/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +4
    Ofise doğru yaklaşırken Ebrar'a telefon numaranı nereden bulduklarını sordum, cevabını oda bilmese gerek dudaklarını büzdü, aklımdan çok acil bir şey diye geçiriyordum nedense öyle geliyordu bana yani... Bizim ofise varmadan önce bir market var arabadan indim, girdim oraya peynir zeytin aldım, çünkü kahvaltı tam yapamamıştık, market olan Hüseyin amca baktı bana " Oğlum biri sabah seni arıyordu, yanında da garip bir kız çocuğu vardı, telefon numaranı istedi yoktu Ebrar kızım bırakmıştı dün onunkini verdim kusura bakmassın inşallah. " dedi. Önemli olmadığını işin bekleyecek zamanı olmadığını söyleyip arabaya koştuk hemen, ofise yaklaştığımızda 2 kişi vardı harbiden de bir kadın vardı 40 lı yaşlarında yanında da 17-18 yaşlarında genç bir kız çocuğu duruyordu, aman durmak dedim etrafa saldırıyordu resmen, annesi boynuna ip dolamıştı kaçmasın diye olsa gerek, hemen arabayı park edip yanına koştuk..
    ···
  2. 2.
    +3
    Bu 7 tane resimde 7 tane yüz var ve bu 7 yüzün içinde de bizim tıpta "ugiava" diye adlandırdığımız kilit noktalar var.. Eğer hasta bu kilit noktaları 7 resimin 4 ünde görürse hasta olduğunu tespit ediyoruz ve işimizin zorluğuda bunun sayısıyla birlikte artıyor..
    Her neyse Ebrar resimleri getirip elime teslim etti, Gülçin'in kafası eğikti kaldırdım bi baktım gözleri yok tamamen kaybolmuş neredeyse, biraz salladım bir şey yaptım falan yerine geldi Ebrar'a baktım kız korkmuştu o kadar hasta geldi ama bunda bir değişiklik vardı " Ebrar iyi misin ? korktuysan dışarı çıkabilirsin, hem aşağıya inip annesinin durumuna bak belki yardıma ihtiyacı vardır " diyip bahane ile Ebrar"ı aşağıya yolladım Gülçin yani hasta ile hem başbaşa kalmıştık... O ilk geldiği hali gitmiş, sanki bir melek olmuştu, resimleri kaldırıp gösterdim teker teker.. cevaplarını merak ediyordum açıkçası, 1. resmi gösterdim ugiava denen illeti gördü 2 yi gösterdim gördü 3-4 derken hepsinin yerini buldu ve bana söyledi, kanım dondu şu ana kadar böyle bir hadise böyle bir hastayla karşılaşmamıştım bana gelen hastalar genelde 3-4 arasıydı acaba yardım mı alsam büyüklerimden diye düşündüm ama bu hasta bana gelmişti.. Bunu ben iyileştirmeliydim.
    ···
  3. 3.
    +3
    Kızın yüzü kandan görülmeyecek derecedeydi, tırnakları desen içinde bir sürü toprak parçaları, affedersiniz insan dışkıları barındırıyordu, gözleri kayıktı biraz... annesi baktı masum, yardım isteyen gözlerle, hemen Ebrar'dan yardım alarak çırakdık hastayı yukarıya, koltuğum vardı benim... Özel hastalar için hazırlattığım, ona oturttum kollarını ve ayaklarını bağladım koltuğa, çığlık çığlığa kalmıştı, annesini dışarı çektim ne zamandan beri böyle olduğunu, sizce ne olabileceğini sordum.. " Kızım son 2 haftadır böyle.. bu son günlerde daha da şiddetlendi yaptıkları yaptığı tuvalet pisliklerini ağzına sokuyor, devamlı kafasını duvarlara vurup kendini çiziyor, saçlarını makasla kesip ağzına sokuyor... Hangi doktora gitsem bulamadım en son bir hocaya gittim cin kaçmış işine kurtulmaz bu dedi.. korktum doktor bey yardım edin lütfen " dedi bana " iyi yapmışssınız, cin min yalan şeyler kanıtı olmadan bir şey atıp tutuyorlar umarım iyileştiririz kızınızı şu ana kadar elimden kurtulan hasta sayısı azdır rahat olun siz " diyerek teselli ettim annesini iyi bir seçim yapmıştı bana getirerek.. Hurafelere kalsaydı yoksa bu iş sonunu tahmin bile edemiyorum..
    ···
  4. 4.
    +2
    " Bak Gülçin, dediğim gibi biz sana yardım etmek için burdayız, eğer problemin neyse anlatırsan daha iyi bir şekilde sana yardımcı olabilirim.
    " Derdimi bilsem burda ne arıyım ya bırakın beni gidicem" dedi, haklıydı kız ama ben ip ucu arıyordum sadece.
    " Hmm peki neden böyle şeyler yapıyorsun ? Bak eğer anlatırsan annene söylemem sevgilin mi terk etti ? Hayattan mı bıktın ? neden ? "
    " Yok bir şeyim benim iyiyim ben tamam mı rahat bırakın beni yok bir şeyim. "
    " Ama böyle yaparsan seninle anlaşamayız ki " dedim ardından Ebrar'a bakıp fotoğrafları getirmesini söyledim, 7 adet fotoğraf vardı, hastalık tespiti için hastanın bu fotoğraflara bakarak bunları yorumlaması bizim onun hastalığı hakkında bilgi sahibi olmamızı biraz olsa da arttırıyordu...
    Resimlerden isterseniz biraz size bahsedeyim...
    ···
  5. 5.
    +2
    Ben içeri girdim ardından kızın annesini aşağıda ki misafir odası gibi bir yer dediğimiz yerde beklettim... Ebrar'a baktım " hazır mısın" dedim, onaylıyacak bir şekilde kafasını salladı, kızın çığlıkları biraz azalmıştı, yorulmuş olsa gerek ondan susmuş olucak.. Yanına oturdum, çok bitkin görünüyordu cidden sorucağım sorulara cevap verir mi diye düşünürken baktı bana..
    " Ne istiyorsun benden, deli miyim ben ? Bıraksanıza beni "
    " Gülçin bak, biz senin iyiliğin için burdayız, sana yardımcı olmak istiyoruz, bir takım yanlış şeylere kalkışmışsın umarım düzelticeğiz bunları.."
    " Benim senin yardımına ihtiyacım yok " diyerek yüzüme tükürüp yine bağırmaya başladı, bu sefer içinde kızgınlıkta vardı bağırışların.. Ayrıyetten bağlı olan ayaklarıyla bana vurmaya çalışıyor, yumruklarını sıkıyordu... Gözleri hepten yukarı çıkmıştı fenalaşıyor sandım Ebrar'a hemen sıcak suyu hazırlamasını istedim, bende içeriden kolanya ile hastalar için kullandığım yünlü bezi getirdim...
    Suyun içine biraz kolanya damlattıktan sonra ellerini açıp avucuna sürdüm Gülçin'in biraz tırmaladı ama sorun değildi benim için alışkındım... Ortalama 15-20 dakika sürdü bu sıcak su işlemi biraz daha sakınleşmişti, işe yaramıştı şimdi vericeğim sorulara daha iyi yanıt vericeğini düşündüm.
    ···
  6. 6.
    +2
    içeri tekrardan girdim.. Işıkları açtım, mumlar hala yanıyordu şaşırmıştım, daha demin kapkaranlık odada duran bendim aynaya baktım çatlaktı evet çatlaktı... Üzerinde "Murab" yazıyordu, Gülçin yazmıştır dedim ama elleri bağlıydı, yazdığı resime yaklaştım almak için birden bana dikti o gözlerini... O anı anlatamam o kadara hasta, o kadar vaka o kadar olay.. hiçbirinde yaşamamıştım o korkuyu çok büyüktü... Ben ona baktıkça anılarım, gördüğüm kabuslar, yaşadığım korku dolu anlarım gözümün önünden geçiyordu bir film şeridi gibi. tokat attım Gülçin'e gülmeye başladı, kahkalar atıyordu çizdiği resmi aldım, anlamsız saçma bir resime benziyordu, karaladı herhalde diyip çöpe attım...

    Ardından içeri annesi ile Ebrar girdi, korktuklarını söylediler aşağının camlarının patladığını ne olduğunu sordular.. cevap veremedim, bunun mantıklı bir açıklaması yoktu çünkü bir şeyler uydurdum..

    " Cereyan yapmıştır, önemli bir şey yok.. Bu arada Gülçin'i iyileştiriceğim, yarın bidaha buraya getirin" dedim açtık koltuğun kilitlerini çok sakindi yorulmuştu kız haliyle evine ben zütürmek istedim, hem kadına zahmet olurdu hem de evlerinin yolunu öğrenmem benim içinde iyi olur diye düşünmüştüm.
    ···
  7. 7.
    +2
    " Gülçin bak.. Kolaymış değil mi kızım ? Ben sana zarar vericek bir şey yapmıcam sadece biraz daha duyarlı olmanı istiyorum. "
    " Korkuyorum, korkuyorum o kafamın içindeki sesten korkuyorum abi ne yapıyım ne ediyim bilmiyorum o cümleleri size ben söylemedim yemin ederim size.. "
    " Biliyorum, biliyorum atlatıcaz bu hastalığı birlikte sen bana güven. "
    Ardından Gülin'i bir odaya zütürecektim oda özel olarak karanlık olması için 3 kat kaplatılmış, kapıyı kapatınca göz gözü görmeyen bir oda... Bu odada hastalarla daha iyi bir telepati kurduğumu düşünüyorum.. Sessiz sakin karanlık önce Gülçin'in ellerini açmalıydım biraz işkilleniyordum yine bir şeyler yapar diye ama hayırlı dedim, çıkardım ellerini ayaklarını çok sakindi, son ayağına çözünce birden kulağıma atladı, ısırdı kulağımı şansa bak ki tam da Ebrar geliyormuş yukarıya geldi zar zor sakinleştirdik kızı bu böyle kolay bir şey olmıcaktı Ebrar'a banyo yaptırıp bunu pislikten arındırmamız gerektiğini ardından karanlık odayı hazırlamasını ve bunu oraya zütürmemiz gerektiğini belirttim...
    Kulağımda da hafif diş izleri kalmıştı, kanamamıştı ama çok derindi biraz pasuman yaptım ve sardım.. Gülçin'i ameliyat masasına bağlamıştık oradan yıkıyacaktık çünkü çok asi ve agresif hareketler sergiliyordu.
    ···
  8. 8.
    +1
    Ebrar'ı ofiste bıraktım, daha sonra arkaya oturttum bunları, yolda iki üç aksilik yapsada pek problem olmadı benim için, evleri biraz uzak kalıyordu, bir ova gibi bir yerde çiftlikleri vardı, gittik bıraktım, yemek yemem için ısrar etti bu arada annesinin adı " Nurdan" hayır dedim çünkü Ebrar tek başına ordaydı, havada hafiften kararıyor ve yağmur yağıyordu babaları yoktu, ölmüş trafik kazasında 2 sene önce zaten Gülçin ile iyi anlaşamıyor babası bunu hep dövüyormuş, içkici ayyaşın tekiymiş anlıyacağınız bende içimden " iyi olmuş" dedim başladım tekrardan ofise gitmeye giderken eşim aradı, nerede kaldığımı yemeğin hazır olduğunu söyledi, birazdan geliceğimi belirtip ofise gitmeye devam ettim...
    Ofisin dışına geldiğimde yerde kan izleri vardı, kapıya girince biraz daha artmaya başladı, üst kata çıkıyordu kan izleri..
    " Ebrar, Ebrar neredesin ? "
    dedim.. oraya tek başına girmeye açıkçası zütüm yemedi, polisi aradım şüpheli bir durum var diye... Ben polisi beklerden üst katın camından Ebrar bana baktı bir ara göz teması kurduk resmen 2-3 dakika ama sadece göz teması.. bir süre sonra elimle gel işareti yaptım ne olduğunu falan sordum sadece öyle dikiliyordu çok geçmeden polis geldi zaten.. O hala camda bana bakıyordu polislerle vakit kaybetmeden üst kata çıktık.
    ···
  9. 9.
    +1
    Yukarı kata çıkarken kanlar artıyor ve sıklaşıyordu, " ne oldu burada amk" demekten kendimi alı koyamadım.. Kanlar benim hastaları tedavi ettiğim karanlık oda dediğim yere giriyor ardından çıkıp başka odaya geçiyordu, girip baktım odaya ayna yere düşmüş kanlar orada son bulmuştu hemen gidip yan odaya geçtik.. Ebrar orada yatıyordu kanlar içerisindeydi hemen kucaklayıp arabaya zütürüp hastaneye yatırdık.. Polisler o sırada soru sordular bana ama hiçbir şeyden haberim olmadığını söyledim..
    Ebrar'ın uyanması için bekliyordum... 15-20 dakika sonra Ebrar'ın yanına gittim ağlıyordu kız cağız hemen söze girdim.
    " Ebrar, Ebrar niye ağlıyorsun ne oldu sana ? Kendine gel ağlama ben geldim tamam geçti işte.."
    " Kahba abi ben bu işi bırakıcam kusura bakma hakkını helal et.. Olmıcak bidaha o ofise adım atamam ben kusura bakma.."
    " Ne diyorsun kızım sen bi sus ilk önce kendine gel ve ne olduğunu anlat, sil bakıyım o gözyaşlarını."
    ···
  10. 10.
    +1
    işim gereği bende bakıcaktım onun bedenine çünkü gördüğümüz en küçük bir çizik bile koyacağım teşhise yardım edebilirdi benim... Üstünü yani kıyafetlerini çıkardık, her yeri çizik içerisindeydi ve midenizi bulandırmam istemem lütfen beni affedin ama yaptığı dışkıları yıkamamıştı, hayrete düştüm ben annesi falan nedene yıkamadı diye düşünüyordum birden bağırmaya yine delirmeye başladı.. Su döktükçe kuduruyordu sanki
    " Bırakın beni, bırakın beni huur çoçuklarııı, bırak bııraaaaaaaaaaak, tecavüz ediyorlar yetişin... Şeytan bunu yanınıza bırakmazzz, yetişiiiin "
    Annesi sesleri duyucak oldu ki kapıdan içeri girdi, kızı almak istedi ama artık çok geçti, Ebrar a söyledim dışarı çıkartıp kapıyı kitledi, ben yıkadım ama bunu böyle zütüremezdim bayılttım gazlı bir bez yarıdımıyla, ardından içerideki koltuğa üstünde bir bez ile bağlayıp içerideki yani karanlık odaya taşıdım, uyanmadan malzemeleri getirdim...

    Bakın bu yaptığım ritüel gibi gelebilir yani cinci hocaların cin çıkarma merasimi gibi ama tamamen öyle bir şey yok sadece hastanın kendisinin farkına varması için yapılan şeyler bunlar.
    ···
  11. 11.
    +1
    Bak kahba abi.. Ben siz gittikten sonra boş boş oturmıyım odayı toplıyım dedim.. Yukarı kata çıktım içeri girdim, kolanyağı falan dolaba koydum tekrardan geldiğimde ışıklar sönmüş, mumlar yanmıştı, aynanın karşısında biri vardı ve aynaya bakıyordu... Küçük bir kız çocuğuydu bu çok şirindi dünyada bu kadar güzel bir kız görmemiştim daha, 2-3 dakika aynaya baktıktan sonra bana baktı " Gel" dedi sadece gel demesiyle hemen yanına koştum ardından işaret parmağıyla aynayı gösterip " Bak " dedi arkamı dönmemle... "
    " Ne oldu kızım anlatsana "
    " Hatırlamıyorum abi hatırlamıyorum Allah kahr etsin ya ben bırakıcam işi "
    Dedi 2-3 gün izin verdim Ebrar'a yanında kalmak istedim ama eve git dedi, bir şeyler aldım kafeteryadan ve arabayla eve gitmeye başladım, eve giderken son virajı almadan çantamı ofiste unuttuğumu fark ettim ve geri cevirdim direksiyonu.. Havada iyice kararmıştı zaten yağmur desen şiddetini arttırmıştı...
    ···
  12. 12.
    +1
    Eve varır varmaz kapıyı çalıp içeri girmemle çocuklar üstüme atladı Nazan bana bakıyor gülümsüyordu
    " Bak ne kadar özledi bu çocuklar seni, işine biraz ara versen diyorum çok kaptırıyorsun kendini"
    " iş bu hayatım yapıcak bir şey yok, ben çalışmıyım sen çalışma nasıl geçinip gidicez.. Boğaz tokluğu işte, gelin len buraya bakın elimde ne vaaaar ! "
    " Baba, baba onu ben alıcam, ya Mine dün yedi bana ver lütfeeeen"
    " Burdada var sürpriz... "
    Sevinmişlerdi çocuklar, onlar sevindikçe bende seviniyordum yüzleri gülüyor, sıcacık elleriyle bana sarılıyorlardı bundan daha güzel bir şey varmı ki dünyada..
    Akşam yemeği olmasada gece yemeğine oturduk Pazar günleri beni beklemeden yemek yemezlerdi çünkü, çok güzel tavuk vardı yanında köfte, patates... Ohhh birde sütlaç yapmış Nazan yemede yanında yat valla yemekten sonra kızlar masal anlatmamı istedi 2-3 şey uydurduktan sonra uyuttum bunları Nazan'da uyumuştu bende bir duşa girip yatıyım dedim..
    ···
  13. 13.
    +1
    Yarrrrrak
    ···
  14. 14.
    +1
    yav hepsi çalıntı diyor tamam eyvallah da

    bari atın yazılmışını bizde okuyyalım
    ···
  15. 15.
    +1
    inanmadım
    ···
  16. 16.
    +1
    Bide bu cikti amk
    ···
  17. 17.
    0
    Rezerve
    ···
  18. 18.
    0
    " Bu ceset.. Bu cesedin ne işi var burada ? "
    " Bilmiyorum memur bey... Ben buraya hastamı ziyarete geldim ve bununla karşılaştım.. inanın elim ayağım titriyor, cesedin üzerinden 2 yıl geçtiği söyleniyor fakat hala çürümemiş.. bu sizcede ilginç değil mi ? "
    " 2 Yıl geçtiğini nereden biliyorsunuz ? "
    Ardından çağırdım Gülçin'in annesini sakinleşmişti biraz.. Konuşmaya başladı
    " Kendi gözlerimle gömdüm kocamı toprağa... Dağ gibi adamdı ne bir günahı ne bir suçu vardı.. Kendi halinde takılır ara sıra kahveye giderdi.. anlamadım bunun burada ne işi var ALLAH'IMMMMMMMMM" diyip bayıldı...
    Polisler cesedi alıp otopsiye incelemek için zütürüceklerini söylediler ve destek ekip istediler.. Başım ağrıyacaktı belliydi..
    Ardından aşağıdaki odadan gelen sesleri sordular
    " O benim hastam Pgibolojik sorunları olduğunu düşünüyorum, oraya kilitledik çünkü etrafına zarar veriyor.."
    " Bize onu göstermenizi istiyorum."
    " Tabi memur bey buyrun bir dakika Ebrar.. Ebrar anahtarı getirir misin ? "
    Ardından aşağı inip Ebrar'ın odasının kapısını açtım..
    Ebrar yatağında yatıyordu.. Polisler uyandırdı. Sanki daha önce delirmemiş 5 yaşında çocukmuş gibi kalktı, konuşması diksiyonu hitabeti her şeyi normaldi... ben bile şaşırmıştım o deli kız gitmiş yerine başka biri gelmişti sanki
    " Bumu deli olan hasta ? "
    " Doktor bey yemin ederim.. Bu o değil vallahi bakın"
    " Lütfen devdıbını emniyette anlatırsınız"
    Diyip emniyete zütürdüler...
    Ebrar'a evde kalmasını Gülçin'e bakmasını söyledim. Gülçin'in annesi ile birlikte emniyete gitmeye başladık, kadın bayılmaktan ölü gibiydi, nasıl sorguda cevap vericekti acaba.. Hiç acıma yok bu insanlarda...
    ···
  19. 19.
    0
    " Eyyy ademden gelme, çamurdan olma insanoğlu... Şüphesiz biz istediğimizi alırız, yaptığımız söze ihanet edeninde cezasını veririz... Biz bize yapılan yanlışa boyun eğicek değiliz.. Biz ateşten olma şeytandan gelmeyiz.. Sizden üstünüz ve üstün olucağız.. " ( yazılar farsça lakin ben buraya Türkçe anldıbını attım. )

    " Bu ne dıbına koyayım " dedim, tebessüm ettim ardından... kağıdı buruşturdum.. çantama koydum lazım olur diye lakin bir insanın yazdığı çok belliydi...
    Gülçin'in annesini yan odaya Ebrar ile beraber bırakmıştım..
    Sesler gelmeye başladı... Gittim
    " Ne oluyor burada "
    Gülçin'in annesi depresyona girmiş gibiydi, eline ne geçerse atıyor, kırıyordu... Bir Ebrar'a vurmadığı kalmıştı...
    Zar zor da olsa sakinleştirdik.. Polisler geldi aşağıya gidip kapıyı açtım onlara...
    Yukarıya çıkardım... Kimse bir şey demiyordu yukarı çıkarken lakin içlerinden kendi kanaatimce kıdemli olan biri
    " Umarım bizi boş işler için meşgül etmiyorsunuzdur" diye mırıldandı...
    Sustum ben hiç konuşmadan odaya zütürdüm... Gösterdim cesedi... Olanları anlatıp bir de çıkan kağıdı gösterdim bunlara...
    ···
  20. 20.
    0
    Kapıyı vurdukça içeride olanlar az çok ilgimi çekmeye başlamıştı... Bir tabut vardı içeride sanki, başka bir şey yoktu... Sadece bir tabut. Kapıyı tamamen kırdıktan sonra içeriye adımımı attım, etrafa bakındım... Sadece diğer odalarda da bulunan tılsımlar vardı, ayrıca evin her tarafından daha güzel kokan bir kokusu.. Tabut, o mektup neydi ki bunlar ?
    " Bunca sene niye girmediniz buraya ? "
    " Girmek istemezmiyiz oğlum... Ne zaman girsek ya başımız dönüyor ya da kapıyı açamadan bir varlık beliriyor, korkuyoruz yapamıyoruz sanki birileri odaya girmemize izin vermiyordu ama nedense sen kırınca bir şey olmadı Allah Allah" dedi
    " Varlık mı ? hahaha pgibolojiniz bozulmuştur sizin kocanın dediğinden.. Bak bana bir şey oldumu ? "
    Diyip tabutun yanına geldim.. Tabuta yaklaştıkça kokular iğrençleşiyordu.. Sanki odanın diğer taraflarına dağılmıyor kendi etrafında yayıyor kokuyu gibiydi...
    Gittim tabutun kapağını açmak için yeltendim..
    " Bismillahirrahmanirrahim, oğlum dikkat et başına bir iş gelmesin."
    " Bismillahla olsaydı bu işler, merak etme sen "
    Diyip tabutun kapağını kaldırdım... Birde ne göreyim... Bir adam... sarılmış bir vaziyette yatıyor üstünde bir kağıt..
    Kağıdı alıp cebime attım, nedir bu acaba insan görünüşünde bir şey mi diye açmaya başladım... Ama Amaa
    " Hasan'ımmmmmmm Hasan'ımmmmmmmm"
    Diye ağlamaya başladı Gülçin'in annesi neydi bu şimdi... Adam 2 senedir burdaydı ve çürümemişmiydi ?
    " Ne oluyor ana " dedim cevap vermeden ağlıyordu..
    Ben ne yapıcağımı falan bilemedim ilk defa ölüyle bu kadar yakın bir temas kurmuştum...
    Ebrar geldi içeriye, Gülçin'in delirdiğini kapıya vurduğunu küfürler savurduğunu falan söyledi...
    " Orada yatan ne "
    " Ebrar çık dışarı "
    " Kahba hocam o ne ? "
    " ÇIK DIŞARI DEDiM SANA "
    Ben hemen polisi aradım, Gülçin'in annesini de dışarı çıkarıp polisin gelmesini beklerken hem bu olayı düşünüyordum hem de kağıdı açıp okumaya başladım.
    ···