devam panpa güzel gidiyor

https://i.imgyukle.com/2019/05/15/kQxwSv.jpg

soldan sağa
mali erk ben ünal ifo

geçtik oturduk. mali herşeyi öğrenmiş internetten bize bir şey dedirtmeden sipariş verdi.
k:ne söyledin lan
m:bekle göreceksiniz
k:olum öldürme bizi
m:bugün kusana kadar içecez dedik mi demedik mi
k:tamam dedik de...
ü:karı karı konuşma lan iç işte geleni
k:...

o mekanda farklı tatlarda bira varmış. hepsinden 33 lük getiriyorlar. ondan söylemiş hepimize mali. bir anda önümde 2 litre bira oldu amk. bide gib var gibi bütün bardakları aynı anda içecez diye bir kural konuldu. beyler zayıf adamım ben 5. bardakda midem doldu artık.
ü:lan hadi çok bekletme
k:napim züt şiştim şiştim
ü:hadi vur vur gardaşım benim
onlar bitince tuvalete gittm. ama nasıl işiyorum. çıktım sigara yaktım. sigara bitene kadar gene tuvaletim geldi. gene işedim. sonra masaya bir döndüm. aynı 6lı 33lük biradan söylemişler. kahkaha attılar benim yıkılmış bakışımı görünce
k:olum yapmayın lan yeter
e:korkuyorsan içme yarram. uber şoföründe taşak geçiyordun sen bundan korkuyon
k:boş konuşuyon ama niyeyse gaza getirdin amk. vur lan şerefine dümbük seni
-alalalalalala
harbe çıkıyoz sanki amk. alalala diye bira tokuşturup duruyorduk. onları da bitirdik. gece olmuştu artık. yola çıkıp uber çağırdık. gelene kadar birinin türk damarı tuttu açtı ankara havasını. başladık ankara havasında oynamaya. insanlar o kadar tuhaf ve şaşkın bakıyordu ki. ama belli ki rahatsız da olmuyorlardı. biz de kafamıza göre eğlendik. sonra eve geçerken de birer tane aldık. 8-9 litre içtik o gün. işin sıkıntısı hergün zaten 7-8 tane bira içiyorduk ortalama.

not:ukraynadan döndüğümden beri armut göbeğim var amk

o saate kadar toplam 7-8 bira içmiştik. ama dediğim gibi sarhoş değildik hep çakırkeyiftik. mali internetten araştırıp bir yer bulmuş. yeni kiev tarafında bir pub. uber çağırdık bir tane transporter tarzı bir şey hepimiz sığabilelim diye. adam geldi. mali ünal yan yana ön tarafa bindi. erk arka koltuğa bindi. adam aniden birşeyler diyip indi arabadan erkin yanına indi. erkin ödü takuna karıştı amk. niye korktu anlamadık. kendini arabadan atıp birkaç adım koşar gibi oldu
m:napıyon lan napıyon amk delisi
e:ne bilim niye birden inip üzerime yürüdü o
ü:koltuğu açmak için amk ketle ifo arkaya binsin diye
k:ya senin dıbına koyim erk.
e:yarram korktum bir an
i:nasıl koştu gördün mü
k:gördüm amk şişkosu
e:gibtirin gidin lan. dayak yesem bırakırsınız demek burda
neyse bindik arabaya. şoför orta yaşlı sempatik bir adamdı. sevdi de bizi heralde. sohbet etmeye başladık
-çok içmişsiniz arkadaşlar. hepiniz bira kokuyorsunuz
ü:evet tek eğlencemiz içmek bizim
-oooo. peki ya kızlar?
ü:onlar da
-kızlarımızı beğendiniz mi
ü:evet evet
k:ukraynalı kızlar için ölürüm
ben öyle deyince biraz şamata koptu. herkes ufak kahkaha evet çok iyiler falan derken adam gülmekle karışık bir ıslık attı. sen misin bunu yapan amk. başladım ulumaya
k:auuuuuuuuuu
-hahaha sen çok komiksin
k:au au auuuuuuuuuu
m:lan yeter takunu çıkardın
-hahah
k:hav hav hav
ü:lan ket sapıtma dıbına koyim
k:lan adam da abaza bırakın eğleniyor
o arada iki tane kız geçiyordu karşıdan karşıya. hayvan herif korna çalıp selektör attı birkaç kez. hal öyle olunca artık susalım dedik. yoksa adam inip kızları gibebilirdi. bizden beter çıktı herif. en sonunda geldik mekana.

en sonunda artık kalkalım günümüz burda ölüyor diye bir karar verdik. hesabı istedik. herkes attı kendince birşeyler. erk de topluyor paraları. 1600 grivna falan tuttu. tl ye vursanız adam başı 70 lira falan ödeyecez ama 1600 grivna vermek için tomarla para çıkarıyorduk. erke verdik hepimiz toplasın hesabı diye.
e:ket ingilizce kalem nasıl istenir
k:can you bring me a pen

e:sorry. hey sorry. can you bring me a pen
ü:aklını gibim toplayamadın mı lan
e:dur lan dur.
ü:hesap tamamsa çıkak artık sen ver gel erko
e:tamam
ünal çıktı maliyle. ben de arkalarından çıktım. erke baktım yüzünde sevinçle birşeyler yazıyordu gerizekalı. sonra o da bana yetişti. ifo da en son kalktı.
birkaç saniye sonra ifo çıktı kapıdan
i:senin ben dıbına koyim çocuk
e:hashahga
m:noldu lan
i:mal whatsapp numarasını yazmış +90 da yazmış başına. hesabın içine sokup kaçmış.
e:hahaha
i:lan madem böyle birşey yapacan hemen ne kalkıyon. bekleseydin. kız ben verdim sandı. hesabı bir açtı numarayı gördü. kağıdı bana gösterdi. ı dont know dedim dıbına koyim ingilizcemiz de yok. gibtin bizi erk
e:bekle o bi mesaj atsın toplu giberim
i:ya ne atacak mal mısın 5 erkekten 3ü mekandaki kızlara saldırdık amk

https://i.imgyukle.com/2019/05/15/kQxeSQ.jpg

insanın ısırası gelmiyor mu beyler.

normalde en fazla bir yemek yiyip bir bira içeceğimiz mekanda. 4 saat içtik amk. kaç tane içtik hatırlamıyorum bile. sarhoş olmuyorduk eğlendiğimizden ama kafamız hep çakırdı. bir ara benimki gitti. son görüşüm oldu amk. bu sefer de başka kıza içten içe aşık olarak gibme hevesim kabardı. dışarı çıktım sigara içmeye. kız da dışarda çalışıyordu. bu hayvanlar çoktan konuştuğundan dolayı diğerleriyle öyle bir şansım kalmamıştı. ben de tavrımdan ödün vermeyip efendi gibi çıkardım telefonu kızın zütünün fotoğrafını çektim. içeri girdim bin bin bi gülümseme geldi yüzüme ama tutamıyorum kendimi.
ü:noldu lan. düşürdün mü yoksa ballı züt
e:valla ket beraber gibmezsek seni de gibiştirmem
k:lan yok öyle birşey değil
m:ne gülüyon o zaman mal mısın
çıkardım telefonu fotoğrafı gösterdim tek tek tepkiler şuydu
m:haydaaaa napıyon ya
e:bakim ben de bakim
i:tam senden beklenen hareket abaza dümbük
e:lan göster bana da
ü:senin kaliteni şerefini gibim. yolla bana bunu
e:lan hadi. ananı gibim ver bu telefon artık benim. offf şu züte bak valla ağlicam ya

ya dıbına koyim erk inanılmaz coşuyordu. şakayla karışık değildi bu çocuk. cidden o züt için hüngür hüngür ağlardı amk pgibopatı

ünal birini kestirdi gözüne. beraber sigaraya çıktık kız da dışardaki masalara bakıyordu. ben sigaramı bitirdim kaltım içeri geri oturdum. erk otuz bir çekmeye hazırlanıyormuş gibi izliyordu garsonları. valla korktum o halinden.
k:erk birşey yapmican dimi kanka
e:valla bilmiyorum. yakalanmayacağımı bilsem toplu tecavüz eder kaçarım
k:biranı iç la tadını çıkar bak serin serin
e:içiyom
k:az muhabbet et lan
e:ediyoz işte
k:sigara almaya gidecem gelsene benle
e:dokunma bana artık burda yaşicam ben
dıbına koduğum transa geçmişti. ünal geldi yanımıza
ü:konuştum kızla ket
k:ne konuştun lan dıbına koyim mali birine sen birine. yapmayın ya
ü:olum çok beğendim
k:ne dedin
ü:adını sordum. svetlanaymış
i:vaaaay yakışır kardeşime güzel isim
k:gaz verme dıbına koyim ya dur züt
ü:sonra güzelliğinden mi geliyor bu isim dedim
e:offf ünal gibecem de. çok güzel yürümüşsün
ü:lan dur dıbına koyim. gülümsedi ben öyle deyince tebessüm etti. yaşını sordum 19 dedi. benimkini sordu sonra. sonra da memnun oldum dedi gitti
k:kanka bak bunlar buranın çalışanı. bide bizim kültür gibi değil o yüzden terslemiyorlar bence. abartmasak mı
ü:valla dayıcım ben giberim sonra da evlenirim bunla beni bağlamaz

ertesi gün takunu çıkarana kadar içmeye karar verdik. kim ne kadar içebiliyorsa içecekti. diğer yandan bu kararın ben dıbına koyim. çünkü içimizden birisi az içerse bize yetişemezse hemen mahalle baskısı oluşturup çöken tipleriz. yetişemeyen adam da gaza gelir yetişecem diye züt başı kaybeder genelde.
neyse kahvaltımızı yaptık çıktık evden. meydan dediğimiz bir yer vardı oraya gittik. başladık ikişer tane içmeye. sonra oralarda dolanırken aldık elimize birer tane daha dinlenme birası yaptık. sonra tekrar podile gittik. anasını gibim keşfetmez olaydık. bir cafe&bar keşfettik. garsonların hepsi kız ve zütünün üstünde şort giyiyordu. bizimkiler kudurdu ama öyle böyle değil. hal öyle olunca ben sakin olan olmak zorunda kaldım. mali birini kestirdi ama kız da maliye bakıp duruyordu. ünal zaten birine çok aşık oldu amk. ben birini beğendim ama bıraksalar evlenirdim oracıkta öyle bir beğenme. erk benimkini beğendi gibecektim zütvereni yengesi hakkında ileri geri konuşmaya hayal kurmaya başladı.
e:offff karpuz gibi zütü var. yaz sıcağında gibip serinlemelik tam
k:lan dıbına koduğum niye benim beğendiğim lan niye. git başkasına salça ol
e:banane amk gibip öldürecem onu
malinin kesiştiği siparişleri aldı. birer bira çerez falan söyledik. sonra bu kız maliyi öyle bir kesmiş ki mali bile niyeti bozdu. aramızdaki en salak ve aldatmicak kişi olduğundan bile diyorum
m:pardon bakar mısınız
-evet?
m:isminiz neydi
(kız gülümseyip bir isim söyledi sallicam şimdi)
-tanya
m:memnun oldum mali ben de.
-ben de memnun oldum
m:daha sonra konuşmak ister misin
-üzgünüm sevgilim var
m:anladım teşekkürler
ya dıbına koyim bu konuşmadan sonra zaten ifşa olduk damgalandık. tüm garsonlar bizim masaya bakıp gülümsemeye başladı. ama yeter mi yetmez amk.

http://sendvid.com/njkwwym6

aklımızı gibim.

not:mavili benim yüzüm gözüküyor az biraz giblemedim zaten biliyorsunuz artık amk

ukraynanın ikinci günü turist edasıyla gezmeye karar verdik. müzesine gittik. ordan katedraline yürüdük. dostluk kemeri nin oraya gidip biraz sağda solda bakındık. en sonunda podil diye bir yere gittik. irina tavsiye etmişti orda gezin seversiniz diye. eski uzun bomboş ve geniş bir sokağa restoranlar açmışlar. sokakta da masalar var. neyse ordan da geçtik. bir yere vardık. karşımızda 'sex ed coffee' diye bir yer geldi. irinaya sordum gir içeri dedi. iyi amk dedim girdik içeri. ne kahve var ne insan. sanırım gece erotik işler dönüyordu orda. çarmıh şeklinde birini bağlayabileceğiniz bir tahta vardı. ağız topu dildo falan vardı etrafta. siyah parlak sex kıyafeti falan da vardı.
k:nereye geldik amk
e:lan iyiymiş ha gece buraya mı gelsek
k:olum ingilizce de bilmiyorlar sen de rusça bilmiyon. seni gibseler nasıl kurtaracaz erk
e:he lan doğru diyon
ü:duvardaki fotoğraflara baksanıza amk
bazı pozisyonlarda gibişen insan fotoğrafları falan vardı. ordan çıktık. bu sefer de karşı yolda erotik shop vardı oraya girelim dedik. türkiyede hiç girmemiştik hiçbirimiz. hepimiz bir tane kurmalı oyuncak penis aldık. çıktık yola kurup kurup oynuyoruz amk. yarıştırmaya başladık. geçen insanlar gülüp bize bakıyordu.

o gece sohbet muhabbet hayaller falan derken bir yandan da hepsi sevgilisine rapor veriyordu. güzelce içtik uyuduk. ama bu binler hergün 11 12de kalkıyordu gün ölüyordu benim için. ben böyle tatillerde günde 4-5 saatten fazla uyuyamazdım. sabahları 9 gibi uyanıp yürüyüşe çıkıyordum. amk hayat kalitem falan artmıştı. hoşuma gidiyordu sabah sabah yürüyüşe gibsen çıkmazdım yoksa. marketten bir çikolata alıyordum bide kahveciden çay ya da kahve alıp etrafta dolanıyordum ya da marketin önüne oturup müziğimi açıp geleni geçeni izliyordum.
kahvecideki baristayla da biraz sohbet etmeye çalışıyordum. türkiyede kimseye merhaba diyemiyoruz bari burda biraz konuşim kafasındayım. ilk gördüğümde saldırmadım. ikinci gittiğimde yine kız ordaydı biraz konuşim dedim
k:merhaba
v:merhaba
k:ingilizce biliyor musun
v:evet tabi
k:siyah çay alabilir miyim
v:tamamdır
k:bu arada adın neydi
v:vitalina senin?
k:burak ama arkadaşlarım ket der
v:neden
k:rap adım bu benim.
v:anladım. afiyet olsun
k:teşekkürler görüşürüz
dıbına koyim biriyle böyle rahatça konuşmanın bu kadar basit olması bile beni orada yaşamaya sevk ediyordu. ertesi günler göremedim gitmeden bir gün önce gördüm. başka şansım yoktu
k:nasılsın vitalina. nerelerdeydin?
v:vardiyam değişmişti
k:anladım. bugün işten sonra bir planın var mı
v:eve gidip yatmayı düşünüyorum tüm gün
k:sadece bu mu
v:evet çok yorgunum
k:anladım. ben yarın geri dönüyorum
v:nerelisin sen. daha önce sormadım
k:türkiye
v:tabiki türkiye ama hangi şehir. istanbul?
adana diyesim gelmedi amk açıklamak istemedim
k:evet istanbul
v:anladım
k:kendine iyi bak
v:sen de

dönüp çıktım. içimden sövdüm ama bir yandan da olsun diyorum. kız sonuçta insan gibi muhabbet etti kezoluk yapmadı. hem iki üç kere sohbet ettik tabiki işim yok çıkışta demicekti. ben bunları düşünürken aklıma dank etti birden. kahvenin parasını vermemiştim. utana sıkıla döndüm geri. zaten beni izliyormuş
v:ben de seni bekliyordum
k:çok özür dilerim. ödemeyi unutmuşum
v:farkettim. önemli değil
k:tekrar kendine iyi bak
v:sen de kendine iyi bak. iyi yolculuklar

eve giderken erki gördüm. o da yanıma geliyormuş
e:naptın gibecen mi kızı
k:dıbına koyim senin abaza pislik seni
e:ne dedik lan şimdi

https://i.imgyukle.com/2019/05/14/kQPkUp.jpg

ucuz diye aldık. benim ve ünalın cebinde iyi para vardı ama bu binlerde bizdekinin yarısı kadar vardı. o yüzden çok farklı şeyler yiyip içmek falan ayıp olurdu. eve gittik herkes kendi yemeğini yapıyordu. ben içini açtım çatalı batırdım ve ifoya dönüp
k:ifo bu ne lan
i:ne bilim krem peynir gibi yapmışlar tavuğu
k:dıbına koyim tadı da çok normal değil. hem tavuk niye krem peynir kıvdıbına getirilir ki aq
i:ya ne bilim ye işte fena değil

döndüm irinaya fotoğrafını attım. bu ne diye sordum. kadının verdiği cevap. 'hindinin karaciğer ezmesi'
k:ifo senin zütünü gibim karaciğer ezmesi yiyormuşuz biz
i:la nolacak ye işte
zütveren bide nutella yiyormuş gibi kaşığı emiyordu. ben karaciğer ezmesi olduğunu söyledikten sonra bir iki kaşık daha yedi bıraktı ama. tiksindi doğal olarak. ünalların saldıbına salça olduk sonra

evin yakınında büyük bir market vardı. 7/24 açık. eve uğramadan önce oraya gittik. acımızdan ölüyoruz ama ilk aldığımız şey bira oldu. gibtimin alkolikleri. 20 tane bira aldık
k:olum napacaz bu kadar
e:bu akşam dinleniriz evde içeriz
k:iyi tamam o zaman
e:yemeği napalım?
her kafadan farklı ses çıkınca giberim dedik herkes kendi bildiğini alsın. ünalla erk salam ekmek domates aldı. güzel fikirdi ama ben domuz yemek istemiyordum. kiril alfabesi olduğundan emin olmadığım şeyi yemek istemedim. mali kendine balık aldı. ben de alıyordum ifo girdi aklıma
i:gel lan gel konserve tavuk buldum
k:konserve tavuk mu olur amk
i:ya sen gel

yerleşmeye başladık. ben biraz daha hızlı davranıp bitirdim çıktım balkona. oturdum tabureye. etrafı izliyordum. yaktım sigaramı da. bide üstüne ukraynalı kızla (anya) olan şarkımı açtım. ukraynayı içime aldım o an amk. çok farklı bir ruh haline büründüm. sonra bu binler hazırlandı çıktık evden.
ü:guliver diye bir yer varmış oraya gidek
i:o ne alaka amk
ü:ya daha önce gelen bir abi dedi bana bi gidek bakim oraya
k:ne ki o
ü:yarram ne sordunuz gidek işte görürsünüz
k:dıbına koyim sen de bilmiyon ne duyduğunu zütürüyon
uber çağırıp gittik dediği yere. birkaç katlı küçük bir avm idi. o kadar abaza olduğumuz belli ki bazen birbirmizle hiç konuşmuyorduk. sadece kızlara bakıp birbirmize gösteriyorduk. benim bulduğum çok daha iyi gibisinden.
yemek katına çıktık. anti müslüman zütler direkt domuzlu birşeyler yedi. ben ünalla sığır eti olan hamburger yedim. ama o yemek katında bir kız gördük. ya anasını gibim bir melekti. yüzü asla hayal edilemeyecek kadar güzel ve gerçeğe aykırıydı. fiziği o kadar muhteşem değildi ama o yüze hepimiz aşık olmuştuk. yemeği yedik kalktık eve yürüyorduk.
k:olum mal mıyız niye yürüyoz
m:ya gezeriz işte hem de çok para harcamayalım daha neyin ne kadar tuttuğunu bilmiyoruz
k:dıbına koduklarım doları 4.5tan aldım taşak geçtiniz tabi siz 6dan aldınız zütünüz sıkıştı
i:ya yürü lan züt
dört km falan yürüdük eve amk. aklımızı gibim ilk günün yorgunluğuyla o yol yürünür mü? ama bana yaptığım herşey farklı ve güzel geliyordu hala

ve sonunda aylarca beklediğimiz bir yıl planını yaptığımız ukrayna tatili geldi çattı. 19 ağustos günü. ben erk ünal ifo adanadan yola çıktık mali de bize ankara havaalanında katıldı. havaalanında iki saat bekleme süremiz vardı. ünalın sigarası tuttu. kimsenin zütü de o kadar yolu çık geri gel yapmayı yemeyi. havaalanında kuytu köşe bir yer aramaya başladık. o kadar arayışa dışarı çıksaydık daha iyi olurdu bu arada. neyse en sonunda son katın en uç noktasına gittik. bizim gibi beyinsiz iki tane daha çocuk vardı. onlar da sigara içmek için orayı bulmuş. ifoyla ünal gitti yanlarına biz de etrafı kontrol ediyoz. çocuklar da mersinliymiş onlar da kiev'e gidiyorlarmış. sonra sigara bitince ayrıldık yanlarından saat geldi bindik. uçağa. iki saat sonra amcık diyarına varabilmiştik. ilk defa yurtdışına çıktığımdan herşey güzel geliyordu bana. mali uber ayarladı adam bizi zütürdü kalacağımız eve.
ev şehrin her yerine yakın merkezi biryerdeydi. ve hemen yan binamız türkiye konsolosluğuydu. ev sahibi 25 30 yaşında taş gibi bir kızdı. zaten gördüğümüz gibi aynı şeyi düşünmeye başladık
e:offf şunu bir gibsek mi
k:harbi tecavüz edek mi lan erk,
m:saçmalamayın
k:erk bunu bağlican sonra hayatını gibecen hayatını
e:lan ket çok azdım ya
k:erk bunun amı var yaaaa neyse söylemiyorum
e:söyle lan söyle
k:pesssssspembedir ha
e:ohhhhhh lan gibek şunu ya
çocuk ciddi anlamda azdı. ben taşak yapıyordum ama erkin gibi kalktı şorttan belli oluyordu
ü:ya erk senin ben dıbına koyim bu ne ya
e:napim lan pembe falan diyince
ü:mavi dıbına koyim mavi sakla şu gibini
m:beyler cidden yapmayın. ben gidim kimi giberseniz gibin

not:biz 8 gün kaldık mali 4 gün kaldı

https://i.imgyukle.com/2019/05/14/kJdMUR.png

soldan sağa ünal ben erk hasan

dıbına koduklarım içmeseler olmuyor

ü:haso hadi lan tek bırakma beni devam
h:başım ağrıdı ya ben biraz dinlenim
dıbına kodumun kekosu vurdu kafayı masayı eli pirzolanın içinde kaldı uyuklamaya başladı. biz de ikinci bir kiloyu söyledik. benim gözüm dönmüştü resmen. eti gibercesine arzuluyordum. bir kilo daha geldi. biz yiyoruz hasan hareketsiz bir cenaze modunda. sonra gözüm birine ilişti. sümeyye diye bir kız vardı bizim liseden. kız evlenmiş kocasıyla gelmiş mekana çift buluşması yapmışlar bide başka bir karı koca da vardı. sonra döndüm bize baktım hala içip içlip sarhoş oluyorduk amk. tam eti bitiriyorduk hasan başladı öğürmeye
ü:hasan yapma
e:lan hasan
h:öğğğğğ
k:lan sümeyye kocasıyla gelmiş gözünü sevim kusma buraya
yerinde kalktığı gibi içindeki herşeyi şekerpınarının o berrak temiz suyuna kustu. tüm restoran bize bakıyordu. garsonlar müşteriler.
k:ünal bi lavaboya zütürebilir misin onu
ü:tamam hallederiz şimdi. haso gel haso dıbına koyim haso
giderken bide restoranın ortasında ağaç vardı. bir posta da onun dibine kustu.
k:erk kaçak mı rezil olduk
e:aynen hadi dönek
hesabı ödedik hasanı aldık. bide karşıya geçmek için sallanan bir köprü vardı. ordan geçerken yine midesi bulandı. bir posta da köprüde kustu. dıbına koyim gittik bir saat içinde tüm eğlencemizi gibmişti. arabada bide ön koltuğa oturtup bağladık bunu. virajlarda falan vitese kafa atıyor dönüyor cama kafa atıyordu. harbi bayılmıştı amk.

mezun olduktan sonra lise tayfadan adanada olanlarla birşeyler yapalım dedik. şekerpınarı diye bir yer var. böyle tertemiz berrak su akan bir yer. oraya gitmeye karar verdik. ertesi gün beni almaya geldiler. ben erk hasan ünal gidecektik. arabaya bindiğim gibi elime bira tutuşturuldu
k:olum deli gibi açım ben orda et yicez diye 3 gündür yemek yemiyorum dıbına koyim
ü:ya dıbına kodumun fakiri iç işte midene birşey girsin
k:la şaka bir yana hava sıcak güneş tepede saat daha 12 amk içilir mi
h:lan ne kız çıktın be ket içmiyorsan içme amk
yolda giderken iki bira içtim. hasanla ünal üçer tane içti. erk şofördü içmedi o ama yol boyu sövdü. kendi içmeyip başkasının içmesinden hiç haz etmezdi. şekerpınarına varınca akarsunun diğer tarafında hemen suyun bitişiğinde restoran vardı. millet ailesiyle çocuğuyla falan gelmiş. neredeyse tam dolu mekan
e:abi biz bir kilo pirzola bir de ortaya 35lik alalım
h:erk yeter mi lan 35lik
k:ya yeter dıbına koyim yeter yemeğe mi geldik içmeye mi
h:dört kişiyiz olum yetmez o
k:ben içmem amk güneşin altında. bira içtim o bile mayıştırdı beni
ü:ya sende dümbük olmuşun ha ket
k:siz içinde görim zütünüzü
erk bir duble içti bıraktı. ben hayvan gibi ete saldırıyorum. hergün pirzola yiyen adam değilim amk. ünalla hasan da ikişer duble içti rakıdan