/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +15 -16
    Evet beyler başlıkta belirttiğim gibi bize Atatürk'ü putlaştırıyorsunuz diyen nurcuların peygamber yerine koyduğu adamın hayatını, iddia ettiği gibi zamanın efendisi mi yoksa dini kullanarak vatanı bölmeye çalışan biri mi olduğunu açıklayacağım. Önce şunu belirtmeliyim burada dini konulara girmeyi düşünmüyorum sonuçta ben dini tartışabilecek kadar iyi bilmiyorum. Bu başlık tamamen tarihi olaylardan oluşacaktır. Nurcuların eksilemeden önce başlığı sonuna kadar okumasını isterim. Dinlemek isteyen bir kaç arkadaş çıkarsa anlatmaya başlayacağım.
    ···
  1. 2.
    +6 -10
    eksiledim panpa din bilmeden said nursiyi eleştirme teşebbüsü densizliğin için .
    kimsin yarrağğım
    ···
    1. 1.
      +3 -2
      Birincisi o yannanım değil yarrrraaaam olacak.
      ikincisi dediğim gibi asıl konu tarih din sadece giriş bölümü
      ···
      1. 1.
        -3
        hani mevzu tarihti türkçeye bağlamışsın döt
        ···
      2. 2.
        0
        Said nursi cahil ve bölücü bir meczuptur. Tersini iddia eden kandırılmış biridir.
        ···
    2. 2.
      +1 -1
      bir tarih taraflı anlatılır da bukadar taraflı anlatılmaz amk
      ···
    3. 3.
      +1 -1
      Sen tür bir yavşaksın adamı tanimadan etmeden sacma sapan senaryolar yazmişsin burda sana yazacak cevap cokta anlayacak kapasite varmi
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 3.
    +2 -1
    Bitlisin Nurs köyünde dünya ya gelmiştir. ilk adı said kürdi dir. Nursi adını Ankaraya geldiği 1922 tarihinden sonra Mustafa Kemalin baskılarıyla nurlu olduğu için değil doğduğu yere izafeten almıştır.
    ···
    1. 1.
      +1
      Anlattıklarında 4 doğru arasına 1 yanlış atmış onlar üzerinden gitmiş. Çok taraflı anlatmışsın, tarih böyle anlatılmaz.
      ···
      1. 1.
        -1
        Sen anlatda okuyalım amk tarih nasıl anlatılırmış göster bize dalyarak
        ···
      2. 2.
        +2
        Ben yeterince bilmediğim bir şeyi aradaki boşlukları kendi kafama göre doldurarak anlatmak istemiyorum. Ama şundan eminim ki tarih anlatan biri subjektif olamaz. Senin yaptığın edebiyat olur, tarih olmaz. Bu arada 'da' ayrı yazılır yarrrraam.
        ···
  3. 4.
    +3 -1
    Çocuk yaşta iken bile geçimsizliği nedeniyle gittiği her mektepten kovulmuştur. Bitlis yöresinde said kürdi yi kabul eden mektep kalmayınca van bahçesaraya gitmiş, eğitim düzeyini beğenmediği (!) için Erzurum daki beyazıt medresesine gitmiş burada ise sadece 3 ay kalabilmiştir.
    ···
  4. 5.
    +5 -1
    Nurcuların kitaplarında bu döneme şöyle kılıf uydurulmuştur.
    “Herhangi bir kitabı eline alsa kendi kendine anlardı. 24 saat içinde ‘Cem’ul-Cevami’, ‘Şerhu’l-Mevakıf’, ‘ibnü’l-Hacer’ gibi anlaması zor kitapların 200 sahifesini –kendi kendine anlamak şartıyla- mütalaa ederdi. O derece kendini ilme vermişti ki, dış dünya ile alakasını bütün bütün kesmişti.”
    Bunlar said nursi hakkındaki ilk yalanlar. Çocuk yaşta arapçayı yeni öğrenen biri için bu kadar ağır kitapları anlamasını beklemek bile akıl ve mantık dışı iken bu konu hakkında kitapların yazılması bile insanların bu yalanlara ne kadar inandığını bir göstergesidir
    ···
    1. 1.
      -1
      panpam inanmayabilirsin ama o dediğin kitapları adam tek okumada ezberleyip abisine ders vermiş vakti zamanında
      ···
    2. 2.
      0
      ilk entry'de dediğim gibi dini değil tarihi olayları karşılaştıracağım. Sadece öncesinde bahsetmek istediğim bir konudur bu.
      ···
  5. 6.
    0
    devam et
    ···
  6. 7.
    +5 -1
    Bu dönemde peygamberimizi rüyasında gördüğünü söyleyerek cahil halk üzerinde ermiş kisvesi oluşturmak istemiş ve maalesef başarmıştır. ilmi yetersizliğine (bu tabiri 20 li yaşları için söylüyorum) bakmadan Mardinli mollalar ile tartışmaya başlayınca halkın tepkisiyle karşılaşmış tavrını sürdürünce linç edilmek istenmiş, bunu üzerine mutasarrıf Nadir bey tarafından jandarmalara tutuklatılmış ve şehir dışına sürülmüştür.
    ···
  7. 8.
    +5 -1
    Bu kovulma olayıyla ilgili nurcu kitaplarında okuduğum bir olayı paylaşayım.
    Kendisini şehir dışına zütüren jandarmalara namaz kılacağını söyler ve kelepçelerini çözmelerini ister. Tabi müsaade edilmez. Sözde sihirbaz Said, kelepçeleri kendi çözer ve yere atıp namazını kılar. Bunu gören jandarmalar “Artık biz senin köleniz” der ama Said kabul etmez.
    ···
    1. 1.
      +1 -3
      Abartmalar inandırıcılığıni bertaraf etmiş, bedbaht! Bu üslup ile şikemperver nefsime etki edemezsin.
      ···
  8. 9.
    +2
    Yine Van valisi Hasan Paşa’nın sözde daveti üzerine Van’a gitmiştir. Kendisine “Bediüzzaman” lakabını takması bu döneme rastlar “Zamanın Üstadı” anldıbına gelen bu isim, onun gerçek ismine dönüştürülmüştür. Van’daki geçen bu döneminde Said’in 1899-1901 yılları arasında iran ihtilaline kadar Bahailerle ve ingiliz subaylarla ortak çalışmalar yaptığı iddia edilir. iran’dan kaçan Bahai şeyhi Cemaleddin Afgani’nin istanbul’a gitmesine ve sarayın himayesine girmesine kuryelik yaptığı, Şeyh Cemalettin Afgani’nin tetikçisi olan Kirmani’yi, iran-Türkiye sınırında karşılayıp istanbul’a kadar ulaştırdığı, istanbul’da bunlarla Bahaullah yolunda müşterek çalıştığı ve bu karanlık döneminden bahsedilmediği öne sürülür. istanbul’daki bu ilk yıllarında ingiliz ve Alman istihbaratçılarınca kullanıldığı da iddialar arasındadır. Ancak bu iddialarla ilgili bir kanıt olmadığını belirteyim.
    ···
  9. 10.
    +2
    Bu şüphe çeken adam, padişah Abdülhamit tarafından izlettirilir. Said-i Kürdi, 31 Mart vak’asından önce Derviş Vahdeti ile münasebet kurmuş o zaman yayınlanan Volkan Gazetesinde çıkan yazıları ile 31 Mart vak’asını körüklemiştir. Nitekim padişah Abdülhamit, Said-i Kürdi’yi 31 Mart Vakası’nda Divan-ı Harbe verdirmiş, tutuklatarak Üsküdar/Toptaşı Cezaevi’ne kapattırmıştır. Yıldız Askeri Mahkemeleri’nde yargılanan Said Kürdi’nin mahkeme başkanı Şakir Paşa’ya verdiği tutarsız ifadelerden ötürü Fizan’a (Libya) sürülmesine karar verilmişken, mahkemenin kararıyla akıl hastanesine kapatılmıştır. Akıl hastanesine kapatılan meczup, sanki Osmanlı devletinin ona gücü yetmiyormuş gibi, istemiş olsa Abdülhamit onu idam ettiremeyecekmiş gibi, zehirlendiğini öne sürmeye kalkışmıştır.
    ···
  10. 11.
    +2 -1
    Dinleyen varmı panpalar boş yere yazmayayım
    ···
  11. 12.
    +4
    Neyse amk anlatmaya devam edeyim okyan bir iki kişi çıkar elbet.
    Yaklaşık 1 yıl tımarhanede kalan Said-i Kürdi, hastaneden çıkar çıkmaz Abdülhamit’in en güçlü muhalifi ittihat ve Terakki Cemiyeti ile temas kurmuş, 2. Meşrutiyetin ilanından sonra önce Batum üzerinden Van’a, oradan Şam’a ve daha sonra Rumeli’ye geçmiştir.
    ···
  12. 13.
    +3
    Nurcular, Said’in deliliği konusunda da yalana başvurmuş ve doktorun “O benden bile akıllı” dediğini ileri sürmüşlerdir.

    Said-i Nursi’nin aşırı asabi ve geçimsiz bir mizaca sahip olduğunu tüm talebeleri bilir. Ayrıca sürekli bir pgibolojik rahatsızlığı olduğunu kendisi itiraf ediyor.” Eskiden beri ben de merdümgirizlik (agorafobi) var” diyor. Yani panik ataklar yaşıyor, insan içine çıkamıyor, korkuyor, aşırı gerginleşiyor. Zaman zaman da melankolik haller yaşıyor. Said’in yapısında narsistlik olduğu zaten yazılarındaki büyüklenmelerden malumdur.
    ···
  13. 14.
    +3
    Rusların Doğu’ya saldırması üzerine başlayan Rus savaşına katılmış, Sibirya’da iki yıl esir kalmış, buradan kendi beyanıyla firar etmiş, Varşova-Viyana üzerinden 1918 ortalarında istanbul’a dönmüştür. Mütareke ve Milli Mücadele günlerinde istanbul’dadır. Rus esaretinden sonra siyasete hiç karışmayan, şeytandan kaçar gibi siyasetten kaçarak Allah’a sığındığını söyleyen Said-i Kürdi ne düşman işgallerini protesto eden mitinglere katılmış, ne milli mücadeleyi öven Hutuvat-ı Sitte dışında bir yazı yazmış ne de diğer din adamları gibi cami cami, cemaat cemaat dolaşıp müslümanları Ankara’yı desteklemeye çağırmıştır. Kurtuluş Savaşına ne maddi ne de manevi hiçbir şekilde katılmamış, Çamlıca’daki evinde kendi dertleriyle zamanını geçirmiştir.
    ···
  14. 15.
    0
    işin tarih kısmı buradan sonra başlıyor.
    ···
  15. 16.
    +3
    Mondros'tan sonra ingilizler tarafından kurdurulan kürt teali cemiyeti'nin (Bu gün ki HDP KCK PKK'nın ilk hali) kurucu ve yönetici kadrosunda olduğu bütün ingiliz ve kürt kaynaklarında yazar. istanbuldaki milli mücadele karşıtı fetvalar üzerine Ankara hükümeti vatansever din adamlarını toplayarak bir karşı fetva yayınlamay karar verir. Kulislerdeki ısrar üzerine Mustafa Kemal bizzat kaleme aldığı mektupla Said Kürdi den bu konuda yardım ister. Ankarada yaşayan ve ya gitme ihtimali olan panpaların yolu 1. meclise düşerse bu mektubun orjinalini görebilirler.
    ···
  16. 17.
    +3
    Nitekim Said Kürdi bu mektuba cevap vermeye tenezzül bile etmemiş, 1922'den sonra yazdığı kitaplarda (1922 Ankara'nın Lozan'a çağrıldığı ve resmen devlet olarak kabul edildiği yıl) istanbul işgal altında olduğu için kabul edemediğini(!) Mustafa Kemal Paşa'ya hürmetinden ret etmemek için cevap yazmadığını savunmuştur.
    ···
  17. 18.
    +2
    9 Kasım 1922 de Ankaraya gelen Said kürdi bu tarihten itibaren Mustaf Kemal'in baskılarıyla Said Nursi imzasını kullanmaya başlar.
    Mecliste milletvekillerinin arasına din-iman meselelerini sokarak fesat çıkarmaya kalkmış, vekillerin namazına, orucuna karışmış, gericiliği vekiller üzerinde etkin kılmaya çabalamıştır. Ancak Mustafa Kemal vaktinde müdahale ederek Said’e haddini bildirmiş, birkaç ay daha ortamı zorlayıp netice alamayacağını anlayınca Ankara’yı terk etmiştir. Nurcular bu konuyu da çarpıtarak Said’in Atatürk’e sert çıktığını ve “Paşa, paşa! Namaz kılmayan hâindir, hâinin hükmü merduddur.” dediği iddia edilir. Son zamanlarda ağızlarına demokratikliği sakız eden bu nurcuların anladığı demokrasi budur. insanları namaza zorlamanın, namaz kılmayanı hain ilan etmenin ve cezalandırmanın demokratiklikle bağdaşır bir tarafını izah edemezler.
    ···
  18. 19.
    +3
    Said Nursi'nin şey said isyanına katılmadığı, şeyh said'e Türklere kılıç çekmem şeklinde yazdığı mektubun gerçek olmadığının kanıtı ise şudur.
    1- Said-i Nursi, 1924 yılında Van’a gitmek için yola çıkmış, Van’a gitmeden önce Erzurum’a uğrayarak burada ayrılıkçı Kürt Azadi Örgütü’nün ileri gelenlerinden Miralay Cibranlı Halit ve Baba Bey’lerle görüşmüştür. Bu görüşmeden kısa bir süre sonra Şeyh Sait isyanı çıkmıştır.
    ···
  19. 20.
    +4
    2- Said-i Nursi, 1925 yılında Şeyh Sait isyanı’na katıldığı gerekçesiyle tutuklanmıştır. Bir süre sonra aynı suçtan tutuklu bir kısım sanıklarla birlikte Antalya’ya gönderilmiş, daha sonra da Burdur ve Isparta’ya sürülmüştür.
    ···