neşet ertaş

allah rahmet eylesin iyi adamdı

iç anadolu kıro nüfusu tarafından pek sevilen ezik gazino türkücüsü .

vay amq 11 sayfayı tek tek okudum küfür eden olmamış. okadarda hazırlanmıştım ana bacı sövüp sazı zütüne sokacak bir bin çıkar diye.. adamsınız adam!!!

çok üzdün , gözyaşlarını da tutmak mümkün olmadı. Şu an seni dinliyorum biliyor musun ? Ölürsem mezarıma gelme diyorsun sazının tellerine inceden vurarak. erken girdin o mezara.. mekanın cennet olsun.

ölmesin la bu adam

ev tezek koktu amk

vara vara vardım ol kara taşa
hasret ettin beni kavim kardaşa
sebep ne gözden akan kanlı yaşa
bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

Neşet baba dalga geçen olursa giberim

dinlerken ağlıyorum şu an

Neşet Ertaş adamdır beyler inkar eden varsa dıbınakoyim

acem şalı ince belee... biliyon işini baba takunda boğ beni bee

baba kurbanin oluyum ses ver :(

aşkı sevdayı senden öğrenen bu garip evladın hasretle ellerinden öper baba. gittiğinden beri şad olup gülmedim. yine sadece seninle sabaha kadar rakı içtim. seni çok seviyorum.

seninle cok yedik ekmaa asi.. mahsuninin gara gardasi can neset...

türküleri eşliginde sevişmek... * *

Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca
Akar can özümde sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca
Sinemi yaralar yar oy yar oy yar oy yar o

mekanı cennet olsun birkere dinle yeter gerisi malum

senin gadalarını alırım toprağım.. allah ömrüne ömür katsın...

bin dokuzyüz otuzsekiz cihana
kırtıllar köyünde geldin dediler
babama muharrem, anama döne
dediysen atayı bildin dediler

dizinde sızıydı anamın derdi
tokacı saz yaptı elime verdi
yeni bitirmiştim üç ile dördü
baban gibi sazcı oldun dediler

o zaman babamdan öğrendim sazı
engin gönül ile hakk'a niyazı
o yaşımda yaktı bir ahu gözü
mecnun gibi çölde kaldın dediler

zalım kader devranını dönderdi
tuttu bizi ibikli'ye gönderdi
babam saz çalarken bana zil verdi
oynadım meydanda köçek dediler

anam döne ibikli'de ölünce
tam beş tane öksüz yetim kalınca
beşimiz de perişan olunca
babamgile burdan göçek dediler

yürüdü göçümüz tefleğe doğru
bu hali görenin yanıyor bağrı
üç aylık çoçuğun çekilmez kahrı
bunlara bir ana bulun dediler

yozgat'ın kırıksoku köyü'ne vardık
bize ana yok mu diyerek sorduk
adı arzu dediler bir ana bulduk
işte bu anadır buldun dediler

en küçük kardaşı kayıp eyledik
onun için gizli gizli ağladık
üstelik babamı asker eyledik
yine öksüz yetim kaldın dediler

zalım kader tebdilimi şaşırttı
heybe verdi dalımıza devşirtti
yardım etti yerköy'üne göçürttü
biraz da burada kalın dediler

yerköy'den kırıkkale'ye geldik
babam saz çalarken biz çümbüş aldık
kırşehir'e varınca kemanı çaldık
aferin arkadaş çaldın dediler

yarin aşkı ile arttı hep derdim
babamı bir yere dünür gönderdim
başlık çok istemişler haberin aldım
istemiyor yarin seni dediler

kırşehir'de yedi sene kalınca
düğün düzgün hepsi bize gelince
burada herkese yer daralınca
ankara'ya gider yolun dediler

ankara'da (sünnetçi) veysel usta'yı buldum
epeyce eğleştim, evinde kaldım
yüz lirayı verip bir yatak aldım
etti isen böyle buldun dediler

bir ev kiraladım münasip yerde
kaldı kavim kardaş hep kırşehir'de
bu aşk hançerini vurdu derinde
çaresini bulmazsan öldün dediler

yarin aşkı ile döndüm şaşkına
arada içerdim yarin aşkına
canan acımaz mı garip dostuna
bunu da içeriye alın dediler

ccc bozkırın tezenesi ccc

baba..