil olabiliyordum. Muhabbet bitince bir süre sessizlik oldu. Sonunda, Smajo'yla Simon biz gidelim moduna girdiler. Onlar da gittikten sonra artık başbaşaydık.
    Sadece sevdiğim ve ben...
    ···
  20. 70.
    +3
    Beyler son partı da attım. Ben artık kaçayım yarın devam inşallah.
    iyi geceler...
    ···