1. 101.
    0
    beyninle düşünür kalbinle bağlanırsın
    ···
  2. 102.
    +1 -1
    @1 kapat lan o bilgisayarı gibmeyim nick altını insanları imanından döndürmeye çalışma bin
    ···
  3. 103.
    0
    reserved
    ···
  4. 104.
    0
    @87 güzel kardeşim...

    bi art niyetim yok ama...
    bu söylediklerinin hepsine en basitinden, tesadüf desem bile bunun aksini kanıtlayamazsın. yani bunların kuranın allahın sözü olduğunu kanıtlayacak şeyler olduğuna inanmam... kusura bakma...

    ayrıca ben de sana allahın beddua etmesini sorarım @1in dediği gibi böyle gidersek...
    ···
  5. 105.
    0
    Düşünce organı beyindir lakin her türlü gizem ve metafizik varlıklar kalp ile hissedilir panpişim

    Kalp gözü ve malüm olmuştur gibi şeyleri hiç duymadınmı o yy'deki adamlar kalp gözü açık maneviyatı yüksek insanlardır o yüzden kalp olmasını ne o gün ne bu gün kimse giblemez .

    sen olaya bilim gözüyle bakarsan yanlış yakalarsın tasaffuvi açıdan bakarsan çok doğru dersin

    adamların yaşadığı boyutlar bambaşka gibko bende eski atayizllerdenim sıkma canını züt olmaya alışırsın yakında
    ···
  6. 106.
    0
    1 tane tarafsız yazı göreyim taraf seçicem
    ···
  7. 107.
    0
    okuduysam amk kim okuycak lan bunu
    ···
  8. 108.
    0
    @94 şu an söylediklerimin ne kadar saçma geldiğinin farkındayım sana... (bize de eskiden öyle geliyordu nitekim)

    şöyle bişey var...

    muhafazid'in çok iyi bi insan olduğuna, ve dünyevi işlerde fazla gözünün olmadığına hem fikirim... oluşturduğu din kesinlikle o dönem için müthiş yararlı oldu... (kızların gömülmekten kurtulması vs.) bu yüzden mal tekliflerini kabul etmemesine de laf edemem tabi... ama dediğim gibi; evet, iyilik üstüne kurulu bi din, çok güzel zaten buna lafım yok...
    ···
  9. 109.
    -1
    kalbin tek işlevi kan pompalamak amk. beyin mantıksal düşünür kalp duygusal düşünür falan yok öyle bişey lan geri zekalı mısınız amk? kalp gözü gönül gözü yok kalbim temizmiş bunlar sembolik şeyler eski sanrı. herşey beyninizin içinde olup bitiyor amk beynin işlevi çözülmeden önce düşünce merkezi böbrekler sanılsaydı eminim "şüphesiz ki biz onların böbreklerini incecik bir zar ile kapladık, onlar inkar içerisindedirler, onlar için sonsuz bir azap vardır, şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir" gibi ayetler olacaktı. veya "böbreklerim temizmiş", "böbrek gözüm açıldı", "böbreklerim seni sevdi" gibi laflar günümüze kadar gelecek, ekşici binler "böbrek ağrısı yapan şarkılar" diye başlıklar açacaklardı. @1 haklı geri zekalılar. şuku.
    ···
  10. 110.
    0
    Müslümanlar Kur’an’nın Allah tarafından Cebrail aralcılığıyla muhafazid’e vahiy yoluyla indirildiğine ve Kur’an’ın tek harfi bile değişmeden günümüze kadar geldiğine inanırlar. Bu inançlarını dayandırdıkları kaynak yine Kur’an-ı kerim’dir. Yani iddia ve iddia’nın kaynağı aynıdır. Bu konu üzerinde yaptığım araştırma ve incelemelerin sonucuna göre bir değerlendirme yapacağım. Objektif olmaya özen göstereceğim.

    Müslümanlar’ın Kur’an-ı Kerim’in tek harfinin bile değişmeden günümüze kadar sapasağlam geldiğini dayandırdıkları kaynağın yine Kur’an-ı kerim olduğunu yazmıştım. Şimdi o ayet’e bakalım;

    Hicr suresi 9. ayet
    إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ
    Şüphesiz o zikri (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.

    Bir iddia’ya cevap vermek için Kuran’dan bir ayet göstermek geçersiz bir yöntemdir. Çünkü değişmediğini ispatlamak için değiştiği şüphesi olan(ki eldeki veriler değiştiği yönünde) Kur’an’dan bir ayet ile açıklamak akla yatkın bir yol değildir. Kur’an’ın değiştiren(bilerek veya bilmeyerek) kişi veya kişiler değişmediğini vurgulamak ve ispatlamak için böyle bir ayeti Kur’an’ın içine koymuş olabilir.

    inançları dogmatik yapanda budur. Düşünmek ve sorgulamak, eleştirmek yasaktır. Zaten düşünmeye başladığınız zaman o inancın akla ve mantığa aykırı olduğunu anlarsınız. Bu aykırılıklardan bir taneside; ‘ Kur’an’ın değişmediği iddiasıdır’

    Ayet ile Kur’an’ın değiştirilmiş olamıyacağınının mantıksızlığını açıkladıktan sonra geriye kalan en önemli ve sağlamlığı daha fazla olan tarih’e bakalım. Daha bilimsel bir yöntem ile kur’an’ın değişip, değiştirilmediğini tarihi detayları iredeliyerek bir sonuç çıkartmaya çalışalım.

    Tarihsel olarak Kur’an’ın kitap haline getirilmesi:

    Kur’an’ın ilk orijinali: Küçük taşlar, deri, ağaç parçası, kemik gibi çeşitli nesnelere yazılıydı. Yakıldı.

    Kur’an’ın ikinci orijinali: Ebubekir döneminde yapılan derleme. Yakıldı.

    Kur’an’ın üçüncü orijinali: Osman döneminde oluşturulan “azmalar”. Bunlar da dünyanın hiç bir tarafında yok.

    Kur’an’ın üçüncü orjinali üzerine:

    Osman döneminde mushaflaştırılan Kur’an’ın orjinalinin bulunmayışı çok tuhaftır. Osman döneminden kalan orjinal bir Kur’an mushafı yoktur, ama Osman’ın dönemindeki kur’an’ın kopyaları -ki en iyimser rakamla 8.yy’a ait bir kopya vardır elimizde(1)-  kendi zamanından çok sonrasına aittir.

    Peki Osman ne zaman halifelik yapmıştı?

    644 yılından 656′daki ölümüne kadar, 12 yıl boyunca, halifelik yapmıştır.

    Elimizde ki en eski mushaf en iyimser rakamla 8.yy’la aittir. 8.yy,701-800 tarihleri arasındaki zaman dilimini temsil eder. Osman 644-656 yılları arasında halifelik yapmıştır. Elimizde ki o mushafa göre ve Osmanın halifelik yaptığı zamanı kıyaslarsak;  elimizde ki mushafın Osman’ın döneminden daha sonra yazılmış olduğuna varırız. O halde Osman zamanında ki mushafın orjinali yeryüzünde yoktur. Elimizde ki en eski mushaf’ın Osman’ın döneminde ki orjinalin kopyası olduğunu düşünsek bile ortaya bir kaç sorun daha çıkıyor ;

    Elimizde ki mushaf’ın Osman döneminde ki orjinal mushaf’tan kopya edildiğini düşünürsek en iyimser rakamla yaklaşık 50 sene fark var. Orjinal’den kopya edilmiş olsa bu eser neden 50 sene sonrasında kopya ediliyor?

    Cevabı kimse bilmiyor aslında. Elimizdeki verilere göre bir mantık yürütürsek: Kur’an ın orjinali ve/ya orjinalinden kopya edilmiş saf haliyle bir Kur’an mushafı elimizde yoktur. O halde Kur’an ın tek harfi bile değiştirilmemiş bir kitap olması bir yana tamdıbının değiştirilmiş olması bile söz konusudur.

    Şimdiye kadar yazdıklarımımı islami kaynaklara dayanarak yazdım ve elimizde ki verileri mantıksal bir süzgeçten geçirdim.Bir sonuca varcak olursak;

    1- Kur’an muhafazid’den çok sonra yazılmıştır ki bu konuda islam’da aynı şeyi söyler.

    2- Elimizde osman zamanından kalma orjinal ve/ya kopya herhangi bir mushaf yeryüzünde bulunmamaktadır.En eski Kur’an mushafı –ki islami çevre Osman zamanından kalma olduğunu iddia eder, matematiksel ve mantıksal süzgeçten geçirdiğimizde bunun olamıyacağını ve olması dahilinde ortaya başka sorunların çıkabilceğini yazdım- 8. yy ‘a ait ve şu an Özbekistan-Taşkentte bulunan koruma altında ki mushaftır.

    3- Kuran’ın tek harfi bile değişmedi iddia’sının sav dahi olamayacağını ve eldeki verilere göre geçersiz bir iddia olduğunu anlamış bulunmaktayız..

    Başka bir bakış açısıyla konuya göz atacak olursak:

    Şimdiye kadar ki araştırma yazımda Kur’an’ın orjinalinin bulunmadığını ve elimizde ki en eski Kur’an mushafının 8.yy’la ait bir el yazması olduğunu yazdım. Oysaki güvenlik ve sağlam kalması açısından muhafazid yaşarken kur’an’ı düzgün bir biçimde vahiyin gelme sırasına göre dizmeliydi, ama dizmedi. Peki muhafazid bunu akıl edemediyse, Allah’ta mı akıl edemedi?

    Böylesi önemli bir noktayı gözden kaçırmış olamazlar. Bu sorundan bile çıkarılabilcek bir sonuç vardır aslında. muhafazid’in Kur’an’ı kendi yazmış olması ve önemsememesi.

    Oysaki gerçekten Allah’ın sözleri olsaydı, Allah bu önemli noktayı atlamazdı.Hak din olduğunu iddia ettiği islam’ın en önemli kaynağını yani Kur’an’ın düzgün bir biçimde kayda geçirilmesini muhafazid’e emretmesi gerekirdi.Ama böyle bir emir(ayet) yada başka bir şey yoktur. Buda bize Kur’an’ın tanrısının(Allahın) Kur’an’ın gelecek nesillere ulaşmasını umursamadığını göstermektedir. Ne tuhaftır ki üstelik son din olduğunuda önemle vurguluyor.

    Sonuç: Kur’an’ın tek harfi bile değişmediği iddiası mantıksal ve bilimsel verilerle çelişen, yanlışlanan geçersiz bir iddiadır. Kur’an’ın tek harfi’nin değişmediği bir yana büyük bir kısmının değişmiş olabilceği ihtimali vardır. Çünkü elimizde orjinal bir Kur’an yoktur. Orjinalden kastım muhafazid zamanından kalma bir mushaf yoktur. muhafazid öldükten sonra kitaplaştırma çalışmaları olmuştur ama elimizde yine yoktur ki Ebubekir zamanında ki mushafın yakıldığını hadislerden öğreniyoruz.(2)

    Ayrıca, Kur’an’ın içindeki çelişkilerin nedenlerini buna bağlayabiliriz. islam dininin tüm kaynakları sağlam temellere dayanmamaktadır. Böylesi bir inanca körü körüne bağlanmak ne demektir artık orası sizin sorgulama yeteneğinize kalmıştır.

    Yazımı ömer tarafından söylendiği belirtilen bir rivayet ile bitirmek istiyorum;
    ‘’içinizden kimse, Kur’an’ın tümünü elinde tutuğunu söylemesin. Bunu diyen bilir mi Kur’an’ın tümü ne kadardı, nasıldı? Kesin olan o ki, Kur’an’ın çoğu yok olup gitmiştir. (Bkz. Süyuti, el itkan, 2/32)’’

    ——–
    Mushaf; Kur’an’ın kitap halindeki şeklidir. Tevatür; (dini anlamda) Yalan olarak söylenmiş bir söz üzerine birleşmeleri mümkün olmayan, her zaman güvenilen kimselerin bir haberi bildirmeler– Bir haberin ağızdan ağıza yayılması, yaygın söylenti.
    (1) En eski kur’an mushafı 8.yy’a aittir.Özbetistan-Taşkent’te koruma altında bulunmaktadır.
    (2) Bkz. Buhari, e’s- Sahih, Kitabu Fedaili’l-Kuran/3.

    KAYNAKLAR :
    Turan Dursun-Din Bu,Diyanet işleri başkanlığı kur’an meali,Tdk türkçe büyük sözlük
    Yararlanılan islami Kaynaklar: 1. Buhari, e’s- Sahih, Kitabu Fedaili’l-Kuran, Sahihi Buhari -.Müslim E’s-Sahih,.Ebu Davud, imam Süyuti.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 111.
    0
    peki neden beyin olumu gerçekleştiği halde insanlar yaşatılabildiği halde kalp ölümü gerçekleşen insanlar yaşatılamıyor.

    orda kalpten kasıt vicdan ve gönül soyut kavramlarıdır.
    ···
  12. 112.
    0
    @99 işte herkesle geldiğim son nokta bu... korku

    bak ben agnostiğim ve allahın var olup olmadığını tartışmam... önemli olan dinler... o da geceden beri tartıştığımız gibi, bence doğru değil... çünkü en basit örneğini verdim; allah beddua etmez gibi geliyor... ne dersin?
    ···
  13. 113.
    0
    @1 i okusaydın amk ya... neye uğraşıyoruz...

    tebbet 1: “ebu leheb'in iki eli kurusun! (zaten) kurudu da.”

    önceki entryde de söylemiştim @1de var diye...
    ···
  14. 114.
    +1
    la nasıl garip durum yok?

    allah eli kurusun der mi? onun yapması gereken sadece ellerini kurutmak misalen...

    allah'ın bu dilekleri kime gidiyor?
    yoksa bu kitap insan ürünü olduğu için, kitabı yazan kendinden üstün bi varlıktan mı istiyor bunları?
    ···
  15. 115.
    0
    A’RAF 179. Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. işte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. işte asıl gafiller onlardır.


    allah nasıl cehennem için insan yaratıp sonra bizi suçlar?
    ···
  16. 116.
    0
    @1 senin ben matematik hocanı gibeyim amın evladı terk et sözlüğü
    ···
  17. 117.
    +1
    he tamam kardeşim sen bunda da hayır var diyosan,sen bilirsin... beni çok da ilgilendirmez açıkçası...

    bi de beyler, rezerved alanlar falan vardı okursunuz belki... şu sarışın çocuk da kayboldu ortalıktan... sözlüğü bırakmaktan korktuğumdan falan bahsediyordu... açıkçası sözlükte yazıp yazmamak zerre gibimde değil... üye olma hikayemi bilse yazmaya üşenirdi böyle bişeyi, neyse...

    gerçekten burdan çıkmak da umrumda değil, belki birilerine bi yardımımız dokunur (din konusunda değil,o herkesin kendi seçimi), burda da elimiz olsun diye kalıyorum burda, arada sırada girerim öylesine... neyse,şu hesap mevzusu da kapandı sanırım tartışma bitmemiş olsa bile...

    ben çıkıyorum artık...
    ···
  18. 118.
    0
    hepsini kopyaladım ,angiblopedilerden ve şu anda bulunan kuran lardan inceleyecem bakalım değiştirmiş mi yazarken yoksa aynıları mı..
    ayrıca eğer doğruysa bu 2 ihtimale işarettir
    1- ya dediği gibi kuran birçok kişi tarafından değiştirildiği için şu an anlam ekgiblikleri var (kuvvetle muhtemel olan bu)
    2- ya da gerçekten de ilk yazımdan anlam hataları çokça mevcut (buna pek ihtimal vermem ne de olsa 6ncı 7nci yüzyıldan kalma bi materyalin tıpatıp günümüze gelmesi zaten imkansız)
    edit:birinci ihtimale ek:
    bana sorarsanız zaten müslümanlık şu an yazan kurandaki kurallar bütünüyle tamamen aynı değil değişmesinin bir sonucu olarak küçük bir cümle bile değişse çok büyük etkiler yaratır ki bu da dini değiştirir
    sonuç:müslümanım ama asla asla hiçbir şeye amin demeden önce anlamaya çalışırım
    ···
  19. 119.
    0
    reserved okurum sonra
    ···
  20. 120.
    0
    olm her kafadan bir ses çıkmış yazık.

    biri matematik profu olmuş. ilkokul seviyesinde bölme işlemi için türeve integral e girmiş. diğeri "ben ateistim" diyor sonra tefsir yapmaya kalkıyor falan..

    ha arada gerçekten makul mantıklı cümleler kuran panpalar var. lafın onlara değil onları tenzih ediyorum.
    ama gerçekten serçe beyni kadar beynin var onunla da kuran tefsiri yapmaya falan çalışıyorsun ya beynini gibim senin..

    tekrar söylemekte fayda var. adam gibi işin aslı nedir ne değildir onu öğrenmeye çalışan ya da en azından makul bi yaklaşım sergileyen arkadaşlar bi kenarda. onlar da pm de sormak tartışmak istedikleri varsa yazsınlar. burda olmuyo işte.. 3 tane çakal sıçıp barıtıryo muhabbeti
    ···