bir denizci olarak bu konuyu enine boyuna anlatayım, isteyen çalıp başlıklaştırabilir, helaldir,

montrö boğazlar sözleşmesi ile kontrolünü, kabotaj ile de seyir serbestliğini kazandığımız boğazlarımız, doğal su yolu olarak kabul edildiğinden ötürü boğazlardan geçişler için para alamıyoruz,
sektör kandilli-kadıköy'ün VHF hizmetleri ve pilot, yedekleme ve güvenlik amaçlı diğer sahil güvenlik gemileri için para alabiliyoruz sadece, bu sebeple bir kanal açmak mantıklı gelebilir, doğal su yolu sayılmadığından ötürü buradan geçecek yüzer araçlardan gelir elde edebiliriz gerçekten,

ancak şöyle bir sorun var, kanal, ege tarafından bulgaristana gitmeyen gemiler için yol kısaltmak yerine yol uzatmaya yarayacak, belli başlı bakımlar ve benzeri durumlar hariç ticari gemilere kapatmamız mümkün olmayan boğazlar dururken kaptanları kanaldan geçmeye nasıl ikna edebiliriz?

kanal istanbulda bir diğer mantıklı nokta güvenlik olabilir, istanbul boğazı, özellikle kandilli-çubuklu arasındaki ani açıklığın yarattığı anaforlar olsun, hisarlar arası mesafe kısalığı olsun, cidden çok tehlikeli bir rota,
ancak açılacak kanalın boğazdan daha geniş olacağını düşünmek gülünç olur, bu da yatıyor buradan,

olayın siyasi boyutunun ise başımızı nasıl ağrıtacağına dair pek konuşulmuyor nedense..
montrö'ye göre karadeniz ülkesi olmayan devletlerin karadenizde bulundurabileceği askeri güçlere çok ciddi kısıtlamalar var, bu özellikle rusyanın işine gelen bir olay, karadenizde amerikan kruvazörlerinin olmamasından tabii ki hoşnutlar,

yeni bir su yolu açmak, rusyanın ve amerikanın tekrar karşı karşıya gelmesi demek, ve bu sefer oynayacakları oyun direkt üstümüzde dönecek, bir nato ülkesi olduğumuz için amerika çıkarına bir sözleşme imzalamamız gerekiyor kanal geçişleri için, ancak buna rusyanın sıcak bakacağını düşünmek enayilik olur, ekseni huur olmuş ülkemizin tam bir taraf seçmesi ve diğer taraftan ciddi tepki görmesi anldıbına da geliyor bu yüzden bu kanal,
montrö'nün uygulanmaya devdıbını isteyecek rusya, bu da gelirlerimizin yine kısıtlanması demek, rusyayı en fazla revize etmeye ikna edebiliriz,
ancak bir nato ülkesinin açacağı kanalı abdye kullandırtmaması da pek olası durmuyor, bu olayın içinden nasıl çıkılabilir bilmiyorum..

deprem noktalarında olduğundan bahsediliyor, yorum yapamam,
ekosistem olayı da beni aşıyor, anladığım şey değil,
trakya tarafında bir askeri hareketlilik olursa askeri yardımın ulaşım zorluğu artacak, bu da çözülmeyecek sorun değil ama yine de bir sorun,

sonuç olarak:
eğer abd rusya ekseninde net bir karar kılabildiysek, ve sonuçlarına hazırsak,
eğer boğazdan gemi geçişini bir şekilde kısıtlayıp bu milyarlarca dolarlık kanalı kullandırmayı başarırsak,
eğer askeri, tabii yahut sismik bir risk oluşturmayacak ise,
bu proje çok faydalı olacaktır..