1. 1.
    +592 -89
    artık şöyle gönülden bir şeyler paylaşmanın-yazmanın vakti geldi,

    bir zamanlar sıradan, hatta saf olan bir genç adamın hikayesidir..

    • sadece benim yazdığım kısımlar,

    http://ccc.incisozluk.cc/...rum/@tsigalko%20okoronkwo

    ama arada çok güzel şeyler var, geçmeyin derim (:

    • hikayemizin de oylandığı bir sözlük anketi:
    (bkz: inci sözlük en iyi hikaye oylaması)

    • Son gecemizin (2 mart cumartesiyi 3 mart pazara bağlayan gece) temsili resmi, jackdanielswhiskey in katkılarıyla ;)
    http://imgim.com/the-last-supper.jpg

    • Hikayenin final bölümüne kadar olan tüm partları:
    http://www.dosya.tc/serve...sigalkookoronkwo.rar.html

    • partları derleyen pompapanter panpamıza teşekkürler (:

    • hikayenin html şeklinde toparlanmış hali, ne sandin yapragam panpamıza teşekkürler ;)

    https://hotfile.com/dl/19...22d56/nasil_pic_oldum.rar

    • Hikayeyi e-kitap haline getirme uğraşında olan 1000s2megez50m panpamızın twitteri ve görseller:
    https://twitter.com/U2Ryayinlari

    hikayenin paylaşılmasında ve yayılmasında emeği geçen diğer herkese ayrıca teşekkürler.
    son olarak, bu tip girişimlerden hiç bir maddi kazancımın olmadığını ve başka herhangi bir sanal platformda yazarlık yapmadığımı (en azından bu nick ile) belirtip * , sevgilerimi sunuyorum ;)

    • **toptan edit:

    4 yıllık üniversite hayatımda yaşadıklarımı, kese kese, atlaya atlaya anlatmam 1.5 yıla yakın sürdü. acı tatlı, yaşadığım pek çok şeyi paylaşma imkanı buldum bu başlık altında. değer verip dinleyen, kederlere ve hüzünlere ortak olan, yorum yapan, görüş bildiren panpalarıma sonsuz teşekkürler.

    "yaşananlar gerçek mi?" "ne kadarı gerçek?" şeklinde sorular geliyor zaman zaman, bunun hakkında bir yorum yapmayacağım, çünkü tarafsız olabilmem mümkün değil, bunun yorumunu sizler yapacak, kararını sizler vereceksiniz.başlık altına 100 sayfaya yakın yazı yazmışım (2500 civarı entry eder), eğer bunları üşenmeden okuyabildiyseniz bile farklısınız demektir, bilmiyorum, ben olsam, kendimi bu kadar okur muydum? şüpheli (:

    tekrar teşekkür ediyorum herkese, sizler için dönemlerin içeriğine göre özellikle beğenilen parçalardan oluşan soundtracks belirledim, henüz hikayenin başında olan panpalar için ciddi spoiler içerebilir bu şarkılar :p

    keyifli dinletiler, sevgiler.

    1/1
    http://fizy.com/#s/1agyo2
    http://fizy.com/#s/1aiv6s

    1/2
    http://fizy.com/#s/1qukrm
    http://fizy.com/#s/20jrkb

    2/1
    http://fizy.com/#s/2jxi15
    http://fizy.com/#s/3wa5xq

    2/2
    http://fizy.com/#s/1704dl
    http://fizy.com/#s/1ago1f

    3/1
    http://fizy.com/#s/1ai68v
    http://fizy.com/#s/2b7hq5

    3/2
    http://fizy.com/#s/3rlmdb
    http://fizy.com/#s/1ahgas

    4/1
    http://fizy.com/#s/1agvwe
    http://fizy.com/#s/1d40ki

    4/2
    http://fizy.com/#s/1242tt
    http://fizy.com/#s/16l26n
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +202 -23
    tekrar selamlar arkadaşlar,
    bu maci izliceme panpalarimla takilirim daha iyi..

    gecemizin ilk sarkisini paylasalim kuru kuru gitmiyor..

    http://fizy.com/#s/3qxm0p

    heycanla telefonun isigini bekliyodum. o gun yorgun olmama ragmen hic uykum yoktu yine sabaha kadar tavana bakip durcaktim ama bu sefer gecmisimi sorgulayarak degil gelecegime odaklanarak..

    mesaj geleli bikac dakika olmusdu hala acip da bakmamisdim. kucukken hediye geldiginde merak edersiniz de herseyin bitmesini ve o anin gelmesini beklersiniz ya oyle bi duygu kaplamisdi icimi. bu kadar heycanlanmama kendim bile sasiriyodum daha aysene olan duygularim tam gecmeden bunlari yasamak garip geliyordu. sonra yavasca mesaja baktim

    "sorma ya ne kadar egleniyoruz bilemezsin.." belli ki bayik ve samimiyetsiz bi ortam vardi ve kiz mutsuzdu.

    hadi oglum tsigalko bu senin icin bi firsat ilk maci kaybetmis olabilirsin hatta hirvatistan karsisindaki milli takima donmus olabilirsin ama * onunde yeni maclar var topla kendini.

    "beni de uyku tutmadi * cok bunaldiysan seni kurtarabilirim.." mesaji inceden vermisdim artik onlar dusunsundu..

    cevap bekledigimden cabuk geldi adresi yazmis sadece..

    eve geleli cok olmadigindan hazirlanma kismi da cok surmedi ustume biseyler alip ciktim. okan bikac laf etti nereye bu saatte gibilerinden gelince anlatirim diye gecistirdim.

    neyse beyler gittim mekana giderken de ben buralari biyerden hatirliyorum diyorum.. ama aklimda minenin altin sarisi saclari ve sicacik gulusu var tabi ciktim merdivenlerden caldim kapiyi.

    hani insan bi an ruyadaymis sanar da emin olamaz cidden bunlar olabilir mi diye dusunur. iste oyle kalakaldim cunku karsimda beklemedigim biri vardi: ceren *

    "oooo hosgeldiniz bu ne supriz buyrun efenim" *

    ben durumun sokuyla iceri girdim ve o an farkettim ki bu ev o evdi.. daha da acisi beyler mine uyurken surtup bosaldigim kizdi...

    puzzlein parcalari kafamda oturunca beynim yanmis olcak ki bayilmisim.

    kalktigimda arkamda bi agri vardi * ve elimi kolumu baglamislardi odalardan birinde duruyodum.

    karsimda mine ceren ve 3 tane zenci nerden bulmuslarsa amk
    sonra zenciler arkama gecip surttuler gibseler neyse amk surttuler diyorum bak.

    bu gece yorgunum hala aklima gelince bi fena oluyorum 2 part yazip bitircem..
    ···
  3. 3.
    +156 -13
    ha ben de diyodum ne zaman başlayacak arabesk muhabbet
    ···
  4. 4.
    +113 -23
    çocukluğuma hiç inmeyeceğim,

    güzel bir lise hayatı geçirdim, mutluydum, arkadaş çevrem genişti ve geyiğin de ciddi muhabbetin de her türlüsünün yapıldığı harika bir grubum vardı.

    kızlarla aram her zaman iyi olmuştur, sınıfın sevilen çocuğuydum diyebilirim. iyi niyetliydim, sınıfımdan hiç bir kıza yan gözle bakmadım, sevgililerim oldu,
    reddettiklerim oldu, reddedilmelerim oldu,

    her şeyi yaşadım lise sıralarında.. yaşadığımı sanmışım oysa, oysa hayat daha yeni başlıyormuş da haberim yokmuş benim..
    ···
  5. 5.
    +131
    baba oldum panpalar, resmen iki avucum kadar bir bebeğim var. bir kızım var. açelya bebeğin de sizlere selamı var. allah hepinize böyle mutluluğu nasip etsin. tarife gelmez bir şey..

    hepinize iyi geceler, bol selamlar, sizleri seviyorum.
    ···
  6. 6.
    +107 -11
    önceki iki geceden yurtta tanıştığım elemanlarla sınıfa girdik,
    eşyaları koydum, daha pek kimse yoktu, erken gelmişiz.

    sonra bu çocuklardan birinin tanıdığı kızlar ve onların da arkadaşları var, neyse biz 4 e 4 grupça takıldık biraz dışarda,

    ben de bir yandan diyorum ki "iyi lan gene ilk günlerden insan tanımaya başladık" ama inanın içimde öyle dalgalı bir deniz var ki anlatamam, yeni bir ortamın ve yeni insaların verdiği o tuhaf "aman gibko bir hareket yapmayayım" telaşı bir yandan, bütün bunların güzelliğinin verdiği heyecan bir yandan.
    neyse ki herkes sıcakkanlıydı da * benim de gerginliğim azalıyordu böylece.

    dersin başlamasına yakın sınıfa bir gittik, tribün gibi dolmuş, söyle bir göz gezdirdim ki daha ilk anda gözüme çarpan olay şu "sınıfın en az 3 te 2 si kız"

    gözlerim yaşardı aq..böyle olacağından haberim yoktu, cennete düşmüş olmalıydım.

    geçtik sıraya oturduk, muhabbettir gidiyor, ön sırakiyle laflaşıyoruz, arka sıradakiler bir şey soruyor derken her şey harika.. sınıfta o yeni tanışan insan kalabalığının iç gıcıklayıcı uğultusu filan..

    tüm bunlar akıp giderken onu gördüm, hani bizim klagib deyimimizle hayatımı giben kızı..
    ···
  7. 7.
    +7 -93
    nasıl huur çocuğu olduğunuda ben anlatayım ananı gibtim ve huur cocugu oldun şimdi gibtir git.
    ···
  8. 8.
    +87 -11
    ilk günümü hiç unutamam,

    herhalde kendini kasmaktan 1-2 cm genişlemiştir vücudum,

    düşünsenize, o sıcak arkadaş ortamından çıkmışsınız, leb demeden leblebiyi ağzınızdan alan kankalarınız, karı kız ortdıbınız, gittiğiniz kafeler, oturduğunuz pastaneler, ananız babanız, hepsi ardınızda kalmış.

    ve sizinle benzer duyguları yaşayan, farklı kültürlerden, yurdun farklı köşelerinden, farklı yaşantılardan, farklı ortamlardan 60 küsür insanla aynı sınıfa konmuşsunuz. o atmosferin elektriğini hayal edebiliyor musunuz?

    üniformalar gitmiş, herkes deyim yerindeyse cicilerini giymiş, o gün üniversitenin ilk günü..
    ···
  9. 9.
    +85 -10
    dediğim gibi, iyi bir lise, iyi bir ortam, mutlu bir ergenlik dönemi,

    netice itibariyle bu da iyi bir öss başarısı getirdi, kalburüstü bir üniversitenin iyi bir bölümüne girdim,

    işte benim, bugünkü ben olma hikayem de o zaman başladı
    ···
  10. 10.
    +86 -4
    bu gece bu kadarlık yeter..

    takip eden var mı bilmiyorum..ama varsa da yoksa da fark etmez bu saatten sonra, bu hikayeyi kazıyacağım bu sözlüğe..

    iyi geceler panpalar
    ···
  11. 11.
    +83 -6
    şarkı paylaşayım bir tane:

    http://fizy.com/tr#s/1ahl6d

    adı ayşen'miş,

    tam da o sevimliliğine yakışır bir isim..

    o gün kimya dersi vardı, laboratuvardayız,

    tabi ben bir haftadır kızı devamlı kesiyorum,
    bir yandan da diyorum "ulan hayvan gibi bakmasam ya, ayıp oluyor, ilk günden sapık gibi damgalanacağız" ama bir yandan da gözlerimi alamıyorum, resmen mücadele ediyorum savaşıyorum kendimle ama olmuyor be panpalar, yaşayan bilir.. zaten baktığın her yerde de onu görüyorsun ya..kafanı başka yere çevirsen ne fayda..

    neyse,
    laboratuvarda böyle bankolar var, her grup için setler hazırlanmış, altı grup muyuz neyiz,

    kütüphane gibi düşünün o bankoların arasını, arada iki tane raf gibi bölmeler var, karşı tarafı görebildiğiniz,
    amk öyle de bir yerde ki o bölmeleri ayıran sunta, benim karşıyı görmek için ya biraz eğilmem, ya da biraz parmak ucuma yükselmem lazım..

    deneye başladık, tam karşı grupta bu,
    anladım tabi başıma geleceği, hemen alet edevatın başında kaçtım aq, elim kolum titreyecek rezil olacağım.

    deftere not alıyor bahanesiyle eğildim bankonun üzerine, alttaki aradan buna bakıyorum bir yandan da,

    gördü baktığımı, hemen kaçırdım gözlerimi, ulan zaten bir an için göz göze gelebilmek için bakıyorum ama geldik mi de hemen otomatik refleks olarak kaçırıyorum gözlerimi..

    neyse böyle bir oldu iki oldu..
    derken ben artık utandım kız rahatsız olacak diye, ama bakmadan da duramıyorum,

    dedim bu sefer de yukardan bakayım bari çaktırmadan biraz, parmak ucuma yükselip bir göz uzattım ki o da bana bakıyor olmasın mı o ara?

    bu sefer gözlerimi de kaçıramadım, bir gülümsedi bu bana muzurca, o an öldüm işte beyler..o an ben öldüm, artık başka biri vardı beynimin bedenimin içinde, bambaşka biri, yabancı biri, aşık biri..

    mavi göz farı sürmüştü o gün, inanılmaz, bu kadar mı yakışırdı bir insana o şey? hala unutmamışım..
    ···
  12. 12.
    +79 -8
    sayili gun cabuk gecermis ya persembe gecesine kadar zaman cok hizli akti,

    persembe gecesi ise zaman gecmek bilmiyordu. ossden onceki gece nasi son hafta kendinizi korursunuz uyku duzeninizi tutturursunuz da rahat uyumaya calisirsiniz ama olmaz ya iste oyle uyku girmedi gozume. icimde garip duygularla tavana baktim. arada aklima aysen geliyordu dusunmemek icin kendimi zorluyordum. bikac kere ceren geldi kucuk tsigalko ister istemez kalkti * sonrasinda kankam okan bilmedigim ve beni bekleyen suprizler..

    karigib duygular icinde uykuya dalmisim, kalktigimda "bugun o gun" diyodum icimden. yeni bir hayat. kendim icin gelecegim icin ayseni geride birakmisdim artik, birakmak zorundaydim.

    yine 3 saate yakin hazirlanma faslindan sonra yola koyuldum. bu sure boyunca klagib gunaydin mesajlasmamiz baslamisdi. durumummuz degismisdi ama mesajlar degismemisdi. normal bi sekilde gunun planini konusuyoduk.

    "10 dakikaya ordayim *"

    "tamam ozaman gorusuruz *"

    son mesajlar atilmisdi artik bundan sonrasi yuzyuze kolkola dizdize olcakti (ne hayaller kurmusum amk *)..

    yurt binasinin onunde beklemeye koyuldum. ilk defa beni hic bekletmedi. bu sefer onceden hazirlanmisdi tam da dusundugum gibi en sade en guzel haliyle gelmisdi. sari saclarini gorunce icimde uzun zamandir buyuyen heycan duygusu kendini belli etmisdi.

    bense olacaklardan habersiz agzim kulaklarimda ona bakiyodum.

    "tam saatinde geldin, muharrem abi * * cumaya gitti.. bizimkiler de derste istersen odada konusalim?"

    beklemedigim bir anda beklemedigim bir teklif.

    "olur zaten hava da soguk." dedim hala neden bole bisey dedigimi bilmiyorum o an hic dusunmeden agzimdan dokuldu..

    neyse ciktik bunlarin odaya tabi tum yollari koridorlari aklimda tutuyorum bidahaki gelis icin her ayrintiyi. aslinda kiz yurduna giris kontrolluydu ama kontrolu kirmak cok da zor olmuyordu ozellikle ozel yurtlarda..

    bu arada ben durumdan killandim biraz. sanki hersey planli gibiydi. gunun cuma olmasi namaz saatine denk gelmesi hersey bir ruya gibiydi.

    odaya girerken icimde buyuk bir heycan vardi. oglum tsigalko milli oluyosun galiba diyodum icten ice bu halime gulerek.

    heycandan olsa gerek bi an gozlerim karardi. odanin girisinde hafif sendeler gibi oldum bu sirada kafamda bi aci.

    uyandigimda arkamda bi agri vardi karsimda 3 tane zenci 30cm cikarmis bana dogru salliyolar.

    milli olmusdum icimde bi mutluluk kelebekler ucusuyordu adeta
    Tümünü Göster
    ···
  13. 13.
    +50 -36
    bu gece dananin kuyrugu kopcak beyler hersey cozulcek..

    ilk basda beni farketmemislerdi.. zaten o kalabalikta o karmasada farketmeleri de beklenemezdi.

    okan tabi durumun farkinda oldugundan yanimdan ayrilmadi "sakin ol kardesim" diyebildi sadece.

    bu kisimlari cok net hatirliyorum nasil koyduysa bana. uzaktan bikac dakika onlari seyrettim dizdize oturmus gulusuyolar koklasiyolar sakalasiyolar devlet bahceli meger bana soyluyomus dediklerini. seansin baslamasina artik dakikalar kaldi okan

    "hadi kanka girelim iceri gibtiret ayip olcak arkadaslara sonra hallederiz bi sekilde"

    tamam dedim kardesim sen git ben geliyorum *.

    seansin baslamasina bukadar az sure kalmasina ragmen aysenle orrrospu cocuu ozan hala kalkmamislardi yerlerinden hala sarmas dolas sanki beni bitirmek icin durabildikleri kadar uzun durmuslardi

    benim de sabrim bi yere kadar beyler ergen zamanlarimiz.. tam bunlarin yanina gitcekken kalktilar. ama salona degil tuvalete gidiyolardi. hemde birlikte..

    tuvalete kadar takipettim ikiside kizlar tuvaletine girdi *. o an kendimi kaybetmisim.. uyandigimda elim kolum bagli ilk defa gittigim bi odadaydim karsimda 3 tane zenci yanlarinda da aysenle ozan. bunlar beni domaltip bi guzel gibti. sonra ben onlari gibtim.

    iste annenizle* boyle tanistim beyler..
    ···
  14. 14.
    +84
    http://fizy.com/#s/1opee4

    nilay kiminle mesajlasiyor?

    yoksa tolga elife mi yaziyor?

    ebru miskinlere mi katiliyor?

    bizim tsigalko milli olacak mi?

    zenciler nerede?

    tum bu sorularin cevabi...

    yarin yine bu saatte yeni bolumuyle..
    " nasil pic oldum "
    -tsigalko okoronkwo

    pic olunmaz
    pic

    dogulur.

    *
    ···
  15. 15.
    +78 -5
    tabi dersde o bakışmalar, gülümsemeler filan,

    hafifden gazı aldım ya ben,

    ders bitti, toparlandık çıkıyoruz, koca sınıf kapıya hücum etti,

    baktım bu ağırdan alıyor, dedim "oğlum fırsat bu fırsat, yarat bir bahane"

    ben de acele etmedim, aq o yaşta bebenin yaratacağı bahane ne olacak, çıkışımızı ayna ana denk getirip kapının önünde yol vereceğim de o da teşekkür edecek filan öyle oradan muhabbet olacak..

    sonra baktım bu hafiften ilerliyor kapıya doğru, bir tane de samimi bir kız arkadaşı var, sıra arkadaşı, yani samimi dediğime bakmayın işte 1 hafta içinde en yakınlaştığı diyelim.

    bunlar ilerliyorlar kapıya doğru, ben de adımlarımı hızlandırdım, önce önlerine geçtim bunların, sonra da yol verecem aq,

    neyse, harbiden de kafamda kurduğum gibi oldu lan,
    yol verdim, gülümsemeye çalıştım, teşekkür etti, gülümsedi, gözlerini ayırmadı..

    "-selam" dedim, jest ve mimiklerimle de desteklemeye çalışarak,

    "-merhaba" dedi gülerek, harika bir ses tonu.. hayal etsem o kadar güzelini, o tipe yakışanını bulamazdım.

    "- ismin ne? tsigalko ben"
    "- ayşen ben de, memnun oldum, nerden?"

    "-bursa, sen? (gene gülümsemeye çalışıyorum, o ara elde kitap defter yürüyoruz bir yandan)

    "-istanbul benimde"

    bursa ya gelmiş bir kaç kere, kapalı çarşıyı, zafer plazayı filan konuştuk, eh tabi ben de istanbul gezilerimden bahsettim biraz.

    neyse biz böyle konuşa konuşa servislere kadar geldik nerdeyse, o ara yanındaki tipsiz arkadaşı demesin mi;

    "ya ayşen ben senden fotokopi alacaktım, onu halledelim mi?"

    diye, vay aq..ne güzel yan yana gidecektik, yol da merkeze kadar en az 25-30 dakika, iyice tanırdım, tam da ideal bir başlangıç olurdu işte..

    ama illa birileri hayatınıza limon sıkmak zorundadır ya beyler, bu her zaman böyledir işte, sen plan yaparsın, birileri gelir içine sıçar
    ···
  16. 16.
    +75 -7
    bu kız, henüz adını bile bilmediğim sınıf arkadaşım..

    beyaz tenli, düz siyah saçları beline kadar uzanan, güzel yüzlü, irice ela-yeşil gözleri olan, yüzünden gün boyu gülücük düşmeyen, tatlı heyecanı ile daha da çekicileşen bu kız..

    benim hayatımın kadını olmalıydı,

    o yaşta ne hayatı, ne kadını demeyin.. bazen insan hisseder ya, hah dersin, işte bu olmalı, böyle olmalı..bu olacak, olmak zorunda..

    sabahları okula gitmek zor gelir sanarsınız, ama üniversitenin o ilk günlerinin heyecanına bir de bu ilk görüşte tutulma eklenince neredeyse alarma bile ihtiyaç duymamaya başlamıştı beynim ve bedenim.

    1-3-5 gün derken, ilk haftanın son günü ciddi anlamda ilk tanışmamız ve muhabbetimiz oldu..
    ···
  17. 17.
    +76 -5
    size yalan söylemeyeceğim,
    ben lisede çok fazla kızla çıkmadım beyler, hele aşık olmak? sevmek? teğet bile geçmedi emin olun..

    yo aslında sevdim tabi sevgililerimi, ama tadı hoşuma giden bir çikolatayı sevdiğim gibi, üzerime yakışan bir gömleği sevdiğim gibi, beğendiğim bir televizyon dizisini sevdiğim gibi..

    ya şimdi olanlar neydi peki böyle? daha önce hiç böyle bakmamıştı gözlerim, çok yabancıydım bu duyguya binler, bilemezsiniz.. yaşım 18 e dayanmış, ben daha ilk defa aşık oluyorum..
    ···
  18. 18.
    +73 -7
    gerçi artık hayatımın gibildiğini düşünmüyorum şimdiki aklımla,
    sadece değişmiş işte, bu değişimden memnun muyum? eski ben, bozulmadan, yaralanmadan, kirlenmeden bu yaşıma gelseydi nasıl olurdu? bilemiyorum,

    ama bundan şikayet edecekte değilim..

    işte, onu gördüm, cam kenarında, benim sırama göre ön çaprazımda oturuyordu.
    bense duvar kenarında, huyum olduğu üzere duvara yaslanmış, son derece rahat, kahvede gibi takılıyorum. aramızda orta sıralar ve en azından 3-4 metre var,

    ama o büyülü an da, öyle bir kitlenmiş ki gözlerim, sanki hemen yanıbaşımdaymışcasına, sanki sınıfta sadece o ve ben varmışcasına..

    etrafımdaki uğultu iyice anlaşılmaz olmuştu, yanımdaki adamların konuştuğunu duymaz, anlamaz olmuştum.. sadece o ve heyecanlı heyecanlı etrafa gülümseyip birileriyle laflaşan o sevimli surat vardı gözlerimin önünde.. kitlenmiştim, dalıp gitmiştim adeta..
    ···
  19. 19.
    +74 -5
    dedim ben de bekleyeyim sizi,

    öbür kaltak hemen atıldı, "yok yaa gerek yok valla" diye, ulan sana mı sorduk? yolda muhabbet sırasında bunla da tanıştım ama pek giblemedim tabi, benim gözüm dünyayı görmüyor zaten..bu da aklı sıra gıcıklık mı yapıyordu ne tak yiyordu anlamadım.

    bu öyle diyip kız da nezaketen "cidden gerek yok beklemene" filan deyince, ne yapayım bende, yavşak değilim ya..zaten züt soruyla gelmişim bin bir bahaneyle tanışmışım, ben de üsteleyecek yürek nerde?

    içimden söve söve bindim minibüse, o gece gene tavanı seyrettim sabaha kadar..
    ···
  20. 20.
    +73 -5
    hafta sonu bizim tayfadaki çocuklardan en yakın olduğuma bahsettim konudan,
    abi ben anlamıştım zaten, paso o tarafa bakıyordum dedi, güldü.

    dedim la ne yapayım, biraz taktik ver, bir şeyler paylaş, ben harbiden kaptırdım galiba kendimi,

    kız sınıf arkadaşın, muhabbeti de bir şekilde kurmuşsun, artık işin zor kısmı geride kaldı, her şekilde bahane bulursun, dışarı filan da çıkardan mı 1-2 kere, zaten olacağı varsa olur kanka, dedi.

    doğru, ama ben şehirde yabancıyım bir tak bildiğim yok ki?..

    neyse hafta sonu bunla çıktık dışarı, adam şehrin yerlisi.. öğretti bana 2-3 mekan, aklıma yazdım.

    ne var yani ayıp mı aq, bir arkadaş olarak onu dışarı davet edeceğim, bu kadar basit.. bunda ne ayıp var ne de günah, seviyorum beyler, duyguların en saf ı, en asili..
    ···