1. 26.
    +2
    merkeze geldiğimde fırının hemen arka kısmında kalan bi kahve vardı kahveye baktığımda babamın ayak ayak üstüne atmış bir elinde çayını yudumluyorken diğer elindeki sigarasının külünü boşalttığını gördüm lakin babamda hiç görmediğim bir yüz ifadesiyle, babam arkadaşlarıyla konuşurken gayet neşeli ve mutlu gözüküyordu ama eve geldiğinde sanki kapının yanınnda bir aksi yüzlü adam maskesi takıyordu. kapıyı ne zaman açsam yüzüme bön bön bakar hoşgeldin baba dediğimde çekil lan eşek herif diyip beni itekledikten sonra çizgili picamalarını giyip tv karşısında çarkıfeleği izler gülerdi. fırına girdiğimde fırında çalışan burcu adlı mavi gözlü yanaklarında hafif bir kızarıklık ve beline kadar uzanan sarı saçlarıyla bana hoşgeldin arif dedi bende ona tiz bi sesle onu gördüğüm zmaan engel olamadığım bir heyecanla hoşbulduk dedim. 5 sn birbirimize baktıktan sonra aramızda kısa bir diyalog geçti
    burcu: evet arif bişeymi istemiştiin
    ben:aaa.. şey... ben şey alıcaktım... ha hatırladım 2 ekmek verirmisin
    o an içimden kendime nefretler okuyodum ama burcu nun yüzündeki o masum tamam arif ben seni anladım der gibi gülümsemesi heyecanımı bir nebze olsun bastırıyordu. ekmeği alıp eve geldim o akşam bişeyler atıştırıp hemen odama çekildim burcnun o masum bakışlarını dudaklarını yanaklarını kağıda dökmeye başladım...
    ···
  2. 27.
    0
    @15telefondan yazdığım için fazla imla kurallarına özen gösteremiyorm
    ···
  3. 28.
    0
    rezerve devam
    ···
  4. 29.
    0
    reserved
    ···
  5. 30.
    0
    gelecek var reserved
    ···
  6. 31.
    0
    devam lan hadi 2 saatte mi yazıyosun
    ···
  7. 32.
    0
    hadi laan
    ···
  8. 33.
    +1
    o gece burcuyu düşünüp uyuya daldım. Ve sabah erkenden kalkıp önlüğümü giydim. Elimde geçen seneden kalma bir defterle kalem alıp annemden almış olduğum 2 lirayla ayak üstü annemin hazırlamış olduğu kahvaltıdan bir kaç lokma alıp yola koyuldum. Annem haftada 5 kere merdiven temizlemeye giderdi. Evin masraflarından ayırmış olduğu parayla benim kişisel ihtiyaçlarımı karşılardı ama bu da açık söylemek gerekirse 14 yaşında birisinin ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda değildi. Ama buna rağmen kendi için harcayabileceği parayı bana vermesi heralde yaşama tutunmamın sebeplerinden biriydi. çocukluğumdan beri hep büyük bir ressam olup, açacağım ilk sergide annemi onur konuğu olarak gezdireceğimi onu klagib türk filmlerindeki gibi saraylarda yaşatacağımı hayal ederdim. okula geldiğimde okulda müdür beyin yapmış oludğu ortalama 3 saatlik derin bi konuşmadan sonra hangi sınıfta olduğumuzu öğrenebileceğimiz kağıtlar okul kapısındaki cama asılmıştı. Sınıfımdakilerin bulunduğu listeye göz ucuyla baktığımda tanıdık bir isim görmüştüm. bu burcuydu evet burcuyla aynı sınıfa düşmüştüm ve kendimden geçer bir edayla yüzümde masum bir gülümseme oluştu. Arkamda bizim yan komşunun oğlu mehmet oğlumm malmısın ne gülüyosun hadi gidelim diyip kafama vurmasıyla kendime gelmiştim.
    ···
  9. 34.
    0
    hayattaki tek arkadaşımdı mehmet onunla mahallede mahallenin giblerinin gaza getirmesiyle kavga ettiğimizde tanıştık. birbirimizin ağzını yüzünü dağıtmıştık. ondan sonra nasıl olduysa herkes dağılmştı ve bir taşın üstünde mehmetle ikimiz oturmuştuk. burnumda kanın o demirimsi kokusuyla babama ne diyeceğimi düşünüyordum ilk önce arkadaşımın arkasına dönerken dirseğini yanlışlıkla burnuma çarptığını söyleyecektim ama daha sonra kaşımın yarıldığını farkettim. mehmet ise sakin bir şekilde umursamaz bir şekilde elindeki sopayla karınca yuvalarını kapatıyordu. mehmete babana şimdi ne diyeceksin dediğimde benim babam geçen sene inşatta çalışırken düştü ve öldü dedi. o an mehmeti kendimle kıyaslama ihtiyacı hissettim lakin galiba ben onun yaşadıklarını babam yaşıyorken yaşamıştım. o gün oyuncu kartlarıyla, misketlerle uzayıp giden bir muhabbetten sonra mehmetle ne kadar ortak yönümüzün olduğunu fark ettim ve galiba buda bizi birbirimize yakınlaştıran bir sebepti. kavgadan sonra eve gittiğimde ise babama baba mahalledeki çocuklar beni dövdü demiştim babamın yüzüme bakıp ince bir gülücük attıktan sonraki söylediği söz bunları yazarken bile bende garip bir tebessüm oluşturuyor.
    Babam: onlar seni iyi dövememiştir
    ve kulağımı çınlatan bir ses.
    mehmetle okul çıkışları genelde sahile giderdik. mehmet sigara içerdi. babasının öldüğü yıldan beri ağzından düşürmediği sigarası yine ağzındanydı ve biz sahildeki kayalıklarda durmuş yine konuşuyorduk ben elimdeki taşları oturduğum yerden suya atarken mehmet sigarasını derin bir şekilde içine çekiyordu. mehmete o an hiç aşık olup olmadığını sordum. bana dönerek evet oldum. peki kim dediğimde her zaman duyduğumda heycanlandığım bir isimdi bu ama o an bende uyandırdığı hisler heycandan farklı hislerdi kızın adı burcuydu...
    ···
  10. 35.
    0
    Beyler dinleyen yoksa haybeye anlatmiyayim bisey soyleyin ona gore devam edicem
    ···
  11. 36.
    0
    Yarin istek olursa devam edicem şimdilik iyi geceler herkese
    ···
  12. 37.
    0
    rezerved
    ···
  13. 38.
    0
    O an mehmete hiçbirşey demeden koşarak orayı terkettim. Eve geldiğimde babamı her zamanki yerinde tv karşısında buldum. Ona çaktırmadan direk odama geçtim. Odamda küçük bi ranza, bir kitaplık ve bir masayla iskemle vardi. Üniformamı çıkarıp pijamalarımı giydim her akşam beni rahatlatan 3 - 5 karalama yaptıktan sonra beni kendi dünyamdan çıkarıp başka dünyalara zütüren romanlarıma gömüldüm. Elimde o zaman ablamın eski kitaplarından biri olan kürk mantolu madonna vardı. Kitabı o gece bir solukta bitirmiştim. Okula sadece 1 saat kalmıştı ve ben sadece burcuyu görebilmek için okula gidicektim
    ···
  14. 39.
    0
    rezerve
    ···
  15. 40.
    0
    rezerve
    ···
  16. 41.
    0
    devam et panpa hadi amk
    ···
  17. 42.
    0
    rezerve
    ···
  18. 43.
    0
    devam hizli yaz
    ···
  19. 44.
    0
    Rezerve
    ···
  20. 45.
    +1
    Okulda mehmeti görmemek için tenefüslerde sınıfta duruyordum. Bu durumdan şikayetçi de değildim çünkü burcunun okulda fazla samimi arkadaşı yojtu ve tenefüslerde genelde sınıfta dururdu. O gün 4.tenefüste ben ve burcu sınifta dururken aniden sınıfın kapısı açıldı ve içeriye mehmet girdi. Bana oğlum napıyorsun noldu sana diyip her zamanki o rahat ve kendinden emin tavrıyla kolumdan tutup beni sıramdan kaldırdı. Bende zaten fazla direnmemiştim. Mehmete bi türlü sinirlenemiyordum ama ona gerçekleri söylemeliydim aksi taktirde onunla birbirimize asla yalan söylemeyeceğimize dair verdiğim sözü bozmüş olacaktım. Ama bunu o an değil okuldan sonra söylemeliydim. Okul çıkışı her zaman gittiğimiz sahildeki kayalıklarda mehmetten 1 sigara istedim. Mehmette her zaman olan birşeymiş gibi çıkarıp verdi ve bir kibritle agzımdaki sigarayı yaktı. O gün sigarayı içime nasıl çekeceğimi öğrendim. Bunun vermiş olduğu sahte bir olgunkukla benimde burcuyu sevdiğimi söyledim. Ve olanlar oldu...
    ···