1. 226.
    0
    farketmeden bir güzellik kattın hayatıma

    şunu da bırakayım; sesimiz yanındadır, sesimiz seninledir..
    ···
  2. 227.
    +1
    3 haziran 63.. 48 yıl olmuş dile kolay
    ···
  3. 228.
    0
    saygılar.
    ···
  4. 229.
    0
    he ok..
    ···
  5. 230.
    +2
    insanlar için ölebileceksin,
    hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
    hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
    hem de en güzel en gerçek şeyin
    yaşamak olduğunu bildiğin halde.

    nazim hikmet
    ···
  6. 231.
    0
    @24 ananda nazım okumuş ozaman
    ···
  7. 232.
    0
    @9 @13 sana çükü olup olmadığı konusunda atar gider yapıyor çok tehlikeli
    ···
  8. 233.
    0
    adam gibi adam
    ···
  9. 234.
    -4
    Karlı kayın ormanında
    Ne işin var gece gece?
    Efkârını çok özlersin,
    Bir Türkçüye denk gelince,

    Memleketinde kalanlar,
    Ölüne sövdükçe bağır!
    Daha çok duyacağın var,
    Devşirme kılıklı sığır!

    Sen ordan geçerken biri,
    Dese "lan insanlık kiri!"
    Tam eğilip selamlarken,
    Kırsa ağzında dişleri!

    Eski takvim hesabıyle,
    Sana bahar gelmez zaar!
    Kürşad açken Memed'ine
    Haram bütün oyuncaklar!

    Kar tertemiz,kar kabarık,
    Karda ne işin var kancık!
    Berut binin biriydi de...
    Neden ölüyor Hanbalık?

    Yedi tepeli şehirde,
    Kiralık verdin gülünü,
    Sana adam demek ayıp!
    Kazıklamalı ölünü!

    Birkez yoldan saptınmıydı,
    Hikmet olur Hikmetova!
    Anan da Nataşa mıydı?
    Ananı s... sin Moskova!
    ···
  10. 235.
    0
    buyrun cenaze namazına
    ···
  11. 236.
    0
    haziranda ölmek zor
    ···
  12. 237.
    0
    büsbütün unuttum seni eminim
    maziye karıştı şimdi yeminim
    kalbimde senin için yok bile kinim
    bence sen de şimdi herkes gibisin

    nazım hikmet unutulmaz !11!
    ···
  13. 238.
    0
    türkçeden başka dil bilmediğim için dünyanın gelmiş geçmiş en iyi şairi olarak kabul ediyorum.
    ···
  14. 239.
    0
    kuvai milliye destanını yazan büyük şair
    ···
  15. 240.
    0
    cCc NFK cCc
    ···
  16. 241.
    0
    kendisi kominizmi benimsemiş
    ···
  17. 242.
    0
    nâzım hikmet!
    nafile çabalıyorsun.
    sana kızmıyorum. kızmıyacağım.
    hiç bir operatör, ameliyat masasından kendisini yumruklıyan kanserliye, hiç bir gardiyan, parmaklığı içinden kendisine deli diye bağıran çılgına, hiç bir hâkim darağacı önünde küfürler savuran mahkûma kızamaz.

    ben kendimi, ne kanser operatörü, ne deli gardiyanı, ne de ağır ceza hâkimi şeklinde görmüyorum. fakat görüyorum ki her hareketim, seninle hiç de alâkadar olmadığı halde, ciğerine neşter gibi saplanıyor, seni delilerin parmaklığı gibi bir azap çerçevesine hapsediyor ve başının üstünde ip varmış gibi kudurtuyor. beni, doktor, gardiyan ve hâkim şeklinde gören sensin! senin bu halini sezer sezmez artık sana kızmıyorum. merhamet ediyorum.

    sanma ki ben öfke kabiliyetini kaybetmiş bir adamım. i̇nsan başiyle fare kafasını birbirinden ayıran tek hassa, bence fikir öfkesidir. bir hiç için ölçüsüz öfkeler duyacak kadar alıngan ve hassas bir mizaç taşıdığımı sen de bilirsin. fakat bu öfke, iyi kötü bir kudreti, bir şahsiyeti, bir mesuliyeti kalmış insanlara ve hadiselere karşıdır. sen mazursun.

    çünkü iflâs nedir, onu bütün hacmiyle idrak ettin.
    o kadar yalnızsın ki, etrafında bir sürü (namı müstear) dan başka kimse yok. o kadar konuşulmuyorsun ki, isminden ancak kendi (namı müstear) ların bahsediyor. eskiden herkesin dilinde bir problem gibi gezinmeyi tercih eder ve bir dedikoduya, bir ankete doğrudan doğruya iştirak etmeyi greta garbo esrarına aykırı bulurdun. şimdi bir yerde anket oldu mu, kıymeti ve seviyesi nedir, hiç düşünmeden, kapısı önünde aç biilâç bekleşen yedi sekiz kişinin başına en evvel sen geçiyorsun ve sıranı kaybetmemek için kimbilir nelere baş vuruyorsun? fıkraların baş sahifelerden moda sahifelerine atılıyor, gene yazıyorsun. hatırlanmak şartı ile ne hakaretlere razı değilsin? tükürüğü bile uzun zaman gıda edindin. şimdi o da yok. bir zamanlar, şiirlerinde (kıllı ve kalın) olduğunu ilân ettiğin sarışın ve pembe ensenden, şunun bunun tokat izleri bile uçmuş. zaman seni değil, yüz karalarını bile zütürmüş. ne hazin bir manzaran var. akşamları, beyoğlu sokaklarında, yüzlerinde kalın bir duvak, ayaklarında bir çift siyah bot, ellerinde köpek başlı bir şemsiye, ağır ağır geçen sabık rum aşüfteleri bile senin kadar merhamete şayan değildir. artık nefret vermiyorsun. zamanın hainliği önünde insanları tefekkür ve merhamete çağırıyorsun.

    bundan bir kaç ay evvel bâbıâlide, ştaynburg lokantasında seninle şöyle konuşmadık mı:
    ben - gazetelere yazdığın bu fıkraları nasıl yazıyorsun, bu kadar adileşmeye nasıl tahammül ediyorsun?
    sen - ne yapayım, ekmek paramı kazanıyorum. başka ne yapabilirim?
    ben - kendinden ve haysiyetinden bu kadar fedakârlık edeceğine niçin potin boyacılığı etmeyi tercih etmiyorsun?
    sen - potin boyacılığı etsem, bir şey zannederler de beni bu işten menederler.
    kendisini bu kadar saçma bir mazeretle teselli ediveren, hakikatte tesellisi olmıyan seninle görüyorsun ki ben hiç bir gün kavga etmedim. sana selâm verdim. sana acıdım. bu kadar düşmene -acısını ben duyuyormuşum gibi- razı olmadım.
    şimdi bana -tam da senden bekliyebileceğim bir tarzda- çatıyorsun. devlet günlerinde seni rakip diye almaya tenezzül etmeyen adam, bu perişan halinde sana nasıl tenezzül eder? artık sen benim gözümde hiç bir şeyi temsil etmiyorsun. ne hokkabaz şiirini, ne işporta komünizmanı, ne hile ustalığını, ne 24 saatlık reklâm açık gözlülüğünü... senin nene mukabele edeyim?

    aynı ideoloji içinde vaktiyle sarma dolaş olduğun ve içlerinde fikirlerine taban tabana zıt olmama rağmen konuşulabilecek insanlar bulduğum gruplar, yani sana benden daha yakın zümreler bile seni, fikir ve sanat âdiliğinin, dolandırıcılığının prototipi diye gösteriyorlar. bana ne düşer?

    i̇şte açıkça söylüyorum: ben senin kâbusun, geceleri uykuna giren umacın, her an yokluğunu hissettiren şeytanınım. sana acıyorum. fakat elimden ne gelir?
    çektiğin yokluk ıstırabına hürmeten, sana vaktile vermediğim şerefi veriyorum. seninle ilk ve son defa olarak konuşuyorum. fakat hepsi bu kadar. dediğim gibi sen, bence artık mazursun. seni affediyorum, ve ne yapsan affedeceğim. bu vaade güvenerek istediğini yap! sakın bu fırsatı kullanmamazlık etme!

    yalnız bil ki, sönmüş ve pörsümüş hüviyetine, o kadar muhtaç olduğun ve elde etmek için ne yapacağını bilemediğin hayatı nefhedemiyeceğim.
    ölü diriltmek ve müflis kurtarmaktan âcizim.

    benim hakkımda, içinde hapsettiğin şeylerin hacmini bilmiyorum. rivayete göre üç perdelik bir piyes, rivayete göre bir roman...

    fakat sana karşı hiçbir taktiği kalmamış adamın, bütün bir samimiyet ve açıklıkla içini tasfiye etmesine rağmen söyleyebileceği her şey ve sırf sana hitap etmekle düşebileceği bayağılık burada toptan ve ebediyen nihayete eriyor.
    i̇şte görüp göreceğin rahmet!

    (11 nisan 19

    necip fazıl gibeeeeeeeeeeeer!
    Tümünü Göster
    ···
  18. 243.
    +1
    28 kanuni sani
    nazım hikmet'in şiiri.
    mustafa suphi ve yoldaşlarının kan emiciler ve soy kırıcılar tarafından öldürülmesinin ardından 1923 yılında kaleme alınmıştır. (

    -ta ata aa ta ta ha ta tta ta
    tarih

    sınıf-ların
    mücadelesidir
    1921

    kanunisani 28
    karadeniz
    burjuvazi
    biz

    on beş kassap çengelinde sallanan
    on beş kegib baş
    yoldaş

    bunların sen

    isimlerini aklında tutma
    fakat

    28 kanunisaniyi unutma!
    "siyah gece
    "beyaz kar
    "rüzgar
    "rüzgar".

    trabzondan bir motor açılıyor
    sa-hil-de-ka-la-ba-lık!
    motoru taşlıyorlar
    son perdeye başlıyorlar!
    burjuva kemal'in omuzuna binmiş
    kemal kumandanın kordonuna
    kumandan kahyanın cebine inmiş
    kahya adamlarının donuna
    uluyorlar

    hav... hav... hak... tü
    yoldaş unutma bunu burjuvazi

    ne zaman aldatsa bizi
    böyle haykırır:

    - hav... hav... hak... tü

    - gördün mü ikinci motörü?

    - içinde kim var?

    - arkalarından gidiyorlar.

    - ikinci motör birinciye yetişti

    - bordoları bitişti

    - motörler sarsılıyor

    - dalgalar sallıyor sallıyor dalgalar.

    - hayır

    iki motörde iki sınıf çarpışıyor

    - biz onlar!

    - biz silahsız onlar kamalı

    - tırnaklanmız

    - kavga son nefese kadar

    - kavga

    - dişlerimiz ellerini kemiriyor
    kamanın ucu giriyor

    - girdi...

    - yoldaşlar, ey!

    artık lüzum yok fazla söze:

    bakın göz göze

    - karadeniz

    on beş kere açtı göğsünü,
    on beş kere örtüldü.
    onbeşlerin hepsi
    bir komünist gibi öldü
    ···
  19. 244.
    +1
    @210 benim idealimdeki rejim olsa, ben de seni astırırdım. sonra da darağacının altına oturup hüngür hüngür ağlardım!
    ( necip fazıl'ın 'benim idealimdeki rejim olsa seni astırır, sonra da mezarını türbe yaptırırdım' sözüne cevaben)
    ···
  20. 245.
    0
    iyi ki doğdun büyük türk şairi. iyi ki seni türkçe okuyup, türkçe anlayabiliyoruz. iyi ki doğdun mavi gözlü dev
    ···