/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +21
    Perşembe günü yani kamp yapmaya gideceğimiz dağa ve dağdaki otele gitmeden 2 gün önce, okula geçtim kendi başıma otururken aklımda bir düşünce belirdi. Neden içiyorsun ilaçları dedi. Daha iyi hissetmek için dedim. Peki daha iyi hissediyor musun? diye sordu. Hissettirmiyor ama en azından o kabuslar yok artik dedim. Harbi daha iyi hissettirmiyorsa ne tak yemeye içiyordum ben ilacı, hem kabuslar beni öldürmezdi ama bu gidişle ben kendimi bir yerlerden atacaktım.
    ···
  2. 2.
    +19 -1
    panpalar okuyan kimse var mı ses verin ona göre devam edicem
    ···
    1. 1.
      +7 -2
      Googla kampüsdeki başakmı yazdın dıbına koyum nasıl buldun kızı
      ···
  3. 3.
    +17
    Yine o koridardaydım. Kapıyı görüp yine koşmaya başlıyorum. Tam kapiyi acacakken eller beni yine tutuyor. O sesi duyuyorum tekrar.. "Bekle daha değil" diyor. Bağırıyorum neyin zamanı değil ulan diye. Her şeyi öğreneceksin diyor. O çarşaflı insanlar sivri dişlerini göstererek yüzüme bakıp kendilerinden geçercesine gülüyorlar. Ankarada ki evimdeyim. Taylan ve ezgiyi başbaşa görüyorum. Benimle ilgili konuşuyorlar. Yaptıkları plandan bahsediyorlar. Taylan artık onun işi bitti diyor kahkaha atıyorlar. O çarşaflılar bana bakıp gülüyor tekrar tekrar. ileride küçük bir kız çocuğu var çarşaflilar ona dogru koşuyor. Kizi oradan kurtarmazsam onu paramparça edecekler. Kahkahalar giderek yükseliyor kıza doğru koştukça. Sonra yine o eller beni sımsıkı tutuyor ve bağırıyorlar daha değil hayır zamanı değil. Bu sefer dağda kalacağımız oteli görüyorum. Yanıyor çarşaflılar acıyla bağırıyor.
    ···
  4. 4.
    +26 -9
    Öğle vaktinden sonra köyün camisine doğru yola çıktım. Hocayı orada bulacağımı biliyordum. Gittiğimde avluda birkaç çocuk koşuşturuyordu. içeri girdim hoca oradaydı. Selam verdim.Gel evlat konuşalım biraz diyerek beni dışarı çıkardı. Bana sende kötü hissettiğim olaylar var bir sıkıntı varmı diye sordu. Kendi kendime lan nereden anladı diye düşünürken.Çekinme anlat dedi. Sanırım deliriyorum dedim. Neden böyle düşündüğümü sordu. Başımdan geçen olayları ona anlattım. Hocanın evi hemen caminin yanındaydı. Bana biraz beklememi söyledi ve biraz sonra elinde eski bir torbayla çıkıp geldi. Sırtımdaki acılardan ve oluşan izlerden onada bahsetmiştim.Aç evladım sırtını dedi. Hafif eğilerek arkamı döndüm.Tek eliyle kazağımı yukarı kaldırdı ve birden yine o acı ama bu sefer farklı yerden hissettim. Hoca heybesinde getirdiği kocaman tırtıklı takmayı zütüme saplamıştı.O an çok zevk aldım ve dönüp hocayı yalamaya başladım. Orada herkesin gözzü önünde köy meydanında vuruştuk. Tatilim harika geçtiği için teşekkürler hocam.
    ···
    1. 1.
      +4
      Amk gerçek sandım hur evladı
      ···
    2. 2.
      +1
      ulan başta çok gerçekci girmişsin amk verdim şukunu panpa güldürdü
      ···
    3. 3.
      0
      Harbuden yutturdu pic suku
      ···
    4. 4.
      0
      Ulan huur ciddi ciddi okudum amk
      ···
    5. 5.
      +1
      Ahahahahah lan gerçek sandım. Şukunu yakala
      ···
    6. 6.
      0
      amın feryadı ciddi ciddi okuyodum
      ···
    7. diğerleri 4
  5. 5.
    +17
    cin of a bitch
    ···
  6. 6.
    +17
    Taylan kapıyı açtı. Oğlum iyi misin lan noldu dedi. Yok bişey ya yataktan düştüm dıbına koyim dedim. Güldü bu sonra masanın üstünde ki kitabı gördü. Bu ne lan dedi. Dua kitabı ya bişey yok dedim. Aldım kitabı hemen kaldırdım. iyi hadi ben yatıyorum dikkat et düşme yine dedi gitti yattı. Benim uykum yine kaçmıştı. Zaten bu saatten sonra uyuyacak züt yoktu bende. Doktorun verdiği ilaçları içmeyi unutmuştum. Sigara içmek için balkona çıktım. Yaktım sigaramı ama hala elim titriyor. Sonra dışarıda yine o herifi gördüm. Sırtında tabuta benzeyen o sandık bana bakıyor. Bağırdım ne var lan diye. Sinirden ağlamaya başlamıştım Taylan geldi yanıma. Tuttu beni içeri aldı. Oğlum ben kafayı yedim diye zırlıyorum. Bu beni teselli etmeye çalışıyor. Sakinleşince anlattım herşeyi. Haftaya gideceğimiz gezi sana tatil olur iyi gelir falan diyor bu bana. Sen hani gelmeyecektin dedim. Biz bu dünyada iki kardeşiz dıbına koyim bundan sonra sen nereye bende oraya dedi. içim rahatlamıştı. Sağol kardeşim dedim. Güneş doğmaya başlamıştı. Ben yine uyuya kalmışım. Sabah uyandığımda taylanla ezginin sesini duyuyordum. Taylan her şeyi ezgiye anlatmış. Ezgi geldi bana sarıldı. Ben kızı ittirdim. Sinirlendim taylana bağırmaya başladım. Ulan dıbına koduğum hani kardeştik biz niye anlattın her şeyi şerefsiz diyo bağırıyorum. Çok ağır hakaretler ettim. Ağza alınmayacak şeyler söyledim. Düşündükçe hala içim bir tuhaf olur pişman olurum. Sonra çektim kapıyı çıktım evden. Osman hocanın evine gidiyordum.
    ···
    1. 1.
      +18
      panpa sen uyurken taylanla ezgi gibişmişler
      ···
  7. 7.
    +17
    Kıza bakarken bizimkiler yavaştan geldiler. Ezgi koştu yanıma sarıldı, iyi misin neredesin bes yuz defa aradım seni dedi. ittirdim onu iyiyim işlerim vardı dedim. Neden soğuk davranıyosun bana dedi. Yorgunum ya özür dilerim dedim. Çağla ve en son Erhan binide gelince tamamlandık. Bu Erhan zütleğini hiç sevmiyordum. Ezgiye yavşadığını düşünüyordum geldi selam verdi. Ben o sırada Taylan binine ters ters bakıyordum. O da bana baktı ama sonra çekinmiş olacak ki kafasını çevirdi. içimden kardeştik ulan biz dedim. Eşyaları toparlayıp araca yerleştik. Ben ezgiye uyuyacağımı söyledim. Yanıma oturmasını istemiyordum. Hareket ettikten sonra araç dışarıyı izlemeye başladım. Kar bastırmıştı, tam yola çıkılacak hava dıbına koyim diye geçirdim içinden. Kafam çok karışıktı. Ne hissedeceğimi bilemiyordum. Arkada volkan abi, erhan ve çağla muhabbet ediyorlardı. Volkan abi yeni bir araba alacakmış onunla ilgili birşeyler zırvalıyordu. Ezgi taylana benimle ilgili bir şeyler anlatıyordu. Neden böyle davrandığımı soruyordu ona. Üzülmüş gibi konuşuyordu. Sanki neden böyle davrandığımı bilmiyorlardı. Yolu izlemeye devam ettim ikiside umrumda değildi bu yavşakların. Onların hesabı sonra görülecekti. Küçükken karanlıktan korkardım hep. Işıklar açık olmadan rahat edemezdim. Karanlıkta kaybolacağımı öcülerin beni alıp zütüreceğine inanırdım. Hatta bundan o kadar korkuyordum ki misafirliğe gittiğimiz yerlerde bile karanlık bir yer olsun istemezdim. Her yerin ışıklarını yakardım. işte bu yüzden dedem bana hep gölge hırsızı derdi.
    ···
    1. 1.
      0
      vay dıbına koyim
      ···
    2. 2.
      0
      Ayraçç
      ···
  8. 8.
    +17
    Öylece ona bakıyordum. Bağırdım ona sen kimsin dedim. Sırtındaki tabuta benzeyen sandıkla arkasını bana döndü ve gitti. Soğuk içime işlemeye başlamıştı. Bir sigara daha yaktım. Yarın ne olacaksa olacaktı. Korkuyordum ama başka çarem yoktu. iyiden iyiye üşümüştüm. içeri geçtim ellerimi yıkamak için banyoya. Aynaya baktığımda yıkıldım. Karşımda ölü bir adam duruyordu. O meymenetsiz herifin tabutuna girmek için hazır bir adam. Bu yaşadıklarımdan sonra mahvolmuştum. Son bir kaç gün içinde çok kilo vermiştim. Hasta gibi gözüküyordum. O an kendimi gerçekten çaresiz hissettim. Yaşayacağım şeyleri bu hasta beden kaldırabilecek miydi? Ağlamak geliyordu içimden ama hayır bunu bana yapanlardan intikam alacaktım. Eğer benim hayatım mahvolduysa onunkide mahvolmalıydı. Odama geçtim. Yatağıma yattım. Onları bekliyordum. Gözlerimin üzerine bir ağırlık çöktüğü zaman hepsi ortaya çıkacaktı. Tıpkı aslanın ölümünü bekleyen akbabalar gibi.
    ···
  9. 9.
    +16
    Geldim beyler devam ediyorum.

    Kitapçının adı Tirandı. Adamın anlattığı şeyler benim için bir şey ifade etmiyordu. Kitaba bakabilir miyim diye sordum. Al evlat dedi. Kitabı açtım içinde enteresan resimler vardı. Arapça olduğunu düşündüğüm harflerle doluydu. Arapça bilmiyordum ki ben amk. Abi dedim bunları nasıl okuyabilirim ben dedim. içeri gitti eski bir sözlük getirdi. Bazı kelimelerin telafuzları ve anlamları vardı. Bunu al dedi. Sen bu kitapla ne yapacağını biliyor musun peki dedi. Bilmiyorum dedim belki işime yarayan bir şeyler bulurum dedim. Kağıda bir adres yazdı. Kitapları al bu yazdığım adrese git benim yolladığımı söyle, bana anlattığın her şeyi osman hocaya da anlat dedi. Yarım saat önce tanıştığım bu yaşlı adamı bana huzur vermişti. Teşekkür ederim dedim, borcum ne kadar acaba diye sordum. Evladım dedi para mühim değil sen başındaki şu dertten kurtul bakalım bi dedi. Tekrar teşekkür edip yazdığı adrese doğru yola çıktım.
    ···
  10. 10.
    +16
    O otele gidecek misin dedi. Evet dedim. Ne vardı bu amk otelinde bu kız neden oraya gitmemi istemiyordu. Peki dedi. Gözlerime baktı dikkatli ol. Evin önüne gelmiştik koşarak yukarı çıktım. Taylan bini evde yoktu. Demek hala birlikteydiler. Dün gece gördüğüm rüyanın anlamı neydi. Dün hoca bana dua okurken neden sırtım öyle acımıştı? Aynı acıyı o gün çarşaflılar sırtıma ellerini geçirdiğinde de hissetmiştim. Odama geçtim kapımı kilitledim. Taylan bini gelirse onun yüzünü görmek istemiyordum. Yarın kampa gideceğimiz bölge ve otelle ilgili bir şeyler aramak için internete girdim. Bu otel epey bir eskiydi. Fakat uzun zamandır kapalı bir şekilde duruyormuş. Otelde sebepsiz yere yangınlar çıktığı yazıyordu. Zengin bir işadamı oteli geçen sene alıp epey bir para harcamış. Otelin yakınlarında bir köy olduğunu öğrendim. iyi dıbına koyim dedim dağın başında yalnız değilmişiz. Neredeyse akşam oluyordu. Yarın sabah yola çıkmadan hocaya gidecektim erken kalkmalıydım. Yiyecek bir şeyler hazırlamak için mutfağa gittim. Ocağı yaktığımda alev birden parladı, o çarşaflıların kahkahasını duyduğumu sandım bir an. Bir şeyler yedikten sonra sigara içmek için balkona çıktım. Kar yağıyordu. Ankaranın ayazını bilen bilir beyler adamı felç eder. işte tam öyle bir hava vardı dışarda. Ben sigaramı içerken sokak lambasının altından sırtında sandık taşıyan herif bana bakıyordu.
    ···
    1. 1.
      +16 -1
      skicem o adamı yeter ama len
      ···
    2. 2.
      +7
      Harbi amk sandık nedir ya bohça mohça taşır insan sandık ne huur
      ···
  11. 11.
    +16
    Deli olduğumu düşünmeye başlamıştım. Yaklaşık 1 ay kızı aradım her yerde. Sonra ümidimi kestim. Başka bir şeylere yoğunlaşmalıyım dedim kendime. Dağcılık ve kış sporları kulübüne katılmıştım. Başta taylan pek yanaşmasa da onuda ikna etmiştim. Bu arada biz yurttan ayrılıp eve geçmiştik. Her şey yolundaydı uzun zamandır kabusta görmüyordum. O seneyi kazasız belasız bitirdim. Hazırlığı geçmiştim. Başak tamamen aklımdan çıkmıştı. Yazın bir ara ben annemlerin yanına gittim hem özlemiştim onları da. Taylan hala ankaradaydı. Ailesine yalan söylemişti iş buldum çalışıcam diye. Yanlarına dönmek istemiyordu ankara da kızlarla takılmak varken. Selda teyzelere de (taylanın annesi) uğradım ankaraya dönmeden. Bende dönünce işe başlayacağım diyerekten taylanın yalanını bozmadım. Aslında fena fikir değildi zaten yapcak bir işim yoktu elime para geçerdi. Ankara'ya döndüğümde bir kafede işe başladım. Taylanla sadece akşamları görüşebiliyorduk. Ona da iş bulmasını tavsiye ettim gel hatta bizim kafeye bi soralım dedim. Başta kem küm etsede babasının parasını yemek onada koyuyordu. Ertesi gün patronla konuştuk kabul etti. Birlikte çalışmaya başladık. Masada 20 yaşlarında bir kız yanına gidip buyrun ne arzu edersiniz? dedim. Sonra yüzünü bana döndü. içimden hagibtir dedim. Başaktı bu
    ···
  12. 12.
    +16
    Dersler başladığında, başka insanlarla da tanışma fırsatım olmuştu. Üniversite de hazırlık dönemi insanların kaynaşması için en ideal dönemdir. Farklı bölümlerden insanlarla tanışırsınız, sosyalleşirsiniz falan. Gerçi benim sosyalleşmek gibi bir derdim yoktu, ama taylan daha okulun birinci ayında kendine bir kız bulmuştu. Ben her zaman ki gibi sessiz takılıyordum. Zaten kızlarla da pek konuşamam. Şimdiye kadar hiç sevgilim olmadı. Boş geliyordu bana bu tarz şeyler. Fakat onu gördüğüm zaman bütün düşüncelerim değişti. Bir an önce gidip onunla tanışmalıydım. Nasıl yapsam falan diye düşünürken olayı taylana anlattım. Dalga geçti pekekent başta. Sonra ciddi olduğumu anlayınca bir iki taktik verdi git yarın yanına otur, tanışmaya çalış dedi zaten ortam müsait yadırgamaz herhalde falan dedi. Biraz da cesaretlendirdi beni. Neyse ertesi gün gözlerim hep onu aradı ama bir türlü bulamıyordum. Dersler bitince bunu dışarıda gördüm tek başına çimlere oturmuş kitap okuyordu. işte dedim fırsat bu gidip tanışayım. Yanına yaklaştım, selam dedi o yemyeşil gözleriyle bana bakarak. Bende merhaba dedim. Şaşırmıştım ilk adımı o atmıştı. Biraz konuştuk o sırada adını öğrenmiştim. Adı Başak'tı. Sonra birbirimize numaralarımızı verdik ve ayrıldık. Çok mutluydum. Akşam mesaj atmayı düşünüyordum. Taylan bugün odaya gelmeyecekti. Tek başımaydım bütün gece. Bir ara sızmışım bundan sonra hayatımın bir parçası olacak rüyayı ilk kez o zaman gördüm. Uzun ve karanlık bir koridorda tek başımayım. Koridorun sonundaki kapıya koşmaya başlıyorum fakat ben koştukça kapı benden uzaklaşıyor. Sonra birden nefesim kesilir gibi oldu. Kollarımdan ve boynumdan bir şey beni çekiyordu. O kadar sıkı tutuyorlardı ki nefes alamıyordum. Birden başak önümde belirdi ve kül olup gitti. Uzak durmamı söylüyordu bir ses.
    ···
    1. 1.
      +6 -3
      Bu hikaye yazildi la benim bildigim koye giden versiyonu
      ···
  13. 13.
    +16
    Gözlerimin kapandığını hissettim. Değişik karanlık bir odadayim. Etrafa mumlar yakılmış. Simsiyah giyinmiş insanlar çember şeklinde oturmuşlar ve hep bir ağızdan bir şeyler okuyorlar. Daha sonra bunun şeytanla iletişim kurma ritüeli olduğunu öğrendim. Ortalarında bir kız olduğunu görüyorum. Kurbanlık öylece yatıyor. O kadar güzel ve kusursuz ki. Sonra elinde hançer olan adam ona hançeri saplıyor ve böylece ritüeli tamamlıyorlar. Beyler isteyen olursa bu ritüelleri biraz daha açabilirim. Kendimi görüyorum sonra. Küçüğüm daha babamla konuşuyoruz. Babama kıyametin ne olduğunu soruyorum bana "Her insanın ölümü kendi kıyametidir." diyor. Osman hocanın evine geliyorum sonra. Nermin teyze ağlıyor. Evde yine o çarşaflılar var. Bana bakıp gülüyorlar. Osman Hocayı arıyorum ama bulamıyorum. Çarşaflılar bana bakıyorlar, çıldırırcasına gülüyor kendilerinde geçiyorlar. Birisi elimden tutup beni dışarı çıkartıyor.
    ···
    1. 1.
      +5 -5
      "Her insanın ölümü kendi kıyametidir." samanyolu tv deki kücük kıyametleri mi izliyosun zütünü gibtigim
      ···
  14. 14.
    +16
    Peşinden koşmaya devam ediyordum. Ayağım takıldı yere düşmüştüm. Bağırdım dur diye. Sırtı bana dönük bir şekilde durdu. Kafasını çevirdi. Yüzünü ilk defa görüyordum. Yüzünde dikkatimi çeken tek şey gözleriydi. Masmavi insanın ruhunu donduran mavilikte gözler. Artık yaşadığım olaylarda bir mantık aramıyordum. Daha önce dediğim gibi gerçeklikle hayal arasında çok ince bir çizgi vardır. Herkes gerçek olduğuna inandığı rüyalar görmüştür. Bu yaşadıklarımın birer rüya olmasını isterdim. Kafası dönük bana bakıyordu. Gök gürültüsüne benzer bir ses tonuyla senin zamanın gelmedi daha ademoğlu dedi.
    ···
    1. 1.
      +6
      Yaz lan az kaldi imana gelicem...
      ···
  15. 15.
    +15
    Geldiğim müstakil bir evdi. içeri doğru yürüdüm kapıyı çaldım. Biraz bekledim kimse açmadı kapıyı. Döndüm evden çıkıyorken yan evden yaşlı bir kadın baktı. Kime baktın evladım dedi. Osman hocayı aradığımı söyledim. iki günlüğüne memleketine gitmişti yarın gelir dedi. Teşekkür ettim, yarın tekrar uğrayacaktım. Eve geçmeden ezgiyi aradım çok sinirlenmişti. Yanına gittim, oturduk. Çok sinirlenmişti bana. Başına bir şey geldi sandım dedi. Özür dilerim dedim, bazı işlerle uğraşmam gerekti. O elindekiler ne dedi. Bir kaç kitap aldım da dedim. Fazla üstelemedi. Birlikte bir süre dolaştık ama, ben bir an önce eve gitmek istiyordum zaten geç olmuştu. Ezgiyi evine bıraktıktan sonra eve geçtim. Taylan içeride oturmuş televizyon izliyordu. Beni görünce nerdesin dıbına koduğum kaç gündür dedi. işim vardı falan diye geçiştirdim. Biraz oturduktan sonra odama geçtim. Kitaba biraz göz gezdirdim ama hiç bir şey anlamıyordum. Sözlükle de uğraşmak istemedim hem uykumda gelmişti. Geçtim yatağıma uzandım. Bir süre sonra uykuya dalmışım. Yine o rüyayı görüyordum. Yine eller beni tuttu ve o sesi duydum hayır daha zamanı değil. Tekrar evimin olduğu sokaktaydım. Evin önünde yine çok fazla ayakkabı vardı. içeri girdim yine sessizlik. Salonun kapısını açtığımda korkudan bayılacaktım. içeride bir sürü insan vardı. Hepsi donuk bir şekilde yere bakıyorlardı. Ben içeri girince hepsi yüzünü bana döndü. Korkup kapıyı kapattım. Odama gittim içeride bir sürü siyah çarşaflı kadın hepsi yere bakıyor. Bağırarak uyandım. Saat yine 3'tü.
    ···
    1. 1.
      +4 -8
      Sallıyor beyler hikayelerin derlemesini yapıp gelip burda yeni hikaye yazıyor. ayrıca yurtlardada senet imzalatıyorlar öyle ha deyince çıkamıyorsun.
      ···
      1. 1.
        -1
        gibtir git lan buradan
        ···
  16. 16.
    +15
    Yaklaşık 10 dk sonra amca içerden elinde çok eski bir kitapla geldi. Karşıma geçti oturdu. Oğlum dedi anlat bakalım sen bu kitabı ne yapacaksın. Bu işler öyle çocuk oyuncağı değil dedi. Bu kitap göründüğü gibi basit bir kitap değildir başına iş açarsın, anlat bakalım şimdi ne olduğunu dedi. Başka çarem yoktu anlatmaya başladım adama her şeyi başaktan sandık taşıyan o adamdan evde çıkan yangından bahsettim. Bak oğlum dedi. Bu cinler insanların düşündüğü tarzda varlıklar değillerdir. Dinler bu dünyaya gelmeden öncede onlar vardı. Müslümanlar onlara cin der, Hristiyanlar iblis. Bu elimdeki kitap çok uzun zaman önce bu işlerle uğraşan insanlar tarafından yazılmıştır dedi.
    ···
  17. 17.
    +15
    O gece tek bir rüya gördüm o da kabus falan değildi. Sadece bomboş bir çöl yalnız başıma yürüyordum. Sadece boşluk. Sabah uyandığımda tuhaf hissediyordum. Uyuyup dinlenmiştim ama bi yorgunluk vardı üzerimde. Daha sonra bu rüyalarla ilgili kendimce bir teori bulmuştum. Bilmiyorum size ne kadar mantıklı gelir. Gördüğüm rüyalar benim zihnimin yansımasıydı. O gün ilacı içtiğim için zihnim bomboştu ve böyle gibimsonik bir rüya görmüştüm. En azından kabus görmemenin verdiği rahatlık vardı üzerimde, ilacı aksatmamaya karar verdim. Sabah kahvaltıyı yaptıktan sonra yutmak için yanıma aldım kutuyu. Kahvaltı yapmaya hep gittiğimiz o pastaheneye gittik. Bir kaç gün ilacı düzenli yuttum. Ama bir tuhaflık vardi. Ruh halim tak gibiydi. O kabusları görürken bile ölmeyi düşünmeyen ben sürekli ölmeyi düşünüyordum.
    ···
  18. 18.
    +15
    Yolda telefon çaldı. Onlar arıyordu. Açmadım telefonu. Osman hocanın evinin önüne geldim tekrar. Kapıyı çaldım. Yine ses yok. Tam döndüm gidecekken kapıyı yaşlı bir adam açtı. Buyur evladım geç içeri dedi. Hocam ben dedim. Biliyorum her şeyden haberim var yavrum dedi. içer de osman hocanın eşi olduğunu düşündüğüm yaşlı bir kadın vardı. Selam verdi. Hoşgeldin yavrum dedi. Bende selam verdim ve içeri geçtim. Beyler osman hoca öyle televizyonda çıkan cinci hocalar gibi bir tip değildi. Kafasında takke olan birini hayal etmeyin diye söylüyorum bunu. Geç otur bakalım evlat dedi. Geçtim ve oturdum. Az önceki o yaşlı kadın geldi. Çay içer misin evladım dedi. Olur dedim. Osman hoca geçti karşıma oturdu. Kadın çayları getirdikten sonra komşuya gideceğini söyledi. Hocayla evde ikimiz kalmıştık.
    ···
  19. 19.
    +15
    O gün akşama kadar ezgiyleydim. Eve geldiğimde Taylan evde değildi. Umursamadım çok sinirliydim ona. Odama geçip kitabı açtım. Resimlere bakıyordum. Değişik semboller vardı. Sözlüğü çıkardım. Anlamlarına bakacaktım bu sembollerin ama sözlükte yoktu. Harften çok şekil gibiydiler. Sanırım bir rituelle ilgili bir şeydi. Yarın osman hocaya gidince soracaktim. Karnım epey acıkmıştı ama yemeye üşeniyordum. Oturdum biraz. Taylan hala gelmemişti. Evde yalnız olmak beni ürpertiyordu. ilk defa o an pişman oldum söylediklerime. Salondaki kanepede uyuyakalmışım. Pencereyi falan açık bıraktığımdan olsa gerek üşüyerek uyandım. Fakat kendime gelince buranin annemlerin evi oldugunu farkettim. Salonun kapısından küçük bir çocuk bana bakıyor ve elini tutmamı istiyormuş gibi elini bana uzatıyordu. Elini tuttum beni odama zütürdü.
    ···
    1. 1.
      +8 -1
      Inci sozlugumu actin panpa
      ···
  20. 20.
    +15
    Odaya girdiğim zaman o çarşaflı tuhaf insanlar vardi içeride. Beni tutup sirtima ellerini gecirdiler. Canımın yandığını hissediyordum. Omurgamı bedenimdem ayırıyorlardı sanki. Acı o kadar dayanılmaz olmuştu ki... Ve birden odanın yeri bataklığa dönüştü. Beni yutuyordu. Nefes nefese uyandığımda saat yine gece 3.00 dı. Sırtıma bakmak için aynaya koştuğumda kalp krizi geçirecektim.
    ···