kıyıya vuruyordu cesetlerim

re-serve

rezerved. okuyacam panpa merak ettim bi sağlık emekçisi doktor adayı olarak olaya el atmam lazım. anlat sen

baştan sona okudum gayet sürükleyici...

-Muhteşemdi
-Bunu yaptığıma inanamıyorum; dedi gülerek
-Dur bakayım, ağzının kenarında benden bir şey kalmış herhalde
-Hani nerede? – hafif telaş yapıp aracın iç lambasını yakmıştı, aynaya baktı sonra- ; yok bir şey eşeklik yapma..
-Olsa ne olur ki?
-Bir şey olmaz ama.. Tuhaf işte..

Arabadaki ıslak mendil ve kuru mendillerle elimizden geldiğince temizledik kıyafetlerimizi ve eve geçtik.
Sabaha kadar sevişmek ve o bacakların her noktasına dokunmak istiyordum; barın tuvaletinde etki süremi uzatmak için bir ‘levitra’ atmıştım.
Alkolden bağımsız işe yarayan bir ilaçtır, tavsiye ederim..

-Neden o geceden sonra, telefonlarımı açmadın?
-Bunu biliyorsun aslında..
-Seninle yatmadığım için değil mi?
-Pratik olarak beraber yattık aslında ama, tespit doğru..Zor bir dönemden geçiyordum ve ne yapıyorsam sorgulamadan yapıyordum o ara..
-Canımı yaktın ama çok..Şimdi mutlu musun peki? O bardaki hatun gibileriyle mi mutlusun yoksa?
-Şu an aklımdan geçen tek şey sensin, aksi olsaydı o bahsettiğin hatunla ayrılırdım mekandan; yani gayet mutluyum
-Sen hep benimle kal ve bir daha yok olma ortadan..

içim acıdı Hande’nin son cümlesiyle, ben ‘arkasına bakmadan çekip gidenlerdendim’ ve aynı hataya ikinci kez düşmek istemiyordu; daha doğrusu bunun tekrarlayacağı bir hata olduğuna inanmak istemiyordu.
Eğer birini affediyor ve kaldığınız yerden devam ediyorsanız, bu ikinci kez ve daha büyük bir kazık yemek içindir dostlar..
Hande için gerçekten üzülüyordum ve o gece içimden ‘benden uzak dur’ demek geçiyordu ama dilim varmıyordu bunu söylemeye.
Ben birtek Fulya’da vurulmuştum ve bir daha ölmeye hiç niyetim yoktu.
Kadınların ilişki anlayışının ‘acıya’ dayalı olduğunu biliyordum ama Hande fazlasıyla acı çekiyor gibi görünüyordu.
Sarıldım ona, saçlarını okşamaya başladım, aletim ilacın da etkisiyle dokunduğum anda kalkışa geçiyordu ve bacakları sabrımı sınıyordu.
Şizofreniye bağladım resmen, çok uzun zamandır sorgulamıyordum kadınlarda oluşturduğum etkiyi.
Şöyle bir geçmişime baktığımda acı çekecek bir tiple de beraber olmamıştım aslında, hepsi benden beterdi ve benim için düzülecek bir nesneden ileri anlam taşımıyorlardı Aslı dışında.
Aslı aynı zamanda yakın bir arkadaşım sayılırdı.
Kendi kendimi ikna etmeye çalışıyordum adeta, bir tarafım tüm acımasızlığıyla gün ışıyıncaya kadar düzmek, diğer tarafım ise her şeyi açıklamak istiyordu.
insanlığıma kavuşmuştum sanki onca enteresan olaydan sonra…ama tabi ki söyleyemeyecektim bunları; doğanın kanunuydu yaşadıklarımız ve Hande’yi başından geçenler büyütecekti, beni büyütüp öldürdüğü gibi…

eğer birini affediyor ve kaldığınız yerden devam ediyorsanız, bu ikinci kez ve daha büyük bir kazık yemek içindir dostlar.. fulyayla aynı kaldığınz yerden başlamak istemez miydin yani?

başlasa ne olucak ki hiçbişey eskisi gibi olmayacak.

Gözyaşlarıyla ıslanmış dudaklarında buldum kendimi; öpüşünde teslimiyetin ruhu vardı.
Giyecek bir şey getirmediği için benim gömleklerimden birini giymişti ve bembeyazdı bacakları.
Okşamaya başladım; dünyayı bir baştan diğer başa dolaşmak gibiydi bacakları, her santimetrekaresi ayrı bir haz..
Sağ bacağımı, bacaklarının arasına yerleştirdim ve kalçasını avuçlayıp kendime doğru çektim.
Öpüşme şiddetimiz gitgide artıyor ve ben içine girmek için sabırsızlanıyordum.
Önce gömleğini sonra iç çamaşırını çıkardım, tamamen çıplaktı altımda ve çok güzeldi her şeyiyle.
Göğüsleri, bacakları, göbek deliği, her bir yanını öpüyor okşuyordum tek kelime etmeden; sadece nefes seslerimiz vardı fonda..
Elimi vajinasına yerleştirip o bölgeyle oynamaya başladım, arada parmağımı içine sokup ıslaklığını kontrol ediyordum, tamamen ıslaktı neredeyse..
Dudaklarımı ısırıyordu öpüşürken, dimdik olduğumun farkındaydı ve eline aldı aletimi sonra içine soktu beni..
Nefes alıp verişlerin yerini inlemeleri almıştı ve yukarıdan bu halini izlemek çok tahrik ediyordu beni..
Hızlandım, çarpışma seslerimiz odada yankılanıyordu ve zevkten bağırıyordu altımda Hande..
Kısa bir süre önceki bekaretini hatırlar gibi bir hali yoktu, fazlasıyla kadındı altımda ve fazlasıyla güzel…

Daha yarım saat önce 25-30 km dayanıp evin önünde fena halde patlamıştım; bu yüzden ikinci postanın uzun süreceği belliydi.
Üstüme çıktı; ellerini göğsüme koydu ve gözlerini kapattı.
Ağır ve oval hareketlerle o çalışıyordu bu sefer ve ben arkama yaslamış onu izliyordum.
Ne hissettiğini, bende ne bulduğunu, bu şekilde daha önce kimlerle seviştiğini, geçmişinden kalan yaraların ona ne kattığını…
Neden düşeceğini bile bile tekrar..
Dimdiktim ve uzunca bir süre boşalacak gibi durmuyordum..
O sevişmenin merkezindeyken ben vücudumu yatakta bırakmış, üst kattan ‘bizi’ izliyor gibiydim..
Arada gözlerini açıyor elime uzanıp sımsıkı tutuyordu; bu sırada belimi hafifçe yukarı kaldırıyordum daha derinden hissetsin beni diye ve gözleri tekrar kapanıyordu..
Kasıklarımdaydı ıslaklığı ve ellerini bacaklarıma atmıştı bu sefer; kendime doğru çektim onu, dudaklarındaydım tekrar, saçlarından nazikçe tutup başını sağ omuz tarafıma yasladım.
Kalçalarını avuçladım ve çalışabileceğim en yüksek hızda düzmeye başladım onu.
Gidip geldiğimi hissetmiyordum ıslaklığından, vücutlarımızdan ve ondan çıkan sesler daha fazla etkiliyordu.
Acı çekiyor gibi bağırıyordu ama zevk içinde olduğunu biliyordum.
Tekrar altıma aldım ve çevirdim onu; acemi olduğu doggy pozisyonunda kafasını yere doğru gömmemesinden belliydi.
Canı yanabilirdi fazla seri ve sert hareket edersem, sırtına elimi koyup bastırdım.
Ne demek istediğimi anlamış olmalıydı ki, gövdesini yatağa paralel bir pozisyona soktu.
Yüzü yastığa yan bir şekilde dayalı bana bakıyordu, en sevdiğim pozisyondu bu, hele hele bu tip bacaklara sahip kadınları düzerken…

Beline hafifçe bastırdım ve tamamen yatağa uzamıştı artık; göbek bölümünün altına bir yastık koyup kalça seviyesini hafifçe yükselttim.
Aletimi tekrar içine soktum, ellerimi iki yana koyup üstüne biraz abanıp çalışmaya başladım bu sefer.
’Düzmek’ denilen faaliyet tam olarak buydu işte.
Çıkan sesler, vajinayı çok daha dar ve kaygan hissetmek, kadını bir bütün olarak altında yok etmek..Boşalmak üzereydim ama üstünde denemek istediğim birkaç pozisyon daha vardı ve bunun için aylarca beklemiştim.
Kalktım üstümden, bitkin ve terli görünüyordu ama ıslaklığından hiçbirşey kaybetmemişti.
Yatağın kenarına doğru çektim bacaklarından, yastığı bu sefer belinin altına koydum ve bir bacağını omzuma aldım.
Gözlerini dikmiş anlamsızca bana bakıyordu.
Bir yandan bileklerinden dizine kadar bacağını öpüyor diğer yandan hafif rölantide içinde gidip geliyordum; yorulmuştum aslında ama bitsin de istemiyordum o sihirli dakikalar aynı kilometreler gibi..
Omzumda olan bacağını indirip, iki bacağını birden omuzlarına doğru bastırdım, iki büklümdü karşımda; kendi tuttu ayak bileklerinden ve ben kalçalarını iki yana ayırıp düzmeye başladım onu.
Hızlandıkça patlamaya hazırladım kendimi ve o anda içinden çıkıp göğüslerine boşaldım..
Yana attı kendini, ben de diğer yana uzandım..
Uzunca bir süre nefes nefese kaldık öyle..

(bkz: http://fizy.com/#s/1c9uyg)

iyi akşamlar yarın görüşürüz

reserved

günaydın, rezervasyonlarınızı yapabilirsiniz

Part 26

Haftaiçi Aslı’dan bir mesaj geldi,
‘Bu Cumartesi günü, Marche Gabaret’de doğumgünü partim var ve evet sen de davetlisin!’
Toplu bir mesaj olduğu her halinden belliydi; Hande’ye haftasonu toplantım olduğunu söyleyip katılacaktım partiye.
Aslı akıllı hatundu; böyle bir doğumgünü partisi düzenlediğine göre sevgilisinden ayrılmış olmalıydı ve orada potansiyel bir sürü sevgili adayı olacaktı mutlaka –özellikle zengin kodaman tipler-.
Hande’yi aradım ve durumu anlattım,

-Bu haftasonu Foça’ya kaçarız diye düşünüyordum hayatım, hiç mi iptal olma şansı yok toplantının?
-En nefret ettiğim şeydir toplantılar ve bugüne dek hiç iptal olduğunu görmedim, işin kötü tarafı yatılı kalmak zorundayız, genel müdür de katılacakmış ve yemeğe çıkacakmışız akşam
-Öööff, neyse sıkma canını , Pazar günü görüşürüz artık
-Evet otelde kahvaltı yaparız ekiple, oradan çıkınca alırım
-Tamam, iyi toplantılar

Akşam 9 ‘da başlıyordu Aslı’nın doğumgünü partisi; önce güzel ve fark yaratacak bir hediye almam gerekiyordu.
Bir iç çamaşırı mağazasına girdim ve yarı transparan kırmızı bir saten gecelik aldım.
Pahalı bir hediye olmuştu ama Aslı için değerdi.
Hediyeyi aldıktan sonra kankaları arayıp onlarla buluştum; o günün altılı programı hoşuma gitmişti ama her zamanki gibi ilk ayaktan kırmızı ışığı da yakmıştı.
Klagib eğlenceli bir eski dostlar günü sonrası, üstümü başımı değiştirip Marche’nin yolunu tutma vakti gelmişti..

Saat 21:30 gibi içeri giriş yaptım; Aslı ve Ceren’i tanıyordum sadece ve benim gibi bir sürü tip olduğundan emindim sadece Aslı’yı veya bu ikisini tanıyan.
Aslı için gelmiştim zaten ve onun gibi birinin doğumgünü nasıl olur diye..
50 kişilik bir grup vardı tahminime göre, daha fazla da olabilir bu rakam ve beklediğimin aksine bunun yarısı kadındı; hepsi de bebek gibiydi.
Aslı fark etti beni ve yanıma geldi.
Siyah,dar bir mini etek giymiş, uzun beyaz bacakları, muhteşem kalçaları ve derin göğüs dekoltesiyle sihirli bir periye benziyordu; onu düzmüş olduğuma inanamadım bir an;

-Hoş geldin yakışıklı
-Fena halde hoş gördüm Aslı, müsadenle tapıcam sana..
-Hahahaa, ne yaptın o gece? Umarım yardımcı olmuşumdur..
-Ooze’daki hatunu mu?
-Evet, baya izledim sizi, kız ‘klagib gösterip vermeyen’ tiplerden; kıskanacak ki aksiyona girecek..
-Hahahaha; iyi tespit yapmışsın gerçekten.. Seni görünce ben ondan soğudum gerçi o gece
-Hadi oradan be; belli sonuca gitmişsin sen..
-Teşekkür ederim yardımın için; gerçekten Alsancak’a davet etmiş miydin beni peki?
-Hayır oradan eve gitmem gerekiyordu, ölü gibiydim o gece..
-Seni seviyorum demek istiyorum yanlış anlamazsan

yoklama 1-2

burdayız 3-4

nazlanma burdayız işte

Hediyesini verdim ve yeni yaşını kutladım; sonra bir kenara çekilip ortamı izlemeye koyuldum.
Sağlı sollu her tarafta dans ediyordu mükemmele yakın kadınlar ve birçoğu o gece düzüşecekti.
Ceren geldi yanıma; uçuşa geçtiği her halinden belliydi;

-Todiişkoooooo!! Hahahaha, hadi gel dans edelim
-Çok güzelsin Ceren..
-Gerçekten mi? Sen böyle cümleler kurmazdın bana
-Seni görünce cümle kurmak kolay olmuyor zaten
-Hahahahaha Todiişşşkooooooo, ben dans etmeye gidiyoooooorum..
-Hayırlı danslar…
-Hahahahaha

Tek tek pistteki bütün hatunları kesiyordum; içlerinde Aslı çok farklı dursa da bu ortamda onu alıp zütürmek zor görünüyordu.
Peşinde en az 3 herif vardı ve Aslı üçünü de gayet profesyonelce idare ediyordu.
Tiplerinden aileden zengin kodamanlar oldukları belliydi.
Aslı elinde doğumgünü purosu ve kafasındaki taçla oradan oraya koşuyor, dans ediyordu.
O gece her kiminle yatacaksa gerçekten o adam çok şanslı biriydi.
Lisedeki 31’lerimin merkeziydi Aslı ve her geçen gün güzelleşiyordu.
Tam karşımda aynı benim gibi ortamı kesen kızıl saçlı vamp bir hatun dikkatimi çekti.
Acının yörüngesinde yol aldığı ve bir dünya olayla karşılaştığı bakışlarından belli oluyordu.
Aslı birden yanımda bitiverdi;

-Bence bulaşma ona;
-Neden? Kim ki o? –bu sırada kızıl hatun onunla ilgili konuştuğumuzu fark etmiş olmalıydı, bize doğru bakıyordu-
-Adı Özge, şizofreni hastası , ağır ilaçlar kullanıyor ama hiçbir şey anlamazsın hareketlerinden veya konuşmasından
-Vamp hatun ama; hiç denemeyeyim mi şansımı ?, bize bakıyor çağırsana

Aslı Özge’yi çağırdı ve gülümseyerek bize doğru yürümeye başladı kızıl tehlike.
Pastel tonlarda yaptığı makyaj ve kıyafet seçimi son derece etkileyiciydi.
Bir adımında davet bir adımında isyan vardı sanki yürürken.

-Selam; dedi bana masum bir gülümseme atarak
-Selam Özge , tanıştırayım Todonla seni , eski bir arkadaşım..iki korner direği gibi yalnızları oynamayın ileri uçta.. eğlencenize bakın ; ben kaçtım

Dedi ve çekti gitti Aslı benim içime şeytanı salıp.
Özge hiç de şizofreni hastasına benzemiyordu, hatta davranışları çok olgun görünüyordu.
Aslı'nın verdiği feedbackler gerçek kimliğime bürünmeme engel oldu bir süre sessiz kaldık başbaşa ve sessizliği o bozdu;