bir ilin(isim vermemem istendi) devlet hastanesinde kadın doğum doktorunun ağzından başlıyor hikaye :

sabaha karşı 4 sıralarıydı bir doğum ameliyatından çıkalı 1 saat olmuş bitkin bir şekilde başım masanın üstünde yarı uyur bi şekilde dinlenmeye çalışıyordum hem birşeyler düşünüyor hemde uyur gibiydim . birden başımda selda hemşirenin sesini duydum hocam acil bir hasta geldi sancısı çok kanama da başlamış ama doğuma normalde 2 ay var dedi . o an okadar zordu ki başımı güçlükle kaldırdım ve hemen tekrar önlüğümü giydim .

bir kişi kendini belli etse yeter seri bir şekilde geliyor partlar

saat 16:25 yeni partlar geliyor

edit:18:17 devam ediyoruz partları artık uzun atacağım

Yeni hikayeyi bu gece itibariyle yayınlamaya başladım (bkz: ömrünün son çeyreği)

bir kaç yiğit kendini belli etsin eğer ilgi olmazsa ara vereceğim kalktığımda devam ederim.

doğumhane kapısına doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım ama halsizliğim hat safhadaydı . kendimi toparlamaya çalışıyordum doğum haneye girer girmez hemen hemşire yanıma geldi ve hıcam ağır kanama var artık çocuk gelmek üzere ama sancı çok dengesizmiş hastanın belirttiğine göre ondan dolayı çok riskli ne yapalım dedi suni sancıyla halkedecektik hemen söyledim .

Uzun part atacam beyler artık. Bebeği bir an önce doğurmamız gerektiğini anladık. Bunu ilkel yontemlerle yapmalıydım cunku fazla zamanımız kalmamıştı. Elimi kadının labia majorundan, vajina içi kanalına sokarak çekip çıkarmam gerekiyordu. Elim sandığımın aksine çok rahat bir şekilde girdi. Bundan sonrası kolaydı. Fakat gene sandığımın aksine zor oldu. bebeği tutmamla elimden kayması bir oluyordu. tıpkı köpüklü ellerle bir sabunu avucunuzda sıkmak gibi. O kadar kaygandı ki bir türlü ele avuca gelmiyordu. Bebek adeta bir yağ tulumu gibiydi. Elimi vajinadan çıkardım ve tıpkı kalbine masaj yapar gibi iki elimle karnına bastım. Lop diye bir ses çıktı ve bebeği havada yakaladık. Teşbihte hata olmazmış. Bebek harbiden yağ tulumuydu tepeden tırnağa. Normal bir bebeğe benzemiyordu bu. kesinlikle bir içest vaka olduğu ortadaydı. Kadının kucağına verdik bebeği. Sol kulağına ismini fısıldadı hemen: "Sirkan!"

kalp uzmanı arkadaşım bize yardımcı olamayacaktı zira hastaneye gelmesi 15 dakikadan çok sürecekti ve biz eğer 15 dakika içinde bir şey yapazsak hasta bebekle beraber ölecekti .

suni sancı işe yaramış görünüyordu suni sancı ıkınmayı tetikliyor oda artık yavaş yavaş doğuma yol açıyordu . tam her şey yolunda derken kanal genişliyorken çocuğun gelmesi an meselesi hastanın kalbi hiç beklenmedik bir şekilde durdu ve hemen diğer arkadaşıma haber verildi o gelene kadar kalp masajı denedik yaklaşık 1 dakika çabalarımız hiç bir sonuç vermedi

acil bölğmündeki nitelikli doktorlara acilen anons geçildi ve biz hala kalp masajına devam ediyorduk artık ya bu yolun sonuydu yada hasta bir şekilde geri dönecekti . mine hemşire kan ter içinde kalp masajını uyguluyordu bense nefesim tutulmuş bir şekilde izliyordum derken tam da artık son virajlardayken hasta tekrardan döndü

bilenler bilir bir ameliyat esnasında kalp durması bir kere gerçekleşiyor ise bu sonrasında da yine kalp durmalarının yaşanacağı sinyalleridir neredeyse %80 oranında tekrar etme durumu vardır . hemen mine den sancı kesici ilacı hastaya enjekte etmesini istedim çünkü fazla vaktimiz yoktu eğer bir daha gerçekleşirse kalp durması bu kadar şanslı olmaya bilirdik

genetik uzmanlarınında raporu hazırdı ve toplantı odasına doğru mine hemşireyle yürümeye başladık vardığımızda herkes ordaydı ve bir şeylerin ters gittiği hwrkesin yüzünden belliyldi . oturduk ve başladılar konuşamaya baba nın bebekle bir ilgisi yok başka bir ilişkiden olmuş olmalıydı . artık onlarında bir açıklaması vardı büyük ihtimal çok yakın bir akraba ile ilişkiydi çünkü üreme sonrasında genlerin yanlıl dizilimi bunu gmsteriyordu . Biz bunu doğrudan aileye söylemelimiyiz söylememelimiyiz bilemedik

bakın sıradışı bir doğum gerçekleştirdiniz dedim bunu araştırmamız lazım dedim . o sıra başhekim tuğrul bey mantığına sığmamışçasına yüzüme baktı neden gerçekleri söylemiyorsun der gibi . sonradan amacımı anlamış olacak ki o da girdi söze ve kızım bak senin bile hayati riskin vardı doğum çok zorlu oldu belki senin büyük bir sağlık sorunun var dedi . madem eve gitmek istiyorsun bu akşama doğru son kontorlleri yapalım seni yollayalım dedi . kadın tamam dedi ardından tuğrul bey hemen atıldı ama bana söz ver geri geliceksin ve seni bir kontrol edeceğiz dedi . kadın geçiştirmek adına kafasını salladı tuğrul beyde onun geçiştirmek için olduğunu anlamış olacakki neyse biz çıkalım yine geleceğiz dedi . biz çıktık ve ailesine görüşebilirsiniz dedik . tuğrul beyin odasına doğru yürüdük .
odaya girdik ve tuğrul bey ser bir tonla başladı hemen söylenmeye oğlum bak yazıyorum buraya kadının ya korktuğu bir şey var yada bu işin içinde çok büyük bir takluk var dedi . bende hocam haklısınız kadının hal ve hareketleri düzgün değil çok şüpheli bu olayı ne yapacağız nasıl yönlendireceğiz dedim . kadından ve eşinden dna örnekleri alınmalı karşılaştırılmalı bu çocuk neden bu halde doğdu onun sırrı orda gizli oğlum dedi ve kendisine daha önce verdiğimiz dosyayı çıkardı ve sırasıyla ilk bebeğin o kılların istilasına uğradığı yüzüne gözlerine detaylıca baktı . sonra iki göbek deliğine indi gözü ve en son parmaklarına eline . masaya fırlattı en sonunda çileden çıkarcasına . bırakırsak araştırma hakkımızı kaybederiz ve birdaha rızasıyla bize gelmeyebilirler dedi. Akşama bırakmayın dedi .

arkadaşlar hikayemizin sonuna daha var ve bende yazarken yoğun çaba sarfediyorum ayrıntıları geçmemek için birde niyetli olunca zorlaşıyor artık uzun partları 5 er 10 dakka arayla atacağım iftardan sonra seri devam ama iftara kadarda bir 5 part atarım

evet buralar boşaldı galiba bir kişiye tekrar devam edicem

ben çıkıyorum hocam ben biraz eve gidip kestireyim dedim git oğlum dinlen gelebildiğin kadar çabuk gel dedi . hastaneden çıktığımda saat 8 di arabama doğru yürüdüm oturdum arabama hiç çalıştımadan camları açtım bir sigara yaktım yaklaşık bi 9 saat olmuştu içmeyeli başım dönmüştü birden o bahar mevsiminin ferahlığıyla beraber çok iyi gelmişti bu sigara . derken arabanın yanında bir tıkırtıyla beraber bir gölge belirdi

yavaş yavaş yaklaştı ve camdan kafasını gösterdi . hocam vaktiniz varsa bir iki kelime bir şey söyleyeceğim inermisiniz dedi . indim aşağı . iri yarı yüzü kulüp çıkışlarındaki badigartlardan farksız ve sesi kart bir adamdı . buyrun ne var dedim . bakın dün size bir hasta gelmiş . çok teşekkür ederimki güzel yardımcı olmuşsunuz ama doğum sıkıntılı geçmiş galiba sizde hastalık mı neyse bir şeyden bahsetmişsiniz araştırma felan girmeyin fazla yormayın ailemi dedi ve çekti gitti . neyse artık şu günde başıma gelenler bir tehdit edilmediğimiz kalmıştı .

odaya varığımızda kapının önünde ailesi bekliyordu sayıları baya artmıştı . bizi görünce üzerimize yürüdüler neden göstermiyorsunuz felan diyerek bağırmaya başladılar . biz gördükten sonra sizde göreceksiniz zaten diyerek biraz yatıştırdık ve kendimizi odaya attık . içeri girdiğimizde kadın dümdüz tavana bakıyordu . öldü değilmi dedi birşey diyemedik. cesedi isteimiyorum belediye gömsün naparsanız yapın dedi . çok tuhaftı . sonra brni daha da tutmayın bırakın gideyim evime dedi . şimdilik olmaz dedi tuğrul hoca . biraz araştırmamız lazım dedi. kadın yüzünde sert bir ifadeyle bize döndü . neyi araştıracaksınız be diye sert çıktı .

kapattıktan sonra saate bakmadım bile saat umrumda bile değildi üstümde sanki dünya kadar bi ağırlık vardı . o an sabah ezanının şefkati , güzelliği yayılmaya başladı etrafa .o an zaten sabah ezanından başka bir şey yükümü hafifletemezdi .

Sancıyı kesmiştik bırakın suni sancıyı normal doğal sancıyı bile isteğim üzerine hemşirelerim kestiler çünkü sancı hastayı çok yorar ve kalp bu kadar hassas durumdayken biz bunu yapmamalıydık . Hasta baygın dı şimdi doğumuda durdurduk artık ne yapacağımızı bilmiyor hemşirelerimle birbirimizin yüzüne bakıyorduk çok stresli bir 10 dakika geçirmiştik .

eve gider gitmez yattım kalktığımda saat 18:30 du tuğrul bey 2 kere mine hemşire 5 kere armıştı duymamışım artık nasıl daldıysam hemen mineyi aradım hocam dedi acilen geln tuğrul hoca sizi bekliyor dedi noldu mine dedim hocam üniversite hastanesinden genetik alanında bir profösörle tuğrul bey iletişime geçmiş o da iki kişi ile birlikte geldi sizi bekliyorlar dedi . hemen üstümü giyindim açlıktan ölecektim dolabi açtım hemen bir ikki peynir ve ekmek arası yaptım yetmedi ama zaman yoktu gittim hastaneye .
tuğrul hoca gelmiş olacakki daha odama girer girmez anonsta doktor Mehmet doktor Mehmet acilen toplantı salonunda bekleniyorsunuz dedi. Hemen koşar adımlarla gittim ve mine 3 yabancı doktor ve tuğrul bey beni bekliyorlardı .

kendinizi belli edin amq ben okumayacam

kimsenin bu olay hakkında bir fikri tamam bu zamana engelli doğan bebeklerimizi gördükte bu neyin nesiydi böyle sanki dna dizilimi tersten birleşmiş olmalıydı . başka ne olabillirdi aklımız almıyordu . dışarıyı izlediğim sırada başhekimin arabasının büyük kapıdan girdiğini gördüm . erken gelmişti beklediğimizden tam o sırada bir başka haber de geldi kadın uyanmıştı . ailesi görmek istiyor dedi diğer görevli asla dedim izin vermeyin . birazdan biz göreceğiz kadını . ondan sonra görürler dedim .

başhekim bizim kadar etkilenmemiş olacak nede olsa yılların tecrübesi karşımızda ve hemen bodoslama daldı . bu genetik bir hastalığın habercisi olabilir detaylı olarak araştırılması lazım . kadın nasıl peki dedi az önce uyandı hocam dedim . hemen seninle gideli m dedi . tam kapıdan çıkacakken döndü ve şimdilik sesiniz çıkmasın lütfen dedi ve devam ettik odaya doğru

arkamı döndüğümde benden farkkı yoktu hepsinin hepsi yorgun düşmüşler soru işaretlerinde boğuluyorlardı . başladım konuşmaya başhekim tuğrul beye haber verdim bir yarım saate burda olur o gelinceye dek kimse akrabasına dostuna arkadaşına ve o odaya girmeyen kimseye bir kelime dahi etmeyecek dedim . olaya büyük ihtimal araştırma amaçlı el konulacaktı ama biz başhekimi beklemeye devam ettik en azından o sırada biraz dinlendik . kadının ayıldığı haber ise hala gelmemişti .