1. 1.
    +51 -14
    telefonumdan kızılötesi ile kız kaldırdım anlat diyen olursa anlatırım panpalar

    edit : gerçek hikayedir amk. ccc gerçek kesit terk ccc

    edit: hikayem 2 sene öncesinden, şimdiki zamanımı kapsamaktadır.

    ilginize teşekkürler canlar

    edit: buradan hikayeyi direk okuyabilirsiniz : http://inci.sozlukspot.co...20vela%20isla%20bonita/1/
    ···
  2. 2.
    +20 -1
    Başımdan geçen 2 sene önceki bir hikayedir.

    mecidiyeköy- okmeydanı meydanından binmiştim her zamanki gibi metrobüse.. Gideceğim yer ise Avcılardaki istanbul Üniversitesi... metrobüse binenler bilir ilk durağa gelen otobüs çok kalabalık olur, ikincisi hemen arkasından gelir fazlada kalabalık olmaz hani.. bende alışmışım hep kalabalık olmayana biniyorum..
    ···
  3. 3.
    +20 -2
    ben öle zenginim şöyle param var diyemiyorum sizin gibi beyler.. yalan yok babamın memur maaşı ve abimin özel bi fabrikada güvenlik görevlisi olarak çalışmasıyla evi dönderiyoduk.. bende boş zamanlarımda sultanahmette sahaflarda tezgahtarlık yapıordum. Tipim yerinde .. malum kitapçıda çalıştığımız içinde kitap okurum sürekli kısacası kültür seviyem biraz yukardadır.
    ···
  4. 4.
    +21 -3
    ''rahmetli" babam hep okumam için pervane oldu. yıprandı, aç kaldı, ama yılmadı okuttu beni.. sırf ben okuyayım diye abimi bile harcadı.. kaldı ki abimin yüzüne ne zaman baksam yitip giden hayalleri yüzüme bir tokat atar... neyse fazla duygusala bağlamadan olaya geleyim. istanbul üni. elektrik- elektronik mühendisliğini kazandığım ilk sene okmeydanından avcılara metrobüsle gidiyordum.. yine içimdeki gelecek telaşı ile kavga etmekten yorulmuştum
    ···
  5. 5.
    +13
    her zaman beklediğim metrobüs bu sefer gelmemişti... yağmurdan sıçan gibi olmuştum.. en sonunda uzaktan metrobüsün silueti gözükmüştü. ulan işte o anda dünyanın en mutlu insanı olmuştum. çünkü labaratuar dersim vardı ve geç kalmadan gitmek istiyordum daha sonra ise hiç durmadan sahaflara gidecektim çalışmaya...
    ···
  6. 6.
    +15 -3
    gelen metrobüs mutluluğumu bir anda hüzüne çevirdi.. bırakın kapılarını açmayı.. durmadı bile şerefsiz.. bide yoldaki su birikintilerini üzerime gönderdi "hediyem olsun sana ipne" der gibi... ama Allah şahit beyler hiç isyan etmedim lan. annemin bize iyi gelecek veremediğini düşünüp kahrolması beni daha da güçlendiriyodu aslında.. çok çalışcan olum ali!! ( ali gerçek adım değildir beyler) mühendis olup ailene sen bakıcaksın derdim hep kendime.. sonra ulan ya berecemez tökezlersem, ya düşersem korkusu alır zütürürdü aklımı...
    ···
  7. 7.
    +19 -4
    neyse herşeye inat bekledim dimdik ve sırılsıklam o metrobüsü... gecikmiştim derse.. ve biliyordum bu zorluklar daha başlangıçtı herşey için... beyler o gün derse sırılsıklam girdiğimde herkes farketmişti beni.. normalde suratıma bile bakmayanlar durup şöyle baktılar.. sonra mı ? güldüler işte amk. ıslaktım tıpkı bi sıçan gibi ve saçımdaki jole akmıştı yüzüme doğru bembeyaz bi şekilde... onlar gülümsedikçe ben daha çok güldüm o gün sınıfta sırf onlara inat..
    ···
  8. 8.
    +16 -1
    mukden hoca ( ismi gerçektir. ) kendisi hiç unutmadığım bir replikle beni sınıftan kovdu - " hem geç gel hem utanmadan gül... biraz insan takliti yap şimdi git dışarda insan olmayı prova et sonra rolüne kendini adapte et öyle gir içeri" .. bu ne ağır bi laftır amk.. içimden keşke dövseydi de bunu demeseydi derken, sınıf iyice kopmuştu... arkalardan bi ses gruptan ayrı bi biçimde kahkaha atıyodu.. anırarak gülmesi hocanın gücüne güç katıyodu.. kaşlarını çatarak dışarı çıkarması koymuştu lan panpalar
    ···
  9. 9.
    +16 -3
    zaten 4 saat aynı hocanın dersiydi deyip derse girmenin bi anlamı yok dedim içimden.. en iyisi işe gitmekti.. patron çalışkanlığımdan dolayı beni severdi.. bi de ingilizcem iyi olduğu için diğer tezgahtar arkadastan daha kıdemliydim. patron üzerime titrerdi.. oğlum derdi lan bana adamcağız.. neyse kantinden hemen 1 simit 1 çay aldım. biraz kurulanayım karnımı doyurayım sonra çıkar giderim dedim.. masaya oturur oturmaz okunmuş günlük gazeteyi de bulunca keyfim yerine geldi.. 40 dakika kadar oturdum yalnız başıma.. hiç arkadasım yoktu zaten.. arkadaslık yapacak zamanım olmadığından dolayı mı yoksa silik bi kişiliğim olduğundan dolayı mı bilmem ama hiç yoktu okulda arkadasım binler
    ···
  10. 10.
    +9 -4
    bilenler bilir, kampüsle metrobüs durağı 3-4 dk. yürüme mesafesindedir. ama o sağanak yağışta yol bitmedi lan.. yürüdükçe yürüdüm .. durağa ulaştığımda sıra dışarıya kadar uzanmıştı... artık koyvermiştim herşeyi bildiğin mal mal gülüp ıslanıyordum.. millet bana baktıkça gülümsedi.. onlar gülümsedikçe ben daha çok güldüm.. - tanrı nın beni sınadığını düşünmeye başlamıştım. ama inadım inattı bi kere... pes etmek yılmak usanmak yoktu... o beni her düşürdüğünde kalkacaktım ayağa bir öncekinden daha güçlü bir şekilde..
    ···
    1. 1.
      0
      Okuyorum
      ···
  11. 11.
    +4
    @36 panpa çok yoğun bi biçimde mesaj geldi. cevap verebildiklerime verdim.. kediyi burdan bi arkadasa hediye ettim üzgünüm.
    ···
  12. 12.
    +10 -1
    ulan neyse sıra bitti artık kalabalıkmış boşmuş hiç bakmadan daldım içeri... saçlarımdan gözlerime sicim gibi damlayan yağmur damlalarını sildikten sonra etrafıma baktım.. 2li koltuk boştu hemen ölümüne kendimi koltuğa attım.. boş koltuğun günahı olmaz beyler... neyse hemen kulağımdaki suyu kazağımın manşetine silerken birisi oturdu yanıma .. ama hiç umursamadım beyler.. dönüp bakmadım bile...
    ···
  13. 13.
    +12 -1
    benim o an tek derdim kulağımı kurulayıp, telefonumun kulaklığını takmaktı.. bu arada telefonumun markası nokia 6020 di yanlış hatırlamıyorsam.. ben inatla kulağımı temizlerken yanımdakinin rahatsız edici bakışlarını ensemde hissettim ve dönüp baktım.. size yemin ediyorum yanımdaki güzelliği görüp kafamı heyecanla tekrar diğer tarafa çevirmem 1.2 saniyemi aldı. lan bi kız bu kadar güzel olup bana bu kadar tatlı gülümser mi? elim ayağım boşaldı beyler yalan yok... o heyecanla elimdeki kulaklığa aldırış etmeden saçımı düzeltmeye çalıştım.
    ···
  14. 14.
    +15 -1
    saçımı düzelttikten sonra baktım ki elimdeki kulaklıktan bi tanesi ıslanmış... ben görünce içimden - "Olum ali allah senin belanı versin. Bi kız güldü diye kendinden geçtin. nefsini gibeyim" dedim. kız içimden geçirdiğim bu sözleri sanki duymuşçasına güldü... ama bu sefer karşımdaki gülünce ben gülmedim.. saatler önce ben dersimi almıştım.. şimdi sıra insan takliti yapmaktaydı..
    ···
  15. 15.
    +11 -2
    kız bi an bana dönüp bugün şanssız günündesin galiba.. diyince hemen anladım aynı sınıftaydık.. bir de o anda dosyasının içinden ders notunu görünce anlamıştım aynı sınıftaydık.. ama işte anladığım o anda içimi bir hüsran kaplamıştı zaten.. neden demeyin panpalar.. rezilliğimi bu dünya güzeli kız görmüştü bi kere... zaten o saliselik anda binlerce şey kafamda kuruyodum... kıza cevap vermeden önce anlamıştım ki zaten rezil olsamda bu kız bana bakmaz... koy zütüne rahvan gitsin dedim ve başladım bende mallık serisine..
    ···
  16. 16.
    +24 -41
    size aynen kızla kurduğum diyalogu yazıyorum. bu diyalogdan sonra yaptığım mallıktan dolayı beni seri eksileyebilirsiniz.

    kızın adını hande olarak değiştiriyorum.

    ali: eğer dersten atılmamdan bahsediyosan ona şanssızlık deme..
    hande:ne diyeyim peki?
    ali: "kendini insan sananlarla aynı sınıfta okumanın dezavantajları" de

    işte o anda ağzımdan kurşun gibi çıkan bu cümlenin dönüp dolaşıp zütüne bir mermi gibi saplanacağını anlamıştım... bi sessizlik oldu .. zaman durdu binler
    ···
    1. 1.
      0
      eksilemek ne alaka dostum ? insan olmayan bir sınıfın, öğretmenin "git insan ol" demesine güldüm ben okurken sana değil. ve kızla kurduğun o diyalog... sen nasıl bir kralsın
      ···
  17. 17.
    +4
    @70 konunun bitiminde caps vercem .. nasılsa kız gitti buralardan panpa
    ···
  18. 18.
    +12 -3
    sonra kırdığım bu potu nasıl düzeltirim diye beyin fırtınası yaparken entrynin konusuna geliyorum işte... kızılötesi...

    sonra diyalog şu şekilde ilerledi; (mallık serisine devam ettim kısacası)

    ben: ama şanssızlığımı kulaklıktan dolayı söylediysen çok sanssızım gerçekten haklısın..ama iyi yönden bakıyorum sıkılmıştım aynı şarkıları dinlemekten
    hande: "biz insanlar arada telefona yenii şarkılarda atarız ama" dedi ve sustu (işte o an anladım "-biz insanlar" derken kırmış olduğum potu yüzüme tokat misali vuruyordu..
    ben: (konuyu değiştirmek yerine daha çok üzerine gittim. biliyorum ki eğer konuyu değiştirmeye çalıştıgımı görürse daha fazla laf sokacak, sonuçta kız milleti) siz insanların telefonları ile benim telefonum arasında jenerasyon farkı var dedim
    ···
  19. 19.
    +12 -6
    - sonra muhabbet içinden çıkılamayacak bir hal almaya başladı ve hande devam etti:

    hande: jenerasyon farkı olması normal ama çünkü birisi insan birisi insan takliti yapan bir oyuncu ..
    ben: (güldüm.. sözcükler artık boğazımda düğümleniyordu..ne dersem diyeyim bu bataklıktan beni çıkaracak bir insanoğlu yoktu etrafımda..) - Kızılötesi varsa telefonunda tek tek üşenmezsen gönder şarkılarını bana.. bizim insan takliti yapan hayvan medeniyeti senin şarkılarını dinlerken öğrensin. dedim
    ···
  20. 20.
    +13 -3
    hande: olur ama şimdi değil
    ben: ne zaman peki?
    hande: "gerçekten insan olmayı istediğin zaman" dedi ve ayaklandı..

    florya durağına gelmiştik.. o an anladım ki başlamadan biten bir aşk hikayesi daha eklenmişti lügatıma.. işte o anda usulca eğildi ve - adım hande memnun oldum ali dedi..ne yapacağımı şaşırmıştım. aklımdaki sorular resmen beynime tecavüz ediyordu .. bu kız adımı nerden biliyo amk? hem kendi adını söyledi güldü demekki bnmle konuşmak istiyor? Yoksa hoşlandı mı ?

    sorular sorular... ben bunları düşünürken hande gözden kaybolmuştu bile... ama parfümü hala burnumdaydı beyler
    ···