1. 26.
    0
    (... )

    öyle bir sokayım ki,kalmasın dışarda hiç,
    düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.
    • **
    eğer arzu edersen ben ağzına vereyim,
    yeterki sen kulundan lokum iste her zaman.
    • **
    herkese vermektesin,bir de bana versene
    avuç avuç altını, olsun kulun şaduman..
    • **
    sen her zaman gelesin,ben vehbi'ye veresin,
    esselamun aleyküm ve aleykümüsselam...

    (nagihan: aniden
    şaduman : mutlu)
    ···
  2. 27.
    0
    @68 aha aynen ole a.q muallak dersin kızar gibersin aldırmaz
    ···
  3. 28.
    0
    titrek bir mum alevinin bıraktığı is
    ve göz gözü görmez bir sisteydik biz
    ···
  4. 29.
    0
    cebimde yoktu, yüreğimden verdim...
    ···
  5. 30.
    0
    armut dalda sallanır
    yere düşer ballanır
    kulup kizu hamdiye
    celur bana yollanır

    rafta kodom cağidi
    çim yazdim çim okodi
    kulup kizu hamdiye
    hem aldi hem okudi
    ···
  6. 31.
    0
    @57 wrong cooppppyyy...

    aslı şöyle olacak:
    yansın muallakler alayı
    su veren itfaiyenin hortumunu gibeyim.
    ···
  7. 32.
    0
    kaybettiğin tek savaş uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir.

    (bkz: che)
    ···
  8. 33.
    0
    hararet nardadır sacda değildir,
    keramet baştadır tac’da değildir
    her ne arar isen, kendinde ara,
    kudus’ta mekke’de hac’da değildir

    sakin ol kimsenin gönlünü yıkma,
    gerçek erenlerin izinden çıkma.
    eğer insan isen ölmezsin korkma
    aşığı kurt yemez uc’da değildir.

    hacı bektaş veli
    ···
  9. 34.
    0
    die ! by my hand
    ı creep across the lan
    killing first born men
    ···
  10. 35.
    0
    SEVGiLERDE

    Sevgileri yarınlara bıraktınız
    Çekingen, tutuk, saygılı.
    Bütün yakınlarınız
    Sizi yanlış tanıdı.

    Bitmeyen işler yüzünden
    (Siz böyle olsun istemezdiniz)
    Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
    Kalbinizi dolduran duygular
    Kalbinizde kaldı.

    Siz geniş zamanlar umuyordunuz
    Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
    Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
    Geçeceği aklınıza gelmezdi.

    Gizli bahçenizde
    Açan çiçekler vardı,
    Gecelerde ve yalnız.
    Vermeye az buldunuz
    Yahut vaktiniz olmadı.

    Behçet Necatigil
    ···
  11. 36.
    0
    şiir yazanlara şukularını verdim sağolun hacılar tam şarap içerken yalnız bırakmadınız seviyom sizi binler
    ···
  12. 37.
    0
    iki yorgun yürektik iki yaralı serçe
    Boynumuza yüklenen yükün evsâfı ağır
    Her kanat darbesinde parçalanırken sırça
    Sensiz nasıl saklasın bunca çileyi bağır
    Yine ağyâra düştü bizlerden kopan parça
    iki yorgun yürektik iki yaralı serçe

    seviye düşüş beyler (bkz: binsiniz)
    ···
  13. 38.
    0
    hoyra rira rira hey
    hoyra rira rira hey
    rira hoyra ri
    rira hoyra ri
    rira hoyra hoyra hey
    ···
  14. 39.
    0
    yeniden doğmak kadar mümkün yeniden aşık olmak
    ···
  15. 40.
    0
    Sarmış yine âfâkını bir dûd-ı munannid,
    Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid.
    Tazyîkının altında silinmiş gibi eşbâh,
    Bir tozlu kesâfetten ibâret bütün elvâh;
    Bir tozlu ve heybetli kesâfet ki nazarlar
    Dikkatle nüfûz eyleyemez gavrine, korkar!
    Lâkin sana lâyık bu derin sürte-i muzlim,
    Lâyık bu tesettür sana, ey sahn-ı mezâlim!
    Ey sahn-ı mezâlim…Evet, ey sahne-i garrâ,
    Ey sahne-i zî-şâ'şaa-i hâile-pîrâ!
    Ey şa'şaanın, kevkebenin mehdi, mezârı
    Şarkın ezelî hâkime-i câzibedârı;
    Ey kanlı mahabbetleri bî-lerziş-i nefret
    Perverde eden sîne-i meshûf-ı sefâhet;
    Ey Marmara'nın mâi der-âguuşu içinde
    Ölmüş gibi dalgın uyuyan tûde-i zinde;
    Ey köhne Bizans, ey koca fertût-ı müsahhir,
    Ey bin kocadan arta kalan bîve-i bâkir;
    Hüsnünde henüz tâzeliğin sihri hüveydâ,
    Hâlâ titrer üstüne enzâr-ı temâşâ.
    Hâriçten, uzaktan açılan gözlere süzgün
    Çeşmân-ı kebûdunla ne mûnis görünürsün!
    Mûnis, fakat en kirli kadınlar gibi mûnis;
    Üstünde coşan giryelerin hepsine bî-his.
    Te'sîs olunurken daha, bir dest-i hıyânet
    Bünyânına katmış gibi zehr-âbe-i lânet!
    Hep levs-i riyâ, dalgalanır zerrelerinde,
    Bir zerre-i safvet bulamazsın içerinde.
    Hep levs-i riyâ, levs-i hased, levs-i teneffu';
    Yalnız bu… ve yalnız bunun ümmîd-i tereffu'.
    Milyonla barındırdığın ecsâd arasından
    Kaç nâsiye vardır çıkacak pâk u dirahşan?

    Örtün, evet, ey hâile… Örtün, evet, ey şehr;
    Örtün ve müebbed uyu, ey fâcire-i dehr!..

    Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar;
    Kaatil kuleler, kal'alı zindanlı saraylar;
    Ey dahme-i mersûs-i havâtır, ulu ma'bed;
    Ey gırre sütunlar ki birer dîv-i mukayyed,
    Mâzîleri âtîlere nakletmeye me'mûr;
    Ey dişleri düşmüş, sırıtan kaafile-i sûr;
    Ey kubbeler, ey şanlı mebânî-i münâcât;
    Ey doğruluğun mahmil-i ezkârı minârat;
    Ey sakfı çökük medreseler, mahkemecikler;
    Ey servilerin zıll-ı siyâhında birer yer
    Te'mîn edebilmiş nice bin sâil-i sâbir;
    "Geçmişlere rahmet!" diyen elvâh-ı mekaabir;
    Ey türbeler, ey herbiri pür-velvele bir yâd
    iykâz ederek sâmit ü sâkin yatan ecdâd;
    Ey ma'reke-i tîn ü gubâr eski sokaklar;
    Ey her açılan rahnesi bir vak'a sayıklar
    Vîrâneler, ey mekmen-i pür-hâb-ı eşirrâ;
    Ey kapkara damlarla birer mâtem-i ber-pâ
    Temsîl eden âsûde ve fersûde mesâkin;
    Ey her biri bir leyleğe, bir çaylağa mavtın
    Gam-dîde ocaklar ki merâretle somurtmuş,
    Yıllarca zamandan beri, tütmek ne…unutmuş;
    Ey mi'delerin zehr-i tekâzâsı önünde
    Her zilleti bel'eyleyen efvâh-ı kadîde;
    Ey fazl-ı tabîatle en âmâde ve mün'im
    Bir fıtrata makrûn iken aç, âtıl ü âkim;
    Her ni'meti, her fazlı, her esbâb-ı rehâyı
    Gökten dilenen züll-i tevekkül ki.. mürâyi!
    Ey savt-ı kilâb, ey şeref-i nutk ile mümtâz
    insanda şu nankörlüğü tel'in eden âvâz;
    Ey girye-i bî-fâide, ey hande-i zehrîn;
    Ey nâtıka-ı acz ü elem, nazra-i nefrîn;
    Ey cevf-i esâtîre düşen hâtıra: nâmus;
    Ey kıble-i ikbâle çıkan yol: reh-i pâ-bûs;
    Ey havf-i müsellâh, ki hasârâtına râci'
    Öksüz, dul ağızlardaki her şevke-i tâli';
    Ey şahsa masûniyyet ü hürriyyete makrûn
    Bir hakk-ı teneffüs veren efsâne-i kaanûn;
    Ey va'd-i muhâl, ey ebedî kizb-i muhakkak,
    Ey mahkemelerden mütemâdî sürülen hak;
    Ey savlet-i evhâm ile bî-tâb-ı tahassüs
    Vicdanlara temdîd edilen gûş-ı tecessüs;
    Ey bîm-i tecessüsle kilitlenmiş ağızlar;
    Ey gayret-i milliye ki mebgûz u muhakkar;
    Ey seyf ü kalem, ey iki mahkûm-ı siyâsî;
    Ey behre-i fazl ü edeb, ey çehre-i mensî;
    Ey bâr-ı hazerle iki kat gezmeye me'lûf;
    Eşrâf ü tevâbi', koca bir unsûr-ı ma'rûf;
    Ey re's-i fürûberde, ki akpak, fakat iğrenç;
    Ey taze kadın, ey onu ta'kîbe koşan genç;
    Ey mâder-i hicranzede, ey hemser-i muğber;
    Ey kimsesiz, âvâre çocuklar… hele sizler,
    Hele sizler…
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    0
    Görüp hükkam-ı asrı münharif sıdk u selametten
    Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten

    Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
    Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez lanetten

    Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
    Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten

    Vücudun kim hamir-i mayesi hak-i vatandadır
    Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mühnetten

    Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir
    Köpektir zevk alan sayyad-ı biinsafe hizmetten

    Ne mümkün zulm ile bidad ile imha-yi hürriyet
    Çalış idraki kaldır muktedirsen ademiyetten

    Gönülde cevher-i elmasa benzer cevher-i gayret
    Ezilmiş siddet-i tazyikten te'sir-i sıkletten

    Ne efsunkar imişsin ah ey didar-ı hürriyet
    Esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten

    Senindir şimdi cezb-i kalbe kudret setr-i hüsn etme
    Cemalin ta ebed dur olmasın enzar-ı ümmetten

    Ne yar-i can imişsin ah ey ümmid-i istikbal
    Cihanı sensin azad eyliyen bin ye's ü mihnetten

    Senindir devr-i devlet hükmünü dünyaya infaz et
    Huda ikbalini hıfz eylesin her türlü afetten

    Kilab-ı zulme kaldı gezdiğin nazende sahralar
    Uyan ey yareli şir-i Jiyan bu hab-ı gafletten
    ···
  17. 42.
    0
    asık memo yine fiki dogrulttu
    bi care barragı eliyle tuttu
    otzbir cekmektem damı unuttu
    helaya attırmak kaderimmis derim
    ···
  18. 43.
    0
    cihan-ara ara icredir arayi bilmezler
    ol mahiler ki derya icredir deryayi bilmezler
    ···
  19. 44.
    0
    derdime vakif degil canan beni handan bilir
    hakki vardir sad olanlar herkesi sadan bilir
    soylesem tesiri yok sussam gonul razi degil
    cektigim alami bir ben bilirim bir Allahim bilir
    ···
  20. 45.
    0
    Murdum-i dideme bilmem ne fusun etti felek
    Giryemi kildi fuzun eskimi hun etti felek
    Sirler pence-i kahrimda olurken lerzan
    Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek
    ···