1. 72.
    0
    rizörvıd...
    ···
  2. 71.
    0
    ohohohhh sizin içinize sokrates girmiş mk bu ne felsefe lan
    ···
  3. 70.
    0
    tamamı buradan okunabilir, MATRiXTE KUNG---FUFUFUFU
    http://tr.scribd.com/doc/.../35/TV-VE-BEDAVA-EĞLENCE
    ···
  4. 69.
    0
    peki şimdi biz ne yapmalıyız sınava hazırlanmayı bırakıp 18 yıl boyunca tembel tembel yatmışken iş hayatına mı atılaıym ihç bir beceremini olup olmadığını bilmeden?Ya eğer para kazanmayı başaramazsam ne olacak? imkanım yok alacağım başarısızlığın ardından durumu idame ettirecek gücüm, param yok. Nasıl çıkıcam bu sistemin dışına ben?
    ···
  5. 68.
    0
    özet geç bin bile diyemiyorum
    ···
  6. 67.
    0
    ···
  7. 66.
    0
    @65 ben yazmadim zaten ama yardimim dokunmstur.
    ···
  8. 65.
    0
    Vazgeçtim şimdi kim tek tek yorumlıycak bunları.
    ···
  9. 64.
    0
    hadi beyler okuyun, sindirin,realite tokatini yiyin, yorumlarinizi beklerim... daha dinlere filan da gircektik ama saat gec olmus...
    ···
  10. 63.
    +1
    bunun hepsini okuyana zütümü veririm amk.
    ···
  11. 62.
    +1
    yeter kardeş bi okuyalım yorumlayalım ondan sonra yaz
    ···
  12. 61.
    0
    Tıpkı Morpheusun yaptıgı gibi, aslında Neo basta herhangi
    bir hap ile iyilesmenin yolunu aramıyor. Bu çözüm ona sunuluyor ve bir anda
    karar vermek zorunda kalıyor. Morpheus ona sadece kapıdan çıkıp gidebilecegi
    gibi bir opsiyonda sunmuyor... kırmızı yada mavi - hadi seçimini yap diyor. Bu
    sekilde paralize edilen koyunlarda aslında öyle yada böyle tongaya
    düsürüldüklerini asla idrak edemiyorlar.
    Sahte suikastler yada idamlar koyunlar üzerinde, tıpkı isyeri ismi degistirmek
    gibi, "bakın o kötü kalpli diktatör öldü" imajını olusturur, buda koyunlara bir
    rahatlık hissi verir ve yeni sunulan lideri kucaklayarak kabul ederler. Iste bu
    yüzden büyümeye baslayan sirketler daima isimlerini degistererek halkı
    kandırırlar.
    Sahte bir suikast yapın ve patronu özel bir adaya, yer altına yada aydaki üsse
    yollayıp yönetmeye devam etmesini saglayın... fakat koyunların zihninde o
    yönetici çoktan gitmis olarak kabul edilecektir. Tıpkı Süleyman Demirel gibi!
    Özala yapılan suikasti hatırlayan varmı? Wooaaawww, ne sovdu degilmi?
    Suikastçi silahi kürsünün altından çıkarmıstı, yani onun için özel olarak oraya
    gizli servis tarafından yerlestirilmisti. Tabiki silahi yerlestirenler terör örgütü
    üyesi olmalıydılar. Devletin görevlisi nasıl olurda böyle birsey yapar!? Eger Özal
    o gün orada gereçkten öldürülmek istense idi, kürsü altına silah koyup bir
    salagın rasgele mermi sıkmasi yerine bomba koyup sorunu %100 lük kesinlilikle
    hallederdiniz. Fakat tıpkı Reagen'ında yaptıgı gibi, Özal suikasten canlı kurtuldu
    ve halk onun güveninirligini tartısmaya baslamadan evvel kutuplar degisitirildi
    ve böylece bir anda ülkenin kahramanı oldu. Eger bu suikast olmasaydı suan
    kendisi için yapılmıs mabed yerine zincirlikuyuda herhangi bir mezarda yatıyor
    olurdu. Halk zennettiki "bu adam bizim için iyi birsey yapıyorki gizli güçler onu
    öldürmek istiyor"! Operasyon mükemmel isledi ve halk her zamanki gibi basarılı
    bir sekilde aldatıldı.
    JFK sizce açık alandamı suikaste kurban gitmisti? Buna gerçekten inanıyor
    olmanızın tek nedeni Zapruder Filmi denen videoyu seyretmis olmanız. Ancak
    tabiki birçok moronun es geçtigi önemli ayrıntı; Zapruder filminin JFK
    suikastinden 12 sene sonra yani 1975'te ortaya çıkmıs olmasıdır. Neden bu
    kadar beklemislerdi peki? Çünkü yapılan sey sahte idi! Nokta. Ne oldu o 12 yıl
    boyunca? Hollywood sihirbazlarına soralım isterseniz!
    Bu sahte suikast yada ölümlerle hedeflenen sey halka Liderlerin dahi kaosa
    maruz kalabildiklerini göstermektir (aslında kalmıyorlar). Buna baglı olarakta
    koyunların zihninde yeni bir düsünce belirir: Yönetmek tehlikleli bir
    mesgaledir ve bu görevi yapan kelle koltukta gezer... o yüzden bunu
    sadece ölümü göz almıs elitler yapsın.
    Düsünün sapsallar, düsünün... !!!
    Tümünü Göster
    ···
  13. 60.
    0
    Hani TV deki spor haberlerinde antrenörün kovulma haberi vardırya, aynı islem
    buradada uygulanmakta. Tüm bu "kovma" islemleri bilerek yapiliyorki, halk
    ortadaki hanedanlıgı, hanedanlık gibi göremesin. Ironik bir sekilde koyunlar
    gerçekle yüzlestirilerek arada bir sok testinede tabi tutulmaktalar. Mesela,
    Tayyip Erdogan, Necmettin Erbakanın takipçisi idi ve onun yerini aldı. Sabıkalı
    idi ve bildiginiz gibi sabıkalı olanlara milletvekili olma hakkı tanınmıyor. Ancak
    meclisteki 30 dakikalık bir kanun ile bu durumun üzerinden geçtiler ve bugün
    Türkiye sabıkalı bir Basbakana sahip oldu. Ama o söyle yada böyle diye
    anlatsınlar... hanedanlık böyle isler! Istenilen kim ise o basa getirilir, durumlar
    ne olursa olsun, medya hikayeleri sayesinde bu durumun gerekçelerini nasıl olsa
    sunacak ve baskanı halk önünde aklayacaktır. Koyunların bugün kafasındaki
    benzer bir düsünce sudur: "Valla Tayyipi sevmem ama ondan baskada
    Basbakan olabilecek adam göremiyorum". Yani halk aslında asla bir seçim sansı
    olmaıgını görmek dahi istemiyor - bunu itiraf ediyorlar fakat kabullenmek
    istemiyorlar. Bu böyle idi ve böyle kalmayada devam edecek. Tıpkı ABD deki
    gibi, önce baba Bush Baskan oluyor, ardındanda Ogul Bush. Ilk önce Clinton
    Baskan oluyor ardındanda karısı Clinton Baskan Yardımcısı. Yani halka
    hanedanların sok testi uygulanıyor ve koyunlar Bush 1,2,3,4 yada Clinton
    1,2,3,4 gibi bir seçime maruz kalıyorlar. Aslında seçime katılan birçok aday var,
    ancak bildiginiz gibi koyunlar en iyi yalan söyleyeni ve medyanın en popüler
    gösterdigi kisiyi seçmeye programlanacaklardır.
    Koyunlar üzerinde uygulanan islem basit: kırmızı hap, mavi hap liderligi! Bir
    lider geliyor ve sonunda onun sıçtıklarını ortaya çıkaran bir baskası kendini
    "kırmızı hap" olarak tanıtıp degisim vaad ediyor. Bu iyi polis/kötü polis daima devam eden bi oyundur!
    ···
  14. 59.
    0
    SKANDALLAR
    Herhalde yıl sonuna kadar aynı futbol gibesi üzerine yayınlanan haberleri
    dinlemeye ve okumaya devam edeceginizi biliyorsunuzdur. Bu tip sahte
    haberleri görmekten kaçmanız neredeyse imkansız. Ancak kaçmak yerine neyin
    ne oldugunu bilerek zırvalara olan bagısıklıgınızı güçlendirebilirsiniz.
    Geçen sene ABD nin dünyaya yaptıgı büyük bir iyiligin haberi bir anda
    kamuoyuna bomba gibi düsmüstü: Osama Bin Laden öldürülmüstü! Hangisi
    daha ilgi çekici bilemiyorum, yaslı bir adamın ölmüs olmasımı yoksa koyunların
    kendilerine sunulmus olan bu amplifikasyon ile sokaklarda sevinç gösterileri
    yapmıs olmalarımı. Önce haber "Son Dakika" olarak giris yaptı ve ardından
    amplifike olmus olan koyunlar SMS yada Twitter ile düsüncelerini yazmaya
    basladılar. "Bin Laden yakalanmıs, duydunmu?" gibi. Belkide çogu halen tüm bu
    amplifikasyonun nasıl isliyor oldugunu anlamıyor, ancak tüm bu haberleri
    izledikten sonra koyunları izleyerek, bu islemin NASIL yapıldıgını daha rahat
    görebilirsiniz.
    TV seyretmenize gerek bile yok. Bırakın etrafinizdaki koyunlar size haberleri
    getirsinler, sadece yeni neler var diye sorun ve hemen papagan gibi medyayı
    taklit etmeye baslayacaklardır. Bu haberler çıktıgından beri sanki hayatlarındaki
    tüm problemler bir anda ortadan kalkmıs ve yasıyor oldukları heyecandan dolayı
    baska hiçbirseyin bir önemi yokmus gibiler. Anons 1.Mayısta geldi, yani pazar
    günü. Ardından, pazartesi günü tüm medya ve buna baglı olarakta koyunlar
    aynı seyi tartısmaya (tekrar) basladılar.
    Hmmm, bir anda yüksek benzin fiyatları sanki o kadarda pahalı görünmüyor,
    çünkü, biliyorsunuz, Bin Laden yakalandı! Borsanın buna nasıl karsılık verdigini
    izleyen oldumu? Bin Laden ölmeden evvel çıkan finans haberleri piyasadaki
    canlılıga ısık tutuyordu fakat sebep gösterilmiyordu veeee "Son Dakika"
    haberleri, iste size piyasanın harekete geçmesi için gerekli olan amplifikasyon...
    koyunlar amplifike edildi ve isleme devam. Önemli olan sey piyasadaki
    degisimleri sürekli olarak birseyin (günah keçisi) üzerine atmak ve buna baglı
    olarakta koyunlara sürekli olarak "güvende" olmaları için vermeleri gereken
    kurbanın önemi irdelenmekte. Yani Bin Ladeni kullanarak yeni bir emlak balonu
    olusturabilir ve yine Bin Ladeni öldürerek bu balonu patlatabilirsiniz!
    Koyunların devamlı kandırılmalarının nedeni ise aslında hiçbir Baskanın
    öldürülmüyor olmasına inanamamalarıdır. Nasıl olurda sahte olabilirki, resimler,
    videolar ve sahitler var degilmi! Sapsallar...
    Bu ve benzeri olaylar daima bir tiyatrodur. Hatırlayın, toplum denen sey büyük
    bir kandırılıs ile baslamıstı. Buna baglı olarakta, bu sistemin isleyebilmesinin tek
    yolu içten içe sürekli olarak yeni kandırmalarla koyunlara bu düzenin
    gerekliliginin vurgulanmasıdır... iste sahte bir suikastte aynı sekilde büyük bir
    kandırma anıdır.
    Is hayatında zaman zaman isyerinin ismini degistirmek gerekir. Bunu bulan ben
    degilim, is hayatı böyle isliyor. Roy Rogers oluyor Burger King, Datsun oluyor
    Nissan, Eunos oluyor Mazda. Bunlar sadece tıpkı bir elitin ölmesinin taklit
    edilmesi gibi gösterilebilecek örnekler. Tabiki elit derken bahsettigim kisi
    "sorumlu" olanı! Görebileceginiz gibi kraliçe arı müsterilerinden yeterince enerji
    emdikten sonra, birinin çıkıp çok uzun süredir yönetimde olmasını elestirmeye
    baslamadan rengini degistirerek sanki yeniymis gibi bir izlenim bırakır.
    Sirektlerin CEO larını degistirdiklerini ne kadar sıklıkta duyuyorsunuz? Bu
    kesinlikle bir hataya baglı degil! Patron daima halkın önünde duracak bir
    temsilci bulundurur ve degigiblik görünümü altındada sadece temsilciyi
    degistirir, fakat patron hala aynıdır. Iste bu yüzden koyunlar seçime gidip
    baskanlarını seçerken aslında bir ilüzyon için seçime gidiyor olduklarını asla
    düsünmek istemezler, aslında biliyorlar fakat gerçegin acı tokatını hissetmemek
    için dün ne yaptılarsa bugünde aynısını yapmaya devam ediyorlar. Simdi neden
    bu varlıklara ZOMBI dendigini anlıyormusunuz?
    Tümünü Göster
    ···
  15. 58.
    0
    keşke baban ananı gibmeseymiş
    ···
  16. 57.
    0
    Gözlerinde bir ısıltı belli olur, salyaları akmaya baslar, kalpleri çarpmaya baslar,
    elleri terler, uyusurlar, çekingenlikleri azalır, yüce bir UÇUS yasarlar... sebebi
    ise uyusturucudur. Bardaki alkolik ayyasların gece 12den sonraki halleri ile aynı
    benzerlikleri tasırlar... çosup eglenirler - bagırıp çagırırlar, hoplayıp zıplarlar,
    nara atarlar.
    Elitler ise çok daha farklı yetistirilirler - realiteye çok daha yakın bir sekilde.
    Sonuç olarakta kendilerini TANRI UYUSTURUCUSUNA ihtiyacı olanların karsısına
    "saglayıcı" olarak koyarlar. Buna baglı olarakta güç elde ederler - iste bu kadar
    basit.
    Tıpkı her uyusturucu bagımlısı gibi, ASLA tatmin olmazlar. Ve tıpkı diger
    uyusturucular gibi asla problemi çözecek miktarda "doz"u elde edemezler. Bu
    yüzdende her defasında "saglayıcıya" daha fazlası için geri dönmek zorunda
    kalırlar. Tabiki bir çocuk ebeveynlerinin emirlerine uymamayı seve seve tercih
    ederdi ancak INSAN TANRI UYUSTURUCUSU "doz"unu elde edebilmek için
    ebeveynlerinin otoritesine boyun egmek zorundadır. Averaj bir yetiskin
    kendisine uyusturucusunu verecek BABASINI arar - karsılık olarakda evdeki can
    sıkıcı isleri yapar. Çöpleri atar, bakkala gider, tuzaktaki bedavacı fare lesini yok
    eder...
    Diyelimki yaklasık 9 yasındaki bir çocuk örnegin bir çiftlikte, bir yetiskinin
    kaldırabilecegi kadar agırlıgı kaldırabilir. Yani teorik olarak bu çocugunda tıpkı
    bir yetiskin gibi yaptıgı is için ödenmesi gerektigini savunabiliriz, ancak isi
    bedava yapması gerektigi hususunda KANDIRILDIGI için onun yerine TANRI
    UYUSTURUCUSU ile beslenir. Topluluklar, tıpkı diger bagımlılar gibi asla
    uyusturucuyu elde etmek için harcadıkları aynı eforu; aslında bu bagımlılıktan
    kurtulmak içinde kullanabileceklerinin farkına varamazlar. 4nsanların
    ebeveynleri tarafından farklı sekillerde yetistirilmesi ile tanrı uyusturucusuna
    olan bagımlılıkları, bu zaaflarının ötesine nasıl geçeceklerini görmelerine engel
    olur. Bagımlılıkları öyle bir hal alabilirki, sanki dozları olmadan hayatta
    kalamayacaklarına kendilerini inandırırlar.
    Yani, bir dahaki sefere politik karakterler TV de yada meydanlarda belirip
    koyunların nasılda üzerlerine yıgıldıklarını görünce, ortaya çıkan histeriyi
    seyrederken, eroin bagımlısı bir kesin eline bir torba pudra sekeri verildikten
    sonra nasıl mutlu "göründügünü" hayal etmenizi istiyorum!
    Simdi neden bu sokak protestolarının yapıldıgını daha iyi anlayabiliyormusunuz?
    Koyunlar bir üst (daha) dozu elde edebilmek için gerekirse kendilerini
    dövdürmeyi bile göze alıyorlar. Bagırırken daima isteklerini sunuyorlar.. tıpkı
    istedigi dogum günü hediyesinin alınması için ebeveynlerine bagıran bir embesil
    gibi debeleniyor ve tepisiyorlar. Herne yapıyorlarsada bunun onları
    saglayıcılarına daha bagımlı kıldıgını anlayamıyorlar ve günden güne dahada
    kölelesmelerini sadece kendi bagımlılıklarına borçlu olduklarını kabullenmek
    yerine bu GERÇEG4 unutmak (örtbas) için yeni bir doz istiyorlar. Buda onları
    sürekli mama için miyavlayan bedavacı sokak kedilerinden farklı kılmıyor.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 56.
    0
    Bunun yerine ebeveynleriniz tarafından
    REALITEden uzak tutulursunuz ve size yemegin sihirli bir sekilde her aksam
    tabaga melekler tarafından kondugunu söylerler ve "BIZ, Ebeveynlerin, sihirli
    bir sekilde yemegi buluruz ve diledigin diger seyleride SENIN IÇIN önüne
    getiririz" derler. Çocuk bundan kaçıp kurtulamaz çünkü yası henüz 5 iken zihni
    hem GERÇEG4 (yemek için çalısmalısın) hemde FANTAZIYI (insan tanrılar sana
    yemek getirir) ayırt edebilecek kadar gelismistir - ancak VÜCUDU henüz
    GERÇEG4 uygulayabilecek kadar gelismemistir.
    Bu sekilde bir çocuk yetistirme, çocugun etrafında harfiyen bir MATRIX
    olusturur. 10-14 yılını "harikalar diyarında" geçirmesi gerekir.
    Çocugun liseye baslaması ve insanların nasıl hayatta kalabilecegi hususunda
    ögrendigi herseyin birer YALAN oldugunu anlaması ile bu "GERÇEK" sisteme
    karsı asice davranması pek bir sürpriz teskil edecek degildir. Yası 18 ama en az
    17 yasına kadar hersey ona insan tanrılar (ebeveyn) tarafından saglandı. Yani
    bu kisinin kendisini hergün beslemesi için baska INSAN TANRILAR araması
    çokmu sasırtıcı oluyor? Bir çok kisi liseyi bitirene kadar ne okuldan nede
    ebeveynlerinden dogru dürüst bir çek nedir, senet nedir, sigorta nedir, kredi
    nedir, borç nedir gibi derinlemesine bir bilgi elde etmezler. Lise bitip gerçek
    hayata atıldıkları zamanda herseyin ne kadar karmasık, acımasız, zor ve
    adaletsiz oldugunu gören zavallıda tekrar ebeveynlerinin "kucagına" dönmekten
    baska bir çare görmez. Taki evlenip yuvadan çıkması zorunlu hale gelene
    kadarda anasının memesinden emmeye devam eder.
    Averaj bir sahıs ebeveynlerinin ona sundugu uyusturucuya bagımlıdır - INSAN
    TANRI UYUSTURUCUSU! Emilebilecek bir enerji bulabilmek için, yani INSAN
    TANRI UYUSTURUCUSU "doz"u için gereken herseyi yapmaya hazırdır. Simdi
    neden seçilen politik baskanların yemin törenlerinde insanların sevinçten
    havalara uçtugunu anlayabiliyormusunuz? Buna öfori denir, çünkü bu
    bagımlılara en sonunda, dogduklarından beri kancayı taktıkları INSAN TANRI
    UYUSTURUCUSU "doz"u verilmeye tekrar baslanmıstır. Kalabalıktakilerin
    davranıslarına bakarak gözlerinden: Dozumu ver abi, n'olur abiiiiiii. Kutsa bizi,
    yardim et bize, kurtar biziiiiiii gibi tam bir bagımlının sergileyecegi seyleri
    izleyebilirsiniz.
    ···
  18. 55.
    0
    ulan hepsini koryala--yapıştır yapacağına ilk entryi editleyip link versene dıbına koduğum hem resim falan diyo yazıda onlarıda görürüz
    ···
  19. 54.
    0
    TANRISAL UYUŞTURUCU
    Kurtarıcılardan bahsedince akla hemen yeni bir babalık yapacak figür geliyor
    degilmi? 4ste bu figür koyunların sorumlulugunu üzerine alacak ve böylece "zor"
    kararlar vermek zorunda kalmayacaklar.
    Buna aslında yapay rahim demek gerekir - belkide sadece insan tanrı. Insanlar
    daima baslarının çaresine bakacak birer anne ve baba ararlar. Bunu öyle
    çılgınca bir sekilde isterlerki, elde etmek için yapamayacakları sey yoktur.
    Insanlar dogdukları andan itibaren bedava bakılmaya bagımlı olurlar - sebebi ise
    insanların dogadaki diger varlıklara nazaran gelismek ve bagımsız olmak için
    çok daha uzun bir süreye ihtiyaçlari oldugudur. Bir çocuk bebeklikten blug
    çagına yani yaklasık 13üne kadar halen bir bebekmis gibi bakım görür. Bu
    yastan evvel fiziksel olarak kendine bakacak bir kapasiteye sahip degildir
    (birkaç istisna mevcuttur ancak istisnalar kaideyi bozmaz). Diger tüm canlılar,
    blug çagına erismeden yuvadan "dısarı atılır". Gerekirse anneleri sert ve vahsi
    tavırlar göstererek onları korkutur ve yuvadan kaçırtır. Kimisi ise sadece züt gibi
    ortada bırakıp gider ve bir daha geri gelmez. Buna baglı olarakta yavru
    realitenin ilk sillesini yemis olur: baskalarına güvenerek hayatta kalamazsın!
    Insanlar bu tip "uzatılmıs" bebeklik süreçleri yüzünden ergenlestiklerinde dahi
    bu hizmete bagımlı kalırlar. Bu özellikle böyle, çünkü insan zihni 4-5 yaslarında
    iken olgunlasır. Bu yaslarda dünyaya olan temel mental bakısınız asla degismez.
    Anaokulu yada ilk okul 1. sınıf zamanlarınızı düsünün - o zaman nasıl
    davranmıs, hissetmis yada düsünmüs iseniz bugünde bunun aynısını
    yapmaktasınız. Eger 5 yasınızda iken rahat, zeki, sömürgen ve risk alabilen bir
    çocuk iseydiniz, bugünde aynısınızdır. Eger aptal, ilgisiz ve antisosyal idiyseniz,
    bugünde aynısınızdır.
    Yani zihniniz 5 yas sularında tamamen gelismis olur, ancak yinede en az 10
    seneyi ebeveynlerinizin yanında bebek gibi bakılarak geçirirsiniz. Iste bu
    davranıs size bakan insan tanrılara karsı DEVASA, hemde çok DEVASA bir
    alıskanlık ve bagımlılık olusturur. 5 yas sularında zihniniz çalısmadan
    (avlamadan) aç kalacagınızı tamamen anlayacak bir mental kapasiteye sahiptir.
    ···
  20. 53.
    0
    Sizi köle yapan sey sadece sorumsuzlugunuz, akılsızlıgınız, düsünmemeniz ve
    tembelliginiz. Günde sadece ve sadece kendinize ayırdıgınız kaç dakikanız var?
    15? 30? Yani 24 saat içinde size sadece o kadarımı kalıyor? Peki ya
    efendilerinizin ne kadar zamanı var? Senede kaç kez tatil yapıyorlar? Yönetilmek
    güzel bir duygu degilmi? Hele sömürülmek, hmmmmmm çok leziz? Aynen
    devam edin ve sonunuzu kendi ellerinizle getirin! Sunu çok açık bir sekilde
    belirteyim: o masada oturdugunuz her an köleliginizi ve itaatkarlıgınızı tasdik
    ediyorsunuz! Size çözüm verecek degilim çünkü hosunuza gitmez! Ya sizi
    multimilyoner yapacak kazancı yoktur yada çok çalısmak gerekir gibi bir sürü
    seyler uydurup tekrar köle hayatınıza dönmeyi yeglersiniz. Risk almaktansa köle
    kalıp sabit bir maas ve is güvenligi tabiki yeterli olacaktır.
    Piyasa diplomalı köle kaynıyor ve bu sayı her dönem git gide artmaya devam
    ediyor. Ya peki hiç düsünüyormusunuz... ilerki jenerasyonların hepsi üniversite
    mezunu olmaya baslayınca bu koyunları birbirleri arasında daha iyi olma
    seviyesine ne getirecek diye? Tabiki daha çok egitim! Master degree, Doktora
    gibi birçok seyle ömür boyu ezberlemeye devam! Eger herkesin elinde aynı
    kagıttan varsa yeni amplifikasyonlarla daha sekilli kagıtlar elde etmeleri
    gerektigine sartlandırılacaklar. Bunca seçme sınavlarının artısı piyasadaki asırı
    diplomalı köle artısından baska ne olabilir? Sınavlar yolu ile kölelerin cream de
    la cream denecek en kalitelileri seçilir. Hiç su ögretmenlik lotosuna baktınızmı?
    Hepsi bir koltukta oturmus bilgisayarın tombaladan isimlerini çekip ekrana
    yansıtmasını bekliyor. An geliyor ve iste isimi orada, tayini evinden 3000km
    uzakta ve sırf tembelligi ve kendi hayatına karsı olan sorumsuzlugu yüzünden
    evini terk edip efendisinin ona tahsis ettigi ahırda yasamaya gidiyor.
    ···