beyler 2 part birden yazıyorum arka arkaya gömeceğim. bekletmek istemiyorum burdayım 10 ar dakika sabredin paylaşıyorum.. bu kadar büyüyeceğini sanmıyodum amk pgibolojik baskı altında kaldım şuan neyse 3-4 dk ya paylaşıyorum

yakındaki başka bi parka geçtik hızlıca.
5v20

pek farkı yok 1v5 ten ama olsundu.
yanımızdaki buyuk adamlar belki birşey yapardı.

konuştuk.
halletmeye çalıştık.
olmuyor.
çocuk nato kafa dıbına kodugumun salagı.

herşeyi söyledim.
öpüştük dedim
sakso çektirdim dedim
saatlerce gibiştik dedim.
suratına boşaldım dedim.

bu arada benim de içim boşalıyor, rahatlıyorum konuştukça..
çocuğun şakak damarları çıkmaya başladı.

belinden eski bi tabanca çıkardı
bana doğru tuttu beyler.
savunmasızca öylece namluya bakakaldım, sustum.

uzun bir sessizlik.

Sivil polis denilen şeyle ilk defa o zaman tanıştım beyler.
belki o polis gelmeseydi öldüresiye kadar dayak yerdim.
kim bilir belki hayatımın son anları olurdu.

işte bu yüzden hep kız olaylarından uzak durmaya çalıştım hayatım boyunca.
ama hep gelip beni buldu beyler.
gibtiğimin tüyünü üzerimden düşüremiyordum, lanet gibi birşeydi.

kaçmak?
kulağıma hoş gelmiyor.
ama gibko bi nedenden ötürü hayatım söz konusuysa iş değişir.

geç şu köşede otur izle çocukları dedi.
abi bırak evime gideceğim nolur.
hayır bekle köşede dedi.
biraz oturdum.
çavolar bi kafhveye girdi oturdular.
polis neden birşey yapmadı hala anlamış değilim.
ama hayatımda bu kadar şefkatli polisi ilk defa gördüm amk
adam sanki tüm mevzuyu biliyor ve beni korumaya çalışıyordu.
aslanım hepsinin dıbına koycam bekle dedi.
köşede bekle!

biraz oturduktan sonra eve doğru yola koyuldum.
kimsem yok.
ne durumu bildireceğim bi kız arkadaşım
ne de yanımda yaralarıma bakacak kardeşim diyebileceğim insan.

tahirle karşılaştık yolda.
beni o halde görünce sinirlendi topladı 3-4 adam.
adamlar 40 yaşlarında kocaman herifler dıbına koyum
hepsi balıkçı tornacı bilmemne meslekleri.
emanetleri aldı gittik mekana..

kahveye girip bağırdım bunlara
parka toplandı herkes
içerde üredilermi noldu bi 20 kişi olmuşlar.
biz 5 kişiyiz ama 300 spartalı edasında 5 kişi.

o kadar sinirliyim ki beyler elimde emanet olsa cekip sırayla vuracağım hepsini.
ama geride bıraktıklarım nolacak diye soruyorum kendime.
sakin ol...

seray ve dilan mevzusu burda kısmen kapanıyor beyler.
okulda bile zor denk geliyoruz artık.
selam selamdan ibaret oluyor aramız.
okula da nadir gidiyorum. yoklama imza felan zaten yalan. okuduğumuz fakülte gib gibi.
sınıf desen 200 kişi. hiç cazip gelmiyor okula gitmek. gitmiyorum da.

usama iş var kanka çalışmak ister misin?
tahirin bu teklifini duyuyorum.
paraya aslında çok ihtiyacım yok ama hayır de demem. hem kafa dağıtmış olurum aq diyorum içimden.
tamam kardeşim olur neresi.
X Club bar canlı müzik.. yarak kürek sokağında.
Biliyorum tamam Okey.

Mesaj atıyorum verdiği numaraya.
Abi merhaba, X üniversitesinde okuyorum, öğrenciyim, eleman arıyormuşsunuz eğer hala bulamadıysanız görüşmek isterim.

10 dakika geçmeden telefon çalar.
Alo
Alo
Kardeşim 1 saate mekanda ol görüşelim.
Tamam abi.
Çat telefon kapanır.

okuldan çıkalı baya olmuştu.
beklemek..
evet. hala cevap yok.
gelmeyecekti sanırım. umudu kesmiştim.

saat gece yarısına yaklaşıyordu.
telefonumda en ufak bi hareketlilik yok
ne bir mesaj
ne bir çağrı..
ertesi günü ne berbat geçti öyle.
sandığımdan daha sessiz.

son otobüsü kaçırmışım. ufaktan otoyolda yürüyorum tek başıma.
otele doğru.
kalan mesafe 9.80 km
az kaldı az.

arada sırada arkayı dönüp elimi havaya kaldırmaya çalışıyorum.
ama onu bile yapamıyorum.
evet.
otostop çekmeyi bile beceremiyordum.
arabanın içinde bana çaresizce bakan suratları görünce kol kaslarım pes ediyor elimi indiriyordum.

kör edercesine xenon farlara tavşan gibi kitlendim.
bu flaşlardan ışıklardan çok çekeceğim vardı bu gözler ile.
sanırım son model bir bmw.
önümden hızlıca geçti.
hayatı gene sorguladım dıbına koyum. triplerdeyim.
100 metre kadar önümde stop lambaları gibti bu sefer göz bebeklerimi.
o geri vites sesi.
mutluluğun sesi dıbına koyum.
geliyor gönlümün efendisi.
pişman olacakki durmadığına geri geri yanıma kadar geldi.

öğrenci misin?
evet.
atla.

anlattım herşeyi
bir bir
tek tek.
tüm detaylarıyla.
ilk günden son güne.
yine anlattıktan sonraki pişmanlık duygusu oluştu.
neden yapıyorum ben ya. bu kız kim niye anlatıyorum diye sordum kendime.
ama anlattım işte. ortam çok müsaitti.

hep ben anlattım bu gece.
seni dinlesem ya biraz da?
ağlamaya başladı.
n yaptım aq kıza dedim kendi kendime.
anlatmayacaksan yatıcam dedim.
tamam dedi.
işte sevgilisinden bahsetti beyler.
fazla görüşemiyorlarmış mesafeler yüzünden. bu kızı baya başka kızlarla aldatmış. yani yatmış. kız bunu çok affetmiş. çocuk tam bir huur yani. izmirli ya. söylememe gerek varmı aq.
o kadar aldatmasına rağmen bi o kadar da kıskanç usama dedi.
bıktım artık usandım.
kaç ay oldu berabersiniz?
2 ay bile olmadı.
kahkahayı patlattım.
ulan 2 ay bile olmamış neler yaşamışsın öyle sen dedim.
kimse beni anlamıyor biliyordum böyle diyeceğini usama dedi.
tamam şaka yapıyorum kaç bira içtim ben bile unuttum idare et dilan.
biliyorum usama biliyorum..

ve dudağıma yapıştı bi anda.

zorla eve girdik, sen içeri geç geliyoruz biz dedi seray. Geçtim oturdum elinde bardak soğuk su getirmiş iç iyi gelir hesabı. içtim suyu sonra uyandım sandalyeye bağlıyım seray öbür kız bide iki tane zenci haşmetlileri çıkarmış bana bakıp gülüyorlar..
SELAM OLSUN TSiGALKO REYiZ **
dıbınasoktuklarım bide eksilemişler sürü gibi arka arkaya, şu sözlüğün en kaliteli yaşam hikayesinin en mükemmel taşşağıydı bu zenci olayı amk. gibtiğimin önüncüleri (bkz: nasıl bin oldum anlatıyorum) gidin okuyunda biraz feyz alın amk burda yarım saatte 1 entry beklemekle olmaz.

telefonu beklemediğim bi anda bana uzattı.
cümle kuramadım o an beyler.
gerçekten donakaldım.
sadece adını söyledim kızın ve bekledim.
bitmişti beyler o an anladım bitmişti.
telefonu kapattık.

evet şuan n yapıyoruz?
sahilde 2 tane kızla bira içip yıldızları izliyoruz.
kulağa gerçekten hoş geliyor. ölmeden önce yapılması gereken 100 şeyden biridir belkide.

kızlardan bahsedeyim ufak bir kesit.
dediğim gibi ikisininde sevgilisi var ve ikiside farklı evlerde kalıyorlar.
bende otelde kalıyorum bildiğiniz üzere. ama yurt çıkmış bana o sıra 30 gün izni çakmışım otelin aylık parasını peşin ödemişim diye gitmiyorum yurda. otel bulunduğumuz plaja 10 km. yürüsem sabah olur öyle söyliyeyim.
incici puanıyla kızlardan biri 10 üzerinden 8 diğeri de 6 alır. vesselam ikiside ortalamanın üstü.
tabi o sıra bunlar gibimde mi tabi ki hayır.

şarkılar söylendi
kahkahalar atıldı.
e uyku ne alemde yannam diyenler olacak.
gecikmedi. sızdım sızacağım.
ben içmişim 8-10 bira bunlar içmiş 4-5 bira.
biri çekiştirdi, hissettim. kolumdan tutup kaldırdılar beni.
yürü gidiyoruz.
nereye?
bize.

konuşmak zorunda mıyım dedim kıza.
hayır tabiki değilsin ama 1 saattir seni izliyorum sessizliğini merak ettim dedi.
ayağa kalkmıştım ki geri oturdum. bi 10-15 saniye sessizlik oldu denizi izledik ikimizde.
sevgilim diyebildim en özet haliyle, sessiz bir ses tonuyla.
anlatabilirsin tabi ki eğer istersen dedi.
seni daha tanımıyorum bile dedim.
peki ısrar etmiyeceğim dedi.
ben de kendine iyi bak dedim ve arkamı dönüp sahil boyunca bi tur atıp otele döndüm beyler. aldım 2 paket sigaramı 2 tane de tuborgumu gömüldüm. ardı arkası kesilmiyor sigaralarımın.

e artık uyusak?
malum soruyu sorabilme gücünü bulabildim kendimde.
tamam yatağını sereyim ben dedi seray kalktı.
dilanla oturuyoruz karşılıklı
sofrayı kim toplucak amk ya dedim kısık sesle
kahkahayı patlattı.
boşver canım sabah hallederiz.
tamam.
ne diyeyim.
seray geldi içeri, usama nerde yatacak dilan?
e sersene kızım bizim odaya.
orta 2 yatak var salak. gülücükk
e tamam selen yarın gelecek onun odasında uyusun.
selen kim? dedim
dilan benim ev arkadaşı dedi sürekli istanbula gidiyor her haftasonu felan.
ne ayak niye gidiyor ?
işte sevgilisi orda takılıp geliyorlar.
vay dıbına koyayım ya. şöyle olamadıkki.
kırıkkaleye hatunu görmeye gidemiyorum otobüs uçak bileti felan ateş pahası milletteki lükse bak dedim içimden.
iyiymiş.
tamam o zaman orda yatak var orda yatsın usama.
tuvalette bile yatarım bu haldeyken ben dedim
yok artık
gülüştük.
odaya çıktım.
yatak ki ne yatak. çift kişilik
kimin olduğu umrumda değil
yatağa temas ettiğim an 3 gün uyuyacağım ona eminim.
e okul?
gibTiR ET

O işe girmem tesadüf müydü
ezginin evine gitmemem?
peki ya gizemin evine gitmem?
yine kocaman bir Bilmiyorum...

kelimeler kifayetsiz kaldı.
sadece bi kere gördüğü kızı insan bu kadar özler mi dıbına koyum.
tanımadığım bi kızı bu kadar özlemem?
içimden keşke ayrılmasaydım kızdan, keşke o sahile gitmeseydin demem?

hayatta nefret ettiğim birkaç kelimeden biridir keşke.
keşkesiz bir dünya yok mu.

nefes alamıyorum.
Hadi herşeyi geçtim Ahmet abi?
O gün çektiğim otostop.
O kız ahmet abinin kızı ha.
Herşey şaka gibi dıbına koyum ya.

Elim ayağım boşaldı heyecandan.
Sadece heyecan değil.
Şaşırma, sevinç,üzüntü, özlem gibi birçok duygu içimde beynimi gibiyordu.

O an öyle bir yavaşladı ki gözümün önünde.
Herşey yavaş çekim.
Ahmet abinin usama ne duruyorsun dikilmesene ayakta cümlesi 35 dakikada kalın tonoyla söyleniyordu beynimde.
Aradan geçen yaklaşık 2 ay.

Amma abarttın dıbına koyum dersiniz, saygı duyarım.
ama şimdilik boşveriyorum.
şu yaşadıklarımı dünyada bir daha yaşayan belki çıkmaz.
Anlayan da pek sanmıyorum çıkar.

Herşey normale döndü.
Aradan geçen toplam zaman topu topu 3, hadi bilemedin 4 saniye olsun.

Peki o ne yaptı?
Bi benim kadar şaşırmamıştır, heyecan duymamıştır. Ama orda karşısına çıkacağımı o da tahmin edememiştir.
Sevindiğini hissediyordum beyler. Gerçekten hissediyordum onunda mutlu olduğunu beni görünce.

tekrar arabaya bindi çantasını aldı çıktı.
Damla sen de amma unutkan oldun kızım ya unutma arabada birşeyini sakın.
DAMLA mı?
ya allahım bir isim bu kadar mı güzel olur dedim.
sonuna bir m ekle sahiplen
ismiyle ilgili bir sürü romantiklikler felan.
sırası değildi.

Ahmet abi de bi yandan konuşuyor ama boşa.
dinlemiyorum.
DiNLEYEMiYORUM dıbına koyayım.

Sen ne yapıyordun burada usama dedi Ahmet abi.
Hiç.
Ne hiçi oğlum ne işin var burada?
Yani, şey. Arkadaşım... onun yanına geldim.
O nerde?
Şu şu şu diye geveleyip evi gösterdim.
Ha gizem hanımın evi mi?
gizem? ha evet o.
yeni taşındı galiba o bikaç ay oldu.
orda mı kalacaksın?
şey evet. yani hayır. gideceğim eve
nasıl gideceksin oğlum saat sabahın 6 sı.

gel bizde demesini o kadar çok istedim ki beyler demiyordu bi türlü
hayatımda hiç bu kadar şeyli şuylu kekeleyerek konuşmamıştım.

üstümü giyindim, salona geçtim.
orda da kimse yok.
odalarına girmeye çekiniyorum.
kapıyı açsam mı açmasam mı.
ikilemdeyim.
kikirdemeler duyunca kapı açıldı.
sen bizi mi dinliyorsun usama?
hayır tabiki aq ne alakası var geçiyordum ses çıkmayınca merak ettim.
geç salona bekle.
fazla sürmeden tepsiye doldurdu bal terayap omlet ıvır zıvır bahçeye çıktık.
bi tane it koşturuyo bahçede dedim üstümüze zıplamasım amk iti.
birşey olmaz komşunun köpeği dedi.
şuna bak aq tam zengin kahvaltısı yapıyoruz.
denizde karşımızda oh mis ne ala memleket.
1-2 lokma zar zor yiyebildim.
ee dilan gelmeyecek mi?
çıktı o.
NEREYEE GiTTi AQ
çarşıda işi varmış sonra okula geçecek.
iyi
çayımdan bi yudum daha aldım.
bende kaçayım artık dedim ufaktan topukladım.
içimde tarifi imkansız bi mutluluk huzur ve korku vardı.
karışık bir duydu.
sahile gidip bi kahve içtim kafenin birinde.
ordan okula geçtim.
sabahki 2 dersi zaten kaçıralı asır olmuş bari son derse yetişebileyim umuduyla atladım otobüse.
derse girmeden kantinde oturdum.
gelen geçen 3-5 çavoyla selamlaştım.

cs go dan fırlamış a.teröristin içeriye attığı flaş.
etraf bembeyaz. gözlerim ağrıdı.
zaten kan çanağı olmuş.

bir yeni mesaj.

birden kendimi kızın evinde buldum.
kızların öğrenci evini bilirsiniz beyler yannak gibi olur ama bu öyle bi ev değildi.
italyan tarzı mutfak garip birşey işte dıbına koyum salonda mutfak iç içe.
dolap ağzına kadar dolu.
para tak. nerden geliyor anlamış değilim. geçtim köşedeki tekli koltuğa gömdüm kafamı alkol aldıktan sonraki yaşadığım pişmanlık evresine geçmiştim çoktan.
kafamı kaldırdığımda dilan kıçına gri eşofmanı çekmiş birşeyler doğruyor tezgahta diğeride elinde tavlayla gelmiş e hadi uyumayacaksın heralde diyor amkodumun kızı.
halıya oturduk serayla tavla oynuyoruz taşları sallıyorum zarı dağa taşa fırlatıyorum önümü zor görüyorum..
saçma sapan bi vaziyette ikimizde tavla oynuyoruz.
ufaktan tavuk sote kokusu almaya başladım.
yeter bu kadar dedim
ee olmazki ama yenicem seni ne güzel
tamam sen kazandın dedim şu hayatta ne kazandıkki aq hep loseriz tribine girdim yine.
sofrayı felan serdi yemek yiyoruz gecenin saat 4 ünde.
bünyeme aykırı lan sporcu adamım ben.
gibimdemi ?
tabiki hayır
yumulduk yemeğe.
bitirdik.
ammada acıkmışız dedi.
cebimden sigara paketimi çıkardım.
bitmiş.
boş paketi niye aldıysam dıbına koyum.
dur bende var dedi seray çıkardı marlborodan uzattı bana.
aldım yaktım hemen.
ciks sonrası içilen sigara kadar keyif aldım o sigaradan.
ardından dilan geldi elinde bardaklar bi de jack şişesi.
gibecem yeter artık dercesine baktım.
viskiyi ufak ufak shot tarzında atıyoruz sohbet muhabbet kaldığı yerden
saate bi baktım 5 olmuş.
daha üç beş saat öncesine kadar dakikalar geçmezken ne çabuk unuttum herşeyi ne çabuk geçmeye başladı koyduğumun zamanı.
BiLMiYORUM

Bir bonus daha beyler... Beklememeniz için böyle ard arda atıyorum artık. Hepinizi seviyorum.

pantolon?
tam çıkmamış.
tişört
eyvah. ama sıcak oldu belkide ha..
boxer?
no komment.
peki ya cüzdanımda suları dışına fırlamış hafif nemli yıllanmış şarap gibi duran hücüm yeleğim?
yerinde.

e o zaman?

telefonun patlayan flaşı odadaki güneş ışınlarını gibip attı.
1 yeni mesaj.
seray.
açtım
"uyandın mı?"
evetttttt
tamam kahvaltıyı hazırlıyorum birazdan.
yataktan çı ka mı yo rum beyler...

geldim beyler kusura bakmayın bi 15 dk geciktim özür diliyorum kahve felan döküldü dıbına koyum onu temizledim. sigaramı yaktım yazmaya başlıyorum şuan...

yengede kütür kütür maşallah..

o kadar güzel uyumuştum ki sabah uyandığımda son 2 gün hafızamdan silinmiş sanki.
hiç sevgilim yokmuş, serayların evde kalmamış ve dilanla o şeyleri yaşamamış gibiydim.

duşumu alıp çıktım.
sahilde kahve sigara yaparken dilanı gördüm.
dolmuşa biniyordu.
herşeyi masada bırakıp fırladım ama durmadı amkoduğumun dolmuşu.
dolmuştan bakışını hatırlarım beyler.

kafeye döndüm tekrar.
aradım meşgule attı.
bi 15 dakika geçmeden baktım telefon çalıyor.
arayan dilan.
usama yeter artık abartma, böyle ergence şeyler yapma saçma bir geceydi unuttum bile ben.
sen neden bu kadar merak ediyorsun anlamıyorum. lütfen arkadaş olarak bile konuşmayalım şu sıralar.
LÜTFEN...

hiçbirşey diyemedim aq sadece cidden merak ediyordum.
jackin içine ne koyup kendini gibtirdin diyemedim işte.
diyemiyor bazen insan...

Ara tatil geliyor.
Memlekete gidiyorum, bizimkilerle hasret gideriyorum.
Asıl arkadaşlarım, kardeşlerimle buluşuyorum.
Bestekar, tunalı,kızılay.
Toprağı öpe öpe geziyorum.
Bu vefasız şehri o kadar özleyeceğim aklıma gelmezdi.
Hemen hemen bi ay geçiyor.
dönüyorum tekrar koduğumun şehrine.
Özledim mi? gram özlemedim amk.

evime giriyorum.
mısırımı patlatıp filmimi koyuyorum.
koltuğa pinekliyorum.
Hay aksi kola doldurmayı unuttum.
Mutfağa giderken telefonumun sesini duyuyorum.
umursamıyorum.
üniversite bana umursamamayı da öğretti beyler. giblemiyorum çoğu şeyi artık.
geçiyorum tekrar salona.
kayıtsız bi numaradan mesaj.

nerdesin?

çok tatlı geliyor mesaj bana uzun süreden sonra.
nesi tatlıysa amk altı üstü nerdesin diyor. kim olduğunu bilmiyorum.
Bu sefer temkinliyim.

sen kimsin?
usama acil sağlık sokağının köşesine gel seni bekliyorum çok önemli.

bu da kim amk gecenin bu saatinde?
meraklanıyorum.
umursamaz giblemez tavrımı unutuyorum adeta.
gitsem mi?
kafamda gene sorular gibişip çoğalırken durduramıyorum onları.
serayla dilan geliyor aklıma
çok oldu diyorum görüşmeyeli. ne alaka ki
başka kim olabilir.
yokk kimse yok başka kimse
sahilde oturduğum kızı bile düşünüyorum bi ara
o kadar paranoya olmuşum.
hadi hayırlısı diyorum

Gel gel gel gel abi topla gel gel gel serbest abi