siz hic inci yazarı bir kızla buluştunuz mu lan

iyisi mi bir fotoğrafımı göndereyim dedim... erkek adamım oğlum nereye ifşa ediyor, ediyorsa da etsin çıplak göndermiyorum ya...

başladım bilgisayarı karıştırmaya, fotoğraf beğeniyorum... en sonunda bir fotoğraf beğendim, sözlüğe giriş yaptım tekrar... bir baktım yine mavi yanıyor bu...

(... )

evet bebeğim hadi gel bakalım kucağıma önce seni soyucam sonra biraz kırbaçlıcam (erkek çığlığı beni çok tahrik ediyoda ayıptır sölemesi) ayıpsa niye sölüyosun kardeşim buna takılırım hep ya neyse dönelim konumuza sonra bağlayıp yatağa birazda buzla titreticem seni titreyen erkekte hoşuma gider bu arada sonra tüm bu eziyetlerin üzerine üstüne ben uzanıcam sıcacık yumuşacık sevicem öpücem koklicam korkunu alıcam sonra bi ninni söleyip seni uyutucam * olur mu?
cevap yaz | önceden | sil | 21 ocak 2010, perşembe 10:33

vay dıbına koyayım dedim... sabah sabah, azdı bu karı...

günaydın, falan yazdım... bu mesajına karışılık yazdığımı buraya yazmıyorum ki gerek de yok gerçi ya neyse...

o gün bayağı bir konuştuk, fotoğraf seçmişim kendimi ona göstereceğim... bunun da karşılığını almam lazım ya... msn'ni aç dedim, hem oradan kameralı da konuşuruz, sen beni canlı canlı da görürsün, ben de seni... dedim...

o da bana "benim bilgisayarım eski" dedi, "msn kaldırmıyor ancak google açıyorum bir de sözlükleri"... şaşırdım...

bunu söyledikten sonra içime yine kuşku düştü, yıl olmuş 2010 msn kurulmayan pc mi var, iyi de kız aradı seni oğlum neyin kafasını yaşıyorsun, böbrek.avi dalgası da yeni yeni sözlükte yayılıyordu, ya bunlar çeteyse? ne alaka lan...

kafamı gibtim bıraktım o an... ama yine de güvenmiyordum elif'e... tamam aramış olabilir ama ne bileyim ben çok tuhaf davranıyordum, kovuyordum, sövüyordum ama yine de üsteliyordu beni ve konuşmak istiyordu...

hani ben günlerce mesaj yazmasam dahi o yine de her sabah günaydın mesajı atıyordu, sonra şarkı falan gönderiyordu... kısacası o üsteledikçe ben çekindim açıkçası, var bu karıda bir takluk diyordum...

o gün ne yaptımsa msn açmadı, kurmadı da ben de ona istinaden fotoğrafı mı göndermedim...

onun yerine sol ve sağ elimin fotoğraflarını çekerek buna yolladım... o bununla yetinmeyerek göz capslerimi de istedi...

o gün için son mesajı da bu...
(... )

iyiki gözlerinin capsini istedim, sevişip çıktım neredeyse evinden sanki ya *

madem caps vermedin msn için bekliceksin tatlım *

not: öle olmadığı halde öle anlayacağını bildiğim için yazıyorum, kaçmıyorum! şimdi çıkmam gerekiyor belki bir iki günde gelemem dönünce görüşürüz kendine iyi davran ben yokken, iyi geceler *

al bunuda yalan de dönünce sorayım sana oke *
cevap yaz | önceden | sil | 21 ocak 2010, perşembe 20:03

çalışmayan bir kadın iki günlüğüne nereye gidecekti? ailesine mi, ailesi zaten dışlamıştı bunu, kimi kimsesi de yoktu istanbul'da... 2 gün, az da değil... nereye gidiyordu, sana ne oğlum, nasıl bana ne ya,?

ne oluyordu amk, kafayı sıyıracaktım...

"nereye" diye sorsam da mesajı okumadan ya da okuduğu halde cevap yazmadan çıkıp gitti...

ve evet 2 gün sonra geri döndü ama keşke hiç dönmeseydi...

bu çıkıp gittikten sonra ben yine başladım bütün mesajları okumaya, bir açığını arıyorum... hani benim yerime başkası olsaydı belki de çoktan gidip kadınla buluşur ya bir güzel giberdi ya da benim başıma gelenin aynısını o yaşardı, hoş gibemezdi ya neyse...

okuyorum bütün mesajları, bazen evet bu karı da var bir takluk, bunlar böbrek çetesi, kadın da ortakları... ya da bu fahişe, hafta sonu işe çıktı... kim bilir hangi zenginin kucağında hafta sonunu geçirecekti... dün gece zevkten içtiğim bomontileri artık yalnızlığa içiyordum... içtikçe, onu unutup maziye gidiyordum... bir iki gün böyle geçti, bu arada onun yokluğunda hiç mesaj yazmadım ona zira içimdeki kuşku henüz bitmemişti ki ben altıncı hisime çok güvenirim...

iki gün geçti, geleceği gün sabah 10 gibi sözlüğe girdim ilk işim onun nickine tıklayıp online olup olmadığına bakmak oldu ama hala kırmızı yanıyordu...

neyse diyip kahvaltımı yaptım, birkaç zeytini çayla birlikte mideme doğru uğurladım, üstüne de birkaç sigara içtim...

tekrar sözlüğe girdim ve evet "inbox"um mavi yanıyordu...

mesajı gönderen de elif'ti...

(... )

gün boyu yüzümde taşıdığım tatlı tebessümüm günaydın.

http://fizy.com/#s/118fa6 hiç akıllanmıcam ben *

sevgilim ben bişi yaptım :/ kendimi şu an çok kötü hissediyorum lütfen cvp ver kafayı yemek üzereyim. senin bana gönderdiğin hani şu içinden gelen el resimlerin var ya işte onlardan bir sürü çıktı aldım ben sonra yaratıcı periler üşüştü başıma hepsini bi güzel kesip biçip elbise yaptım kendime elinin olduğu yerler iç tarafa gelecek şekilde sonra giyindim tatlı bi huzur kapladı içimi anlatamam ben tam böle kendi kendime sevinirkene sol omzumda bi şeytan belirdi kahkahalarla bana bakıp gülüyodu şerefsiz noluyo nan dedim noluyo pis şeytan git başımdan kıışştt dedim. neyse bu uzun uzun güldükten sonra lan gerizekalı dedi bana o resimlerdeki onun eli değilki kimbilir kimin eli şapşal dedi ve gitti. apışıp kaldım aynanın önünde ruhumu bedenimi kirlenmiş hissediyorum şuan lütfen o ellerin sana ait olduklarını söle lütfeeeeennnnnn :(
cevap yaz | önceden | sil | 24 ocak 2010, pazar 12:21

bu uzun mesajına karşılık olarak sadece "günaydın, hoş geldin" yazdım...

(... )
ohhhh tanrım varlığından bile şüphedeyim ama varsan eğer şükürler olsun sabah sabah bi rahatladım teşekkürler tatlım *
cevap yaz | önceden | sil | 24 ocak 2010, pazar 12:53

bu neyin kafasıydı, anlamıyordum... ben hiçbir şekilde yüz vermedikçe o beni sahipleniyor ve kendini de bana sahiplendirmeye çalışıyordu...

o gün benim için dananın kuyruğu kopacak ve onu görmenin yollarını arayacaktım...

kısaca benim için artık ya hero ya mero olacaktı...