ne kadar boktan bi dunya

sokakta yürüken yanında geçtiğiniz iğrenç adam benim. sizden farklı olarak kural yada sistem sevmiyorum. sakallarım uzun ve pis. şarap kokuyorum. barda,bankta yada çimenlerde uyudum. aptalım,çirkinim ve yalnızım.iyi şeyler yazmıyorum. kimse tarafından sevilmiyor ve taktir edilmiyorum. kimse beni tanımıyor. sizi eleştiriyor ve küfür ediyorum. alkollüyken kusar ve şarkı söylerim. size bulaşp kavga çıkaran belalı sokak çocuğuyum belkide. belki de sizinle kavga etmişliğim bile vardır. üstüme giydiğim şeyler genelde pis ve eski olur. çok konuşmam, konuşmak yerine yazarım. çok sigara içerim. sigarasız kalırsam başka birisinden sigara istemek aptalca geliyor bana. genelede izmarit toplarım sigaram olmayınca. fakir de sayılırım mal varlığım bir kaç defterden ibaret.sol yanağımda büyük bir gamze var ama pek görünmez gülmediğim için.

evet bir tanrı var, bliyorum ancak ona saygı duymuyorum.

neden mi ?

çünkü tanrı, çocukların ölmesine izin veriyor bunun herhangi bir açıklaması olamaz.bu sistemin devam etmesine izin veriyor, aşıkları sevdikleriyle buluşturacak bir kader yazmıyor, kadınların tecavüze uğramasına izin veriyor. tanrının sorunları olmalı. bizimle yani neden bize mutluluk vermiyor ki ? tama çok güçlü,bu dünyayı ve içinde ki herşeyi o yarattı. bunada inanıyorum ama tanrı neden acıyı yarattı ki ? insanları nede zor bir sınava soktu ki ? bizi yeşil kırlarda koşmaya itebilirdi halbüki. tanrının kesnlikle pgibolojik bir yardıma ihtiyacı var.

ruh hastasısın ama sevdim seni

takipteyiz reyizzzzzzzzzzzz

evet ahaha

olum malmısın sen bırak artık şu başlığı

özlüyorum. saçma bir şekilde, sadece bir kere sevistigim,bir bira içtiğim kısa saçlı kadını özlüyor ve seviyorum. elleri sacimdayken,ona dokunuyorken, gecenin bittiğini ve sonsuz bir turkuazin içinde dans ediyormuş gibiydim. ellerin,ellerin ve yüzün.bir gecenin en karanlığı,bir cinayetin son saniyesi gibi. sönmeyen bir ışığın nesnesi gibiydi gözlerin.ki bitmiyordu kadın, rengin ve kolun bitmiyordu.sen hayatımda gördüğüm en güzel film sahnesiydin. yanında yürümek, seninle sevişmek, yalanlarini dinlemek bir heyecandi. seni sevdiğimi bilmemen ne acı. çaresizlik ve aptallikla geçen bir kaç yaş dolu ben seni kaybettim. kokunu,ruhunu ve sözlerini bir kavanoz da biriktirip içime çekmek isterdim.sen özel bir kadınsın artık çünkü sana şiir yazan bir kişi var.

upupupupupup

gece gece ruhumu gibtin be reiss

sen terk eden kadin olmaz olsun reisss

bu yazdıklarıni okudumu çok merak ediyorum

bu gece yaz lan

yarın gelir okurum.

ulan su yazıları kitap yapip satican dünyanın parasını kaldirirsin serefsizim

upupypupu

hadi ben yatıyorum yarın gelir okurum

insanların ne düşündüğünü önemsersen sende herkesleşirsin. insanlar çıldırmış olmalı. kimse kavga etmek istemiyor ama herkes bankacı olmak istiyor.bu zamana kadar herhangi bir meslek seçimi düşünmedim ama pilot olmayı isterdim sanırım. büyük gökyüzünde sadece sen ve tanrı.bir şişe porto fena olmazdı aslında. sonuçta tanrı ile buluşuyorsun bi ciddi birşey. gökyüzünde uyumak isterdim aslında. tonlarca bulutun üstünde,son gördüğün şeyin sonsuz bir mavilik olduğunu düşün. gerçekten mükemmel olabilir. biraz kaliteli müzik ve yarı sarhoşluk hali. kimseyi ve hiçbir şeyi umursamaz olursun o an galiba. zaten dünyada neyi umursayabilirsin ki ? 

ölüm mü ? hayır asla. özlellikle benim için. ölümü kabullenmiş ve her ani ölüyormus gibi yaşayan kimse için. çevremde ki herkesin ölümünde ne yapacağını düşünmelisin. taktan cenazeler, dualar,göz yaşı -bazıları sahte bazıları gerçek-pişmanlık ve toprak dolu o cenazeler. herkes cıvık. bana saçma geliyor cenazeler. öldüysen oyun bitmiştir.

çevir ulan şu çarkı! oturmus öylece geçmişi düşünüyorsun. hiç bir taka yaramaz bu.çay edebiyatı yapan zavallı ve ezik yazarları okuyup, yağmura karşı kahve iciyorsun. kendine gel!on yedi yaşında falan değilsin. hayata saldirmalisin.kim hizliysa o kazanır. eğer elinde ölümü gibip atmaya yetecek kadar para kazandıracak bir iş varsa durma, çalış.eğer yoksa kabullen. bizler,yani insanlar hayata yenik başlarız. ölüm her an yanimizdadir. tanrı bizi korkak yarattı. bunu kabullen.sen kaciyorsun. sağlı yaşam, spor,iyi uyku,iyi beslenme gibi saçmalıklarla gibik beynini dolduran öğle programları ile ölümü yeneceğini düşünüyorsun. günün geldiğinde cehennemin şeref konuğu olacaksın.

bazen sert oluyorum. yazılarda ben değilde bir pgibopat varmış gibi. bazen de özlüyor ve yumusuyorum. aşk insanı zayıf kılıyor. yani ortada hiçbir şey yokken birden ağlıyor ve kizariyorsun. bana kalırsa aşkina karşılık alamayan bir kişi altı ay boyunca yatağından çıkmamalı. insanların arasında ağlamak çok kötü birşey. ertesi gün herkes seninle ilgilenir. sana nasıl olduğunu sorarlar, seni önemsiyormuş gibi görünürler. asla giblerinde olmazsin. bunu sadece sana değer veriyormuş gibi görünmek için yaparlar. agladiktan sonra ki günün iğrenç olur. üzerinde gereksiz bir baskı ve arkadaşlık duygusu hissedersin. onların yüzlerine bakıp ; 

ben ölmedim, yaşıyorum.sadece ağladım. demelisin.

haber yayıldıkça baskı artar. menfaatçi arkadaşların onlara bir bira ismarlayip bilardo oynamak için etrafını sarar. hepsini gibtir edip yatağına donmelisin. odanın tavanı ve ayna seni sorgulamaz ve sana yalan söylemez.

uykusuz bededini bir yatağa atip, ayıp olan şey her ne ise onu yapar bazen insan. ciks,uyuşturucu, alkol. bunlar hayatın güzel yonleridir. kimse fark etmez ama iyi bir uyku iyi bir vuruştan daha sağlam etkiler kişiyi. belki de bir kaç saniyelik bakış,bir bıçak yarasından daha çok yakar canını.

peki hangi bakış ? 

yüzünde beyazlamis olan sakalına mi ? evet buna hazırlan. ince ve derin çizgiler yüzünü istila etmeye başladığında uzun parmaklarınla onlara dokunup düşünüyor olacaksın. içinden iki şey geçebilir. biri ne kadar güzel yıllar yasadim. diğeri ise taktan bir ömürden ancak böyle izler beklenirdi. sanırım ben ikincisini düşünmüş olurum.