/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 26.
    +14
    PART 7- Her iki ülke de ilişkilerini sıkılaştırır ki siz buraları biliyorsunuz kardeşim Esad falan filan işte. Her ne kadar canımlı cicimli de olsalar mazi ayağa bir prangadır ve kimsenin peşini bırakmaz. Türkiye ve Suriye her ne kadar yakınlaşsalar hatta ve hatta ortak Askeri tatbikat düzenleseler de Arap Baharı çadırı karıştıracaktır. Şimdi geliyorum,” Neden Esad’ı desteklemedik ?” sorusuna. Erdoğan Arap Baharını görünce bi gözü açıldı. Dedi ki, Ulan bu devletlerde başa Ümmetçi adamlar geçse ne güzel olur bak Osmanlı’yı bile kurarız amk. Dedi. Ama tutmadı. Suriye’de ÖSO’yu, Mısır’da Mursi’yi tuttu ve ikisi de dolayısı ile Türkiye de gibi tuttu. Tüm esed mesed demelerinin sebebi de budur zaten. Adam düşünmedi ki Esadla biz bu Pkkyı zütten giberiz diye. Gerçi iki ucu taklu değnek var burada. Esad’ın tutulması da zor zira ABD ÖSO’yu destekliyor. Her neyse Erdoğan Türkiye’nin daha önce yapmadığını yaptı ve dış siyasette ilk defa ne tarafsız durdu ne de Tasmasından tutan sahibinin peşinden gitti ama gibi de tuttu mu? Tuttu. Sonra ne oldu? ÖSO dağıldı ve onlarca gruba ayrıldı ki bunlardan HTŞ (El-Kaide’nin Suriye kolu olan El-Nusra’nın yeni ismi) yüzünden Radikal islamcı grupları tuttuğu yaftası yedi. Ahmet Davutoğlu’nun da stratejik derinliği (!) yüzünden Kobani’ye selam yollayan devletimiz en nihayetinde hepten sıçtı ve Kuzey Suriye’de Türkmen Devleti kurabilme potansiyeline sahip iken ya da PKK’yı tamamen sonlandırabilecekken kendi eli ile Pkk’ya bir tanecik devlet. Sınırına da iç karışıklıklar içinde kendi kusmuğunda boğulmakta olan bir devlet bıraktı.
    ···
   tümünü göster