köylü kezbanı büyüleyip siktim anlatıyorum

Maçın ilk yirmi dakikası dolmuştu ve henüz skor 2-2 idi. Ben ayağıma top geçince messi vari hareketlerle ilerledim ama açımı kaybetmiştim. Sırf ipneliğine topu karşıma geçen rakibin taşaklarına son hızla şut çektim. Adamlar üstüme yürüdü çocuk yerde kıvranıyordu ve tabiiki amca oğulları da beni kollamışlardı.

mk maçının züt hoşafı silin bu ipneyi yazar olmaz bundan

Neyse beyler maç 9-8 biz yeniliyorduk sonlara doğru. Ben bir şut çektim ve benim bile beklemediğim bir şekilde doksana girdi. Maça beraberlik getirdik. iyice bencilleştim çünkü bitirici golü ben çakmalıydım. Bizim arkadaş gole gidiyordu. Ama topa bir hamle yapıp ayağından aldım ve pozisyonu harcadım. Bayaa kibarlardı amk bir özür diledim ve yırttım.

gökyüzü nedir ameke yüzde bin uydurma

maçını gibim geç maçı

o değilde cidden senden yazar olmaz

Son golü de zütümü yırtıp ben attım ve maç bitmişti. Bizim izleyenlerde gaza geldi ve sahaya girdiler. Planım işe yaramış artık bir köy kahramanı olmuştum. Köye kadar serviste bağıra bağıra müzik dinleyip gelmiştik. Köyde bizi daha büyük bir kalabalık bekliyordu çünkü bizim aza Abdullah amca muhtarı bilgilendirmiş ve o da bizi karşılamaya karar vermişti.

@42 mk senin okuma o zaman

@44 havaya demek istemedim panpa

@46 biraz hastayım panpa o yüzden yazmaya üşeniyorum ve hata yapıyorum.

roger that go go go

Karşılamaya gelenler arasında muhtarın kızı da vardı. O kalabalıktan yararlanıp kızın yanına sokuldum ve bu saatte niye geldin ki sen dedim. Bu da kıkırdayıp normalde dışarıya çıkamıyorum bu bahaneyle biraz çıktım işte dedi ve resmen gülümseyip eliyle kıçımın biraz üstüne dokundu kimse fark ediyor mu diye etrafa bakıp. Ama milletin umrunda değildik. Buna doğru eğildim ve telefonun var mı dedim telefonu yokmuş o zaman nasıl konuşabiliriz dedim artık resmen kız tav olmuş yol arıyorduk. Kız zaten kim gelse kabul ederdi yıllarca evde tutula tutula iyice kaşarlaşmış.

Gece dedi saat iki gibi gel bizim bahçenin karşısına ama gizlen Rıza abimler görürse beni öldürürler seni de parçalarlar dedi ve bir kez daha güldü. Bunun orda gizli bir kuytusu varmış sıkılınca gittiği. Kalabalık yavaş yavaş dağılıyordu ve ben millet görmesin diye kızın yanından uzaklaşmıştım.

Eve gidip bir duş aldım ve mehmet abilerin eve gidip oradaki takımdan elemanlarla coşmaya başladık. Kezban çay getirdi yine üstünde üç gün önceki paçavralarıyla. Başka elbisesi yoktu her halde bu kızın ama ben yine de yüzüne bakıp belki bir umut ışığı bir gülücük ya da göz hareketi falan görürüm diye ama yok kız hep matemde gibiydi.

Gece saat bir buçuktu arkadaşlarla elektrik direğinin altında muhabbet ediyorduk. Ben işim var beyler size iyi geceler diyip ayrıldım ve aşağıya doru ilerledim. Muhtarın evi köyün çukurluk bölümündeydi beş dakika da varmış kızın söylediği bahçedeki ağacın altında beklemeye başlamıştım. Kız düşündüğüm gibi evden değil bahçenin arka tarafından çıktı ve bana el işareti yapıp gel dedi.

devaaamm

devam bin ha şöle konuya gel

Arkasından ilerledim bahçenin sonunda bir tümsek vardı topraktan ve onun arkası ne yoldan ne de evden görünmüyordu bununla oraya girdik ve konuşmaya başladık ben kızdan daha ürkektim amk. Beş dakikaya kalmadan ben de açıldım ve muhabbet ilerledi. Kız resmen köyün bildiğinin tam aksiydi yani denetim falan tanımıyordu. Her akşam buraya gelip abisinin paketinden çaldığı sigaraları içiyormuş ve kimse fark etmiyormuş. Cebinden iki sigara çıkardı ve birini bana verdi. Sordum kaç yaşındasın diye 19 yaşındaymış panpalar. Bana istanbul hakkında ve üniversite yaşamı hakkında sorular sordu ve iç çekti. Kendisi de artık köyden kurtulmak istiyormuş ama imkan yokmuş.

deevaaaaaaaaaaaaaam deevaaaaaaaaaaaaaam deevaaaaaaaaaaaaaam deevaaaaaaaaaaaaaam deevaaaaaaaaaaaaaam

daha gibemedi mi bu