/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 26.
    +6
    adam oturmuş yazmış bize okumak düşer amk ergenleri 31 i bırakında şunu okuyun aq
    ···
    1. 1.
      +1
      Eyvallah kardeşim
      ···
  2. 27.
    +2
    Rezervasyon
    ···
  3. 28.
    +1
    Yaz pnp ben iş çıkışı okuyacağım
    ···
  4. 29.
    +14
    PART 7- Her iki ülke de ilişkilerini sıkılaştırır ki siz buraları biliyorsunuz kardeşim Esad falan filan işte. Her ne kadar canımlı cicimli de olsalar mazi ayağa bir prangadır ve kimsenin peşini bırakmaz. Türkiye ve Suriye her ne kadar yakınlaşsalar hatta ve hatta ortak Askeri tatbikat düzenleseler de Arap Baharı çadırı karıştıracaktır. Şimdi geliyorum,” Neden Esad’ı desteklemedik ?” sorusuna. Erdoğan Arap Baharını görünce bi gözü açıldı. Dedi ki, Ulan bu devletlerde başa Ümmetçi adamlar geçse ne güzel olur bak Osmanlı’yı bile kurarız amk. Dedi. Ama tutmadı. Suriye’de ÖSO’yu, Mısır’da Mursi’yi tuttu ve ikisi de dolayısı ile Türkiye de gibi tuttu. Tüm esed mesed demelerinin sebebi de budur zaten. Adam düşünmedi ki Esadla biz bu Pkkyı zütten giberiz diye. Gerçi iki ucu taklu değnek var burada. Esad’ın tutulması da zor zira ABD ÖSO’yu destekliyor. Her neyse Erdoğan Türkiye’nin daha önce yapmadığını yaptı ve dış siyasette ilk defa ne tarafsız durdu ne de Tasmasından tutan sahibinin peşinden gitti ama gibi de tuttu mu? Tuttu. Sonra ne oldu? ÖSO dağıldı ve onlarca gruba ayrıldı ki bunlardan HTŞ (El-Kaide’nin Suriye kolu olan El-Nusra’nın yeni ismi) yüzünden Radikal islamcı grupları tuttuğu yaftası yedi. Ahmet Davutoğlu’nun da stratejik derinliği (!) yüzünden Kobani’ye selam yollayan devletimiz en nihayetinde hepten sıçtı ve Kuzey Suriye’de Türkmen Devleti kurabilme potansiyeline sahip iken ya da PKK’yı tamamen sonlandırabilecekken kendi eli ile Pkk’ya bir tanecik devlet. Sınırına da iç karışıklıklar içinde kendi kusmuğunda boğulmakta olan bir devlet bıraktı.
    ···
  5. 30.
    +1 -2
    https://youtu.be/4InAiSs5CUA
    ···
  6. 31.
    +19
    SON PART- Zaten bu hatayı anlayan Erdoğan Fırat Kalkanı Harekatı ile biraz da olsa işi kurtarmak istedi ama hala yapacak çok iş var. Afrin ve Menbiç’in PKK’dan temizlenmesi elzem derecede önem ifade etmektedir harekatın canlılığı için. Bu bölgeler temizlenirse burada kendi kendine yetebilen bir kanton bölge kurularak tüm mülteciler buraya postalanabilir. Tabi bu iki bölgenin alınması savaş oyunu oynamaya benzemez, masada bazı şeyler pazarlanacak ve takaslar yapılacaktır. Şu anki görüntüye bakacak olursak şunu diyebilirim ki Türkiye ABD ile Suriye’de daha gitmeyeceğini sonunda anladı ve bölgede iran’ın üstüne oynamaya başladı. Anladığım kadarı ile Ver idlib’i al Afrin’i gibisinden bir hesap dönüyor. Muhalifler de muhtemelen “Afrin kantonunu alıp idlib’i kurtaracağız” şeklinde kandırılacaktır. Bu arada iran ile olan ilişkilerimiz bence oldukça umut verici. PKK’nın bölgelerden temizlenmesinde olur da birlikte ortak hareket edersek bu hiç şüphesiz komşuların süper güçlere bir tepkisi olarak algılanacak ve onlar açısından endişe verirken bize güven verecektir.
    Talep varsa belli bir konuda onun hakkında yazabilirim beyler
    ···
  7. 32.
    +14
    Beyler gerçekten üzüldüm o kadar emek verdim hem bu başlıkta hem de diğer soru cevap başlığında katılım yetersiz kaldı. Gerçekten yazık.
    ···
    1. 1.
      +1
      panpa bu sözlüğün yüzde 75'i uluslararası ilişkilerden anlamayan eli gibinde liselilerden oluşuyor ne anlarlar bunlar ?
      ···
    2. 2.
      0
      Kardeşim amacım inan şu insanlara 1 şey de olsa öğretmek, koyun yerine çoban olmayı anlatmak.
      ···
    3. 3.
      +1
      Yazdıklarından sadece 1 kişi bile bir şeyler anlasa bence sana yeter hocam, sen yazmaya devam et elbet birileri okuyup bir şeyler çıkarır. Kaç kişinin okuduğunu gibtir et.
      ···
      1. 1.
        0
        Ben de o şekilde düşünüp yazdım zaten dostum, yine şükür kitlemiz biraz büyüdü.
        ···
    4. diğerleri 1
  8. 33.
    +1
    Air jordan amk
    ···
  9. 34.
    +2
    Rez okuycam
    ···
  10. 35.
    +2
    rezervasyon
    ···
  11. 36.
    +4
    Özel istek varsa bir konu hakkında yazayım beyler
    ···
  12. 37.
    +5
    Beyler yeni yazımız, Türkmeneli yakında 10dkya sizlerle
    ···
  13. 38.
    +10
    KONU BAŞLIĞI 2- SURiYE VE IRAK TÜRKMENLERi
    PART 1- IRAK TÜRKMENLERi
    Irak Türkmenleri’nin şu anki durumunu incelemek için önce Türkmenlerin Irak’a ne zaman, nasıl ve ne şartlarda incelememiz gerekir. Irak Türkmenlerinin varlığı günümüzden neredeyse 1000 yıl öncesine dayanır. Bildiğiniz üzere Türk boylarının kavimler göçü ile Orta Asya’yı terk etmesinin ardından Türk boyları Orta Doğu, Kafkasya, Avrupa ve Kuzey Afrika’da zamanla devletler kurdular. Bu devletlerden önce, Abbasi hilafetinin hakimiyeti altındaki bu topraklarda Türkler Abbasi ordusunda kurmaylık yapmışlardı. Türklerin Abbasilerin zütünü koruması da Abbasi halifesinin dikkatini çeker ve der ki: Ya bu adamlar o kadar zütümüzü koruyorlar mahcup olduk valla adamlara ne yapsak ?” Sonra da aklına gelir ve der ki, bu taşaklı adamlara kentler kuralım oralarda rahat rahat yaşasınlar. Ve bu gaye ile Samarra gibi Türk Kentleri kurulur. Abbasi-Türk etkileşimi böylece iyi yönde ivme alır. Bu dönemlerde Orta Doğu’ya yerleşmeye başlayan Türk nüfus zamanla bölgede bahsettiğim üzere Türk devletlerinin kurulması ile hakimiyet alanları kazanır.
    ···
  14. 39.
    +2
    Yaz pnp biriktir sen ben molalarda okuyorum
    ···
  15. 40.
    +1 -1
    PART 2-
    Basitçe Türklerin Orta Doğu’daki nüfuslarının geçmişini öğrendik. Şimdi gelelim Sünni-Şii kavgasına. Hiç demeyin ne alakası var diye, Şu an Tel-Afer’de kim kim ile çarpışıyor sizce? IŞiD saflarında yer alan Sünni Türkmenler ile Irak Ordusu saflarındaki Şii Türkmenler tabii ki. Beyler kurulan Türk Devletlerinin bir kısmı Sünni bir kısmı ise Şii’dir. Hepiniz Yavuz Sultan Selim ve Şah ismail’in savaşını çok iyi bilir. Şah ismail Şii bir Türk beyi iken Yavuz Sünnidir. Savaşın asıl kaynağı da budur. Şiilik maalesef ki Türk Milletinin soyunu unutmasına yol açmıştır. Ha şimdi iran’ın etkisi göz ardı edilebilir mi? Tabii ki hayır ama yine de şii Türkmenlerin soylarının önemli olduğunu anlatacak önemli liderlere ihtiyacı vardır. Tabi Türkmenler iran onların başına zebellah gibi dikilirken nasıl milliyetçi olabilirler ki? Bu durumda da bizim dışarıdan bir faaliyetimiz gerekiyordu ama pek de bu konuda başarılı olamadık. Neden mi? nedeni aşağıdaki linkte.
    http://imgim.com/XXAm20.jpg
    http://www.dailymotion.com/video/x3260ve
    ···
    1. 1.
      0
      Şiilik hak değildir kardeşim Batıniliktir. Ayrca beni görüşüm sebebi ile selefi şeklinde mimleyemezsin. Bunun dışında dediklerin için ise benim sonraki entrylerimi okumanı tavsiye ediyorum. Yazdıklarının bir kısmıyla uzaktan yakından alakam olmadığını anlarsın.
      ···
  16. 41.
    +2
    Yaz dinliyoz
    ···
  17. 42.
    +1
    10 Dk'de bir atmaya çalışıcam anlık yazıyorum beyler. Kafanızdaki en ufak soruyu ilgili entrynin altına yazın amaç bilinçlenmek.
    ···
  18. 43.
    +3
    PART 3-
    Tarih 2 Ağustos 1990. Saddam yaptığı aptalca hatanın bedelini 1.Körfez Savaşı ile çok ağır biçimde öder. 1.Körfez Savaşı dendiği zaman aklınıza gelmesini istediğim şey K tipi virüsün asıl yayılmaya başladığı olayın bu olduğunu asla ve katiyyen unutmamanızdır. Saddam Kuveyt’ten gibe gibe çekilir ama arkasından da K tipi virüs tarafından vurulur. ilerleyen zamanlarda kendi elimizle yani “Çekiç Güç” ile besleyeceğimiz bu K tipi virüs Barzani’nin kürt kabilesidir.
    ···
  19. 44.
    +2
    Okurum ben bunu
    ···
  20. 45.
    +4
    PART 4- Çekiç Güç
    Çekiç güç aslında Türkçe’ye yanlış çevrilmiş olan aslı “Huzuru Temin Harekatı”dır. Çekiç Güç dediğimiz şey Saddam’a isyan ederek görünürde Kuveyt Savaşı’nda ABD ve Koalisyon’un yükünü hafifletmek olan ama arka planda kurulacak olan kürt devleti için temeldir. Çekiç Güç ABD’nin kürt isyancılara yardım edip Kuzey Irak’taki kürt oluşumu destekleme gayesi taşır. PKK’nın can suyudur. Bu oluşum 2.Körfez savaşında daha da güçlenir ve en sonunda milyonlarca Türkmen’in yanı sıra bu yavşaklar Saddam’ın devrilmesi ile beraber özerklik kazanırlar. Özerkliği de geçtim en ufak azınlık olan kürtler Barzani önderliğinde Meclisi ve Cumhurbaşkanlığını ele geçirirler. Savaşın içerisinde o arbedede Kerküğe giren kürtler ”Saddam Destekçisi” yaftası vurduğu Türkmenleri kafalarına göre katleder, ilk işler ise Nüfus Müdürlüğüne girip tüm kağıtları yakmak olur.
    ···