Arabaya binip Müsteşarlığa sürdüler ,kapıda elinde silahlar olan personel bekliyordu.
Tam içeri girmişlerdi ki , havadaki bir AH-1 SUPER COBRA TiPi bir helikopter tarafından yol boyunca kapıya kadar taradı.
Aracı hemen terk eden yiğit ve oğuz nizamiyeden uzun namlulu tüfeklerden alıp yaklaşan UH-60 tipi helikoptere ateş etmeye başladılar.
Helikopterin iki tarafındaki makinalı tüfeklerden de aşağıdaki personelin üzerine ateş edilmeye başlanmıştı.
Beş dakika süren çatışmadan sonra helikopter binanın etrafını terk etti.
Oğuz binanın içine girdiğinde onu Burçin karşıladı…
Ağlıyordu…..
Elinden tuttu Oğuz…..

Hadi dedi seni eve bırakayım…burası artık çok güvenli bir yer değil…..
Hayır dedi kız seni burada bırakıp gidemem….
Eğer gitmezsen aklım sende kalacak…inan bana bir şey olmayacak…
Yiğit bende seninle geliyorum dedi arabaya üçü binip Eskişehir yolundan ilerlemek istediler fakat yol tanklarla kapatılmıştı.
Onlarda Çankaya üzerinden gidip Ümitköy’e başka bir yoldan girmeyi düşündüler….
Çankaya da tanklar ve zırhlı personel taşıyıcılar vardı…..
Onların arasından ilerlemek istediler ama yol tamamen kapatılmıştı üstelik askerler havaya ateş etmeye başladılar.
Televizyonlardan yapılan sokağa çıkın mesajı halkı sokaklara dökmüştü ve her yerde halk ve askerler arasında bir gerginlik söz konusuydu.
Araba ile ilerledikleri sırada bir asker yollarını kesip nereye gittiklerini sordu.

Eve gidiyoruz dedi aracı kullanan yiğit bunlarda kardeşim ve onun eşi.
Tamam diyerek yol verdi asker ama sonradan yanlarına gelen rütbeli bir asker ulan plakayı görmüyor musun onlar Teşkilattan öldür şunları diyerek ateş etmeye başladı arkalarından.
Aracın arka camı tuzla buz oldu.
Kurşunlar her yerlerinden geçiyordu…
Fakat bölgeden uzaklaşmayı başardılar ve ümitköye girdiler.
Burçin’i eve bıraktıklarında kız ağlayarak…
Lütfen dikkat et kendine….seni çok geç buldum….şimdi beni bırakma……
Diyerek ağlıyordu.

Bana bir şey olmayacak sana söz veriyorum dedi oğuz kıza sarılırken…şimdi evine git ve benden haber almadan sakın evi terk etme….YANINA GELiCEM SÖZ VERiYORUM
Dedi ve kızın apartmana girişini izledi…
Bu sırada Ankara’nın her yerinden silah sesleri geliyor, uçaklar alçak irtifada uçarak halkı korkutmaya devam ediyordu.
Meclis bombalanmıştı….
hemen müsterşarlığa gelmeleri istendi…
Onlarda denileni yaparak acele bir şekilde müsteşarlığa ulaştılar…
Geldikleri zaman meclise girmek isteyen askerlerin olduğunu onları korumak için polislere yardım etmeleri gerektiğini söylediler.
Araçtan inmeden direk meclise doğru ilerlediler.
Daha gelmeden araç plakası etrafa duyrulmuş ve üzerlerine ateş edilmeye başlanmıştı.
Güç bela meclise geldiler.

Arabandan inip direk ateş etmeye başladılar…
Meclis bahçesi asker ile doluydu.
Yiğit bir aracın arkasına siper almış ateş ediyordu. Oğuz hemen yan tarafındaki tomanın etrafından dolaşıp kendine uygun bir yer bulup ateş etmeye başladı……

O ESNADA GÖLBAŞI ÖZEL KUVVETLER KOMUTANLIĞI……

Ömer Halisdemir durumun iyice kontrolden çıktığını ve her bir kuvvetin yerine darbe yapan askerlerin yerleştirildiğini komutanı TÜM GENERATÜM GENERAL ZEKAi AKSAKALLIYA iletti.
Biliyorum oğlum biliyorum….sen içini müsterih tut diyerek içini serinletti.
Beklemeye başladılar…..
Kapının önüne 3 adet LAND ROVER JiP yanaştı…..
içlerinden darbe yapmak isteyen askerler indi…..
Astsubay kıdemli başçavuş ömer halisdemirde askerdi…..

Bu gelenlerde….
Aynı kamuflajı giyiyorlardı…..
Aynı şeyleri söyleyerek yemin etmişlerdi….
NAMUSUM VE ŞEREFiM ÜZERiNE…..
AND iÇERiM…..
Ama yemin ettikleri vatana ihanet ediyorlardı….
Komutanı aradı OĞUZ’UN ÖMER ABiSiNiN…..
Komutanım geldiler dedi….
Sana dedi komutanı….

'Sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. Ömer; Tuğgeneral Semih Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var. Biliyorsun seninle 20 yıllık beraberliğimiz var. Hakkını helal et

Başüstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin. DEDi ÖMER HALiSDEMiR…..

Çekmecesini açtı SARSILMAZ tabancasını aldı.
Ve dışarı çıktı….
Karşısında onlarca asker ve onların başındada beraber birlikte AFGANiSTANDA görev yaptıkları TUĞGENERAL SEMiH TERZi vardı.
Semih Abisi…..
Hiç tereddüt etmeden silahını çekti ve tek kurşunda SEMiH TERZiYi ALNININ ORTASINDAN VURDU…..
NiĞDELiYDi ÖMER HALiSDEMiR….
Arkasını dönüp oradan ayrılırken üzerine onlarca kez ateş edildi…..
Artık gerisi önemli değildi….
Görevini yapmıştı….

Ailesi için….
Vatanı için verecek bir tek canı vardı….
Onuda veriyordu işte….
Yere düştü….
Nefesleri kısa ama sıklaşmışti….
Ölmemişti…..
Başına bir asker geldi….
Ölmediğini gördüğü zaman iki el daha ateş etti…..
Ölmeden önce….
Keşke dedi…
Keşke oğlumla, kızıma son bir kez sarılsaydım…..
Ben gelirken uyuyodu ikiside…
Uyandırmaya kıyamadım….
Keşke uyandırsaydımda….
Sarılsaydım keşke son bir kez….
Hanım salona yeni bir halı istiyordu….
Onuda alsaydım keşke….
Sevinirdi kız…..
Nefes alışı durdu ÖMERiN…..
GÖZLERi KARARIRKEN KULAKLARINA ÇOK SEVDiĞi NEŞET ERTAŞIN BiR TÜRKÜSÜ ÇALINDI….
AiLESi GELDi GÖZÜNÜN ÖNÜNE……
KARARDI SONRA BÜTÜN DÜNYA…..
VATANIN AYDINLIK GELECEĞi iÇiN…….

Mecliste çatışma tüm yoğunluğu ile devam ediyordu.
Yiğit sürekli yer değiştiriyor o şekilde ateş ediyordu…
Bir ara Yiğit’in ayağı sendeleyip düştü. Vurulduğunu sanan Oğuz bağırarak yanına geldiği sırada sol kolunda keskin bir acı hissetti…
Sonra aynı acıyı göğsündede hissetti…
Vücudu uyuşmaya başlamıştı…
Dizlerinin bağı çözülerek yere düştü…
En son hatırladığı şey Burçinin saçları ve gülüşüydü….
Sonra Yiğit geldi başına.
Kardeşim diyordu sürekli…
Kardeşim……
Gerisi karanlıktı…..

15 TEMMUZ 2016 gecesi Türkiye ordunun içindeki farklı bir organizasyon tarafından darbe şokunu yaşadı…
Tüm silahlı kuvvetlerin vermediği destek darbenin olumsuz sonuçlanmasını sağladı….
Yüzlerce, binlerce,onbinlerce insan sokaklara döküldü…..
Mermilerin ve tankların karşılarında durdular…
Yüzlerce kişi askerlerin tüfeklerinden çıkan mermilerle can verdi….
Ama vatanı genede teslim etmediler…..

Oğuz’un Türk bayrağına sarılı tabutu evine 16 Temmuz sabahı getirildiği zaman ailesi ne olduğunu anlayamamıştı.
Oğuzdan herhangi bir şekilde haber alamayan Burçin soluğu oğuzun evinde almıştı.
O esnada kapılarında askeri üniformalı kişileri gördüler.
Anlam veremediler….
Başınız Sağ olsun dedi binbaşı…..
Vatan sağ olsun dedi babası ama durumun halen farkında değillerdi….
Annesi bağırarak ağlamaya başladı….
Burçin ağlamıyordu……
içine içine akıyordu gözyaşları…..
Askerler durumu açıkladılar….

Vatana hizmet eden bir TÜRK AJANIYDI OĞUZ KARAKUŞ….
Tüm hizmet hayatında türlü başarılar elde etmişti…
Vatan onunla gurur duyuyordu….
Askeri bir törenle şehitliğe defnedildi Oğuzun naaşı…..
Başında Türk bayrağı vardı…..
Toprağa verildikten sonra her gün Burçin, Oğuz’un yanına gitti…
SENi ÇOK ÖZLÜYORUM OĞUZ
Diyordu….
YÜZÜNÜ ÇOK ÖZLÜYORUM……

GÜNÜMÜZ……
Kızılay’da bir araba duruyordu….
Şoförü sarışın bir adamdı…
Arkada iki kişi oturuyordu ve Burçin’in işten çıkışını bekliyorlardı….
Kız şirketten çıktığı zaman arabanın camı açıldı…..
Şu an zamanı değil dedi yanındaki adam…
Ne zaman zamanı gelicek peki ?
Sanırım biraz daha sürecek….
Yiğit onu çok özlüyorum…..
Merak etme Oğuz dedi Yiğit şimdilik sadece bu kadar yaklaşabilirsin….onun yanında olman ona zarar verecektir….sen zaten ölüsün…
Oğuz’un kolu ve göğsü sarılı bir şekilde arabadan Burçin’i izliyordu..
Ön Koltukta oturan Asen arkasına dönüp…
Bulgaristandan beni sadece araba kullanıyım diye çağırmadılar heralde dedi.
Yiğit hadi gidelim artık dedi Oğuza ve Asen’e bakarak…
Yapacağımız çok iş var daha…..
Pensilvanya Uçağı 2 saat sonra…….

---SON---

https://www.youtube.com/watch?v=8sgycukafqQ

Ağlıyorum amk

Anasını Satıyım Çok Güzel Olmuş Lan Özellikle Şarkıyla Mükemmel Olmuş Tüğlerim Diken Diken Oldu...

Lezcatt