/i/Günlük

    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1 -3
    biraz da buraya dökelim içimizi bakalım.

    çevremde kimseyi bırakmadım...
    ···
  1. 2.
    +1 -2
    her şey öyle incin ki. hiçbir şeyi ama hiçbir şeyi oturtamıyorum, düzene sokamıyorum. bunun tek suçlusu ise yalnızca kendimim. her şey karman çorman ve akıl almaz derecede belirsiz.

    en kötü olaylara bile dayanıp göz yumabilirken, belirsizlik denen illet hız kesmeden içimi kemiriyor.

    lütfen bir an önce bitsin.
    ···
  2. 3.
    +1 -2
    "- delirmek istemiyorsan uzak dur.
    + zaten deliyim..
    - daha da delirirsin."
    ···
  3. 4.
    +1 -2
    13ünde sınavım var ve ikinci eseri oturup düzgünce bir kez dahi okuyamadım henüz. üstelik tiradımın ezberini dahi tam yetiştirebilmiş değilim. fakat gelin görün ki zorla kuzenimin düğününe sürükleniyorum. yok, ne kadar laf anlatmaya çalıştıysam ne kadar yırtındıysam anlatamadım. milletin halay çekmesi ve davul zurna daha önemli çünkü sevgili ailem için benim geleceğimi etkileyecek ciddi bir sınavdan.

    istanbul'u bilsem ve bilet parası temin edebilsem "giberim yapacağınız işi" deyip kendim çıkardım yola. fakat şehri bilmemeyi geçtim, arkadaşlarım falan var istanbul'da, o bir şekilde halledilir ama bilet parasını denkleştirebilmem için en az bir akşam organizasyonda çalışmam lazım. bu da demek oluyor ki davuldan kaçıp davula gideceğim. çünkü organizasyondaki işim davul çalmak. zamanında bu davul işini lorda anlattığımda çok gülmüştü bana :(

    hayatımda gittiğim tek türk düğünü dayımındı, ilkokula gidiyordum o zamanlar. şimdi yıllar sonra ikinci türk düğünüm de kuzeniminki olacak. sanırım anne tarafınızın türk olması pek de güzel bir şey değil...

    eşofmanla gideyim diye yalvardım ama kimse beni dinlemiyor, deli gözüyle bakıyorlar bana. tamam pantolon tişört giyeyim bari diyorum ama yok. mecbur o kıyafetlerle o kadar saat yol çekmek zorundayım şimdi. gödüne koyyum düğünlerin.
    gece boyu kulaklıklarımı takip nisi dominus cum dederit dinleyeceğim. tuvalete gidip çalışsam çok mu saçma olur diye düşünüyorum. bilirsiniz, damadın ailesi tarafından sülalenin delisi olarak anılmak istemez kimse...

    kardeşimi eserin partisini çıktı almak için dışarı yolladım. şimdiyse dolabımın derinliklerinden düzgün bir kıyafet bulup hızlıca bir duş alacağım. sonra yola çıkacağız. tost yedim, umarım yolda çıkartmam.

    sınavdan da pek ümidim yok açıkçası. hatta hiç yok. ülkenin girmesi en zor konservatuvarı olduğu söyleniyor. bu bile AHAHAHA NAH ALIRLAR BENi demem için yeterli sanırım.
    ···
  4. 5.
    +1 -2
    az önce tiradımın önceden oynanmış bir örneğini bulabilmek adına internette dolanırken yanlışlıkla dayanamayıp karşıma ilk çıkan neyzen tevfik mecnun şiirini dinleyiverdim. keşke yapmasaydım. tirada bakış açım çok farklı şekillenmeye başladı.

    "ferhat dağları deler bir amcık uğruna. şirin gitsin de ona buna vurdura... " diyerek tamamlıyorum bugünkü günlük yazımı.

    not: ha bir de, sanırım az önce annemi düğüne çıplak katılmak konusunda ikna etmeyi başardım. bu fikir karşısında ilk başta millet ne der yarranı görünce diye çığlık atsa da sonrasında biraz ısrar edince tamam dedi. bana şans dileyin..
    ···
  5. 6.
    +2 -2
    üstümde pijama ayağımda stilettolarla bursa'ya döndüm. çok ama çok uzun bir süredir bu kadar sinirlendiğimi hatırlamıyorum. annem, ben en ufak bir istekte bulunmadan gizli gizli sigara içirdi, durumu siz düşünün yani. ve dünyanın en iğrenç şeylerinden biri sinirden ağlamak sanırım. hâlâ dişlerim ve çene kaslarım ağrıyor sıkmaktan.

    neyse, birkaç ders çıkarmış olduk bu vesileyle. bugün çok iyi öğrendiğim şeyler sıralı liste:

    • önemli konulara en ufak şekilde bu aileyi dahil etme, etkileyebilme ihtimali olan konumlara sokma.
    • bu aileyle seyahate çıkma.
    • bu aileyle plan yapma.
    • bu aileyle şehir değiştirme.
    • bu ailenin önemsediği şeyin senin iyiliğin olduğunu sanma.
    • bu ailedeki her bireyin bencilliğin en uç noktasında oluğunu asla aklından çıkarma.
    • konu önem teşkil eden seyahatler olduğunda tüm planlarını çok önceden kendin oluştur ve bu planlara uy. kimsenin plan dışına çıkmanı sağlamasına izin verme.

    her güne yeni bir bilgi. yeni bilgiler. teşekkürler.
    ···
  6. 7.
    +1 -2
    yine yoldayım. kollarıma bakıyorum. günlerdir güneş altında olmama rağmen hâlâ bembeyazlar.
    arabada bir qafe, ardından çeçen çalıyor. gözlerimi kapıyorum. hasreti hâlâ yüreğimde cılk yara gibi. henüz kabuk tutabilmeyi tam başaramadı..
    ···
  7. 8.
    +1 -2
    son ses pop dinleyip dans ederek bursa\'ya dönüyorum. böyle beyinsizce bir huyum var. moralim afedersiniz tak gibi olduğunda son ses pop açıp çılgınlar gibi dans falan ederim ve kum torbamı yumruklarım. şimdi arabada olduğumdan dolayı kum torbam yok maalesef. o nedenle mecbur kardeşimi yumruklayacağım.

    bu entry bursa'ya varılıp kafa temizlenince ayrıntılı şekilde güncellenecektir.

    WE'RE DRINKING THE FINEST LABEL
    DIRTY DANCING ON TOP OF THE TABLE
    LONG WALKS ON THE BEACH IN APRIL
    YEAH, I PROMISE DARLING, THAT I'LL BE FAITHFUL

    BABY, LET ME BE YOUR WOMAN
    SO I CAN LOVE YOU
    AND IF YOU LET ME BE YOUR WOMAN
    THEN I'LL TAKE CARE OF YOU
    FOR THE REST OF MY LIFE, FOR THE REST OF YOURS
    FOR THE REST OF OURS

    GIVE ME YOUR BODY AND LET ME LOVE YOU LIKE I DO
    COME A LITTLE CLOSER AND LET ME DO THOSE THINGS TO YOU
    THIS FEELING WILL LAST FOREVER, BABY, THAT'S THE TRUUUUUUUUUUTTTTTHHHHHHHHHHHHHH

    büdüt: editleyeceğim demiştim ama uzunca bir süre çok üşendim. sonuca dair bir özet geçeyim;
    kabul edilen 8 öğrencinin 8'i de "hazırlık süreçlerinde" jürideki hocalardan yasal olmayan bir şekilde özel ders almış görsel sanat mezunu kişiler. bu info yeterli olmuştur sanırım durumun anlaşılması için?

    torpil olayları döndüğüne her ne kadar inanmak istemesem de az buçuk bir şeylerin döndüğünü tahmin edebiliyordum gidip kendi gözlerimle görmeden önce. fakat kazanamayınca züğürt avunması olmasını istemiyordum bu torpil bahanesinin. fakat gelin görün ki insanlara inanmalıymışım çünkü durum tahminimin kat kat üstünde büyüklükte bir durummuş.

    kimseyi ses aralığı olmayan bir aralıktan, üstelik yalnızca ama yalnızca 2 (iki) ses egzersiziyle sınav yapamazsınız. 2 egzersiz ses açmak için bile kullanılmaz. zütüyle güler herhangi bir eğitmen, hatta sıradan bir öğrenci bile bunu duysa.

    üstelik bir baraj koymuşsunuz oraya 100 üzerinden 70 puan, iyi hoş güzel, fakat puan listesi nerede? ben oradan 10 puan alıp dönüyorsam bile o 10 puanı görmek zorundayım ismimin karşısında. evet gerekirse 10 puan aldın deyin ama deyin işte bir şeyler. neden saklıyorsunuz insanların puanlarını? kimsenin böyle bir şey yapmaya hakkı yoktur.

    kendi kişisel eğitmenim bile öyle sinirlendi ki duruma. çünkü gözüm kapalı geleceğimi düşünüyordu en azından son aşamaya kadar. gelin görün ki yalnızca formaliteden yapılan bir sınava girmişim dostlar. hepimiz öyle, yalnızca ben değil. benden önce çıkan kız hüngür hüngür ağlayıp eğitiminin boşa gittiğini söylerken abarttığını düşünmüştüm. gelin görün ki olay bambaşka imiş.

    tiyatro öğrencilerini söylemek bile istemiyorum zaten. adamlar resmi olarak aşamayı geçmiş öğrencileri kadro dolmasın, torpilli öğrencileri alabilsinler diye "ben kendi bacağıma sıkamam kimse kusura bakmasın" diyerek eledi. resmi olarak geçmiş öğrenci bunlar. ve işin acınası tarafı, bu cümleleri herkesin ortasında utanmadan sıkılmadan, bir an olsun yüzleri kızarmadan sarf edebiliyorlar. profesör bu insanlar. dekan falan :D ananızı gibeyim. yine sinirlendim.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 9.
    +1 -2
    I will try to keep the front door open.
    ···
  9. 10.
    +1 -2
    tırnaklarımın arası kan dolu. her zaman kan dolu. her zaman. ne zaman geçecek? bilmiyorum.
    ···
  10. 11.
    +1 -2
    "bilmem kimim neyim, benden ne kalır yarına
    cennet mi düşer yoksa cehennem mi payıma"

    kanlar. hiç durmuyor artık. sürekli kan. ve kalbimin beni zütürmekte zorlanmaya başladığını hissedebiliyorum yavaş yavaş. zamanım azalıyor. neler çıkacak bakalım bu kısıtlı zamanda karşıma. neler yaşayacağım, neler olacak, istediğim şeylerin ne kadarına ulaşabileceğim.. bunların hepsi şimdilik birer sırdan ibaret. gerçek hayatım birkaç ay sonra başlayacak sanırım. keşke önümde hayatımı etkileyen ve kısıtlayan, kısaltan şu sağlık problemlerim de olmasaydı, her şey daha güzel olabilirdi. neyse, böyle olması gerekiyormuş demek ki ve böyle olmuş. her halime binlerce şükür.

    "sevgili, şarap, müzik yeter bana
    gerisi senin olsun, al cenneti çal başına"
    ···
  11. 12.
    +1 -2
    ulan hangi ruh hastası günlüğümü okuyup okuyup üşenmeden tek tek eksi basıyor? hayır cidden merak ediyorum bunu. ve nedenini. rahatsız mısın lan, ne derdin var?
    ···
  12. 13.
    +1 -2
    çok fazla seçeneğinizin olması da en az seçeneksizlik kadar zormuş, hayatımın bu döneminde bunu öğreniyorum. şimdiye kadar hep seçeneksizliklerle büyüdüm, yetiştim, yıllarım bununla geçti. ama şimdi bakıyorum ve her konuda öyle çok seçenek var ki önümde, ve öyle çaresiz bırakıyorlar ki insanı, elim kolum bağlanıyor.

    hepsinin büyük avantajları, ve en az avantajları kadar da dezavantajları var. ve önemsiz durumlar değiller. hayatımı komple değiştirecek, hatta hayatımı sıfırdan kuracak durumlar.

    kafam hiç olmadığı kadar karışık durumda. yol gösterecek, benden daha çok şey yaşamış, görmüş, öğrenmiş, deneyimlemiş birine ihtiyacım var sanırım. ama çevremde böyle biri bulunmuyor.

    ailem yok. arkadaşlarım, yok sayılır. geleceğimi etkileyecek kararları almamda yol göstermesi için güvenebileceğim tek kişi bile yok. yine yalnızım ve iyisiyle kötüsüyle yolumu kendim çizmek zorundayım.

    geçmişime dönüp bakınca, değişmeyen tek şeyin bu olduğunu görüyorum. yalnızlık. tek başıma büyüdüm, tek başıma yaşıyorum ve tek başıma öleceğim.
    ···
  13. 14.
    +1 -3
    duş alırken sigara içmek hayatta en keyif aldığım ufak aktivitelerden biri. bu sefer malum çakmağı banyoda unutmuşum. babam dahil tüm ev ahalisi görmüş. kardeşim geldi "yine mi?" diye sordu, yok dedim, yok. annem tuttu, "tekrar mı?" dedi. yok dedim, başka çakmağım kalmamıştı, bitti hepsi, bir süredir bunu kullanıyorum. "unutamadın değil mi?" dedi, ne alakası var dedim, açıkladım işte durumu ne alakası var??
    liseli ergen kızlar gibi "NEDEN HERKES ÜSTÜME GELiO!!!" diye patlayıp herkese bağırmak istiyorum.
    ···
  14. 15.
    -2
    hiç beklemediğim bir zamanda, nalchik'teki çok güzel bir okulda burslu olarak sanat okuma şansı çıktı birden karşıma. gerçekten çok büyük bir fırsat bu benim için, hayatımı komple kökten değiştirip şekillendirip kuracak bir fırsat. gideceğim ve istediğim kadar okuyacağım, yalnızca lisans değil, sonrasındaki tüm aşamalarda da tam bursluyum. uyum sağlayabilmem adına hem rusça hem adigece dil kursu, konaklama, ulaşım, yeme içme ve eğitim, tüm konularda cebimden yıllar boyu, eğitimimi tamamlayana kadar tek kuruş çıkmayacak. eğitimimi tamamlayınca ise ciddi anlamda iyi referanslar sağlanacak ve daha mezun olmadan büyük yerlerde iş imkanım olacak. hayatımın sonuna kadar da orada kalabileceğim. yalnızca nalchik ya da kabardino-balkaria da değil. rusya'nın her yerinde yaşama imkanı veriyorlar bana. üstelik kendi memleketim. kendimi bildim bileli hayalim. fikrin güzelliği bile başımı döndürmeye yetiyor. ama...

    ama küçüklüğümden beri hayalim olan, ana vatanıma dönme fırsatını elimin tersiyle ittim. büyük aptallık, biliyorum. büyük aptallık. böylesine devasa bir fırsatı elinin tersiyle iten biri ancak ve ancak aptalın teki olabilir. ama...

    bilmiyorum, umarım böyle bir fırsatı tepmeme değer bir şeyler. türkiye gibi leş bir ülkede kalmama değer. pişman olur muyum? pişman olacak mıyım? bilmiyorum. bilmiyorum. değecek mi? göreceğiz...
    ···
  15. 16.
    +2
    seni çok özlüyorum. aramızdaki şeyi, dostluğunu, kendine has konuşma tarzını, güzelliğini, üç sıra kirpiklerini,
    gözlerini, kaşlarını, olmayan saçlarını,
    bana taktığın komik ve tatlı isimleri, hoş adını, bir yılımı, heveslerini ve heyecanını,
    yanımda olmak için sol kulağını feda edebiliteni çok özlüyorum.

    en bilinmedik şarkıları bilmeni,
    sabah sigaralarını, sesini kaybedeceksin diye dalga geçişlerini,
    hatta sürekli umutsuzluğunu,
    hiç dokunmamış olsam da buz gibi soğuk tenini, ağladığın her bir göz yaşını, hayatını kaybediş şeklini, gözlerindeki umutsuzluğu, hayatını tüketme şeklini... *

    tarçından nefret etmeni ve gözü körce fanatik olmanı bile öyle özlüyorum ki.

    keşke diyorum, keşke şöyle bir mesaj bildirimi düşse ekranıma :
    "bugün dişlerimi fırçalamadan uyusam olmaz mı ya?"

    uykun varsa açılmasın, boşver bugünlük diyeyim ve saniyeler sonra cevabın gelsin: "diş fırçalamalık şarkı öner acil".
    bunun için pek çok şeyimi cömertçe feda edebilirdim. mesela, hayatımın sonuna dek yalnızca patlıcan ve zeytinle beslenmek gibi, evet, yapardım bunu.

    seni koluma takıp, "sizle sevgilimi tanıştırayım" diyemeyeceğimi biliyorum. ama en azından gururla "arkadaşımı tanıtmama izin verin," diyebilmek isterdim. ama bilirsin, hep dediğim gibi, hayat bir dilek gerçekleştirme fabrikası değil, maalesef...

    son günlerde sürekli aklımdasın. en alakasız anlarda gözümün önünde canlanıp duruyorsun. birkaç gündür ereğli'deyim ve mutfakta ekmek keserken gülümsüyor buluyorum kendimi. bu garip. aylar geçti ve hâlâ...

    eda ablam yok bu sene, sanırım stajla uğraşıyor. abla dediğime bakma, çok da yaş farkı yok aslına bakarsan aramızda. kendisi dayımın kızı, yani anne tarafım. bu nedenle kendimden büyüklere abi-abla diye hitap etmek zorundayım, türk adetlerini biliyorsun. neyse, mesela annemle eda abla hakkında konuşuyoruz ve abla dediğim insanın senden küçük olduğunu hatırlayıp kendi kendime gülüyorum. tıpkı bir salak gibi.
    ···
  16. 17.
    +2
    uzunca bir tura çıkıyorum. aslına bakarsan başladım sayılır bile. ve gittiğim her şehire malum çakmağı zütürüyorum. bir nevi, her yerde yanımdasın. sigaralarımı başka çakmaklarla yakmalarına asla müsaade etmiyorum.

    bazı şeyler hiç olmaz, tıpkı seni asla göremeyeceğim gibi. bunu biliyorum. ve her ne kadar kalbim bunu söylerken parçalara ayrılsa da, aksini iddia edemiyorum. aklımdasın ve bunu sana söyleme şansımın olmaması şu sıralar hayatımdaki en tatsız şey. ama atlatacağım, umarım, deneyeceğim çünkü sen gelmediğin ve kapımı çalmadığın sürece bunun böyle olması gerekiyor. ve merak etme, bunun olmayacağının da farkındayım. bilirsin, acı, insanın hayat kalitesini düşürür ve bu, hasta bir insanın isteyebileceği son şey olabilir hahaha

    neyse, kendimi durdurmak zorunda olmasam buraya sayfalarca şey yazabilirim fakat fazla uzattım, artık durmak zorundayım.

    aklımdasın. yıllar geçecek ve yine bir şekilde aklımda olacaksın. bunu biliyorum, çünkü kendimi tanıyorum.

    kalbimdesin. yıllar geçecek ve yine bir şekilde kalbimde olacaksın. bunu biliyorum, çünkü kendimi tanıyorum.

    tekli koltuklar asla unutulmaz.

    aklımdasın. umarım iyisindir. ve umarım hayatın güzel gidiyordur. aklımdasın. ben söyleyemesem de bunu bil. aklımdasın.

    https://youtu.be/UDreWd3fHj8
    ···
  17. 18.
    +1 -1
    sınavlarımda şaşırtıcı ve hiç beklemediğim bir şekilde son aşamaya kadar başarıyla gelebildim. fakat bugün, yani son aşamada, sanırım tarihin en saçma talihsiz olayını yaşadım. sonuçlar henüz açıklanmadı ama ben bu olay sayesinde sonucumdan yüzde bin oranında eminim. başını aldım. umarım yazılı tercihlerimde istediğim bölümü tutturabilirim, göreceğiz..

    şu an terminaldeyim. eskişehiri şimdilik usulca terk eyliyorum. ailem bursa'ya dönüyor. bense turuma kaldığım yerden devam ediyorum. sıradaki durağımda epey eğleneceğim sanırım, buna ihtiyacım var.

    edit: sonuçlar açıklanmış. çok doğru tahmin. başını almışım.

    diğer jüriler şeker gibi insanlarken bunlar bana hazırlanıp geldiğim parçayı "bu parça senin ses aralığına uymaz" diyerek okutmadılar bile. şok oldum. lan sadece ses egzersizimi duydunuz manyak mısınız? nereden bilebiliyorsunuz aralığımı? repertuvarımdaki en yaraktan şarkıyı okuyup çıktım leş gibi.

    benimle epey ilgilenen bir görevli öğrenci vardı aşamalarım boyunca. "bu jüri zaten aşama başlamadan kazananları belirlemiştir merak etme, kendimden biliyorum" deyip acı acı gülümsedi. malum olay yüzünden benim son aşamayı alamayacağım zaten belliydi ama sonuna kadar hak eden insanlar vardı, hiçbirini almamışlar. cidden üzüldüm. puanlar yine saklanıyor, şaşırdık mı? lol hayır. ağzımdan köpükler çıkartarak dönüyorum.

    bakalım yazılı tercihlerde ne olacak, onda da aynı şey olursa bir sene daha bursa'da kalıp gruba ve sahnelere yoğunlaşacağım. belki taşınırım da, belli olmaz. ama bursa'da kalma işi epey ufak bir ihtimal. neyse, dereyi görmeden paçayı sıvamamak lazım. bekleyelim ve görelim.
    ···
  18. 19.
    +1 -2
    günlüğüme şöyle bir göz gezdirdim de, entryler boyu yalnızca sınavdan bahsetmiştim. arada sırada da lord var. bu mu lan benim hayatım? hayır hayır, değil. hiç dur durak bilmeyen, hareketli, yorucu fakat bir o kadar da keyifli bir hayata sahibim aslında. fakat sayfalar boyu üzerinde durduğum yalnızca iki tema olması, sanırım en çok taktığım, hatta belki de tek taktığım konuların bunlar olduğunu gösteriyor. ahhhhahahahahaha sınavın gödüne koyim lan. seneye tekrar denerim çok istersem, ne varmış yani? genceciğim lan daha, milyon tane ihtimal, şans, seçenek var önümde. yolumu tam olarak çizmiş bile sayılmam. her şey için çok erken henüz. önemli miydi? evet önemliydi, yalan yok. ama olmazsa olmaz mıydı? yoo değildi. malum çakmağı da hâlâ gezdiriyorum şehir şehir. bitmek üzere. kendime bir söz verdim, çakmak bitince mevcut takıntım da bitecek. bazı şeylerin de bitmesi gerekir, çünkü içimizi boşu boşuna yiyip dururlar. o halde bu zararlı şeyleri bitirmek yalnızca ama yalnızca kişinin kendi görevidir, değil mi ağalar, değil mi paşalar?

    birkaç gün pek sesim çıkmaz buralarda. şimdilik kendinize iyi bakın.
    ···
  19. 20.
    +1 -1
    hastahane bahçesinde tek başıma sigara içiyorum. sırtımdan soğuk terler sızıyor. anlatmaya nereden başlasam bilemiyorum. akçay'dan döneli birkaç gün oldu. sanırım anlatmaya başlamak için en uygun tarih bir buçuk hafta öncesi:
    ···