1. 1.
    +56 -1
    ** hikayeme nokta koyarken şimdi sorduklarınızı cevaplayayım..

    2 hafta önce okula tekrar başladım..handenin okuldan ayrıldığını ise okuldakilerden öğrenmiştim.. beni döven gençlerle yine aynı okuldayım ama bana her baktıklarında kafalarını çeviriyorlar.. utançtan mı bilmem ama... abim evli ve mutlu ... annem ise abimlerle birlikte kalıyor. ben ise ahmetle birlikte ev tuttuk gıcır gıcır * salim abinin yanında çalışıyorum müdür sayılırım artık, ee maaşımda dolgun..

    hikayeye yalan dolan diyeceklere;

    - istesem kandırdım sizi diyip daha da popüler olurdum sözlükte.. saatlerce sizi tuttum bir hiç uğruna derdim... istesem yazıyı uzatırdım.. istesem hande ile görüştüm diye bir yalan atar günlerce tutardım sizi burda..ama yaşamadığım bir şeyi buraya yazmak adamlığıma çomak sokmakla eş değer benim için..yazdıklarım gerçek bir hayat hikayesidir.

    arkadaşın birisi -" çoğumuz böyle hikayelere sahip.. bir de annenin, abinin, hande nin gözünden yaz, anlarsın ki onlar haklı !" demiş. aslında çok güzel söylemiş

    -ama ben kendi hikayemi yazdım.. onların hissettiklerini nasıl anlatabilirdim ki.. bırakalım onlar yazsın.. yazsın ve roman olsun..

    anlattıklarıma, "abartı sözlerle edebiyatı parçalamışsın" diyenlere ise,

    - siz cevabını verin, hayat benimle bu kadar oynamışken, ben kelimelerle oynamışım çok mu ?

    çok söylenen bir başka tepki ise; başlığın adı neden böyle buram buram ciks kokarken, aile drdıbını yazdığımdı...

    - bu soruyu soranlara ben soruyorum şimdi... karı kız kelimelerinin olmadığı bir entry dikkatinizi çekecekmiydi?

    • ** 3 gün geçirdik birlikte... hüzünledik, ağladık ... sağ olun var olun içten mesajlarınız için..

    kadehler hep "sağlığa" kalksın.. babalarımızın sağlığına...

    http://fizy.com/#s/3wklef
    ···
    1. 1.
      +3
      Senin allahına kurban olayım ben ulan... Sen adamsın babanın oğlusun keşke yaşayıp görseydi oğlunun nasıl güçlü olduğunu
      ···
  2. 2.
    +40 -1
    anneme yardım ettim zar zor.. tabi izin verse daha çok şey yapacağım ama "git dinlen sen, ben hazırlarım yavrum" diyor başka bişey demiyor.. masaya dizmeye başlamıştım tabakları bardakları.. babam ise haberlere bakıyordu fakat çok belliki sadece gözleri tv ye odaklanmış aklı orda değildi.. ona baktığımı farkedince gülümsedi ben hemen kafamı çevirdim ve tabakları dizmeye başlamıştım...

    içimi bir korku kapladı.. " ya okulda yaptığım devamsızlığı öğrenmişse?, 2 gün doğru düzgün okula gitmediğimi biliyorsa üzülecek.. kahredecek kendini biliyorum çünkü babamı"

    oturduk masaya güldük yemek yedik, içtik.. ama birşey vardı beni huzursuz eden.. sanki babam biliyordu bu okul olayını...

    kadehimizi yudumlarken, babam yüzüne ciddiyet denen o sert çizgilerini yerleştirdi ve ağzında tutmaktan yorulduğu kelimeleri üzerime saldırttı..

    babam: " bu gece son defa seninle oturup rakı içiyorum."
    ben: neden baba ne yaptım ki ben?
    babam: "sürekli sesimin kısılmasından dolayı doktora gittim.. doktor gırtlak kanserisin dedi.. ama iyi huylu dedi" azğında geveleyip durdu.. ve devam etti " tedaviye başlayacagım alkol ve sigarayı bırakıyorum, senin mezuniyet gününde 1 duble annen izin verirse içeriz artık".

    o karmaşada hala espri yaparak yüzümüzü güldürmeye çalışan güçlü adam benim "babamdı" . yorgun, yılgın, bıkmış, usanmış ama gururundan şerefinden güç alarak dimdik ayakta duran o güçlü adam benim "babamdı".

    annem bana güç vermek için sırtımı sıvazlayıp dursada, düşüyodum bu sefer dipsiz bir uçurumdan aşağıya.. herkes biliyordu babamın rahatsızlığını en son bana saklamışlar bu haberi.. dünya ayaklarımın altından kayarken usulca damlayı verdi gözyaşım benden izinsiz... şimdi olmamalıydı bu .. ne yeri ne zamanıydı..

    aslında ben bu bölümü anlatmak istemiyodum ama döküldü kelimeler.. artık devdıbını getiremiyorum beyler.. kendime gelince devam edicem.. kusura bakmayın
    ···
  3. 3.
    +51 -14
    telefonumdan kızılötesi ile kız kaldırdım anlat diyen olursa anlatırım panpalar

    edit : gerçek hikayedir amk. ccc gerçek kesit terk ccc

    edit: hikayem 2 sene öncesinden, şimdiki zamanımı kapsamaktadır.

    ilginize teşekkürler canlar

    edit: buradan hikayeyi direk okuyabilirsiniz : http://inci.sozlukspot.co...20vela%20isla%20bonita/1/
    ···
  4. 4.
    +36 -1
    yılan mı oynadınız dıbına koyayım
    ···
  5. 5.
    +29 -2
    aslında yediğim o yumruk beni daha da güçlü yapmıştı.. yanağımdaki şişlik ve kızarıklığa aldırış etmeden kampüsün dışına çıktık. avcılar merkez de bir fotokopiciye girdik arkadasıma notları verdim. sonra ayrılıp işe gittim.. yeni patronum salim bey yüzümü görünce kızmıştı. olayı anlattığımda bnle gurur duyan bi bakış atarak halledeyim mi yarın aslanım bu sorunu dedi. Salim abi arnavut olmasına rağmen kapalıçarşının çok sağlam adamlarındandır. zaten bu devirde gücü olmayan adam kapalıçarşıda nasıl dövizci olabilirki? neyse teşekkür ettim ben hallederim diyip olayı kapadım. işime döndüm ama kulağımda hala hande nin sesi vardı.. sesini duymak bile beni hüzünlendirdi be arkadas. siz şimdi bana diyeceksiniz ki ulan ne yaşadın ki hemen özlüyosun? - aslında hiç yaşamadığın ama hep hayal ettiğin şeyleri çok özlersiniz dostlar..
    ···
  6. 6.
    +24 -1
    ayıp lan kızı kaldırıp kendinmi oturdun

    edit: başlık tutmuş lan ! burdan anneciğime selam gönderiyorum. anneeeeee anneeeeeee !
    ···
  7. 7.
    +23
    eve doğru yolculuğa geçtiğimde metrobüste gözlerim onu arar oldu.. yolculuk esnasında kafamda tek bir soru vardı.. ne mesaj atacaktım? - bana liseli veya mal demeyin beyler; gerçekten birşeyler hissediyorsanız karşınızdakine herşey yerle bir oluyor . aklındakini hissettiklerini anlatamadan bir mesaj atmak gerçekten dünyanın en zor işiymiş bunu anlıyodum.. eve giderken ekmek sigara kontor ve rakı aldım.. babam yoldayken aramıştı - "annen balık yapıyor gelirken rakı al oğlum.. senle biraz keyif yapalım".. cebimde yanlış hatırlamıyorsam 18-19 tl para vardı ama haftasonuna kadar idare etmem lazımdı. allahtan market yabancı değildi yazdırdım hesaba pazar günü ödeyeceğim diyip ayrıldım..

    keyfim yerindeydi binler.. hem biraz içip rahatladıktan sonra mesaj yerine ararım diyodum.. eve gittiğimde nur yüzlü annem kapıyı açtı elleri yemek hazırlamaktan bulaşık.. bana sarılmasıyla bıraktım yine herşeyimi kapıda.. yorgunluğumu.. stresimi.. herşeyimi.. bir ben, bir annem, bir babam ,bir umudumuz olacaktı bu gece bizle.. abim fabrikada güvenlik görevlisi olduğu için gececiydi..
    ···
  8. 8.
    +23
    beyler biriniz ismini verdiğim hocanın soyadını söyleyip bu mu diyor?
    biriniz metrobüsmü vardı diyor 2 sene önce?

    sürekli açık bulma peşindesiniz. metrobüs bak bakalım kaç senedir var dostum.. hem hocanın soyadıda öyle ne olacak beni mi deşifre edeceksin kardesim? ya ben hızlıca yazmaya çalıştıkça siz beni durduruyosunuz sonrada seri ol diyosunuz. ya sorularınıza cevap vereyim yada hikayemi yazayım dostlar.. karar sizindir

    edit: kafanıza takılan yada inanmakta güçlük çektiğiniz kısım varsa atın mesaj ben sonra toplu biçimde cevap yazcam size.

    edit: ben sizi zorla okuyun demedim kardeslerim. bana nickaltı girin şuku verin demedim. sadece 2-3 kişiyle sohbet ederken konu buralara geldi. sizden bişey istemiyorum ki artniyet arıyosunuz. sadece yazıyorum
    ···
  9. 9.
    +21 -1
    ulan sigaramı içerken bi de ne göreyim. bu hande otoparkta zengin binleriyle sigara içiyolar... vay dedim içimden... ama küfretmeye kıyamadım.. başımdan aşağıya kaynar sular döküldü lan ipneler.. işte o anda kamburumu sırtımıda hissettim.. bildiğin çöktüm amk... bir de muhtemelen elemanın arabasının kaportasına yaslanmış.. kahkahasıyla etrafı inletiyordu.. bildiğin ezik bir şekilde onları izliyordum.. sonra bi hışımla toparlanıp yola devam ettim.. adımlarım git gide hızlandı.. ben sustukça ayaklarım konuşmaya başladı.. durmasınlar yürüyüp uzaklaştırsınlar beni buradan diyordum sözgelimi...

    dersin yapıldığı binaya gelince durdu ayaklarım.. sol yanımdaki şeytan sağ yanımdaki melekle dalga geçercesine - " sen kim o kız kim yavşak" diyordu.. bende tabi içimden şeytan haklı beyler diyordum
    ···
  10. 10.
    +20
    herşey bi yana ders hiç bitmesin diyodum.. bir gün önce yaşadığım her şey silinmiş gitmişti beynimden.. şimdiki zamana dönersek bu beynimi gibeyim zaten.. neyse devam edecek olursam;

    ben derste not alırken o sayfamın bir ucuna gülen surat işareti yapıp yapıp duruyodu.. bende ona takiben :/ bu işareti yaptım. o ise defterin bir ucuna aynen bunu yazdı;

    "0536 xxx xx xx yine yüzün gülmezse döverim seni."

    o an gülümserken unutmuştum herşeyi.. kafamda milyonlarca soru varken, hayatımdaki sorumluluklar beni beklerken ben hiçbirşeyi umursamaz tavrımla hayata karşı gülümsüyordum.. ne olacak ulan bir kere sadece bir defa kendim için gülümseyeyim.. unutayım herşeyi, bırakayım bir kenara taktığım bu lanet maskeyi..
    ···
  11. 11.
    +20 -1
    Başımdan geçen 2 sene önceki bir hikayedir.

    mecidiyeköy- okmeydanı meydanından binmiştim her zamanki gibi metrobüse.. Gideceğim yer ise Avcılardaki istanbul Üniversitesi... metrobüse binenler bilir ilk durağa gelen otobüs çok kalabalık olur, ikincisi hemen arkasından gelir fazlada kalabalık olmaz hani.. bende alışmışım hep kalabalık olmayana biniyorum..
    ···
  12. 12.
    +20 -1
    gökyüzüne karanlık çöktüğünde kapattım kepenkleri çıktım yola.. eve giderken bira aldım haftalığımla.. her gecen gün içtiğim bira sayısı, yaşadığım olumsuzluklarla eş değer olarak artıyordu.. ben ise yarının farklı bir gün olacağına inanarak evin yolunu tutuyordum..

    evim farklıydı benim.. kokusu bir başkaydı annemin yemeklerinin. taa sokağın başında alırdım kokusunu evimin.. ve ne zaman girsem içeri, bırakırdım bütün olumsuzlukları eşikte.. hele ki gördüğüm an annemin çehresini karşımda, sırf o mutlu olsun diye gülümserdim..

    ama başımı her yastığa koyuşumda şeytanla olan dansım başlardı.. bırakmazdı yakamı.. yalan yok bende çok isterdim o zamanda arabaya binmeyi, sevgilimle dolaşmayı.. ama bizimkisi ekmek kavgasıydı.. daha zordu ama en güzeliydi.. bunu düşündükçe minnetim artardı tanrı ya onlar gibi bir insan yaratmadığı için beni.

    bu düşüncelere teslim olmuşken beynim, gözlerim az önce iflas etti.. ve rüyamda onu görmek arzusu ile uykuya daldım..
    ···
  13. 13.
    +19
    şakirt olmayalım diye bari bi merhaba diyelim dedim. ama derkende öle kıza dönmeden panoya bakarak konusmaya basladım

    ben: selam
    -ses yok kız şarkıya devam ediyodu.. iyice gülümsedim.. kız bildiğin giblemiyodu beni. sabrım iyice taştı ve konusmaya devam ettim.
    ben: bak dün için kusura bakma ters anıma denk geldin ama suç bende değil yanlış zamanda yanlış yerlerde karşıma çıkıyosun
    - kızdan ses yok amk
    panodan yansıyan suretimi görünce karşımda "allah belanı versin be usta" dedim yalan yok.. sonra hande bana döndü ve kulağındaki kulaklığı çıkardı. ulan meğerse kız harbi harbi şarkı dinliyomuş. deri montunun içine sokmuş kulaklık kablosunu ve saçını açmış o yüzden kulağı gözükmüyodu kısacası suç benim değil ama yine de mal adam 2 yim bende.
    ···
  14. 14.
    +20 -1
    bu sefer peçeteyi gözyaşlarımı silmek için kullanıyorum panpa
    ···
  15. 15.
    +19
    cesedimide yanıma alarak yatağa uzandım.. sarhoştum ama beni sarhoş eden içtiğim rakı değil, beni derbeder eden düşüncelerdi.. odamın sessizliğini telefonuma gelen mesaj bozdu.. ama elimi cebime atacak ne takatim vardı ne gücüm.. biliyordum aslında mesaj atan hande den başkası değildi.. ama şimdi ne handenin sırasıydı, ne de bir başkasının..

    o gece babamı hep hayal ettim.. ama tahmin ettiğiniz gibi iyi güzel bir şekilde değil.. sanki ölmüş ve ilk günü cenazesi vs. vs. düşüncesiyle bile gözyaşlarım yastığımı sırılsıklam ediyordu... arada annemin siluetini odamın kapısının buzlu camında görüyordum.. beni dinleyip usulca gidiyordu.. annemin siluetini gördüğümde ağlamam bir kat daha artıyor, kafamı yastığa gömerek hıçkırarak ağlıyordum.. o gece ne beni ne annemi ne babamı uyku tuttu.. sabah olmuştu herkese.. ama bize hala geceydi.. hala kabus görüyordum..
    ···
  16. 16.
    +20 -2
    ben öle zenginim şöyle param var diyemiyorum sizin gibi beyler.. yalan yok babamın memur maaşı ve abimin özel bi fabrikada güvenlik görevlisi olarak çalışmasıyla evi dönderiyoduk.. bende boş zamanlarımda sultanahmette sahaflarda tezgahtarlık yapıordum. Tipim yerinde .. malum kitapçıda çalıştığımız içinde kitap okurum sürekli kısacası kültür seviyem biraz yukardadır.
    ···
  17. 17.
    +18
    o gece ağır bir hüzün kapladı gönlümü.. kaldıramadım kafamı yerden.. bakamadım babamın gözlerine.. çünkü biliyorum ki "o" dev adam benden daha güçlüydü.. güçsüzlüğümle ona bakıp çelme takmak istememiştim umutlarına... babam hiç birşey olmamış gibi saçlarına dokunup usulca kalktı yerinden.. her zamanki gibi uzandı kanepeye izlemeye başladı televizyonu kaldığı yerden..

    ben ise hala olup biteni algılamaya anlamaya çalışıyordum. annem mutfakta bulaşık yıkarken ağlıyordu.. görmesemde hissediyordum.. neydi bu huzur denilen meret? neden bize her yaklaştığında arkasına bile bakmadan koşar adım kaçardı? biz ne yapmıştık ki? kimin günahını aldık? neyin diyetini ödüyoruz?

    kafamda milyonlarca sorular varken yine bir yanım güçlü ol ! ailenin yanında ol desede.. "öyle kolay değil demesi" diyesim geliyor bu Lanet hayata...

    masadaki anason kokusu burnumun direğini sızlatırken, kabul edemem masamızdan bir kişinin eksilmesini...

    edit: son cümleme ithafen buyrun dinleyin. http://fizy.com/#s/3wklef . ağlattınız lan yine
    ···
  18. 18.
    +19 -1
    yaklaştığında parkın o turuncu ışıkları yüzüne vuruyordu.. bana yaklaştıkça, yüzü aydınlanıyordu.. yüzüne hoş bir eda ilişmiş, yaramaz ufak çocuklar gibi gülümsüyordu... üzerinde gri uzun bir hırka vardı.. içinde siyah boğazlı ince bir kazak.. altında siyah bi kot ve çizmeleri.. ha bide siyah kepi vardı kafasında.. ( hiç unutmuyorum beyler ... ) belli ki evden bir kaç dakikalığına kaçabilmiş.. montu bile üzerinde yoktu bu zemheri ayazında..

    kalbimin atışı bu sefer farklıydı.. çünkü her hızlı çarpışında, göğüs kafeslerim ağrıyordu yediğim tekmelerden dolayı... (hande nin boyu 1,70-1,72 civarında, benim ise 1,81) .. ayaklarının ucuyla dikildi, elleri arkasında kabadayı gibi geldi karşıma.. tam hoşgeldin diyecekken

    ben: "hoşg... "
    hande: "şşşşşştt" ... dedi (işaret parmağıyla dudağıma dokunarak.. beni susturduktan sonra devam etti usulca).. -"telefonda beni susturdun şimdi sıra bende beyfendi" .. ( elini dudağımdan çekip yüzümdeki yaralarda dolaştırdı..)

    dünya ayaklarımın altından kayıp giderken, kimliğimi, nefsimi sorgularken biz sadece 4 kişiydik.. 4 sevgili... bir ben, bir o.. bir de gölgelerimiz... artık gölgeler birbirlerini tamamladılar.. bir bütün oldular..

    dudağıma dokundu dudağıyla, ve ben artık nefes almaya başladığımı hissettim.. bu acımasız dünyada bir hayat öpücüğüydü beni uyandıran..

    zorunlu edit: anılarım yüzüme yüzüme vuruyo ... bir sigara molası
    ···
  19. 19.
    +21 -3
    ''rahmetli" babam hep okumam için pervane oldu. yıprandı, aç kaldı, ama yılmadı okuttu beni.. sırf ben okuyayım diye abimi bile harcadı.. kaldı ki abimin yüzüne ne zaman baksam yitip giden hayalleri yüzüme bir tokat atar... neyse fazla duygusala bağlamadan olaya geleyim. istanbul üni. elektrik- elektronik mühendisliğini kazandığım ilk sene okmeydanından avcılara metrobüsle gidiyordum.. yine içimdeki gelecek telaşı ile kavga etmekten yorulmuştum
    ···
  20. 20.
    +18 -1
    babamın tedavisi başlamıştı.. ilaçlarla birlikte sesi günden güne kayboluyordu.. duymakta bile zorluk çekerken kulağımız nöbetteydi, bir şeyler söylediğinde duymazsak kendini kötü hissetmesin diye.. artık yemeklerden tat almamaya başlamıştı.. doktorun verdiği özel yemeklerden hazırlıyordu annem... 29 senelik evliliği boyunca evimizden ekgib olmayan rakının adı bile evimize girmez oldu.. annem hiç babamın sevdiği yemekleri yapmadı bize.. canı çekmesin diye.. bizde babamın yediği yemeklerden yedik büyük bir iştahla.. tatsız tuzsuzdu ama hayatımızda hiç yemediğimiz kadar iştahla yedik babamızla.. atamızla.. canımızla..
    ···