/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +4
    Beyler akşam 9 gibi nöbeti devredip evime geçmiş olurum. 9 da baya bi part atıcam. Teşekkür ederim sabrınız için.
    ···
  2. 27.
    -2
    2006 çok eskiymiş 2016 olsa okurdum byeeeeee
    ···
  3. 28.
    0
    rez bilader sardı
    ···
  4. 29.
    +11
    Akşam babasının iğnesini yapıp o güzel gülümsemesiyle teşekkürümü almıştım. Cidden eve çok mutlu gittim. Akşam hep bi mesaj bekledim ek bir teşekkür yada ilgimi farkeden bir mesaj. Ama atmadı. Benimde pek yüzüm olmadı açıkcası. Çünkü çok zorlamak istemiyordum ve tecrübesizdim bu konularda. Dediğim gibi pek sevgilim olmadı.

    Sabah günaydın mesajıyla uyandım. Çok şaşırmıştım açıkcası.
    - Günaydın *
    + Günaydınn. Baban nasıl ağrısı falan olmamıştır umarım *
    - Çok iyi. Gayet memnun senden baya bahsetti eli hafif falan diye *
    + Bak bu çok hoşuma gitti. Bütün iğnelerini yapabilirim * akşam buluşuyoruz değil mi ?
    - Tabiki. Öyle anlaşmıştık. Sonrasında babamın iğnesini yaparsın umarım *
    + Yaparım tabiki *

    Diyerek sözleştik tekrardan. Bulunduğumuz ilçe de yazın çok güzel mekanlar olsa da kışın o kadar da iyi yerler pek yok. Ayrıca bulunduğum yer onun memleketi olduğu içinde çok rahat olamayacağımızı bildiğim için tanıdığım bir abimin kafesine gitmeyi kafamda planladım.

    Okuldan çıktık aynı yerde beklemeye başladım. O güzel ihtişamıyla göründü yine sokağın başında. Bende takım elbisemle ( okul formamdı malesef. Siyah takım ve siyah kravat. ) onu bekliyorum. Bahsettiğim kafede tanıdığı biri olma ihtimali olmadığı için hemen kabul etti. Kafeye girdik oturduk ben her zaman ki gibi sütlü sade kahvemi söyledim oda çay istedi. Gayet kibar bir şekilde. Mümkün olduğu kadar incelemeye başladım. Onu da biraz tarif edicem. 1.73 civarı boyu. Birazcık zayıftı o yüzden pek tahmin edemiyorum kilosunu. Simsiyah uzun saçları kalem gibi kaşları olan ve en sevdiğim kahvemden daha kahve olan o güzel kahverengi gözleri. Gülünce dişleri bembayaz parlıyor aradan..

    - Eee hunharca. Anlat bakalım kimsin sen *
    + (Şaşırdım) Annemin tayini nedeniyle geldik buraya. 2001 yılında. Sonra burayı kazandım mecburen. Başka şehirde kalmamı pek istemediler o yüzden bende burayı yazdım. Kazandım kendimce okuyorum.
    - Hm. Bende bu okula zorla kayıt oldum. Ailem merkezi pek tercih edemedi. Babam işini bırakıp gidemeyeceğını söyledi bende tek yaşayamayacağım için yada git gel yapamayacağım için mecburen kaldım. Pek farklı sayılmayız *

    Gibi muhabbetlerle sürdürdük konuşmayı. Bi ara ki nasıl o konuya geldiğimizi hala hatırlamam ama sevgilisi olup olmadığını sordum ve olmadığını öğrendim. Ahrazlık ve birazda tecrübesizliğin verdiği cesaretle duygularımdan bahsettim.

    - Bak hunharca. Benim hiç sevgilim olmadı. O yüzden kolay kolay kimseye evet diyemem çünkü deneme yanılma yapabileceğim bir konu değil. Beni anla. Tamam hoşsun iyi birisin ama bu hemen olacak birşey değil. Belki de hiç olmayacak birşey bilemiyorum umut veremem. O yüzden arkadaş kalalım bakalım zaman ne gösterecek. iyi birisin, seni kaybetmek istemem..

    iyi mi ? Ben mi ? iyi olmak istemiyorum ki ben. Sadece birazcık teselli bekliyorum belkide. Çok şey değil ya , sadece bir ışık yak. Biraz daha aydınlat.. Tabi ki bunları yüzüne söyleyemedim. içimde kaldı kayboldu yokoldu..

    + Peki. Ama ben vazgeçmem. ilk defa yaşıyorum bu duyguları. Çocuğuz daha farkındayım ama sanki yıllardır tanıyorum da seviyorum gibi hissediyorum. Belki olacak belki olmayacak ama hep yanında olacam. Söz veriyorum..

    ilk buluşma için çok yol katetmiştik benim gözümde. En azından artık mesaj atmak için sebeplerim, yüzüm olacaktı..
    Tümünü Göster
    ···
  5. 30.
    0
    Rez okuyorum
    ···
  6. 31.
    0
    rez kardeşim
    ···
  7. 32.
    +7
    Evine bırakmak için teklifte bulundum ama çok şaşırdığım bir teklifte bulundu. Hastaneye geçelim babam bizi bekliyor dedi. Bizi ? Biz olduk ve babası bekliyor. Oldukça şaşırmıştım ve cidden elimde o efsane titremeye şahit olmuştum.

    Hastaneye geldik. Babası gerçektende bizi bekliyordu. Babasıyla tanıştırdı beni. Arkadaşım dedi. Bu bile beni mutlu etmeye yetmişti aslında. Hiçtik arkadaş olduk ve biz olduk.

    Babasının iğnesini yaptım ve babası onun için özellikle geldiğimi anladı evime kadar bıraktılar. Bol teşekkürlü ve estağfurullahlı konuşmalardan sonra evime çıktım. Hemen aldım elime telefonu ve çektim bir mesaj.

    + Babanla tanıştırdın beni ? Şoku hala atlatamadım *
    - Farkettim hala gülüyorum * Elin ayağına dolaştı kekeledin falan bu kadarını beklemiyordum açıkcası *
    + Bende seni babamla tanıştırsam emin ol seninde elin titrerdi *
    - Ben almayım sağol *
    + Şimdilik es geç bakalım ileride nasılsa tanışacaksın *
    - Eh madem öyle olsun *

    illa ki tanışacağını da güzelce aşıladım. Geleceğe dair istemsiz de olsa çok güzel mesajlar verdim. Dersimi de çalıştıktan sonra güzel bir keyif uykusu çektim. Hafta sonu antreman maçım vardı. Bunu bu gönül yoğunluğunda unutmuştum ve 2 gündür hiç antreman yapmamıştım.

    Sabah güzel bir günaydın mesajı attım. Nedense bunu silmişim tam olarak ne dediğimi de hatırlamıyorum açıkcası. Cevapsa bir o kadar muhteşemdi.

    - Yeni insanlarla tanışmayı sevmedim hiçbir zaman. Tanıştıklarım ya boş çıktı yada gereksiz. ilk defa yanıldım, ilk defa önyargılarım kırıldı. Teşekkür ederim herşey için. iyi ki varsın.

    Biri için iyi ki olmak cidden çok güzel bir olaymış o gün bunu çok iyi anladım..

    Okulda biraz takıldıktan sonra öğle arası yanına gittim. Okul kenarında az muhabbet ettik nasıl olduğundan konuştuk. Babasına doktor 4 tane iğne yazmış 1x1 şeklinde. O yüzden dün akşam son iğnesini yapmıştım yani pek bir bahanem kalmamıştı açıkcası. Bu beni her ne kadar üzse de babasının iyi olması anlamsızca mutlu etmişti beni.

    Akşam sınıf arkadaşlarımla oturduk biraz. Sohbet ettik. Sınıfımda Deniz diye bir kız var. Kendisi beni sevdiğini 3 yıl boyunca itiraf etmekten yorulmamış, bense arkadaş olduğumuzu dile getirmekten oldukça yorulmuştum. iyi kız saf kız hoş kız bütün okul bunun peşinde ama hiçbir zaman ilgimi çekmedi. Nedendir bilmiyorum. Masada oda vardı.
    O soğuk havayı hep hissettirdi malesef. Güzel sohbetin ortasında prensesin mesajı gözüme çarptı.

    - Hastaneye gelebilir misin ?

    Hiçbirşey demeden kalktım masadan. Arabama atladım ( Babamın arabası yani * ) ve direk hastaneye gittim. Gözlerim onu aradı bütün odaları gezdim ama bir türlü bulamadım. Aradım aradım açmadı. En sonunda resüsitasyon yani acil müdahale odasında buldum onları. Babasının tansiyonu yükselmiş gün içinde ilaçlarını almadığı için. Hemen herşeyine karıştım. Tedavisini yaptım. 15 dk da bir takibini bizzat yaptım herşeyiyle ilgilendim. iyi olduğunu anladığımda da taksiyle geldikleri için eve ben bıraktım onları bu kez.
    Babası ;
    Teşekkür ederim hunharca. Bu iyiliğin hiçbir zaman karşılıksız kalmayacak. ilgin için sağol.

    Ne demek efendimli kısa bir konuşmadan sonra gittiler. Yalnız kimse sormadı evin yerini nereden biliyorsun yada nasıl bir kafa bu da hiç sorgusuz geldin evin önüne demedi. Bende şimdi düşününce farkediyorum *

    Akşam güzel bir antreman yaptıktan sonra gece 1 gibi evime döndüm ve direk yatağa girdim uyudum. Gece güzel güzel mesajlaştık. Önemli pek birşey olmadı açıkcası..
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    +12
    Kısa partlar yapıp sizi çok bekletmek istemiyorum o yüzden bu hunharca yazışım. Sakıncası varsa düzeltin *

    Haftasonu geldi ve antreman maçına çıktım. Normalde gayet asabi bir insanım. Bu yüzden malesef hocanın gözüne çok battım ve turnuvaya beni almayacağını açıkca belirtti. Hiç yadırgamadım çünkü 1 yıldır hiçbir müsabakaya katılamıyorum öfke kontrolümün kaybı yüzünden.

    Çıktıktan sonra prensesi aradım. Yürürken genelde müzik dinlerim ama bu kez onun güzel sesini dinlemeyi tercih ettim.

    + iyice özlettin kendini prenses. Yarın (Pazar) görüşsek mi n'apsak bilemedim ki *
    - Alışma bu kadar * Ama ne yalan söyleyim yüzyüze muhabbet etmek daha güzel oluyor *
    + Peki öyleyse yarın kahvaltı da yapabiliriz istersen yada merkeze kaçabiliriz ? Sen nasıl istersen *
    - Merkez pek olmaz ama kahvaltı fikri fena değil. Anlaştık öyleyse 10 da evimin önünden alırsın beni *
    + Evinin önünden ? Baban ?
    - Arkadaşımsın sonuçta demi. Ne diyecek ki *
    + Ben ilerideki sokaktan alayım seni ne olur ne olmaz *
    - Anlaştık *

    Yarın sabah kahvaltı yapacağız. Çok iyi seçimler yapmam lazım. Ne sevip sevmediğim bir insan için masa hazırlayacağım ve cidden ne kadar da zormuş bu işler.
    Babamdan arabayı istedim önce bunu hallettim. Daha sonra gideceğimiz güzel bir sahil kenarı var. Piknik için tahsil edilmiş. Mevsim de kışa yakın olduğu için her ne kadar sıcak olsa da pek gelen giden olmaz eminim. O yüzden rahatlıkla konuşup birbirimizi tanıyabilirdik. Bütün planlarımı hazırladım duşumu aldım ve düşüncelerle uyudum. ( sırıtarak * )

    Sabah kalktım saçımı yıkadım malum uyurken çok dönerim ben *
    Güzelce süslendim. Evinin köşesindeki sokağa gittim mesajımı attım ve beklemeye başladım. Hemen geldi.

    + Hoşgeldin Prenses'm * ( O'na hitap etmeyi sevdiğim en güzel kelimemdir. O yüzden isim olarak kullanmayı seçtim. )
    - Prensesim ? *
    + Mahsuru mu var ?
    - Yoo. Hoşuma gitti *
    + Sevindim.. *

    Piknik yapacağımız alana vardık. Çevreyi az anlatacak olursak bildiğimiz bakımsız sahil ama kamelya var ve toprak güzel. O yğzden eğlenceli bir mekan olarak kullanılıyor. Partiler vs.

    Çok kalabalık değildi. 2 3 aile vardı sadece etrafta. En köşedeki kamelyaya geçtik. Patates kızartması peynir zeytin vs. bir çok şey almıştım. Hangisini sever bilemediğim için rahat 10 kişilik bir kahvaltı masası kurdum oraya. Çayı unutmadım tabiki *

    - Vaay. Ne özenmişsin ya * Çayı da unutmamışsın * ( Burada yaptığı o mahcup gülümseme hala gözümün önündedir. )
    + Sonuçta ilk kahvaltımız.Öğrenmem tanımam lazım seni. Ne seversin ne sevmezsin *
    - Valla hepsini severim hiç nefret ettiğim birşey olmaz. Çilek dışında *
    + Çilek ? Çilek alerjim var benim. Hayatta yiyemem *
    - Bak bir ortak nokta daha *

    Kahvaltımızı yaptık çayımızı yudumlarken bir sigara yaktım ( Malesef ). O gün ilk kez kızmıştı bana. Sigara içtiğim için. Önemsiyordu sanırım beni. Bunları içimden geçirip pis pis sırıtıyorum tabi bir yandan *

    - Niye gülüyorsun. Kızıyorum şuan sana *
    + Önemsiyor musun sen beni ? *
    - Yooo. Babamda içiyor da ondan kızdım yani * ( ilk kez utanmıştı bana karşı. )
    + Pekii *

    Saat 3 gibi kalkmaya karar verdik. Evine bırakmak için yine sokağın başında durdum.

    - Teşekkür ederim herşey için..

    Dedi ve öptü. Yanağıma o kadar güzel ve o kadar masum bir öpücük kondurdu ki Kalbim yerinden çıkacak gibi hissettim. Oda utandı ve indi gitti direk. Gidene kadar da 2 3 defa baktı arkasına o güzel gülümsemesiyle..

    Bende mutluluğum eşliğinde açtım bir şarkı. Ağır ağır ilerledim eve doğru. Koşmam gerektiği için eşofmanlarımı aldım ve koşuya çıktım. O gün mesajlarda baya konuştuk. Gün içinde olan utanmalarımızdan rahatlığımızdan yıllardır tanışıyor gibi oluşumuzdan..
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    +11
    Aradan geçen uzunca zamanda günler hep normal geçti. Artık birbirimize ismimizle hitap etmiyorduk. Ben onun canıydım o da prensesim..

    Tarih: 11.12.2007

    Artık herşeyi konuşmaya ve ciddi bir teklifle karşısına çıkmayı kafaya koymuştum. Akşdıbına sözleştik. ilk buluştuğumuz mekanı ayarladım. Yoluna mumlar serdim. Masada çicekler ve bizzat ona yazmış olduğum birkaç güzel söz. Herşey tamamdı. Okulu ekmiştim ama değecekti biliyorum.

    Okul çıkışında gittim aldım ve evine gitti. Üzerini değiştirdi geldi. Koyulduk yola o hala aklımda olan kafeye gitmeye başladık. içim içimi yiyor bir yandan. Hayatımda hiçbir kıza teklifi ben etmemişim düşünün o heyecanımı.

    Kafenin önünde durduk. Girmeden önce ;

    + Prenses. Burası ilk buluştuğumuz yer ya hani. Artık daha ötesi olmasını istiyorum.

    Dedim ve direk içeri daldık beraber. Gözleri faltaşı gibi açıldı. Kimse yok kafede. Emir abime tam da haber verdiğim ve planladığım gibi. Masaya kadar eşlik ettim. Elimi tuttu. O an kalbim iyice coştu resmen terlemeye başlamıştım. Masaya oturttum ve sözleri okuması için vakit tanıdım. Tam konuşmaya başlayacaktı ki ;

    + Prensesim.. Seni gördüğüm ilk günden beri birşeylerin farklı olacağına inanarak geldim bu günlere. Hiç vazgeçmedim senden ve hiç usanmadım. Güzel vakit geçirdik ve bundan sonra da vakitlerimizin hep güzel olacağına inandım. Eğer içinde tek bir kıpırtı olduysa beni geri çevirme. Ben herşeyin çok güzel olacağına söz veriyorum. Kalbim sahibi , Ömrümün sonu , yaşlılığımıza kadar mutluluğumzua şahit olur musun ?

    - Hunharca. Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Çok teşekkür ederim. Herşey çok güzel çok mükemmel. Bu kadar erken beklemiyordum ama bu cidden reddedemeyeceğim türde birşey oldu. Evet, ömrüm olmanı bende istiyorum..

    Herşey hızlı ama bir o kadarda güzel gelişmişti. O benim hayatım olma yolunda ilk adımını atmıştı. Herşeye işte tamda bu tarihte başladık. Artık sevgiliydik.

    Biz olmuştuk. Mutluluktan kim bilir neler demiş neler yapmışımdır inanın tam hatırlayamıyorum bile. O gece mutluluktan uyku tutmadı. Sabaha kadar konuştuk. Ben anlattım o anlattı. Bir konu var ki beni asıl mahveden o olmuştu..
    ···
  10. 35.
    +11
    Daha önce hiç bahsetmediği şey hastalığıydı.

    Kendisi FMF hastasıydı. Aslında bakıldığında çok da sorun olacak bir rahatsızlık değil ağrı dışında pek problem görülmeyen, ilaçlarını düzenli kullandığında atak geçirtmeyen rahatsızlıktı ancak nefrotik sendrom yani FMF 'in saracağı yerlerden biri olan böbreklere etkisi olmuştu bile. Çok sık atak geçiriyordu. Beni tanıdığından beri atak geçirmediğini ilaçlarını alması gerektiğini hissettiğini söylemişti. Ancak kafama cidden çok takıldı. Canı yanıyor olması beni gerçekten mahvetmişti..

    Uzun uzun bu konu hakkında konuştuk. Ömrümün sonuna kadar yanında olacağıma söz verdim. Yaşamak için yaşattırmak için sözler verdik birbirimize. Babasının gözüne çok battığımız için sadece haftasonları görüşmeye karar verdik. Bu hafta sonu da kardeşi ile tanışacaktım. Heyecan yapmadım değil gerçi babasıyla tanıştığım kadar olmadı ama yinede az çok vardı. Hafta içi sadece okul çıkışlarında ayak üstü muhabbet edip gidecektik..

    Hafta sonu geldi ve güzel bir kafeye zütürdüm ikisini. Kardeşi gerçekten düzgün bir insan. Tam bir adam havasında ağır takılan tiplerden. Kavga etmeyi çok seviyor belli ki. Abi kelimesini hiç düşürmedi ağzından. O gün ki kavga içinde teşekkür etti. Ben halletmiştim ama iyi oldu geldiğin onlar için diyip göz dağı vermeyi de ihmal etmedi *

    Biraz atlayarak gideceğim arkadaşlar. Yarıyıl tatilinde oldukça fazla görüştük neredeyse hergün beraberdik. Yarı yıl tatilinin bitmesine 2 gün kala ailemle tanıştırdım. Ailem gerçekten çok sevmişti prensesimi. Hem güzel hem kültürlü hem çalışkan hemde düzgün birisi. Bizimkiler yola getirirsin bizimkini demeyi ihmal etmedi *

    Lise 3 ' ün 2. yarısında yeni kararlar aldık. Üniversite için çalışmayı ve birlikte gideceğimiz şehri seçmek istiyorduk. Bulunduğumuz yerin merkezi olsa bile yine de biz aynı kentte aynı yerlerde olmalıydık. Bu yüzden çok çalışmalıydık. Ben özel ders ve dershaneyi zaten planlıyordum malum tıp istediğim için. Oda hukuk istiyordu. Hedefler yüksek çalışmak içinde gayret gerekecekti.

    Lise 3'ün sonlarına doğru günlerimiz iyi giderken sınıfımdaki Deniz yüzünden ilk tartışmamızı yaşadık ve gerçekten öfkemin beni bitireceğini o gün anladım..
    ···
    1. 1.
      +5
      bu prenses net ölecek hastalıktan ya allah şimdiden rahmet eylesin aga
      ···
  11. 36.
    +8
    Hafta sonu sözleştik güzel bir akşam yemeği yiyeceğiz resmi bir şekilde. Tam 4 saat sürdü hazırlanmam. Annem telaşlı saçımı şekilden şekile sokuyor bense gömlek değiştirip duruyorum. Bu heyecanlı ve telaşlı hazırlanmadan sonra babamdan arabasını aldım ve yola çıktım. Simsiyah giyinmiş ve cidden o beyaz teniyle inanılmaz güzel olmuştu. Siyah bir body tarzı birşey hala bilmem adını. Altında siyah pantolonu ve siyah topuklusu ile adeta siyaha anlam katıyordu. Farklı bambaşka olmuştu hafif makyajıyla. Elinde de küçüçük çantasıyla inanılmaz güzel olmuştu.

    Mekana geldik içeri girdik önceden ayırttığım masamıza ( halbuki o kadar da dolu değil ama maksat değer verdiğimizi belirtmek ) geçtik. Yemeklerimizi söyledik. Aşkla, sevgiyle çıkıyor kelimeler ağzımızdan. Titizlikle seçip hoşnut ediyoruz birbirimizi. Yemeğimiz harikaydı gerçekten hala daha o kadar güzel konuştuğumuzu hatırlamam.

    Gece evine bıraktım. Bu kez ben kondurdum bir buse yanağına. Döndü oda dudağıma bir buse kondurdu. Gülüştük utandık tam gidecekken telefonumun o iğrenç mesaj sesi ve titremesiyle kendimize geldik. Mesajı atan Denizdi ve resmen kusmuştu. Mesajı okudu ve resmen gözleri doldu. tak ettin herşeyi hunharca der gibi baktı ve hiçbirşey söylemeden gitti. Durduramadım bile çünkü mahalle de illa ki sıkıntı çıkacaktı biliyorum. Öfkemle karışık arabayla sertçe kaçtım oradan. Aradım defalarca açmadı mesaj attım açmadı. O gün sabah olmadı. Telefonunu kapatmıştı sonunda. Sabah dayanadım ve pazartesinin verdiği sinir asabiyet ve bu kırgınlık üzerimdeyken evinin köşesinde bekledim. Geldi ve demediğini bırakmadı. Bende karşılık verdim. O gün kırgın ayrıldık birbirimizin yanından. Akşama sözleştik konuşacaktık bu konuyu. Akşam olmadı , gün bitmedi. Dersler geçmedi. Sinir asabiyet herşey üzerimdeyken haklıydım ancak şimdi ne kadar da haksız olduğumu anlıyordum.

    Akşam geldi ve konu hakkında herşeyi anlattım. Tepkilerimi, iyi niyetimin nasıl suistimal edildğini. Herşeyden bahsettim. Anlayış gösterdi ve o gün gönlünü almanın mutluluğuyla antremanıma gittim. Dersimi çalıştım ve uyudum.. Önceki gecenin acısını baya bir çıkarmıştım..
    ···
  12. 37.
    +8
    Lise 3 de bitmişti. Yaz tatiline girdiğimiz hafta ailecek tatile gittik. Döndüğümüzde beni ailesiyle tanıştırmak istediğini söylemişti. Herşey sanki biraz hızlı ilerliyor gibi görünse de gözüme kabul etmiştim mecburen.

    O gün akşam yemeği için sözleştik. Ailesine haber verdi. Hunharca gelecek yemeğe, sevgilim gelecek demişti. ilk defa benden söz etmişti onlara. Babası zaten tanıyordu. Bu zamana kadar birçok kez daha karşılaştık ve konuşmuştuk. Adamdaki sıcaklığı gerçekten hissedebiliyordum. Kardeşi ve Annesi de az çok tanıyordu beni. Yani başka kimse kalmamıştı. Ama resmi bir şekilde ilk yemeğim olacaktı. Aileme durumu anlattım. Beni güzelce giydirdiler. Babam arabasını büyük bir gururla verdi. Büyüdün dedi, artık büyüdün..

    Akşam evlerinin önüne arabamı çektim. Kravatımı düzelttim elimde çiçeğim ve ikramlık çikolatam ile sanki onu istemeye gidiyormuş gibi çıktım arabadan. Eve girdiğimde herkes bir acayip karşıladı çiçek ve çikolata ile görünce *

    Az bir konuşmanın ardından sofraya oturduk. Evleri cidden çok güzeldi. Özenle seçilmiş eşyalar, portreler, kocaman bir salon vs.

    Yemek sırasında baya sorguya çekildim. Geleceğim, hayallerim, spor hayatım, ailem, okulum. Herşeyden konuştuk. Babası eski taksör çıktı. Bu bizi çok daha samimi hale getirdi. ikimizin de favorisi muhafazid Ali Clay'di ve bu bizi çok daha iyi kaynaştırdı. Uzun uzun takstan ve zararları (!) konusunda konuştuk. Prensesim tüm utancıyla eşlik etti konuşmalarıma. Yanlışlarımı ekgiblerimi düzeltti. Cidden 2. bir ailemin yanında gibi hissettim kendimi. Yanlış insan olmadıklarını, gerçekten iyi anlaşabileceğimi hissettim.
    Üniversite konusu açıldığında babası biraz dertlenmiş olacak ki beni kaçırdı oradan. Balkonda bir sigara içelim dedi ve çıktık.

    - Beraber bir üniversite düşünüyorsunuz bunu anlayabiliyorum. Ama onu tek göndermek istemiyorum bu yüzden seninle gerçekten iyi tanışmak ve kızımın üzülmeyecek olduğundan emin olmak istiyorum. Kendine güvenmiyorsan şimdi çık ve git. Yaşınız çok genç. Kızımın üzülmemesi için gerekirse herşeyi yaparım. Gençlik hatası deyip geçiştirme , ciddiye al alamayacaksan bu kadar sorumluluğu sakın ikinci bir kez çıkma karşısına.

    + Evet yaşımız çok genç. Ama ben gerçekten bu konuda bir yanlış olacağını inanmıyorum. Kızınız cidden mükemmel bir insan. inanın sizlerde öylesiniz. Ben alnımın akıyla bu işi yaşlılık ve ölümle sonlandırmak istiyorum. Bu yüzden üniversite konusunda hiç ısrar etmedim ve direk kabul ettim aynı şehirde olmayı. Bana onu emanet edecek kadar güveneceğinizi garanti edebilriim ama karışamam. Sonuçta sizin kızınız. Ama emin olun kendimden bile sakındığım insana iyi davranırım.

    Bu kadar özgüvenli konuşma bana oldukça fazla gelmişti. Sorumluluk bi anda omzumda hissedilmiş ve ağırlığıyla beraber evimde düşüncelerle uykuya daldım.. iyi ki dediğim nadir konuşmalardan biridir..
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    +15
    Arkadaşlar son partı girip yatacağım. Malum iş ve ders aynı anda olduğu için yarın sabah dinç olmalıyım. Okuyan olmasa da içimi dökebildiğim için mutluyum. Okuyan varsa da teşekkür ederim..

    Yaz tatilinde oldukça güzel vakit geçirdik. Artık evinin önünden rahatlıkla alabiliyordum. Babası bana güvendiği için geç olmamak şartıyla izin veriyordu fazlasıyla.

    Birgün antremandan çıktığımda telefonum acı acı çaldı. Babası arıyordu. Hastane lafını duyduktan sonra pek aldırmadım gerisine. Koşa koşa gittim. Lütfen diyorum Allahım lütfen iyi olsun..

    Hastaneye girdiğim gibi resüsitasyon odasına daldım. Boştu. Müşahadeye daldığım gibi onun güzel gözleriyle çarpıştı gözlerim. Babası yoktu hemen yanına koştum ve ellerini öptüm prensesimin.

    - Telaşlanmana gerek yok, daha iyiyim..
    + iyi ol lütfen, sadece iyi ol..

    Babası geldi. Ufak tefek sohbetin ardından uykuya dalmasını izledim saatlerce. Doktordan tedaviyi öğrendim neler yapıldığını ne şekilde geldiğini..

    Babasıyla beraber eve bıraktık babası bırakmayı teklif etse de reddettim. iyi olduğunda mesaj atmasını istedim. Koştum sadece koştum. Fiziksel olarak canımın yanmadığından mıdır nedir saatlerce koştum. Eve geldiğimde mesaj gelmediğini farketmiştim.

    + iyi misin prensesim ?
    - Çok daha iyiyim sevgilim.. Teşekkür ederim.

    O kadar iyi, o kadar eşsiz ki. incinme ihtimali öldürüyor beni. Hergün daha kötü olduğunu yada olacağını bilmek bile kahrediyor beni..
    ···
  14. 39.
    +14
    iyi geceler arkadaşlar. Okuyan varsa eğer.. Yarın mümkün olan ilk dakika da girip part ekleyeceğim. Seygiyle kalın..
    ···
    1. 1.
      0
      Rez pnpa ben okuyorum
      ···
  15. 40.
    0
    Rezerved
    ···
  16. 41.
    0
    2. sayfadayım
    ···
  17. 42.
    0
    hikayeci panpa senmisin lan
    ···
  18. 43.
    0
    okumadan şukuluyorum be ne kadar içten yazıyorsun ne yasadın tam bilmiyorum ama inşallah hayatının geri kalanını çok güzel geçirirsin pnp. devam
    ···
  19. 44.
    0
    Allah var
    ···
  20. 45.
    0
    rez panpa
    ···