dünden kalma olduğumu anlamam geç olmadı. Yanımda bir not vardı. "Gitmem gerek. Seni Seviyorum"
Kimdi lan bu diye düşündüm ama hatırlayamadım her zamanki gibi. Banyoya girdim. Duşumu alıp çıktım. Üstümü başımı değiştirip takım elbisemi giydim. Kahvaltım aşağıda hazırdı. Kahvaltımı yapıp arabama doğru yola çıktım.

Arabama binip şirkete doğru geldiğimde O'nun yine şirketimin genel müdürüyle konuştuğunu gördüm. Burda ne işi vardı bilmiyorum ama iş içindir diye düşündüm. Gerçi benden habersiz iş konuşamazlardı zaten. Bunca zaman hiçbir kadını kıskanmamıştım.Ama galiba o
O'na karşı ilk kez bu kadar duygu yüklü bakmıştım.O benim rakip şirketimin patronuydu. Klagib olanın aksine kadındı.

PART 2;

Hemen genel müdürü odama çağırttım.

B:O'nunla ne işiniz vardı Harun Bey ?

H:Efendim bi konu hakkında konuşuyordukta.

B:Açıklayın. Dinliyorum.

H:Özel bi konu efendim. Anlayış gösterirsiniz umarım.

Özel bi konu dediğinde ilk kez içimi anlamsız bir karanlık kapladı. Durduk yere olmuştu ve O'nu kendime ait hissedecegim tek bi anımız bile yoktu. Bunları kafamdan silip işime odaklandım. Amcam eskiden teknolojinin geleceğini gördüğü için şimdiki şirketimin temellerini atmıştı. Erkenden vefat edince varisi olarak beni atamıştı. Henüz 29 yaşında Zehir Teknoloji AŞ'nin yönetim kurulu başkanı olmuştum.

PART 3;

Büyük şirketlerin yazılımı ve korumasını biz üstleniyorduk. Genelde işime çok kafa yorardım. Günde herkesten çok fazla çalıştığım için buralara geldiğimi söylerler. Ve bu yüzden büyük şirketler bizi tercih ederler.

Birde O diye bahsettiğim kişi vardı hatırladınız. Adı Melinda. Rakip olmanın verdiği duyguyla hep uzaktan bir ilişkimiz olmuştur. Birbirimize nefret dolu gözlerle bakamadığımız aşikardı ama aramızda hiçbirşey geçmemişti.

Birgün asistanım telefon geldiğini söyledi.

Açtığımda çok şaşırmıştım. ilk kez bu kadar heyecan yapmıştım. Açıkcası birçok kadınla birlikte oldum ama hala anlam veremediğim bir duygu vardı içimde. Telefonu açtım. Telefon Melinda'dandı.

B:Alo.

M:Selim Bey.

B:Buyrun.

M:Sizden bir konu hakkında yardım istemek için aramıştım.

B:Hangi konuda ?

M:Bunu yüz yüze görüşsek olur mu ? Şirketim tehlikede ve yardımınıza çok ihtiyacım var.

PART 6;

Kahvelerimizi içip kalktık. Arabalarımıza binip şirketlerimize doğru çıktık. Odama çıkarken çalışanların verdiği gülümsemeleri alamamıştım. Bi terslik olduğunu anlamışlardı. Asistanım iyi olup olmadıgımı sordu. Bi kahve getittirmesini söyledim.

Neden bu kadar içimi karanlık kaplamıştı hâlâ bilmiyordum. Aşık olmam imkansız gibi geliyordu bana. Hiçbir işe kafamı yoramadım. Saat 4.30 gibi çıktım şirketten. Melinda'nın şirketine doğru yola çıktım.

Vardığımda güvenlikler direk içeri aldılar beni. Haberleri vardı galiba. En üst kata Melinda'nın odasına çıktığımda kapıyı çaldım. Titrek bi sesle "buyrun" dedi. içeri girdiğimde direk ayağa kalktı.

M:Hoşgeldiniz. Hemen başlayalım mı ?

B:Tabi. Altyapıyı nerde tutuyosunuz.

M:Beni takip edin. Hemen gidelim.

PART 14;

Ama neyin gerekli olduğunu bilmediğim için yanlış yapmak istemiyordum. Hemen koşarak Erkan'a gittim ve olayı anlattım. Kamera kayıtlarının lazım olduğunu söyledi. Gidip Cheff restauranttan aldım kayıtları. Arkadaşım oldugu için sıkıntı yapamazdı zaten.

Erkana verdim kayıtları ve Harun puştunun bişey yapmaması için dua ettim. Bikaç gün sonra Erkandan telefon geldi.

E:Kardeşim bulduk ! Hemen gelmen lazım.

B:Geliyorum kardeşim hemen.

Erkanın yanına giderken ilk kez bu kadar heyecan yapmıştım. içeri girdiğimde karşımda bi nevi harita vardı. Bazı yerler işaretlenmişti. Nasıl bulduğunu hiç karıştırmadım. Arabasındandır diye düşündüm. Bikaç gündür sabit mekânda kalıyormuş. Dağın başında bi yerde olduğunu gördüm. ilk kez yanıma silah aldım. O'nun hayatı benim için çok değerliydi.

PART 4;

M:Yüzyüze görüşsek olur mu? Şirketim tehlikede ve yardımınıza çok ihtiyacım var.

B: O zaman numaranızı verirseniz konum atıyım.

M:Veriyim tabi. 0542 652 XX XX.

Numarasını whatsapp'a ekledikten sonra konum attım. Şirketin yanında güzel bi kafe vardı. Oraya çağırdım. Yarım saat sonra kırmızı bi Jeeple geldi. Arabadan indiğinde içimi bi heyecan kapladı. Sanki ilk kez bir kadınla buluşuyomuşum gibi. Halbuki elimden onlarcası geçmişti.

Melinda farklıydı. Geldiğinde ayağa kalktım. Gülümsedi ve oturdu.

B:Hoşgeldiniz. Konuya hemen girerseniz daha işlerim var mâlum.

M:Tabi. Dün en büyük müşterilerimizden biri aradı. Bizim kurduğumuz güvenlik duvarını bazı gruplar aşmış ve şirketlerin hisseleriyle oynamışlar. Bunun için bizimle muhtemelen iletişimi kesecekler. Onları kaybedersek iflasın eşiğine geliriz. Çalışanlarım halledemedi gece boyunca. Son çare sizsiniz.

PART 8;

Sohbet sohbeti açtı. En sonunda ilişkiye geldi.

M:Peki hayatında kaç tane kadın oldu

B:(Yüzüm düştü çünkü sayamadığım kadardı)

M:Anladım. Baya var demek ki.

B:Ya senin ?

M:Sadece bir kişi

B:Bir kişimi ? Bu devirde senin gibiler bulunmaz.

M:Oda benden ayrıldıktan 1 hafta sonra evlendi. O gün bugündür kimseyle yakınlaşamıyorum.

Dediğinde ortamda sessizlik hakim oldu. Gözlerimizin içine baka kaldık. Hafiften kafasını bana doğru uzattı. Dudaklarımla dudakları arasında bikaç santim kalmıştı ki;

B:Artık gitmem lazım. Yarın işe gideceğiz daha. iyi geceler sana

M:Sanada iyi geceler. Ben özür dilerim.

B:Özürlük bişey yok. Yarın görüşürüz.

Diyip evime gittim. Belkide izin vermeliydim. Ama neden böyle yaptığımı bende anlamamıştım. Belkide diğer kadınlar gibi kolay olmasını istemiyordum.

PART 9;

Belkide Melinda'nın diğer kadınlar gibi kolay olmasını istemiyordum. Kafamı koyduğum gibi uyumuşum. Sabah alarmın gürültülü sesine uyandım. Aşağıya inip kahvaltı hazırlayacaktım ama sonradan aklıma birşey geldi. Kahvaltıyı Melinda ile yapcaktım. Tabii kabul ederse.

Hemen üstümü başımı çıkarıp takım elbisemi giydim. Dışarda bekleyen Range Roverıma binip Melinda'yı aradım.

B:Alo Melinda Hanım.

M:Buyrun Selim Bey.

B:Kahvaltınızı yaptınızmı ?

M:Henüz yapmadım.

B:O zaman sizi evinizden alıyorum. Birlikte kahvaltı yapalım. Ne dersiniz ?

M:Vallahi olur derim ya üşendim şuan kahvaltı hazırlamaya. O zaman konum atıyorum e unutmuş olabilirsiniz.

B:iyi olur. Gelince görüşürüz.

Biraz geç gidicektim. Çünkü muhtemelen ne ne giysem diye düşünüyodur diye geçirdim aklımdan. Yarım saat sonra çıktım yola. Evinin önüne geldiğimde aradım.

B:Aşağıdayım bekliyorum.

M:Hemen geliyorum kusura bakmayın bekleticem biraz.

Biraz sonra geldiğinde özene bezene giydiği belliydi. Kırmızı bir elbise giymişti. Altına siyah topuklu ayakkabı. Saçları arkadan topuzdu. Çok güzel bir kadındı cidden.

B:Çok güzel olmuşsunuz :D

M:Teşekkür ederim çok zarifsiniz diyip gülümsedi.

ilk kez bir kadının gülümsemesine tutulmuştum.

PART 7;

M:Beni takip edin. Hemen gidelim.

Beni sunucuların olduğu yere zütürdü. Hackerlar altyapıya sızmış ve şirketin sitelerine girişimi engellenmiş. Bu yüzden de bikaç bin tl lik zarara ugramışlar. Yaklaşık 6-7 saat boyunca ugraştım. Yazılım bilgim olduğundan eski hale getirebildim sonunda.

Hemen şirket sahibini arayıp herşeyin eskisi gibi olduğunu haber verdi Melinda. Ve bana dönüp.

M:Selim Bey ne kadar teşekkür etsem azdır. Şirketimi ve beni bu büyük dertten kurtardınız. isterseniz evime gidip bi kahve içelim o kadar yordum sizi.

B:Bi kahveye hayır diyemem şuan.

Arabama bindim ve onu takip etmeye başladım. Evine geldik. Müstakil evdi. içeri girdiğimizde evi inceledim. Galiba komuştuğu biri yoktu. Mutfağa geçtik ve sohbet sohbeti açtı.

PART 18;

Yinede endişelerim dinmemişti. Yaklaşık 1.30 saat sonra gözlerini açtığı haberi geldi. Hemen girdim yanına. Çok yorgundu. Doktorlar uyardı tabi.

B:Melinda nasılsın iyimisin. Noldu anlatabilcekmisin ?

M:Selim sen misin ?

B:Evet benim. Noldu anlat hadi Melinda

M:Şirketten kafeye giderken Harun zorla arabaya soktu. En son klübe gibi bir yere girdik. Ondan sonrasını cok iyi hatırlamıyorum. Arada bi uyandıgımı biliyorum. Gerisi yok

B:Puşt (içimden) onu bi buluyim. Sen dinlen Melinda ben burdayım. iyi olcaksın biliyosun.

Gidecekken elimden tuttu. Bende sıkı sıkı kavradım.

M:Gitme. Lütfen bırakma şimdi beni.

B:Gitmem tabi sen iste. Hadi biraz dinlen.

Diyip saçlarını okşaya okşaya uyuttum onu.

PART 19;

Saçlarını okşayarak uyuttum onu. Bende uyuya kalmışım yanında. Gözümü açtığımda eli hâlâ elimdeydi ama sayıklıyordu. Belli ki pgibolojisi bozulmuştu. O puşt ne yaptıysa bozmuştu pgibolojisini.

Uyandı ve gülümsedi.

B:Nasılsın iyi misin

M:iyiyim canım.

ilişkiye doğru yürüyor gibiydik. Doktora gidip ne zaman taburcu olacağını sordum. Bikaç gün sonra dedi. Bikaç gün daha istirahat edecekti.

En sonunda taburcu olacaktı bugün. Hemen işlemleri halledip çıktık hastaneden. Kapısını açıp oturmasında yardımcı oldum. Evime gittik. Gidene kadar hiç sesi çıkmadı. Yaşadığı travmayı hâlâ atlatamamıştı belli ki.

PART 11;

Arabama binip şirkete doğru çıktık yola. Şirketin önüne geldiğimizde gülümseyip "teşekkür ederim" dedi. Aynı şekilde aldım teşekkürünü. Sonra şirketime doğru yola çıktım. Şimdi genel müdürün bana niye yalan söylediğiyle ilgilenecektim. Şirkete hızlı adımlarla koştum. Hemen odama çıkıp asistanıma odama müdürü çağırmasını söyledim. Bikaç dakika sonra geldi. Artık "Bey" faslını kaldırdım.

B:Ne konuştunuz Melinda Hanımla ? Yalansız söyle.

H:Efendim aslında

B:Çabuk ol Harun çabuk ol. Muhasebeyi arayıp çıkışını verdirmemek için çabuk ol.

H: Selim Bey. Bizim yanımızdaki depo ile ilgiliydi.

B:Neden bana özel dedin lan o zaman ! Melindayla ilgili gelecek planınmı var senin! Diyip kükredim Genel Müdüre.

Korkmuş olacak ki sessiz kaldı. Başıma bi iş geleceği aşikardı bunun yüzünden. Muhasebeyi arayıp çıkışını verdirdim. Ve hemen Melindayı aradım. Bu sinirle ona bişey yapabilirdi.

PART 13;

Kesin aklıma gelen başıma gelmişti. Harun Melindayı kesinlikle kaçırmıştı. Nasıl almışım lan ben bunu şirketime diye kendime hakaret ettim. Şimdi nasıl bulacaktım ben onu. Sordum soruşturdum ama kimse görmemiş. Son çare kameralara bakıcaktım. Belki ordan takip edilebilirdi.

Polisi çağırmayı düşündüm ama bu polisi görünce mutlaka Melindaya zarar verirdi biliyordum. Aşağıya inip şirketin yanındaki restauranta girdim. Tanıdığım olduğu için konuyu hemen anlattım. Zorluk cıkarmadı tabi.

Kayıtlara baktığımda Melindanın arabaya zorla bindirildiğini gördüm. Şirketten biyere giderken zorla bindirmişti puşt. Görgü tanığı mutlaka olmalıydı. Yada bu plakayı polise vericektim. En sonunda Erkan'a gittim. Yakın arkadaşımdır. Ben aslında kendimde halledebilirdim bilişimci olduğum için. Ama neyin gerekli olduğunu bilmediğim için yalnış yapmak istemiyordum.

PART 10;

ilk kez bir kadının gülümsemesine aşık olmuştum. Hemen sürücü kapısını açtım ve oturmasını bekledim. Sonrada kapıyı kapatıp kendi yerime geçtim. Cheff diye bi restaurant vardı. Yakın arkadaşımın yeri. Oraya zütürdüm. Girer girmez hoş geldin fasılları başladı.

Kahvaltımızı yaparken işten güçten konuştuk. Çünkü ikimizde geçen gece ki olaydan dolayı biraz çekingendik.

B:Aranız düzeldimi onlarla

M:Düzeldi düzeldi. Tekrar teşekkür ederim.

B:Sen bizim şirketteki genel müdürle ne konuştun. Çok özel değilse anlatabilir misin ?

M:Tabi anlatıyım. Şirketinizin yanındaki depo hakkında bilgi aldım.

B:O bana özel bi konu oldugunu söyledi de ondan sormuştum.

M:Onunla ne gibi bi özelimiz olabilir ki ?

B:iyi iyi olmasında zaten

M:Anlamadım

B:Yediysen kalkalım mı ?

Hesabı ödeyip kalktık.

B:Seni bırakıyım mı ?

M:Olur.

Arabama binip şirketine doğru çıktık yola.

PART 16;

Gerekirse canımı tehlikeye atacaktım. Yavaşça yaklaştım klubeye ve içeriye baktım. ilk başta kimseyi göremedim. Ama sonradan yerde yatan birini gördüm. Bu kesinlikle Melindaydı. Yerde hareketsiz yatışını görünce canımdan can gitti. Hemen kapıyı tekmeledim. Harun evde yoktu. Kesinlikle bişey yapmıştı ona. Yoksa bırakıp gitmezdi.

Kapıya vura vura en sonunda kırdım. Menteşeleride tekmeledim ve içeri girdim. Koşa koşa Melindamın yanına gittim.

B:Melinda Melinda uyan iyimisin Melinda.

Hemen nabzına baktım. Çok şükür atıyodu. Ama uyanmıyordu. Hemen kucağıma alıp arabama zütürecektim çünkü o gelebilirdi. Sessizce arabama doğru yürüdüm. Kucagımda o kadar masumdu ki. Arabamın kapısını açıp arkaya yatırdım. Hızlıca sürmeye başladım en yakındaki hastaneye. Ama buraları bilmediğim için en yakın hastane nerde olur onuda bilmiyordum.

PART 17;

Ama buraları bilmediğim için en yakın hastane nerde olur onuda bilmiyordum. Melindaya bişey olacak diye sürebildiğim kadar hızlı sürüyordum. En sonunda biyere sormaya karar verdim. Yakında bir eczaneye girdim.

B:Kolay gelsin abicim buralarda hastane nerde var biliyomusun cok acil hastam var arabada.

Ecz:Var kardeşim 250-300 metre ilerle solda özel Sare Hastanesi var

B:Teşekkür ederim eyvallah.

Diyip çıktım. Koşa koşa arabaya bindim ve hastaneye sürdüm direkt. Hastane önüne geldiğimde park edip kapıyı açtım ve Melindayı kucağıma aldım. Hemen içeri zütürdüm ve önüme çıkan ilk doktora hemen müdahale lazım diye bağırmaya başladım. En sonunda sedyeye yatırıp zütürdüler muayenehaneye. Muhtemelen beyin travması geçirmişti. Doktorlar iyileşeceğini söyledi. Klagib doktor lafıdır. Yinede endişelerim dinmemişti.

PART 15;

O'nun hayatı benim için çok değerliydi. Herşeyi yanıma alıp arabama yükledim. Adresi almıştım. Yola çıktım. Yolda ne yapacağımı düşündüm hep. Ya ona bişey yaptıysa diye düşündüm. Ama aklımdaki kötü düşünceleri silmek istedim.

Yaklaşık 2.30 saat yoldan sonra biyere geldim. Ne işi vardı lan bunun burda diye düşündüm. Yavaşça yürüdüm ve bi ev gördüm. Klübe gibi bir yerdi burası. Dışarıdan harabe gibiydi. Kimbilir neler yapmıştı ona. Melindayı artık özlemeye başlamıştım. Kabullendim. Onu kurtarmadan gitmeyecektim. Gerekirse canımı tehlikeye atacaktım.

PART 5;

M:Çalışanlarım halledemedi gece boyunca. Son çare sizsiniz.

B:Ben ne yapabilirim bu konuda ? Biliyorsunuz rakip şirketleriz.

M:Evet ama sizin bu konuda çok iyi olduğunuzu biliyorum. Lütfen kırmayın beni. Siz yardım etmezseniz biterim ben.

B:Yani ben şirketimi bırakıp sizin sorunlarınızla uğraşıcam. Bunumu diyosunuz.

M:Lütfen Selim Bey. Anlayış gösterin biraz.

Karşımda gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Her erkek gibi bende ağlayan bir kadına dayanamazdım.

B:Tamam yardım edeceğim. Ağlamayın lütfen. Melinda Hanım. Yeter ağlamayın.

M:Teşekkür ederim. Unutmayacagım bu iyiliğinizi. Ama lütfen bugün uğrayabilir misiniz.

B:Gayret ederim.

PART 20;

Yaşadığı travmayı hâlâ atlatamamıştı belli ki. Evin kapısını açıp içeri girdik. Onu yatırdım kanepeye. Hiç konuşmadan birbirimize baktık. Artık kabullenmeliydim. Melinda benim kalbimdeki kadındı. En sonunda ağzımdan kelimeler döküldü

"Seni Seviyorum"

M:Bende seni seviyorum.

B:Kendini iyi hissediyo musun ?

M:Ben çoktan iyileştim Selim

B:O zaman bugün dışarı çıkalım mı, kaç gündür hastanedesin ?

M:Çok iyi olur ya.

Akşam yemeğine çıkarıcaktım onu. Sevdiğim kadını. Herşey çok çabuk gelişti biliyorum ama bu ilişkinin altyapısı çok eskiden beri vardı. Sadece konuşamamıştık.

Akşam olduğunda evine bıraktım. Birazdan alırım seni üstünü giyin dedim. Evime dönüp en güzel takımımı giydim onun için. Akşam 8.30 gibi almaya gittim. Beni tekrar kendine aşık etmeyi başarmıştı. Kırmızı hafif dekolteli bir elbise. Altına siyah topuklu ayakkabı ve her zamanki gibi topuz yapmıştı. Sanki bitek ona yakışıyor gibiydi.

B:Hoş geldin

M:Hoş bulduk canım

Onu boğazın karşısında bir restauranta zütürdüm. Gittiğimizde yemeklerimizi söyledik.

Yemekleri yedikten sonra cebimden yüzüğümü çıkarıp ona teklifimi ettim :

"Benimle sonsuza dek olmaya var mısın ?"

"Sonsuza kadar"
---

--SON--

PART 12;

Bu sinirle ona bişey yapabilirdi.

B:Alo Melinda Hanım ordamısınız ?

M:Efendim Selim Bey bişeymi oldu sesiniz titrek geliyor.

B:Benim şirketin genel müdürü Harun'u çıkarttım. O sinirle sizi sorumlu tutup size bişey yapabilir. Dikkat edin.

M:Neden çıkarttınız noldu ki ?

B:Sizinle konuşmasını bana özel bi mesele deyip açmadı konusunu. Benden habersiz böyle şeyleri yapmamasını söyledim kaç kere.

M:Olur dikkat ederim.

Bikaç gün sonra Melinda' dan haber alamadıgımı farkettim. Hemen aradım ama hâlâ ulaşılamıyordu. Hemen şirketine gittim. Güvenlikler problem yapmadı fazla. Çıktım yukarı ve asistanının yanına gittim.

B:Merhaba

As:Merhaba Buyrun

B:Ben Selim Zehir.

As:Aa buyrun Selim bey.

B:Melinda Hanım burdamı kaç gündür haber alamadım.

As:Bikaç gündür buralarda değil bizde arıyoruz ama Müdürümüzün haberi olduğu söylendi. En son bi arabaya binip gitmiş. Kendi arabası değilmiş.

B:Tanımıyomusunuz arabanın sahibini.

As:Yok tanımıyoruz.

Kesin aklıma gelen başıma gelmişti.