/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +26 -21
    Lise 1’i yeni bitirmiştim o sıralarda da bizim aile yadigarı olan 40-50 senelik çiftliği tekrardan hayata geçirme çabası vardı babam ve dedemde. Yalanına sokuyumcular için tam yeri istanbul çatalca’nın kabakça köyü alın bu da google earth http://img.webme.com/pic/ ... irsoftturkiye/ciftlik.png Babam, dedem, üvey babaannem ve amcamın çiftlikte geçen garip olaylarını dinleyerek büyümüştüm. Sırf o hikayelerden kitap yazılır ama o zamanlar inanmıyorduk işte çocukluk.

    Söylentilere göre Kurtuluş Savaşı’nda kabakça köyünde savaş olmuş ve bir sürü isimsiz şehit varmış tam da bizim çiftliğin altında. Doğru olduğuna inanıyorum lakin bizimkilerin olayları açıklamak için uydurduğu bir bahane de olabilir tabi bu. Her neyse, lisede iğrenç bi öğrenciydim lise 1 de 6 tane zayıfım vardı 6 lan 6 babam bana eğer ikmallerde geçersen bütün yaz çiftlikteyiz dedi ve öyle de oldu. Keşke bir sene daha lise 1 de kalsaydım da oraya gitmeseydim.

    okuyan olursa devam ederim beyler.
    ···
  2. 2.
    +1
    devam ediyorum kardeşler..
    ···
  3. 3.
    +15 -1
    4 saat yolculuğun ardın yorgun argın düşmüş bi şekilde vardık çiftliğe. Bi sürü hikaye duyucam diye hazırlamıştım kendimi önceden ama beni etkileyeceklerini bilmiyodum. Amcaoğluyla akşama kadar ata binip sigara içiyoduk gece de sabaha kadar poker oynuyoduk. Acayip eğlenceliydi ta ki o geceye kadar. ( http://img.webme.com/pic/ ... rsoftturkiye/ciftlik2.png Kırmızıyla gösterdiğim yer bizim ev yeşil olan ahır siyah olan da bakıcı evi)

    Bizim ev 2 katlı ama alt katı kullanmıyoruz o zamanlar çünkü sürekli su basıyor kışın alt katta bilardo masası var başka bi tak yok içeri girdiğinizde kendinizi Amerikan filmlerinde hazırladıkları cadılar bayramı evlerinden birine girmiş gibi hissediyorsunuz. Duvarlar sperm rengi kapılar buzlu camlı bir kat işte. Her gece 1 e kadar bilardo oynayıp sonra pokere geçerdik. Bizim bakıcı remzi abi 24 yaşında o da bizle beraber bilardo oynuyoruz.

    Saat 12,5 falan remzi abi artık gidelim gençler geç oldu dedi ben de tamam şu oyun bitsin gideriz dedim. 100 sayılık 3 topta kuzenim 77 ben 56 hiç unutmam. Neyse oyunu bitirdik sigaraları söndürdük yukarı çıkıcaz kuzen ışıkları kapattı kapı da kapalı birden girilmesin diye kapının kolunu indirmesiyle olum kapı açılmıyo lann demesi bir oldu ben zannettim bu bizle taşak geçiyor hadi lan ordan yemezler dedim ben de ikinci çıkışa gittim kolu indirdim indirmemle ananı gibiyimmm demem bir oldu.

    Kilitlenmiştik resmen oraya. Dizlerimin üstüne çöküp ne kadar bildiğim dua varsa okumaya başladım ışıklar kapalı hiçbir yer gözükmüyor zifiri karanlık ve ne remzi abiden ne de kuzenden ses seda yoktu tek duyduğum hemen duvarın karşısındaki ahırdan gelen ineklerin sesiydi. Yaklaşık 5 ya da 10 dakika sonra 2 tane ses duydum. Bu ses kilit sesiydi ve bir anda ışıklar yandı. Hayatım boyunca hiç unutamayacağım bir kareydi karşımda gördüğüm. Remzi abi ve kuzen koltukta birbirlerine sarılmış gözler kapalı dua okuyorlardı. O gece konuşmadan direk yattık.
    ···
  4. 4.
    +14 -1
    Üst edit : beyler olayı bi kaç parta bitiricem günlerce bitmeyecek yarim saate bitiririm.

    Ertesi gün kalktığımda olayın şokunu henüz atlatamamıştım hala şaşkınlık üzerimdeydi. Kahvaltı etmeden direk atı eğerleyip derenin oraya indim atı bağlayıp güneş altında kavrulup hamam suyundan beter olan suyla elimi yüzümü yıkadım. Çiftlik ortamı ve lise 1 e giden çocuğun beline tabanca takan bir babam var. Çocuğuz tabi ne anlayalım yere oturmamla belimde sıkışmış tetiğin merminin içindeki barutu tutuşturup patlatması bir oldu. Kulaklarım patlayacakmış gibi oldu anlık korkuyla kalkıp belimde tabancayı çektim başka biri ateş etti sanmıştım. Tabancadan çıkan dumanları görünce sığ dereye tabancayı fırlattım ve ata binip geri döndüm. Kuzen kalkmıştı oturup kahvaltımızı ettik ve dün gece yaşadıklarımızı değerlendirmek için içerdeki salona geçtik
    ···
  5. 5.
    +7
    Okuyan varsa kendinizi belli edin panpalarim
    ···
    1. 1.
      0
      Bu nicke daha çok musallat olurlar
      ···
  6. 6.
    +9
    Kuzen hala uyanamamış, şaşkın şaşkın etrafa bakınıyordu. Konuyu açan ben oldum.
    -Olum lan ne oldu dün gece öyle?
    Hala dalmış bir vaziyette sabit bir yere bakıyordu
    -Laan!?
    -He noldu kuzen
    -Soru soruyorum duymuyo musun olum?
    -Dalmışım kuzen kusura bakma
    -Ne oldu dün akşam diyorum?
    -Kuzen konuşmayalım bunu lütfen
    -Neden olum noluyo lan?
    -Sen onu görmedin mi?
    -Neyi lan neyi?
    -Kuzen valla bak boşver hadi yürü inekleri otlatıcaz sonra anlatırım.

    Kafamdaki soru işaretleri ile kuzenin peşinden gittim. Remzi abinin kapısını çalıp uyandırdıktan sonra kuzenle ben atları eğerleyip biz atta, remzi abi önümüzde inekleri tarlaya çıkardık ,Remzi abi oturmuş sigarasını içerken biz atlarla dağılan inekleri sürünün içinde tutuyorduk. Büyümüş mısırları bilen bilir sapları çok sert olur tarla ful mısır olduğundan atın üstünde kafamız anca mısırların üstüne çıkıyordu. Sanırım atın ayağı o topraktaki saplardan birine takıldı atla beraber yere düştük. Ama bu binler yardım ediceklerine karşımda durup yarıla yarıla gülüyolardı. Biraz cüsseliyimdir, atın üstünde kaldığımdan at ezilmesin diye hemen kalkmaya çalıştım üzerinden çekildim üstümü başımı silkeledim ama at hala yerde ölü gibi yatıyordu. Gözlerini kırparak sanki elinden şekeri alınmış bebek gibi ne olur yardım edin edasıyla bakınıyordu etrafa. Bir kaç kere hafifçe kırbaçladıysak da kalkmadı. Ne yapıcaz lan şeklinde birbirimize bakıyorduk.
    ···
  7. 7.
    +10
    Biz öyle muallak gibi bakışırken atın kalkmaya çalıştığını gördüm. Dizginleri yakalamak için hamle yaptım ama tutamadım at kalktığı gibi dereye doğru koşmaya başladı. Biz öyle eli kolu bağlanmış gibi at ufukta kaybolana kadar arkasından baktık durduk. Elden bir şey gelmiyordu zaten gördüğümüz manzaradan sonra o ata binmek isteyeceğimi de pek zannetmiyordum. Remzi abi hadi boşverin toplayalım şu inekleri de gidelim artık dedi. Toplanıp çiftliğe gittikten sonra resimde siyahla gösterdiğim yerdeki tek odalık eve girdik , Oturup sigaraları yaktık içmeye başladık. Remzi abi bırakın at döner iki güne diye teselli etmeye çalıştı bizi. O zamanlar annem babam dedem üvey babaannem falan hiç biri bilmiyor sigara içtiğimi bir tek babaanneme söylemiştim. Onu yakın hissederdim kendime o da hiçbir şey demezdi bana ama dedemle 20 30 senedir ayrı oldukları için babaannem yazlıktaydı o sıralar. Zaten istanbul’a gittiğimde hep önce babaanneme sonra çiftliğe giderdim rahmetli olana kadar babaannem. Her neyse, bi de bu remzi bininin babası var Özer baba o da aynı şekilde bakıcı çiftlikte baba oğul ineklere bakıyolar. Özer aradı remziyi ahırda tak temizleyeceklermiş bu gitti biz kaldık kuzenle.
    ···
  8. 8.
    +10
    Yine konuyu ben açtım ağzına sıçıyım adamın ağzını bıçak açmıyor benden bi yaş küçük bu. Geldiğimden beri bi tuhaflık var bunda sürekli bir yerlere dalıp gidiyo o sene de gemlikten taşınmışlardı çiftliğe okulu falan değişti ondandır diye üstelemedim pek ama bu soruma da cevap vermeyince

    -ne oldu lan sana bi derdin mi var olum neden konuşmuyosun?
    irkilerek birden bana baktı
    -ne derdi olum ya yok bi şey
    -sen böyle değildin kuzen sürekli bi yerlere dalıp gidiyosun anlamıyorum
    -kuzen tamam her şeyi göstericem ama şimdi değil
    -neyi göstericen olum bi anlatsana
    -akşama kadar sabret anlıycaksın her şeyi.

    kendinizi belli edin panpalar yazıyorum
    ···
  9. 9.
    +9 -1
    Tamam dedim çıkıp eve gittik. Kuzen ben sıkıldım gel ava çıkalım beraber dedim buna
    -yok kuzen ya boşver sonra çıkarız
    -hadi be olum zaten kırk yılın başı gelmişim kırma beni
    -kuzen valla başım ağrıyo sonra gidelim
    -gibicem artık ama ha

    Dedim hızlı hızlı eve çıkıp fişekliği taktım boynuma kısa çifteyi aldım kafamda kovboy şapkası çıktım dağ bayır dolanmaya gösterdiğim yerler baya erken kalktığımızdan öğle saatleri güneş tepede Mudurnu tavuk gibi kızarmışım 15 20 metre ağaçlarla çevrili ortası gölgelik bir alan gördüm gideyim şurda dinleneyim biraz dedim gittim oturdum. Yayla gibi olduğundan düm düz her yer. Gölgelik dediğim alan da baya büyük rahat 1 dönüm vardır. Çifteyi kırık vaziyette yere koydum parlamentimi yaktım içiyorum. Derin bi nefes alıp yaşadıklarımı düşünmeye başladım. Ulan nereye gelmiştim ben? Oysa ki çocukken hep buralarda büyümüştüm ama başıma böyle olaylar gelmemişti hiçbir zaman. Havaya bakınırken beyaz bi kuş gördüm. Çiftede 2 tane kuş saçması var sigarayı attım hemen sarıldım tüfeğe nişan alıp ateş ettim ama ıska. Benle dalga geçer gibi yavaş yavaş gidip ağaca kondu. Onun ordan kalkmasını beklerken tam arkamdan aynı kuştan bi tane daha çıkıp öbür ağaca gidip kondu. Sürekli aynısı olmaya başladı. Nereye baksam tam arkamdan kuş geçiyordu. Tüfeğin diğer namlusundaki fişeğe güvenip sabit bir ağaca bakmaya başladım. Ama sanki bana inat baktığım taraftan hiç kuş geçmedi. Öyle odaklanmış olarak bakarken arkamdan vuuufff diye bi şeyin geçtiğini hissettim. Tüfeği bel hizama indirip arkamı döndüm ama hiç bi şey yoktu. Dönmemle tüfeğin elimden kayıp düşmesi bir oldu. Bilirsiniz, çifte yere düştüğü zaman patlar o yüzden avcılar yere düşerse patlamasın diye namlular kırık vaziyette taşırlar çifteyi. Evet patladı paslı ve yağlı sağ namludaki mermi. Ayakkabımın ucunu sıyırıp toprakta büyük bir iz bıraktı. O an aynı şekilde arkamdan birinin geçtiğini hissettim.
    ···
  10. 10.
    +7
    Tüfeği bel hizama indirip arkamı döndüm ama hiç bi şey yoktu. Dönmemle tüfeğin elimden kayıp düşmesi bir oldu. Bilirsiniz, çifte yere düştüğü zaman patlar o yüzden avcılar yere düşerse patlamasın diye namlular kırık vaziyette taşırlar çifteyi. Evet patladı paslı ve yağlı sağ namludaki mermi. Ayakkabımın ucunu sıyırıp toprakta büyük bir iz bıraktı. O an aynı şekilde arkamdan birinin geçtiğini hissettim ama bu sefer aldırmadan tüfeği yerden alıp eve yürümeye başladım.
    ···
  11. 11.
    +8
    Tamam dedim çıkıp eve gittik. Kuzen ben sıkıldım gel ava çıkalım beraber dedim buna
    -yok kuzen ya boşver sonra çıkarız
    -hadi be olum zaten kırk yılın başı gelmişim kırma beni
    -kuzen valla başım ağrıyo sonra gidelim
    -gibicem artık ama ha

    Dedim hızlı hızlı eve çıkıp fişekliği taktım boynuma kısa çifteyi aldım kafamda kovboy şapkası çıktım dağ bayır dolanmaya gösterdiğim yerler baya eğimli yüksekte kalıyor çiftlikten ve oralardayım http://img.webme.com/pic/ ... rsoftturkiye/ciftlik5.png erken kalktığımızdan öğle saatleri güneş tepede Mudurnu tavuk gibi kızarmışım 15 20 metre ağaçlarla çevrili ortası gölgelik bir alan gördüm gideyim şurda dinleneyim biraz dedim gittim oturdum. Yayla gibi olduğundan düm düz her yer. Gölgelik dediğim alan da baya büyük rahat 1 dönüm vardır. Çifteyi kırık vaziyette yere koydum parlamentimi yaktım içiyorum. Derin bi nefes alıp yaşadıklarımı düşünmeye başladım. Ulan nereye gelmiştim ben? Oysa ki çocukken hep buralarda büyümüştüm ama başıma böyle olaylar gelmemişti hiçbir zaman. Havaya bakınırken beyaz bi kuş gördüm. Çiftede 2 tane kuş saçması var sigarayı attım hemen sarıldım tüfeğe nişan alıp ateş ettim ama ıska. Benle dalga geçer gibi yavaş yavaş gidip ağaca kondu. Onun ordan kalkmasını beklerken tam arkamdan aynı kuştan bi tane daha çıkıp öbür ağaca gidip kondu. Sürekli aynısı olmaya başladı. Nereye baksam tam arkamdan kuş geçiyordu. Tüfeğin diğer namlusundaki fişeğe güvenip sabit bir ağaca bakmaya başladım. Ama sanki bana inat baktığım taraftan hiç kuş geçmedi. Öyle odaklanmış olarak bakarken arkamdan vuuufff diye bi şeyin geçtiğini hissettim. Tüfeği bel hizama indirip arkamı döndüm ama hiç bi şey yoktu. Dönmemle tüfeğin elimden kayıp düşmesi bir oldu. Bilirsiniz, çifte yere düştüğü zaman patlar o yüzden avcılar yere düşerse patlamasın diye namlular kırık vaziyette taşırlar çifteyi. Evet patladı paslı ve yağlı sağ namludaki mermi.
    ···
  12. 12.
    +1
    agalar ben bi bime uğrayayim geliyirum 15 dakkaya beklemde kalın.
    ···
  13. 13.
    0
    geldim beyler
    ···
  14. 14.
    +2
    Ayakkabımın ucunu sıyırıp toprakta büyük bir iz bıraktı. O an aynı şekilde arkamdan birinin geçtiğini hissettim ama bu sefer aldırmadan tüfeği yerden alıp eve yürümeye başladım.

    Leş gibi terlemiştim, kafamdaki saman şapka kafama yapışmış acayip rahatsız ediyordu. Eve gidip hemen duş aldım ve dinlenmek için 2. salona uzandım. Babamla amcam evde değil her gün gidiyorlar çiftliğin daha yeni canlanmasından dolayı düzen tam oturmamış, sürekli birileriyle görüşüyorlardı. Dedem desen sabahtan akşama kadar hep aynı koltukta oturup sigara içer, tuvalete gidip gelince bile nefes nefese kalırdı. Ben uzanmışken kuzen geldi yanıma nerdeydin lan dedi dolaştım geldim dedim. Akşam yine iniyoruz dimi bilardoya dedi kuzene kızgındım ama göstereceği şeyi de merak ediyordum evet incez dedim tamam dedi içeri gitti. Yine düşüncelerimle baş başaydım. Yaşadıklarımı ve akşam ne olacak diye düşünmeden duramıyodum. Gerçi bi daha da oraya inmek istemiyodum ama merak işte. Düşünürken uyuyakalmışım akşam yemeğinde uyandırdı kuzen
    -hadi kalk yemek yicez kuzen
    -tamam geliyorum
    Elimi yüzümü yıkadım oturduk yemek yedik. Babamlar daha gelmemiş biz de beklemedik çıktık dışarı. Çiftliğin etrafta hiçbir ışık yok zamanında dedem koymuş ama artık çalışmıyordu hiçbiri o yüzden bahçede el fenerleriyle gezerdik. Biraz çiftliği kolaçan ettikten sonra remziyi çağırmak için gittik muallak özerin evine.
    ···
  15. 15.
    +4
    Kapıya özer bini çıktı remzi abi nerde dedik uyuyo dedi hay dıbına koyim edasıyla yürümeye başladık. Ben kuzene bakıyom ne gösterceksen göster artık yoksa verecem ağzına malafatı diye ne bakıyon olum dedi lan ne zaman anlatacan? Şimdi değil gece tam üçte , gibecem üçünü beşini sokturtma kafana dedim olum düzgün konuş karışmam bak ha dedi Allah Allah ne olcak lan dedim sinirli bi şekilde değil taşak geçme edasında çocuk gibi çakıl çiftliğin yolunda, zifiri karanlıkta boğuşmaya başladık 5 10 dakika boğuştan sonra küfürlerimizi bi çığlık sesi böldü. Uzakta bizim çiftliğin arkasına doğru bir ev daha var o taraflardan geldi ses. Hep aynı klişeler falan demeyin size yemin ederim aynı bu şekilde oldu beyler. Üstümüz başımız toz içinde birden ayağa fırladık karanlıkta mal mal elimizde fenerle ileri doğru bakıyoruz sanki bi şey görebilecekmiş gibi. Dayanamadım kuzen yürü gidelim eve korkuyorum olum ben dedim ve koşarak alt kata girdik. Anasını gibiyim neden alt kata giriyoruz ama işte o an korkudan dalıverdik içeri.
    ···
  16. 16.
    +3
    Bu sefer bi şey olmadı içerde ama ikimiz de üç buçuk atıyoduk. dışarı da çıkamıyoruz allahım nolur bitsin artık bu şeyler diye dua ediyorum içimden. 5 dakika sonra remzi abi geldi uyanmış huur napıyonuz len eşekler dedi cevap vermedik ama remzi abiyi görünce rahatlamıştım biraz ne yalan söyliyim. Hadi kalkın bilardo oynayalım dedi kafayı dağıtırız diye tamam dedik ama bi yandan da şaşırıyorum bu adam nasıl bu kadar rahat diye. Neyse gece bi şey olmadı fazla kaptırmışız kendimizi bilardoya babamların bizi pokere çağırdığını hatırlıyorum. Remzi abi saate bakıp oo çok geç olmuş sabah sağıma gircem ben gideyim artık dedi gitti biz de kuzenle yukarı pokere çıktık ama gece 3 aklımda tabi..
    ···
  17. 17.
    +6
    Bir bir buçuk saat kadar oynadık diye hatırlıyorum saat 2.30 du ben sıkıldık gidelim biz dedim iyi tamam dediler indik bilardo salonuna. Kuzen yarım saat kaldı hazır mısın dedi bu gibik bana ben neye dıbına koduğum dedim sus olum kızdıracaksın bak kızsan ne olcak lan dedim ben değil ki dedi iyice kafam gitti benim orda tamamen afallamış vaziyette kalakaldım. Ne olcaksa olsun diye düşünüp senelerce farelerin kemirmesinden ve su baskınına uğramaktan bitap düşmüş koltuğa attım kendimi.
    ···
  18. 18.
    +4
    dinleyen var mi beyler ses verin?
    ···
  19. 19.
    +3
    Bi sigara yakıp rahatlarım diye düşündüm ama dıbına kodugumun muallaksi bi camdaki perdeye bi de bit pazarından aldığı dandik saate bakıp duruyodu. Sormadım ne yapıyon diye. Saat tam üç olduğunda beni çağırdı ışıkları kapatıp eliyle dışarıda yanan tek lambanın ışığı ile aydınlanan perdeyi işaret etti. Sarı ve soluk ışığa bakıp ne olucak diye merak ederken ne lan bu dedim şşşşşş yaptı eliyle fısıldayarak bakmaya devam et dedi. Kafamı çevirdim ve görmemle dizlerimin üstüne çöküp başımı ellerimin arasına almam bir oldu.
    ···
  20. 20.
    +4
    Bir şey soldan sağa doğru yavaş yavaş yürüyüp tam camın önünde durdu ve ağır ağır yüzünü bize döndü. Perde kapalı olduğundan Allahtan sadece gölgesini görebiliyorduk. Gölgenin normal insan gibi kol bacak ve kafası belli oluyordu ama bir insan olamayacak kadar uzun bir şeydi. http://img.webme.com/pic/a/airsoftturkiye/o.png Beyaz yer bizim bulunduğumuz cam ve yerle nerdeyse bitişik kahverengi yer de o şeyin durduğunu tahmin ettiğim yer. Birden cama doğru yürümeye başladı ama normal insan gibi değil, sanki kayıyormuşçasına. Ben korkudan ayağı fırlayıp kaçmaya çalıştım ama kuzen kolumdan tuttu fısıldayarak dur dedi. Gölge yaklaştı yaklaştı yaklaştı bütün perde gölgeyle 1 ya da 2 saniyeliğine kaplandı ve sonra birden yok oldu. Yerde oturmuş ağlıyordum. Artık tek istediğim bu yerden gitmekti.
    ···