1. 26.
    0
    okumayanlar için up
    ···
  2. 27.
    0
    (bkz: rand ve babası tam ın korku dolu öyküsü)

    gece de bunu anlatcam binler
    ···
  3. 28.
    0
    Sonunda alacakaranlık çöktüğünde, günler önce terk etmişler gibi gelen beyaz, taş binayı gördüler. Aniden izleyen gözler yok oldu. Bir adım ile bir sonraki arasında, göz açıp kapayana kadar kayboldular. Rand tek söz söylemeden koşmaya başladı. Arkadaşları da arkasından koştu. Ancak kapıdan içeri daldıklarında, nefes nefese, yere yığıldıklarında durdular.
    ···
  4. 29.
    0
    Güneşin hâlâ uzanabildiği yerlerde birazcık yavaşladılar ve sinirli sinirli gözlerini kısarak hep önlerine çıkıyormuş gibi görünen karanlığa baktılar. Hiçbiri gölgelere girmek istemiyordu; hiçbiri orada bekleyen bir şey bulunmadığından emin olamıyordu. Gölgelerin sokağa uzandığı, yollarını kestiği her yerde, izleyicilerin beklentisi açıkça hissedilebiliyordu. O karanlık yerlerden bağırarak geçtiler. Rand, kuru, hışırtılı kahkahalar duyduğunu sandı.
    ···
  5. 30.
    0
    izleyenler onları takip etti. Ya da sayısız izleyici vardı, hemen hemen her binadan bakan sayısız göz. Rand ne kadar bakarsa baksın hiçbir şeyin kıpırdadığını göremiyordu, ama gözleri, hevesi, açlığı hissedebiliyordu. Hangisinin daha kötü olduğunu bilmiyordu. Binlerce göz mü, yoksa onları takip eden birkaç tane mi?
    ···
  6. 31.
    0
    "Sokağın ortasından ayrılmayacağız," dedi boğuk sesle. Göz göze geldiler; onlar da kendileri kadar korkmuş görünüyordu. Yutkundu. "Sokağın ortasından ayrılmayacağız ve gölgelerden uzak duracağız. Hızlı yürüyeceğiz."
    "Çok hızlı yürüyeceğiz," diye kabul etti Mat hararetle.
    ···
  7. 32.
    0
    dıbınakodum seri yaz ya da kitabın ismini ver.. giberim ebeni zütünü ama.
    ···
  8. 33.
    0
    Rand bu sefer hayal görmediğini biliyordu. Ensesi diken diken oldu. Sütunların arasından bir şey onları izliyordu. Hızla döndü, sokağın karşısındaki binalara baktı. Orada da üzerinde dikilmiş gözleri hissedebiliyordu. Kılıcın kabzasındaki kavrayışı sıkılaştı, ama bir yandan da bunun ne işe yarayacağını merak etti. izleyen gözler her yerde gibiydi. Diğerleri de ihtiyatla çevrelerine bakıyordu, onlar da hissetmişti.
    ···
  9. 34.
    0
    "En azından kurtulduk." Mat yığının dibinden kalktı, her zamanki tavrını taklit eden titrek bir tavırla üstündeki tozları silkeledi. "Ve en azından ben.."
    "Kurtulduk mu?" dedi Perrin.
    ···
  10. 35.
    0
    Rand kendini toparladı ve huzursuz huzursuz çevresine bakınarak Tam'in kılıcını yerden aldı. Güneşin yansından azı çatıların üzerinden görünüyordu. Kalan ışığın daha da karanlık gösterdiği gölgeler, karanlık eller gibi uzanıyor, sokağı neredeyse dolduruyordu. Rand ürperdi. Gölgeler ellerini uzatan Mordeth gibi görünüyordu.
    ···
  11. 36.
    0
    Rand nefesini tuttu. Sonra Mordeth'in sessizliği, başını kaldırmasına sebep oldu.
    Mordeth'in yüzü öfke ve korkuyla çarpılmıştı. Dudakları dişlerinin üzerinde gerildi. "Tar Valon!" Yumruklarını onlara doğru salladı. "Tar Valon! Bu... bu... Caemiyn'e gittiğinizi söylemiştiniz! Bana yalan söylediniz!"
    ···
  12. 37.
    0
    "Yalnız değil misiniz?" dedi Mordeth. Yanından geçip hazine odasına girmelerine izin vermişti, ama şimdi takip etti. "Yanınızda başka kim var?"
    Ayak bileklerine kadar servete gömülmüş, Mat dalgın dalgın yanıt erdi. "Moiraine ve Lan. Bir de Nynaeve, Egwene ve Thom var. Tar Valon'a gidiyoruz."
    ···
  13. 38.
    0
    ney lan bu kitabın ismi.
    ···
  14. 39.
    0
    "Hâlâ burada ne yaptığını söylemedin," dedi Perrin.
    "Hiç hazine buldun mu?" diye sordu Mat heyecanla.
    Rand, Mordeth'in gülümsediğini gördüğünü sandı, ama gölgeler yüzünden emin olamıyordu. "Buldum," dedi adam. "Beklediğimden daha fazla. Çok daha fazla. Taşıyabileceğimden çok daha fazla. Üç güçlü, sağlıklı delikanlı bulacağımı düşünmüyordum. Eğer yanıma alabileceklerimi atlarımın beklediği yere taşımama yardım ederseniz, kalanını paylaşabilirsiniz. Ne kadar taşıyabilirseniz. Burada bıraktığım her şey kaybolacak, ben dönmeden bir başka hazine avcısı tarafından zütürülecek."
    ···
  15. 40.
    0
    "Benim adım Mordeth." Adam ismi tanımalarını beklermiş gibi durdu. Hiçbiri tanıma işareti göstermeyince alçak sesle birşeyler mırıldandı ve devam etti. "Ben de size aynı soruyu sorabilirim. Uzun zamandır Aridhol'a kimse gelmedi. Uzun, çok uzun zamandır. Sokakla-nnda üç delikanlıyı dolaşırken bulacağımı sanmazdım."
    "Caemlyn'e gidiyoruz," dedi Rand. "Geceyi geçirmek için mola verdik."
    "Caemlyn," dedi Mordeth yavaşça, ismi dilinin üzerinde yuvarlayarak. Sonra başını iki yana salladı. "Gece için mola mı dedin? Belki bana katılırsınız."
    ···
  16. 41.
    0
    Basamakların tepesinde, sütunların arasında bir adam duruyordu. Öne yarım adım attı, gözlerini gölgelemek için elini kaldırdı ve yine geriledi. "Beni affedin," dedi yumuşak sesle. "Uzun zamandır içeride, karanlıktayım. Gözlerim henüz ışığa alışmadı."
    "Sen kimsin?" Rand adamın aksanının, Baerlon'dan sonra bile, tuhaf geldiğini düşündü; bazı sözcükleri tuhaf bir şekilde telaffuz ediyordu, öyle ki Rand anlamakta güçlük çekiyordu. "Burada ne yapıyorsun? Şehrin boş olduğunu düşünmüştük."
    ···
  17. 42.
    0
    Rand gözlerini gölgeleyerek güneşe baktı, çatıların üzerinde oturan kırmızı bir top. "Geç oluyor, Mat. Yakında hava kararacak."
    "Hazine olabilir," diye ısrar etti Mat kararlı bir şekilde. "Her neyse, kulelerden birine tırmanmak istiyorum. Şuradakine bakın. Yıkılmamış. iddiaya girerim oradan kilometrelerce ötesini görebilirsiniz. Ne diyorsunuz?"
    "Kuleler güvenli değil," dedi bir erkek sesi arkalarından.
    Rand ayağa fırladı ve kılıcının kabzasını kavrayarak döndü. Diğerleri de aynı ölçüde hızlıydı.
    ···
  18. 43.
    0
    "Geri dönelim," dedi Rand, "ve biraz uyuyalım." Elinin arkasını agzina zütürdü. Tekrar konuşabildiği zaman, ''Uyku," dedi. "istediğim tek şey bu."
    "istediğin zaman uyuyabilirsin," dedi Mat kararlılıkla. "Nerede olduğumuza bak. Yıkılmış bir şehir. Hazine."
    "Hazine mi?" Perrin'in çeneleri çatırdadı. "Burada hazine falan yok. Burada tozdan başka hiçbir şey yok."
    ···
  19. 44.
    0
    Binalar ne kadar muhteşem olursa olsun, sonunda Mat bile sıkıldı ve bir önceki gece yalnızca bir saat uyuduğunu hatırladı. Bunu herkes hatırlamaya başladı. Esneyerek, önünde dizi dizi sütunlar olan yüksek bir binanın merdivenine oturdular ve şimdi ne yapacaklarını tartışmaya başladılar.
    ···
  20. 45.
    0
    iki Nehir'deki herkesin o yuvarlak kubbenin altında durabileceğini düşündü. Taş sıraları olan yere gelince... Gölgelerin içinde insanlar olduğunu, huzurlarını bozan üç yabancıya onaylamaz bakışlarla baktıklarını hayal edebiliyordu.
    ···