1. 26.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--

    seri şukuladım devam et efendi hazretleri
    ···
  2. 27.
    0
    Talebelerimden Hüsnüyadis namlı Manisa Mutasarrıfı Giritli Hüsnü efendi (şimdilerde çok ağlayan bir devlet büyüğünün dedesi olur) anlatır:

    “Bir gün hocam hellori hazretlerini ziyâret etmek için yola çıktım. Giderken bir tanıdığın toki konutlarında ki evine uğradım.

    içeride tanımadığım birkaç kişi vardı. Selâm verdim ve güler yüz gösterdim. Bu hâlimden ev sâhibi çok memnun oldu. Bana nereye gittiğimi sordu. Ben de; “Niyetim büyük velî mübârek hocamı ziyâret etmektir.” dedim.
    Orada bulunanlardan biri; “Kimdir o zât?” dedi. Ben de; “hellori hazretleridir.” dedim. Meğer onlar, hellori hazretlerine karşı nefsiyle mağrur, laikçi ve cehapeli kimselermiş.

    Benim bu cevâbım üzerine dayanamayıp; “Demek seni de aldatmış o kişi!” dediler. Bu sözüne dayanamayıp ona; “Sus ey inkârcı kişi! Hocam aleyhinde konuşma!” dedim ve o kızgınlıkla yanlarından ayrılıp hocamın yanına gittim. yolda giderken kendilerine içimden buğz etmeyi de ihmal etmedim zira hocam beni badelerken kulağıma "buğz etmeyi unutma" diye fısıldamıştı. hocamın mübarek Elini öpüp edeple huzurlarında oturdum.

    Hocam bana bakıp; “Evlâdım nereden geliyorsun bana anlat!” buyurdu. Bunun üzerine ben edeple; “Evden geliyorum efendim.” dedim. O tekrar bana; “Gelirken bir yere uğramadın mı? Bir kimse görmedin mi?” buyurdu. Ben hayret edip; “Efendim! Bir tanıdığım olan zeyyid Beye uğradım.” dedim. O; “Keşke uğramasaydın ve oradaki laikçi ve inkârcı kimseleri hiç görmeseydin.” buyurdu. Sonra da; “Evlâdım! it ürür kervan yürür. gün olur devran döner horoz domalır tavuk gömer. Bu hakîkatı şüphesiz herkes görmektedir. Sana söylenen sözlerden hiç incinme ve sabret. Zîrâ meyveli ağaç taşlanır.” diyerek, bana nasîhatlerde bulundu.”
    ···
  3. 28.
    0
    gezi parkının fethinden sonra, Fâtih avnimutlu, hocasını ziyârete gelmişti. Sohbet esnâsında;

    "Muhterem hocam! Elhamdülillah büyük yardımlarınızla gezi'yi fethettik. Artık beni talebeliğe, dervişliğe kabûl buyurmanızı istirhâm ediyorum." dedi. bende ona;

    "eyy avni, sen bizim tattığımız lezzeti tadacak olursan, saltanâtı bırakırsın. Devlet işlerini tam yapamazsın. biber gazı ve tazyikli su yayma işi yarım kalır. Müslümanların rahat ve huzûr içinde yaşıyabilmeleri için, devletin ayakta kalması şarttır. Talebelikle malikliğin bir arada yürütülmesi çok güçtür. Seni talebeliğe kabûl edersem, düzen bozulabilir, esnafımız perişân olabilir. Bunun vebâli büyüktür. Allahü teâlânın gazâbına mâruz kalabiliriz." diyerek, teklifini reddettim. Bunun üzerine Fâtih avni mutlu, bana iki bin altın hediye etmek istedi ise de, bunu da kabûl etmedim.
    ···
  4. 29.
    0
    elbette sesli harflerin üzerine şapka koymamızdada bir hikmet vardır.
    ···
  5. 30.
    0
    @24 şüphesiz ki biz "de" bağlacını yanlış kullanılsın diye var ettik
    ···
  6. 31.
    0
    o yazıyı kim okuyacak dıbını dengesini gibtimin
    ···
  7. 32.
    0
    evelsi gün seher vaktinde 6atasaray takımına içimden buğz ettim. sonuç ortada...
    ···
  8. 33.
    0
    selam ve düa ile sofiler, allah'a (cc) hamd-ü senalar olsun ce ha pe zihniyeti bir kez daha yerle yeksan oldu.
    izmir'de ege sahillerine kadar sıkıştırdık allah'ın (cc) izniyle biraz daha bastırsak bütün başı açıkları oardan denize dökeceğiz inşallah!!!bir!!
    başı açık insanların aşıları yok, dergahımıza gelip aşı olmaları lazım dağda yetişmiş acı erik gibiler inşaallah bir sebep olan çıkacak aşılarını olacaklarselam ve düa ile.
    ···
  9. 34.
    0
    ak ve temiz partinin bu başarısında benim payımıda unutmayın sofiler. yanlız melih başgan'a biraz az himmet ettiğimi itiraf etmeliyim.
    ···
  10. 35.
    0
    selamın aleyküm sofiler himmet anılarımı anlatmaya devam ediyoruz elhamdülillah.
    ···
  11. 36.
    0
    bir zamanlar nasihat meclisi kurar, dinleyenlerin gönüllerine irfan tohumlarını saçardım. Meclisime bir ihtiyar devam ediyordu. Bu vazifeden bir an bile geri durmaz, fakat daima ah çeker, yaş dökerdi. Bir dakika bile ahları gözyaşlarından ayrılmazdı.
    ···
  12. 37.
    0
    Birgün onu halvete çağırttım. Ağlayıp sızlamasının sebebini sordum. Bana şöyle anlattı;

    Ben genç köle ve cariye alıp satmakla uğraşan ve o yüzden geçinen bir adamdım. Bir gün üç yüz dinara küçük bir oğlan çocuğu aldım.

    Sanki dudakları şeker, yanakları parlak bir aydı...
    ···
  13. 38.
    0
    Annesi henüz ağzının sütünü yıkamamış, ağzı süt kokan bir yavruydu.

    Onu büyütüp yetiştirmek için yıllarca emek çektim. Güzellik ve dilberlik icabı olan naz ve edayı öğrendi; yüzünde şuhluk izleri alevlendi. Onu Yusuf peygamber gibi esir pazarına zütürdüm. Müşterilerime onun huylarını, meziyetlerini sayıp döktüm.

    O sırada kılığından iyi bir adam olduğu anlaşılan yakışıklı bir süvari geldi. Atının eğeri üzerinde nazlı bir heykeli andırıyordu.
    ···
  14. 39.
    0
    Göz ucuyla çocuğa baktı, hemen yanına geldi. Ondan sordu: “Adın ne? Nerelisin? Ne gibi hünerler biliyorsun?” Sonra yüzünü bana döndü, kölenin fiyatını sordu. Ona dedim ki; “Her ne kadar güzellikte, yakışıkta bir altınsa da pahası tam ayarlı bir altındır.” Hiçbir şey söylemedi. Orada bulunanlardan gizleyerek elini çocuğun eline zütürdü, avucuna bir şey sıkıştırdı.

    Gittikten sonra tartıya vurdum. Yüz dinar geldi. ikinci ve üçüncü günlerde de böyle yaptı. Üç yüz dinarı bulunca kendi kendime, kölenin sermayesini tamam verdi, dedim. Öyle görünüyor ki, genç adamın bu çocuğa gönlü düşmüş, fakat istediğim parayı vermeye kudreti yetmiyor. O pazardan ayrıldıktan sonra ben de durmadan arkasından koştum. Evini öğrendim, gece olunca kalktım.

    Çocuğu nefîs elbiselerle süsledim, hoş kokular sürdüm ve doğruca evine zütürdüm, kapısını çaldım. Dışarı çıktı, bizi görünce şaşkın bir halde “Allahtanız ve ona döneceğiz” dedi. Sonra sordu:

    “Sizi hangi rüzgâr attı? Benim evimi size kim gösterdi?”
    ···
  15. 40.
    0
    Ben dedim ki; “Bazı şehzadeler çocuğa müşteri çıktılar. Aramızda uyuşamadık. Bu gece başına bir felâket getireceklerinden korktum. Onu sana emanet edeceğim. Bu gece senin himayende rahatça uyusun.”

    Bana; “Sen de beraber gel, yanında bulun” dedi. Ben, çok ehemmiyetli bir işim olduğundan, orada kalamıyacağımdan bahisle çocuğu ona bırakarak ayrıldım. Evime döndüm. Kapımı kapadım.

    Şimdi başımı yastığa koymuş, bu gece iki sevdalı arasında geçecek macerayı düşünüyordum.
    ···
  16. 41.
    0
    Bir kapı sesi geldi. Bu sesin arkasından köle titriyerek, ağlayarak içeri girdi. Hemen sordum:

    “Ne oldu sana? O delikanlı ile olan yoldaşlığınızın sonunda ne gibi bir hadise yüz gösterdi ki bu halde geri döndün? Çocuk anlattı:

    “O babayiğit öldü, canını sevgilisine yolladı.”

    “Allah Allah, dedim, bu nasıl oldu?” Çocuk devam etti:

    “Sen ayrıldıktan sonra beni içeriye zütürdü, bana yemek hazırladı. Karnımı doyurdum. Ellerimi yıkadım. Benim için yatak serdi. Üzerime misk ve gül suyu kokuları serpti ve beni uyuttu. Ondan sonra yanıma geldi, parmağını yanağımın üzerine koyarak; Yarabbi bu ne güzel, ne sevimli çocuk, dedi ve ilâve etti:

    “Bunun sevgisiyle nefsimi ayaklandıran duygular ne kadar çirkindir. Fakat yüce Tanrı’nın azap ve cezası her şeyden daha şiddetlidir. Bu geçici heveslere tutunanlar herkesten daha kara talihlidir.”

    Sonra “Allahtanız ve ona döneceğiz” diyerek tekrar parmağını yanağıma koydu:
    ···
  17. 42.
    0
    “Biliyorum ki, bu son derece güzel bir delikanlıdır ve arzuları uyandırmakta en son mertebeye varmıştır. Fakat lekesiz ve temiz bir ahlâk ondan daha güzel ve bu faziletler için Tanrı’nın vâdettiği sevap herşeyden üstündür.”

    Bu sözleri mırıldandıktan sonra hemen yere düştü. Kendisini kımıldattım. Ölmüş, ebedî hayata kavuşmuştu.”

    ihtiyar, bu vakayı hikâye ettikten sonra dedi ki; işte bütün bu gözyaşlarım o delikanlının hâtırasını andığım içindir. Çünkü onun namusu, temizliği, ruhunun inceliği asla hatırımdan çıkmıyor. Onun güzel vasıfları, hoş tavırları, gözümün önünden gitmiyor. Ben de ömrüm oldukça bu yolda yürümek ve bu halde ölmek istiyorum.”
    ···
  18. 43.
    0
    işte o delikanlıya ben himmet etmiştim sofiler... bilmiyorlardı. bilemiyorlardı.
    ···
  19. 44.
    -1
    huur çocuğu zavallıdan başka birşey değilsin
    ···
  20. 45.
    0
    Lan gibtir git amk
    ···