1. 1.
    +1
    nefis bir yazı olmuş.
    ···
  2. 2.
    +1
    yattım Allah kaldır beni nur içinde yattır beni can bedenden ayrilirken iman ile kaldir beni
    ···
  3. 3.
    0
    Ornitorenk veya platipus veya Türkçedeki yaygın adıyla gagalı memeliOrnithorhynchus anatinus 3960 cm boylarında Doğu Avustralya ve Tazmanyaya özgü bir yarıdeniz memelisidirOrnitorenkler doğum yapmak yerine yumurtlayan memeliler olan tek deliklilerin hâlâ var olan beş tanesinden biridir Diğer dördü ekidneler Ornithorhynchidae familyasının ve Ornithorhynchus cinsinin yaşayan tek temsilcisidir Buna rağmen bazıları Ornithorhynchus cinsine de ait olan fosil akrabaları bulunmuştur Yumurtlayan ördek gagalı kunduz kuyruklu erkeklerinin arka ayağında zehirli bir mahmuzu olan bu memeli keşfedildiği zaman doğabilimcileri çok şaşırmıştır Ornitorenklerin eşşizliği onu Avustralyanın kanguru ve koala ile beraber en belirgin sembollerinden biri yapar Avustralya 20 sentinin arkasında resmi yer alır Taksonomi ve kelime kökeni Ornitorenk Avrupalılar tarafından keşfedildiği zaman Kaptan John Hunter tarafından ingiltereye bir post gönderildi ingiliz bilim adamları bu garip fiziksel özellikleri görünce bunun bir aldatmaca olduğunu sandılar 1799 yılında Naturalist Miscellany dergisinde hayvanın ilk tanıtımını yapan George Shaw gerçekliği hakkında şüphe duyulmamasının imkânsız olduğunu belirtti Robert Knox ise Asyalı bir hayvan doldurucusunun işi olduğuna inanıyordu Bir ördek gagasının kunduz benzeri bir hayvanın vücuduna dikildiği sanılıyordu Hatta Shaw kurumuş deriyi dikiş var mı diye makasla kontrol etmişti Ornitorenkin 1863 yılı renkli baskısı Platypus genel adı Latincedir Yunanca πλατύς platys düz ve πους pous ayak kelimelerinden türetilmiştir Bu isim Shaw ilk tanımlamayı yaptığında Linnaean taksonomisi ismi olarak verilmişti Fakat aynı ismin daha önce ağaçlarda yaşayan bir böcek cinsine verildiği ortaya çıktı Bağımsız olarak Johann Blumenbach tarafından örnek kendisine Sir Joseph Banks tarafından verilmişti 1800 yılında Ornithorhynchus paradoxus olarak tanımlandı ikili adlandırma ile ilgili öncelik kuralları izlenerek daha sonra resmi olarak Ornithorhynchus anatinus olarak tanındı Ornithorhynchus anatinus bilimsel adı Yunanca kuş burnu ορνιθόρυγχος ve Latince ördek gibi anatinus anlamlarına gelen kelimelerden türetilmiştirTürkçedeki Ornitorenkin Fransızca LOrnithorynqueten geldiği sanılmaktadır ingilizcede platypus olarak geçmektedir ilk ingiliz yerleşimciler ona su köstebeği ördek gaga ve ördek köstebeği gibi çeşitli isimler taktılar ingilizcede sadece tek bir platypus türü olmasına rağmen ördek gagalı tanımı sık sık platypusun önüne getirilir Ornitorenk Aborjinler tarafından Mallangong Tambreet veya Boonaburra olarak bilinmektedirFiziksel özellikleriOrnitorenkin vücut sıcaklığı Eutheria plasentalılarplacentalia sınıfındaki diğer memelilerde olduğu gibi 38 °C yerine 31 °C32 °C arasındadır Bunun ne kadarının monotremlerin bir özelliği olduğu ne kadarının ise sert koşullar altında yaşayan türün uyum sağlaması sonucu olduğu belirgin değildir Ornitorenkin vücudu ile geniş ve düz kuyruğu yalıtılmış havayı hapsederek hayvanı sıcak tutan bir kürk ile kaplıdır Tazmanya şeytanı gibi ornitorenk de kuyruğunu yağ depolomakta kullanır Alışılmış bir memelidense ördeğe benzeyen geniş gagası ve perdeli ayakları vardır Burnu kuşların gagasında olduğu gibi yukarı ve aşağı parçaları ayrılarak ağzını ortaya çıkaracak bir şekilde açılmaz Ornitorenkin gagası alt tarafında açıklık olan bir duyu organıdır Ağırlığı 700 g ile 24 kg arasında değişir Dişisi erkeğe göre daha ufaktır Erkekler ortalama 50 cm dişiler ise 46 cm boyundadır Kuyruk uzunluğu erkeklerde 1015 cm dişilerde ise 813 cm arasındadır Ortalamalar bölgelere göre değişir ama iklimin etkisi saptanamamıştır Modern ornitorenk yavruları memelilerin en büyük özelliklerinden biri olan üç uçlu azıdişlerine sahiptir Bunları üreme yuvasını terketmeden ya da terkettikten hemen sonra kaybederler erişkinlerde bunların yerinde ağır keratinize pedler vardır Ornitorenkin çenesi diğer memelilerden farklıdır ve çene kasları diğer memelilerde olduğundan farklı çalışırOrta kulakta sesi ileten küçük kemikler ve memeliöncesi diğer sinapsidlerdeki gibi çenenin yanında değil tüm gerçek memelilerde olduğu gibi kafatasının içindedir Ornitorenk omuz çevresinde bir ara köprücükkemiği dahil olmak üzere diğer memelilerde olmayan kemiklere sahiptir Vücudunun altında değil yanında olan bacakları ile sürüngenlere benzeyen bir yürüyüş biçimi vardır Ornitorenk hızla dalmasını ve dengesini sağlayan kuyruğu ile kendini yönlendirirZehirleri Erkek ornitorenkin zehirli mahmuzu Erkek ornitorenkin arka ayak bileklerinde defensin benzeri proteinlerden oluşan bir zehir karışımına sahip mahmuzlar vardır Zehir insan için öldürücü olmamasına rağmen kurbanı etkisiz kılacak kadar büyük acılar verir Kısa zamanda yaranın etrafında ödem oluşur ve zamanla tüm uzuva yayılır Tarihsel vakalara ve anekdotlara göre acı kısa zamanda günlerce hatta haftalarca sürebilecek bir hiperalgesiaen:hyperalgesiaya dönüşür Zehir küçük hayvanlar için öldürücü olabilir Zehir sadece erkek ornitorenklerin bacaklarında böbrek benzeri salgı bezleri tarafından üretilir kısa bir boru ile mahmuzlarına bağlıdır ve topuk kemiğindeki mahmuz tarafından ava aktarılır Dayanılmaz acı vermesi dışında zehrin tam olarak nasıl işlediği hâlâ bilinmemektedir buna rağmen sinir uçlarını etkilediği yönünde deliller vardır Bilinen ağrı kesicilerden hiçbiri bu zehrin oluşturduğu acıyı azaltmakta etkili değildir Zehrin diğer memeli olmayan hayvanlardakinden farklı bir işlevi vardır sonuçları ölümcül olmasa da kurbanı önemli ölçüde etkisiz hale getirir Üretimi en çok üreme mevsiminde olduğu için silah olarak kullanıldığı yönünde teoriler vardır Elektrik algılamaMonotremler memeliler arasında elektrik algılama duyusuna sahip tek canlıdır Avlarını kısmen vücutlarının yarattığı elektriği algılayarak bulurlar
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    0
    Bizim siniftaki cocuk dun hocayla normal kavga etti beyler gormeniz lazim cocuk okuldan atildi hocaya fena saydirdi
    ···
  5. 5.
    0
    okun istiklal marşını tersten

    http://c12.incisozluk.com.../11507/2/611032_o0576.jpg
    ···
  6. 6.
    0
    BAŞEĞMEDiK YAZMAZ TARiH KiTAPLARI BAŞEĞDiĞiMiZi
    ···
  7. 7.
    0
    ulan şuraya ifşa falan koysak hepiniz şukulardınız
    ···
  8. 8.
    0
    gök yüzünden gelen garip sesi kimler duydu
    ···
  9. 9.
    0
    Herkes güneşli havadan faydalanıp tatil yapıyormuş sakin huzurlu bi ortam varmış ama kimse otelin kazan dairesinde her hafta bir kişinin işkenceyle öldürüldüğünü bilmiyomuş neden öldürüldükleri belirsiz ama bunu tüm işkenceleri seven ve pro bi şekilde yapan otel müdürünün kan kokusunu sevmesiyle bi alakası varmış yine bi gün otel müdürü birini yakalayıp kesecekken o adamın seri katil olduğunu ve çok iyi eğitilmiş bir ajan olduğunu bilmiyomuş ama kurban seçmiş onu seri katil oteldeki odasına girecekken maskesini takan otel müdürü arkadan elinde kürekle yaklaşmış tam kafatasının ortaya indirmiş küreği ama seri katil bayılmamış çünkü bu tür şeylere direnç kazanmış biriymiş müdürün elindeki küreği değişik bi hareketle alıp müdürün kafaya indirmiş müdür bayılmış odaya sokmuş ve müdürü yatağa bağlamış hiç çözemeyeceği bi biçimde ve son olarak gidip kamera kayıtlarını silmiş amacı müdürü kendi otelinde açlık ve susuzluktan öldürmekmiş aradan iki gün geçmiş müdür açlık ve susuzluktan baygınlıklar geçiriyo ve sayılı saatleri kalmış ölmeye polisler gelmiş bütün almanyayı aramışlar ama oteli aramayı düşünmemişler hiç müdürün ölüm vakti gelmiş ölmüş seri katil de demiş ki ilk defa seri olmadan birini öldürdüm kendimi tebrik ettim demiş ve ortadan kaybolmuş en son oteli arayan polisler müdürün öldürdüğü kişileri bulmuşlar ve bunu da müdürün yaptığını parmak izlerinden ve müdürün adamları öldürdüğü sırada kaydettiği ve sürekli kazan dairesinde bulunan kameradan çözmüşler en son müdürü de ölü bulan polisler bunu kim öldürdü diye aramaya başlamış seri katilin müdürün dişlerini söktüğünü farketmişler ve dişlerden birini odanın bi köşesinde bulmuşlar dişteki oarmak izinden katili bulan polisler hapse göndermişler seri katili ama o gece bütün polisler ölmüş bunu yapan ise hepsini ayrı ayrı izleyen bütün bu problemi hazırlayan bir gemi kaptanıymış olaydaki müdürü karısı ve kızıyla tehdit ederek her hafta birini öldürtüyormuş seri katil ise amerikanın CiA ajanıymış ve yakalanıp cezaevinde infaz edilmiş gemi kaptanıysa takıntı hastalığı olan eski bir ingiliz ajanıymış ve o da gemisinin güvertesinde uyuklarken ölü bulunmuş onu öldüren ise keskin nişancıymış hem de bir Türk ...
    ···
  10. 10.
    0
    adam olun binler
    ···
  11. 11.
    0
    Mini mini bir keko donmuştu pencereme konmustu
    aldım onu iceriye trek trek ötsün diye
    pıçağı cekerken canlandı
    cüzdanım bomboş kaldı
    ···
  12. 12.
    0
    Ey Türk Gençliği!

    Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

    Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

    Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

    Mustafa Kemal Atatürk
    20 Ekim 1927
    ···
  13. 13.
    0
    Beyler pisman olmazsiniz.. link halinde aticam linkten de gorulecegi uzere hikaye alintidir. begenip te sukulamayanin babasini essekler gibsin

    http://inci-yuvasi.blogsp...ikayesi-degildir.html?m=1
    ···
    1. 1.
      0
      http:// inci-yuvasi.blogspot.com.tr/2017/01/bu-bir-seri-katil-hikayesi-degildir.html?m= 1
      ···
  14. 14.
    0
    simdi burda ünilere velet diyenler var ama kendileri tam bir velet gecen net cafede gordum veletin biri girmis inci sozluge adini tam gormedim baska bi nicke kufur ediyo lan aq sen o yasta nasil kufur biliyon kafasina 1 tane vurup yukari ciktim
    ···
  15. 15.
    0
    Beyler bir gün okula gidom annem dio olum köpek den korkarsan ben zütürüyüm ben tabi ne korkacam fln diom sonra kapıdan çıkdım gidom bi bakdım yolun üstünde köpek yatıyo ben kenardan geçiyim diom tam geçerken köpek kalktı koşdu üzerime bende telin üzerinden atlarken pantulon takıldı bende eve gitim annem eve gidince tecevüze uradı sandı hemen polise giti anatınca bi köpekdenmi korkdun diye oklava power yaptı aq
    ···
  16. 16.
    0
    bi çırpıda okudum
    ···
  17. 17.
    0
    Ornitorenk tüm monotremler arasında en hassas elekrik algılamasına sahip olandır Ornitorenkin elektro alıcıları gagasının ucunda yer alır mekanoalıcıları ise gaganın her yerine düzenli bir şekilde yayılmıştır Serebral korteksin elektro alıcı bölümü dokunsal somataalıcılar içinde bulunur ve bazı kortikal hücreler hem elektoalıcılardan hem mekanoalıcılardan girdi alırlar Bu dokunsal ve elektriksel algılar arasında yakın bir bağlantı olduğuna işaret eder Ornitorenk bir elektrik kaynağının yerini elektroalıcılardaki sinyallerin gücüne göre ayırt edebilir bu da avlanırken başının yan yan hareketini açıklayabilir Elektro duyu ve dokunsal girdilerin kortikal birleşimi avın uzaklığını tespit etmek için bir yöntem gibi gözükmektedir Av hareket ettiği zaman hem elektrik sinyalleri yayar hem de mekanik baskı titreşimleri verir böylece iki sinyalin geliş zamanı arasındaki fark ile uzaklık hesaplanabilir Ornitorenk akıntıların dibini gagasıyla kazarak beslenir Bu durumda elektro alıcılar canlı ve cansız nesneleri ayırt etmekte de kullanılır Ekoloji ve davranış Yüzen bir ornitorenk Ornitorenk yarısuda yaşayan bir hayvandır Tazmanya ve Avustralya Alplerinin soğuk tepelerinden kıyısal Queenslandin tropik yağmur ormanlarına kadar geniş bir alanda akıntı ve nehirlerde yaşar içlerdeki dağılımı pek iyi bilinmemektedir Kanguru Adasında doğaya salınmış bir nüfus hariç Güney Avustralyada soyu tükenmiştir Muhtemelen yoğun alan açılması ve sulama yüzünden düşen su kalitesine bağlı olarak artık MurrayDarling Havzasının ana bölümlerinde de bulunmamaktadır Kıyısal nehir sistemleri boyunca dağılımı tahmin edilebilir değildir bazı görece sağlıklı nehirlerde bulunmazken iyice bozulmuş aşağı Maribyrnong Nehri gibi bazılarında varlık göstermektedir Ornitorenk genelde gececi bir hayvan olmasına rağmen şafakta ve günbatımında oldukça etkindir Birçok birey özellikle bulutlu günler olmak üzere gündüz de etkindir Bu tür endotermiktir 5 °C sıcaklığın altındaki sularda saatlerce yiyecek ararken bile vücut sıcaklığını koruyabilir Dip avlarının bulunduğu dinlenme ve üreme oyuklarını yapabileceği kıyıların olduğu nehirsel ve kıyısal özellikler taşıyan akıntılara ihtiyaç duyar Ornitorenk su yüzeyinde bile zaman zaman zor farkedilir Ornitorenk çok iyi bir yüzücüdür ve zamanının büyük kısmını su altında yiyecek arayarak geçirir Yüzerken diğer Avustalya memelilerinden kulaklarının görünmemesi ile ayrılır Yüzerken diğer duyularına güvenerek gözlerini sıkıca kapar Dört ayağı da perdelidir Ön ayaklarını itici güç olarak kullanır Arka ayaklar ve kuyruk sadece yönlendirme içindir Ornitorenk daldıktan bir süre sonra bir hava kabarcığı bırakır bir süre sonra bir tane daha ve bir süre sonra bir tane daha Ardından su yüzeyine çıkıp yayılarak yiyeceğini çiğner Daha sonra tekrar dalar Normal bir dalış 30 saniye ile bir dakika arasında sürer Ama koşullar uygun olduğunda daha uzun süre su altında kalabilir Çiğneme bölümü ise 1020 saniye sürer Ornitorenk bir karnivordur Burnuyla dereyatağından veya yüzerken yakaladığı halkalı solucanlar böcek larvaları taze su karidesleri ve bir tatlı su kereviti olan yabbi ile beslenir Gagası görmeden avlanmasını sağlayacak kadar hassastır Ornitorenk her gün vücut ağırlığının en az %20 si kadar yemek yemek zorundadır Bu da on saatini yemek arayarak geçirmesi demektir Suda değilken genelde köklerle kamufle edilmiş su seviyesinden pek yukarıda olmayan kısa ve düz bir oyukta kalır ÜremeleriOrnitorenk keşfedildiği zaman bilimadamları dişinin yumurta yumurtlayıp yumurtlamadığı konusunda ikiye ayrılmıştı 1884te WH Caldwell Avustralyaya gönderilip 150 Aborjinin yardımı ile birkaç yumurta buluncaya dek bu onaylanmamıştı Türün tek bir üreme mevsimi vardır Çiftleşme kış sonunda ya da ilkbaharda olur Yavrular suya ilk kez oyuklarda anneleri tarafından 34 ay emzirildikten sonra girer Tarihsel gözlemler işaretleme tekrar yakalama çalışmaları ve ilk genetik çalışmalar ornitorenk nüfusunun yerleşmiş ve geçici bireylere sahip olduğuna ve çokeşli poligyny bir çiftleşme dizgesine işaret eder Üreme mevsimi dışında ornitorenk sudan yüksekliği 30 cm kadar olan basit bir oyukta yaşar Çiftleşmeden sonra dişi daha ayrıntılı ve uzunluğu 20 myi bulabilen su yükseldiğinde korunmak için aralıklara tıkalı yeni bir oyuk kazar Erkek yavrulara bakma işiyle ilgilenmez ve yıllık oyuğuna geri döner
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    0
    ikinci çırpıda da bunu okudum
    ···
  19. 19.
    0
    Dişi oyuğun zeminini ıslak ve katlanmış ölü yapraklarla yumuşatır Bu gereci kıvırdığı kuyruğu ile yuvaya taşır Ornitorenk kuş yumurtasından daha yuvarlak ve sürüngen yumurtasına benzeyen küçük kösele gibi yumurtalar bırakır Dişi genelde 11 mm çapında iki yumurta bırarır ama kimi zaman bu sayı 1 ya da 3 olabilir Yumurtladıktan sonra dişi bunların çevresine kıvrılır Kuluçka süresi üç bölüme ayrılır ilkinde embriyonun fonksiyonel organları yoktur ve yumurta kesesine yolk sac bağımlıdır ikinci bölümde el ve ayak parmakları üçüncüde ise yumurta dişi oluşur Yaklaşık on günlük bir kuluçka süresinden sonra yumurtadan çıkan tüysüz yavrular annelerine tutunurlar Yumurtadan çıkan yavrular korumasız çıplak ve kördür Anne sütü ile beslenirler Ornitorenkin memeleri olmasına karşın meme uçları yoktur Dolayısıyla süt göğüste deri altındaki bezlerden salgılanır Göğüsünde sütün biriktiği oluklar bulunur ve yavrular buradan süt içerler Yumurtalar açıldıktan sonra anne yuvayı yalnızca yiyecek bulmak ve kürkünü ıslatmak için terkeder Yuvadan ayrılırken oyuğun girişini toprak ile tıkar Yavrular 34 ay meme emer ve 17 aylık olduklarında yuvayı terk eder Memelilerin evriminde ornitorenk Melbourne Üniversitesindeki ornitorenk iskeleti Ornitorenk ve diğer memeliler yıllarca çok yanlış anlaşılmıştır ve haklarındaki 19 yydan kalma söylenceler bugün bile devam etmektedir Örneğin momotremlerin aşağı ya da yarısürüngen oldukları ve daha üstün plasenta memelilerin uzak kuzenleri oldukları gibi Günümüzde modern monotremlerin memeli ağacının erken bir dallanması olduğu bilinmekte daha sonraki bir dallanmanın ise keseli Marsupialia ve plansentalı memelilere yöneldiği sanılmaktadır En eski monotrem fosilleri Teinolophos ve Steropodon Ornitorenke çok benzemektedir Steropodon fosili opalleşmiş bir çene kemiği ve üç azı dişinden oluşur Günümüz ornitorenki ise dişsizdir ve South New Wales Avustralyada bulunmuştur Fosilin 110 milyon yıl yaşında olduğu sanılmaktadır Bu da ornitorenk benzeri bir hayvanın Kireçlitaş döneminde Cretaceous dinozorların zamanında hayatta olması anldıbına gelir Şimdiye kadar Avustralya kıtasında bulunan en eski fosildir Ornitorenkin akrabası olan başka bir fosil de Arjantinde bulunmuştur Bu monotremlerin iki kıta Antarktika yoluyla birleştiği zamanlarda Avustralyadan Güney Amerikaya ulaştıklarını gösterir Bugünkü ornitorenke ait bilinen en eski fosil 100000 yıllık olup kuarterner çağdan Quaternary period kalmıştır Bilinenler çok farklı daldır Fosil kanıtları ayrıca ornitorenkin mesozoik çağda da varolduğunu gösterir kireçlitaş dönemi ve triagib ve jüragib çağları da içermektedir Ornitorenkin günümüzdeki hayvana nasıl evrimleştiğini açıklayan iki varsayım vardır ilk varsayıma B varsayımı göre monotremlerin akrabaları keseliler ve plesantalılardan tamamen farklı kendi evrimsel dallarını oluşturdular Bu değişikliğin 135 milyon yıl önce Kireçlitaş döneminin başında olduğu sanılmakta Keseliler ve plasentalılar ise 13565 milyon yıl önce bir noktada ayrıldılar ikinci varsayım 1947de Gregory tarafında öne sürüldü ve 1970lere kadar popüler hale gelmedi Varsayıma göre 13565 milyon yıl arasında plasentalılar ve keseliler kendi yollarına ayrıldılar daha sonra da monotremler kendi yollarına gittiler Bu varsayımı destekleyen gozlemlerden biri keselilerin ve monotremlerin üreme organlarının birbirine çok benzemesidir Her ikisinin de gebelikte embriyoların bir kabukla kaplı olduğu bölümleri vardır Tek fark monotremler gebelik süresince bu örtülü kabuğa sahipken keselilerin sadece gebeliğin üçte ikisinde bu kabuğa sahip olmasıdır 2004 yılında Ulusal Avustralya Üniversitesinden bilim adamları memelilerin çoğunda olduğu gibi iki yerine XY ornitorenkin 10 cinsiyet kromozomu olduğunu keşfettiler Örneğin: erkek ornitorenk her zaman XYXYXYXYXY dir Dahası ornitorenkin Y kromozomları kuşlarda bulunan ZZ/ZW cinsiyet kromozomları ile gen paylaşmaktadır Bu yeni bulgular ornitorenkin hayvanlar âlemi içindeki eşsiz yerini daha da sağlamlaştırdı ve onu memeliler sürüngenler ve kuşlar arasındaki evrimsel bağlantı araştırmalarının merkezi yaptı 8 mayis 2008 tarihinde Nature bilimsel dergisinde yayinlanan bir makale Ornitorenkin memeli evrimindeki yerini kalitimsal veriler ile ortaya koymustur Korunma durumuOrnitorenk Güney Avustralyadan yokoluşu haricinde Avrupalıların Avustralya kıtasına yerleşmelerinden önceki genel ortdıbının hemen hepsinde bulunur Buna rağmen insan kaynaklı değişikliklere bağlı olarak doğal ortdıbının parçalanması ve ortamında yerel değişiklikler belgelenmiştir Şu anki ve tarihsel bolluğu bilinmemekle beraber şu anki menzilinde yaygın olduğu düşünülmektedir ama sayıları muhtemelen azalmıştır Tür 20 yüzyılın ilk yıllarına kadar kürkü için yoğun bir şekilde avlandı ve 1950lere kadar içlerdeki dalyanların ağlarında boğulma tehlikesi ile karşı karşıyaydı Ornitorenk korunma uygulamaları sayesinde yakın bir soy tükenmesi ile karşı karşıya bulunmamaktadır Fakat bu durum barajlar sulama kanalları kirlilik ağlar ve tuzaklardan kaynaklanabilecek doğal ortdıbının yokolması nedeni ile değişebilir En başta su kirliliğine olan yüksek duyarlılığı nedeni ile genelde güvende ama gelecekte tehdit altında olabilir biçiminde sınıflandırılmaktadır Avustralyada koruma altındaki bir türdür IUCN Kırmızı Listesi şu an için ornitorenki Asgari Endişe LC Least Concern olarak listelemektedir Dünyanın büyük kısmı ornitorenki 1939 yılında National Geographic dergisinde yayımlanan ornitorenk ve onun esarette yetiştirilip incelenmesi ile ilgili bir makale ile tanıdı Bu zor bir iştir ve o günden bu yana sadece birkaç yavru özellikle Avustralya Victoriada ki Healesville Sanctuaryde başarı ile yetiştirilebilmiştir.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    0
    yazılı yoklama yapıcam bundan
    ···