/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +6
    -Futbola başlayacağım.
    +...
    -AIK ile görüştüm, onayladılar beni.
    +Neden?
    -Çünkü bu benim hayalim ve gerçek olmasını istiyorum Elvira
    +...
    -Bir şey söylemeyecekmisin?
    +Sen kararını vermişsin Fatih. Ne diyebilirim ki.
    Yüzünde sevinç görmek isterdim ama benim kadar sevindiğini göremedim. Sadece sahte bir tebessüm. Acaba futbola hiç dönmesem, hayallerimden vaz mı geçsem? Hayır, Fatih. Bir yola çıktın ve Asla Pes Etme. Elvira'yı evine bıraktıktan sonra eve gidip bigibletimi aldım. Kulübün antreman sahasına doğru sürmeye başladım. Ligimizin sonlarına geliyorduk. Koç dan beni bir sonraki maç ta oynatmasını isteyecektim. Kabul etme ihtimali çok düşüktü çünkü büyük takımlardan IFK'ya karşı yapacaktık. Bu maç benim için önemliydi. Tüm takım için önemliydi ve dört gün sonraydı. Sahaya geldiğimde antreman vardı. Bebim yaşım değil ama koç oradaydı. Antremanın bitmesini bir süre bekledim. Oyuncular soyunma odalarına gittiğinde hızlı adımlarla koçun yanına gittim.
    -Bir sonraki maçta oynamak istiyorum.
    +Olmaz, daha formda değilsin çabuk yorulursun ve sakatlanma riskin çok yüksek
    -Her gün çalıştım, formumu bulduğumu düşünüyorum. Lütfen bu maça çıkmam lazım.
    +Çıkartamam Fatih. Çok riskli olur daha takımı bile tanımıyorsun.
    -Sana söz veriyorum pişman olmayacaksın. Maç gününe kadar formumu bulabilirim. Bazen Risk almak gerekir koç.
    +... Tamam yalnız çok çalış ve beni pişman etme...
    ···
  2. 77.
    +6
    Bu şansı çok iyi değerlendirmem gerekiyordu. Kısıtlı zamanım değerlendirebildiğim kadar iyi değelendirmem gerekiyordu. Koçun bana olan güvenini boşa çıkaramazdım. Var olan gücümün tümüyle pedal çevirmeye başladım. Eve geldiğimde soluk soluğa kalmıştım ama vazgeçmek yoktu. Evde üstümü değiştirip. Spor kıyafetlerimi giyip topumu aldım. Okulun sahasına gidip başladım antremana. Her türlü yeteneğimi geliştirmeye çalışıyordum. O kadar odaklanmıştım ki izleyici yerine geleni görmedim. Amanda huursu gelmişti. Ter içinde kalmışken ona baktım ve "gibtir git" diye bağırdım. Cevap vermedi. Takmadan devam ettim antremana. Tüm gücüm tükendiğinde sahadan çıktım. Daha önce hiç o kadar yorulduğumu hatırlamıyorum. Amanda arkamdan geliyordu.
    +Açıklayabilirim Fatih
    -...
    -Lütfen! Dinle beni.
    +... Neyi açıklıayacaksın?
    -Herşeyi...
    ···
  3. 78.
    +4
    +Beni rahat bırak Amanda. Benim bir kız arkadaşım var ve ona aşığım.
    -Eminmisin? Bence aklın hala bende kaldı.
    +Kesinlikle Hayır. Gayet eminim. Bir daha da benle muhattap olma.
    -Haha. Kaybedecek olan sensin ama elimde çok şey var.
    +... Sende kalsınlar.

    Konuşma orada bitti bende yoluma devam ettim. Ben kaybedecekmişim sözde. Lan melek gibi hatun bulmuşum bırakıyırmıyım. Bir kez hata yapılır ikincisine izin vermemeliyim. Eve geldiğimde Elvira'yı aradım. Biraz gönlünü almaya çalıştım. Sonunda tatlıya bağlamıştık. Aramız düzeldi ama bir daha futbol lafını duymak istemediğini söyledi. Balım niye böyle yapıyorsun ki ne güzel barıştık bırak bende hayallerimi kovalayayım be...
    ···
  4. 79.
    +5
    Akşam olmaya başlamıştı. Ertesi gün okul vardı ama son hafta olduğu için gayet zevkli geçiyordu. Haftanın sonunda bahsetttiğim o parti tarzı şey olacak. Bir de benim için çok önemli olan maç yaklaşıyordu. Güzel bir hafta olacağa benziyordu. Elvira ile aram da düzelmişti ama futbol olayını çözmek lazım dı hacı. Ben bu yoldan vazgeçmem. Akşam yemeğinden sonra babamla biraz sohbet muhabbet ettim. Yorgunluk olduğu için duşunu alıp yatağa girdim. Hasgibtir. Yine rüya görüyordum. Çok büyük bir sahadaydık. Önemli olduğu anlaşılıyordu. Rakip kontra atakla hızlı bir şekilde çıkıyordu. Rakip oyuncuya baktığımda Amandayı gördüm. Bildiğin forma falan var kaleciye döndüğümde de Khalid denen oç vardı. Amanda çok yaklaşmıştı, artık müdahale yapmam lazımdı. Topa doğru kayarken top bir anda bir kafaya dönüştü. Artık çok geçdi tüm ayağın Elvira'nın kafasına girmişti.

    Kalktığımda ter içinde kalmıştım. Hemen soğuk bir duşa girdim. Okula gitmeme iki saat vardı daha. Uykum da bitmişti. Dışarı çıkıp sabah yürüyüşü gibi bir şey yaptım. Eve geldikten sonra Rüyanın ne demen istediğini anlamaya çalışıyordum ama olmuyordu düşündükçe kafam daha da ağrıyordu...
    ···
  5. 80.
    +7
    Hazırlığımı yaptıktan sonra güzel bir kahvaltı yaptım. Kulaklığımı takıp evden ayrıldım. Sınıfta aşırı Metallica hayranı bir çocuk vardı. Beni de dinlemeye zorlamıştı. Telefona yüklediklerimi kafam gibile gibile dinledim. Okula yarım saat kadar erken gelmiştim. Sınıfa girmeden önce karşıdan da Elvira geliyordu. Selamlaşıp kol kola içeri girdik. Mutlu gözüküyordu. Onun böyle olması beni de iyi hissettiriyiordu. Aslında onun mutluluğunu bozmak istemezdim lakin futbol konusunda ortak bir yol bulmamız gerekiyor. Ben de mecburen üstüme düşeni yaptım.
    +Aşkım futbol konusunda hiç mi şans yok?
    -Sana bir daha o konuyu açma demiştim Fatih.
    +Ama Ortak bir karar almamız gerekiyor
    -O kararı dün almıştık Fatih. Yok sana futbol falan.
    +Karar falan almadık ben devam edicem futbola
    -Ee... Benden de vazgeçersin o zaman.
    +Senden vazgeçmiyorum ama futboldan da.
    -...
    +Neden izin vermiyorsun bana bir sebep söyle bir daha futbol hakkında konuşmayacağım.
    +Fatih istemiyorum. Konu kapandı.

    Hay amk. Niye istemiyorsan ki. Sanki bir zararı vardı. O kadar düşünmeme rağmen hala bir zarar bulamıyordum. Abi ikisi arasında seçim yapmak en zor şeydi be. Ne sevdiğimden vazgeçebilirim ne de hayallerimden...
    ···
  6. 81.
    +4 -3
    Beyler hikaye çok uzun oluyor. Üç bölüme ayırıp kısaltıyım mı?
    ···
    1. 1.
      +3
      işin kolayına kaçma bi ışe başlayınca tam yap sonra kisa atıp hikayeye sokan yazar çok gördük
      ···
    2. 2.
      +1
      Hacı benim için sorun değil ama herkes bitir diyip duruyor.
      ···
    3. 3.
      +2
      Kisaltma
      ···
    4. 4.
      +1
      Haci devam gibtir et
      ···
    5. 5.
      0
      devam pnp uzun iyidir
      ···
    6. diğerleri 3
  7. 82.
    +8
    Beyler çok önemli işim vardı yazamamı mazur görün. Devam ediyoruz

    Ders boyunca fazla konuşmadık. Sinirliydi, geçerli bir sebep söylese itirazım yok. Lakin onu da söylemiyor. Ben sonuna kadar haklıydım ve vazgeçmeyeceğim. Elvira'mı üzmek istemem. Neden hala bana anlayış göstermediğini anlamıyordum.

    Teneffüste Simon geldi.
    +Çıkışta Bigiblet süreceğiz gelirmisin?
    -Gelirim. Nereye gideceğiz?
    +Çok güzel bir yere
    -Ehehe Tamam

    Sene de bittiği için herkes rahat. Fazla derslerle uğraşmıyoruz daha çok gırgır şamata. Çıkışta ilk önce bizim eve gittik ben bigibleti aldım ondan sonrada diğerlerinin. Milletin bigibleti efsaneydi be! Kim bilir kaç kağat saydılar. Bizim ki de yolda bırakmıyordu ama son model de değil. Elvira'yla otobüsle gittiğimiz yere gidiyorduk. Şehrin en yüksek noktasına yani. Otobüs olsaydı tamam da, bigibletle çok zor. Bir de ağaçların arasından taş topraktan tırmanış yapacağız. Doğa var yeşillik var iyi güzel hoş ama o yol çekilmez. Yolda benim yüzümden iki kere dinlendik. Binbir zorluklarla oraya çıktığımızda, mükemellik karşısında bir kez daha ağzım açık kalmıştı...
    ···
    1. 1.
      +2
      Panpa seri ben okuyorum
      ···
  8. 83.
    +7
    Mükemmelliğin tarifi bu olsa gerek. Biraz soluklandık ardından ise Asıl olaya geçtik. Sanırım on kilometre kadar dağın içinden geçen bir parkur gibi birley vardı. Parkur diyorum ama insanlar yavaş koşu yaparlar o tarz şeyler. Bazı muallaklerde motor sürüyordu onlara her zaman çözenmişimdir çok havalı gözüküyorlardı. Bazıları karavanla gelmiş belki baş ülkelerdendir ama adam hayatını yaşıyor. Çekmiş karavanı oraya kimseye zararırında yok kimseyle muhattap da olmuyor. Onlarıda geçtikten sonra başladık parkura. Gayet güzel bir yol du hiç asfalt dökülmemiş olmasına rağmen fazla tümsek yoktu. Tabii yolun uzunluğunu değiştirmiyordu ama basitleştiriyordu. Yarıya geldiğimizde çardakta dilenirken susuzluğumuzu giderdik. Tekrar yola çıktığımızda terimiz soğumuştu buyüzden biraz daha zor oldu son yarı. Finish çizgisni geçtikten sonra herkes ölüyordu. Tuvalete gittik ihtiyaçları karşıladık, biraz da dinlendik tabii. işin zevkli kısmına gelmişti sıra. Binbir zorluklar ile çıktığımız yerden uçarak inecektik. Bir hafiflik gelmişti içime. Sanki tüy gibi hissediyordum. Ben hiç bu kadar pedal çevirdiğimi hatırlamıyorum Abi. En az otuz beş kilometre vardır yani. Eve geldiğimde Futbol antremanı da yapamadım. Evde bir kaç mekikle yetindim. Çoktan akşam olmuştu. Günün de yorgunluğuyla, bir kaç dua edip ruhumu teslim ettim...
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam pampa
      ···
  9. 84.
    +9
    O sıralar içimde bir iman doluydu. Sıkça dua etmeye çalışıyordum. Çok şükür rüya görmedim. Sabah erken kalktım. Dün yapamadığım o antremanın cezasını veriyordum kendime. isveçin soğuk sabahında müthiş bir cezaydı. Onun üstüne soğuk duşu da aldıktan sonra zütün yiyorsa bir daha antreman aksat. "Knacke bröd" e güzel ce tereyağımı sürdüm. Yanında da sütüm. Oh mis. Ardından da yürüdüm okuluma. Bugün de farklılık denedim türkü dinleyerek gittim. Elvira bugün soğuk davranıyordu. Sözde trip atıyor. Bana işlemez di ama onu mutsuz görmek beni de mutsuz ediyordu. Bu yüzden bir çaba içine girdim.
    +Aşkım nasılsın bakalım?
    -...
    +Kim üzdü seni?
    -iyi değilim Fatih.
    +Bebeğim gel şı işi tatlıya bağlayalım işte ısrar etme.
    -Ya o futbolu unutursun ya da beni bir daha görmezsin!

    Bu ne kardeşim ya. Manitamız oldu diye hayallerimizden de mi vazgeçeceğiz. Valla o inatçıysa ben de inatçıyım. Mâdem o böyle istiyor, bizde ona göre davranırız.

    +Tamam görmem sorun değil.
    -Sen ne diyorsun ya!
    +Sen inat edersen ben de ederim
    -Peki Fatih Bey, Devam et böyle davranmaya...
    ···
  10. 85.
    +3
    Eğer beni gerçekten seviyorsa biirnsüre inat edip vazgeçerdi ama ben vazgeçmezdim. Tabii zor geliyor du bana da sevdiğimle küs kalıp kendi hedefine yönelmek lakin ilerde "Keşke" dememek için şu anda bu adımı atmam gerikiyordu. Teneffüste Simon un yanına gidip Elvira'nın karşı çıkıp, inat etmesinden bahsettim. Bir nevi 'Taktik ver' dedim.
    O da klagib şeyleri anlattı. Tek önemli olan yeri "Ona fazla yüz verme". Vermeyecektim hacı elimi sallasam ellisi gelirdi belki. Olul sonrası kendime acı bir ceza vermemek için çok ağır antreman yaptım. Maç gününe çok az kaldı. Her dakikamı iyi değerlendirmem gerekiyor. Bu yüzden fazla televziyona falan takılmadım. Yorgunluğumun biraz geçmesini bekledim. Tam dinlemeden, son enerjime kadar sömürdüm. Sert çalışıyordum belki ama bu bana özgüven getiriyordu. Git gide heyecanım da artıyordu. Bu maç çok önemliydi. Yorgunluk çöktüğünde, maç gününü düşünerek uykuma daldım
    ···
  11. 86.
    +4
    Uyandığımda artık bir gün kalmıştı maça bu yüzden sabah sert bir antreman yaptım. Tabii ki evde, Mekik,Şınav gibi hareketler. Beyler bu arada sabah egzersiz yapmak çok güzel oluyor. Tüm gününüze olumlu bir şekilde yansıyor. Ardından tüm kahvaltılıkları dizdim masaya. Hepsinden azar azar yedim. Ardından bir duş ve okul yolu.

    Tabi Elvira ile aramız bozuk olduğu için hiç pas vermiyor. Versede geri vermem. Bizim Smajo'nun yanına gittim. Onunda bir fikrini almak için. Bu arada bu Smajo Müslüman.
    +Selamün Aleyküm
    -Ve Aleyküm Selam. Nasılsın Fatih? Yüzünü göremiyoruz hiç.
    +Bu aralar çok yoğunum. Bir de çözümü olmayan bir problemim var.
    -Nedir o? Kız meselesi mi?
    +Kız meselesi. Biliyorsun benim futbolcu olmak gibi hayallerim var bunun içinde altyapıya girdim ama Elvira buna karşı çıktığı için şu anda aramız bozuk.
    -Şayet, Hayallerin ve Kız arkadaşın arasında kalırsan, Hayallerini seç çünkü onlar seni etkileyecek ama Kız arkadaşlar geçicidir bir gün gelir sanki hiçbir şey yaşamamış gibi ayrılmak istediklerini söylerler.
    +Haklısın Smajo ama benim Elviram bir başkadır. Çok yumuşak kalpli, melek gibi kızdır.
    -En çok da öyleleri üzdü bizi zaten...
    ···
  12. 87.
    +5
    Son sözü güzel söylemişti hacı. O günün çoğunda aklımdan çıkmadı bu söz. Elvira da hala bir trip atma çabaları. Hala bir görmemezlikten gelmeler. Kazanmaya çalışıyordu beni ama ben o kadar kolay lokma değilim. Hele ki böyle bir konuda. Bazen Khalid zütü sınıfın önünden geçerken bana rip tip bakıyordu. Benim umrumda değil di ama yine bir dayak istiyor her halde. Okuldan çıktığımda hızlı adımlarla eve yürüdüm. Üstümü değiştirip, ayakkabılarımı giydim. Bulabildiğm en uygun yerde başladım oynamaya. Bir kaç ısınma hareketleri, top sektirme vs. Kendime has yöntemlerim vardı ve çok işe yarıyorlardı. Eğer maç günü iyi bir performans ortaya koyarsam bunu onlara borçluyum. Tabii aklımda bazı sorular da var. Mesela 'Elvira maça gelecek mi?'. O gelseydi ne oynardım be. Onsuz da yapabilirdim ama Sevdiğin kız Abi, yanında olmasını her zaman istersin. Hele ki böyle bir gündü, hayli hayli istersin. Fazla yormak istemedim kendimi çünkü evde dinlendikten sonra daha verimli bir antreman istiyordum. Eve geldiğimde Babamla maç hakkında konuştuk. Benim heyecanımı almaya çalışıyordu ama olmuyordu. Tüm gaz vermesine rağmen heyecan düşmedi. O sohetten sonra akşam yemeğini yedim. Günün son antremanı da bittiğinde, yatma vakti gelmişti. Yatağa girdim ama uyuyamıyordum hacı. Bazen belki size de oluyordur. Çok heyecanlıydım. Kafam da deli sorular dönüyordu. iki de bir kalkıp tuvalete gidiyordum. Çareyi balkonda buldum. O temiz hava insanın beynine gittiğinde, inanın kı hiç bir derdiniz kalmıyor...
    ···
  13. 88.
    +4 -1
    Uyandığımda antreman yapmadım. Sadece iyi bir kahvaltı ardındna da duş. Rahat davranmaya çalışıyordum. Mümkün olduğu kadar az stres. Rahatlamak adına biraz Classic müzik dinledim. Valla Youtube a yazdım ilk çıkan şarkıları dinledim. Mümkün olduğu kadar ferah davranıyordum. Sınıfa girdim, O enerji ile tüm sınıfa "Günaydın Millet" dedim. Aslında ben demedim, benim içimde bir başkası söyledi. Elvira daha gelmemişti. Yerime geçip oturdum. Sıranın altından kitaplarımı çıkardığım sırada Elvira da kapıdan içeri giriyordu. Onda da bir neşe vardı bugün. Sanki barışmaya yeşil ışık yakmıştı. Aslında benim yeşil ışık yakmam gerekirdi ama bende fazla uzatmak istemedim.
    +Fatih ben özür dilerim. Üstüne fazla gittim.
    -Asıl ben özür dilerim Elvira biraz sert çıkıştım. Beni affet.
    +Kararımı verdim. Senin futbol maceranda ben de varım.
    -Şaka yapmıyorsundur umarım. Çünkü bu muhteşem bir haber.
    -Maçın bugünmüydü? Bende gelicem.
    +Evet Bu gün. Gelmene çok sevinirim.

    Kısa ama çok içten bir şekilde sarıldık. Artık Elvira da yanımdaydı. Bu maç da kötü oynamam için bir sebep yoktu. Okulun bitmesini sabırsızlık bekliyorum. Aynı şekilde Elvira da çok heyecanlıydı. Hatta benden daha çoktu. Okul bittiğinde Elvira eve gidip üstünü değiştirdi. Bende çantamı alıp beklemeye başladım. Maç yerine peder zütürecekti. Arabayı çalıştırdı, Elvira gelince beraber geçtik Arabaya. Babamı önceden uyarmıştım. Sonra görüşcez, dedi. Saha da bir maç vardı zaten. O bitince biz girecektik. Maçımız biraz büyik olduğu için küçük olan izleyici tribünleri dolmuştu bile. Soyunma odalarında koç taktikleri anlatmaya başladı. Benim mevki belliydi zaten. Sahaya girip Tribünleri selamladık. Kaptan Elviranın yakın olduğu kaleyi seçti. Maç başladı benim içim kıpır kıpır. Bir kaç hata yapmştımama gayet iyi gidiyordum. Taraftarların gaza getirmesiyle baya coşmuştum. ilk yarı çok güzel bir gol atılmıştı. Tabii benim gol de fazla katkım yok ama yaptığım savunma ile tüm dikkatleri üstüme çekmiştim. Bir an gözümü Elviraya çevirdim. Mutlu gözüküyordu tam o sırada rakip ani yakaladı 3vs3 yakaladılar benim bir anlık dalgınlığımla defansın arkasına çok tehlikeli bir top kaçtı. Kalecimiz son anda kurtardı. Takımdan özür diledim. Birşey olmaz, iyisin, dediler. Beni teselli ettiler ama koç deliriyordu. züt herif bağırıp duruyordu. Bunu fark ettim ona baktığıma görünce el hareketleri falan yaptı. Ateş püskürtüyor. Ben de Emeğimin karşılığı ile çok güzel oynuyorum. işte o an beni bitiren şey oldu. Kırmızı ledle 16 numara yeşil led 4 numara. Beni kenara alıyordu...
    Tümünü Göster
    ···