Bizde eve girip getirdiğimiz malzemelerin içinden yiyecek birşeyler çıkarıp yedik. Dün gece olanların kritiğini yapıp konuşmamız gerekiyordu ama sanki kimse olanları konuşmak istemiyor gibiydi sessizliği bozan ben oldum , ee ne olacak şimdi dayı bitti mi dedim hayır bitmedi henüz birşey yapmadık ki dedi. Yapmadığımız da böyleyse yapınca nasıl olacak kim bilir diye düşündüm. Hoca düşünceliydi dayım da bunu farketti hayırdır hocam ne düşüncelere dalıp duruyorsun dedi. Kafamda bi kaç soru işareti var hocam şimdi olayı baştan düşünmemiz ta en başından düşünmemiş lazım , soyunuza musallat olan cinler kardeşinizden sonra yapılan anlaşmayla sizin peşinizi tamamen mi bıraktılar diye sordu dayıma. Dayım da evet öyle görünüyordu sebep olmadan hiç birşey yapamayacaklardı dedi. Peki hocam bu kadarı fazla tesadüf değil mi , siz sebep olmadan ilişmemek üzere anlaşma yapıyorsunuz, sonra kardeşinizin oğlu bir köye gidiyor ve yapmaması gereken şeyleri yapıyor. Müslüman cinler onu rahatsız ediyor ve matkap üzerlerine kızgın yağ döküyor. Döktüğü yerde de o kabileden biri yaşıyor. Bu kadar tesadüf olmaz hocam bu işin altında başka işler var. Öncelikle bizim matkabı köy evinde rahatsız eden müslüman cinlerle iletişim kurmamız gerekiyor. Neden rahatsız ettiklerini bilmemiz gerekiyor dedi. Bana da mantıklı gelmişti bu kadar tesadüf bir arada olamazdı
Hocam muhzeyni bilmez mi ona sorsak diye girdim araya. Bilse söylerdi zaten muhzeyninin dün geceden sonra bize yardım edebileceğini pek zannetmiyorum dedi. Hayırdır hocam neden dedim, kabilesinden cinler dün gece şehit oldu dedi. O öyle diyince şehitler ölmez kabileler bölünmez .vatan sağolsun diyip kahkahayı basmak geldi içimden. Tabi ki yapmadım öyle birşey zira hoca bu sefer ağzıma sıçardı. Muhzeyni adına üzülmüştüm çünkü dün gece gördüğüm kadarıyla 1-2 tane değil bir çok yakınını da kaybetmişti. Ee hocam nasıl iletişim kuracaz biz bu müslüman cinlerle dedim. Köyün adını falan sordu bi kağıda yazdı akşam halledeceğiz ama öncelikle tüm gün evi ve etrafını korumaya almamız gerekiyor kırılan camları onarmamız gerekiyor dedi ama benim çokça uykum vardı ve akşam için güçlü olmam gerekiyordu o yüzden bana sen uyu dediler, bu arada aklıma dayımın arabası geldi. Hakikaten hiç görmemiştim arabayı gece, dayımında aklına gelmemişti sanırım . dayı senin araba da pert oldu muhtemelen hiç görmedim cünkü dedim. Dayım ben önlemimi aldım merak etme sen araba arkamızda ki küçük tepede duruyor ona dokunamazlardı zaten dedi. Dayım arabayı bile okumuş muskalamış resmen. Peki o zaman ben uyuyum ama önce 2 dakika dışarı çıkıyım dedim tamam çık ama uzaklaşma kapıda dur dedi tamam dayı dedim çıktım 2 tane sigara içip geri girip uyudum.