Okuyun beyler zahmet olmazsa da yayın. O kadar yazdık sizin için. Uzun uzadıya Turgut Özal, Eşref Bitlis, Adnan Kahveci, Uğur Mumcu, Muhsin Yazıcıoğlu, Hiram Abas, Abdullah Çatlı, Gaffar Okkan, Cem Ersever, ASELSAN ve Atlas Jet olaylarını yazdım. Bildiklerimin hepsi okuduklarım ve araştırabildiklerimi özet olarak yazdım. Dışarda cahil bir nesil yetişiyor. Biraz bilin geçmişinizi ve o değerli insanları unutmayın diye yazıyorum. Part part atacam. Başka aklıma gelmeyen isim varsa yazarsınız bende hakkında yazarım. Emeğede saygı beyler. Rez alın yazıyorum

ADNAN KAHVECi: Çok zeki, genç ve azimli biriydi. Zekası ve politik kabiliyeti erkenden farkedilip bürokrasiye alınmış kısa sürede yükselmiştir. Turgut Özal'ın emriyle bir Kürt Raporu hazırlamış ve bölgedeki çözüme dair önemli ipuçları vermiştir. Uğur Mumcuyla görüşmek için yola çıktığı sırada yol işaretçisinin yönlendirmesiyle girdiği ters yolda kamyonun altında kalmıştır. Sonradan bu işaretçi, Türkiye ile suçluların iade anlaşması olmadığı Honduras'a gönderilmiştir.

TURGUT ÖZAL: Türkiye'nin siyasi tarihi boyunca en çok konuşulan suikastine uğramış bir kişidir. Kendisi ülkenin topyekün her alanda büyük bir kalkınma hamlesine girmesini istiyordu. O zamanların Ortadoğusuda bugünde farksızdı, yani bi karışıklık ve kaos hakimdi. Amerikan askerlerinin başını çektiği 'çekiç güç' askerlerinin bölgede oluşu aleyhine sözleri var. Misak-ı milli sınırlarımız içinde olupta Lozanda elimizden alınan Musulu, gerekirse orduyu sahaya sürerek geri alırız, diyor. Pkk onun devrinde sahaya inerek ilk eylemini yapmış ve kendisi pkk ile mücadelede elinden geleni yapmaya çalışmıştır. Gerekise canımı veririm dediği Kürt sorunu içinde canını vermiştir. Türk ülkelerini gezerken (büyük ihtimalle) yediği yemeğin içine uzun bi süre sonra etkisini gösterecek zehir enjekte edilmiştir. Otopsisi yapılmamış ve vasiyeti üzere Adnan Menderesin yanına gömülmüştür. Dipnot etmekte fayda var. Adnan Menderesin naaşını yassıadadan Ankaraya Özal getirtmiştir.
EŞREF BiTLiS:
Turgut Özal'ın ordu içerisinde güvendiği bir kişi olup kendisini Genelkurmay Başkanı yapmayı arzulamıştır. Eşref Paşa sürekli olarak bölgedeki çekiç güç aleyhine sözler sarf etmiş; barzani ile saddamın arasını düzeltmek için bölgeye gidip gelmiştir. Yine Ankaradan Diyarbakıra gideceği sırada (yüksek olasılıkla) uçağı elektromanyetik cihazlarla düşürülmüştür. Unutmamak gerekir önceden helikopteride amerikan uçakları tarafında taciz edilmişti.

MUHSiN YAZICIOĞLU:
Türk siyasi tarihinin belkide ikinci önemli suikastine uğrayan kişidir. Uğruna hapislerde işkencelere maruz kaldığı partisinden ayrılıp BBP'yi kurmuştur. Özal Cumhurbaşkanlığı bırakıp siyasete atılacağının sinyallerini vermiş ve herkes bu yeni partinin Özalın güvendiği kişi olan Yazıcıoğlunun partisi olduğunu düşünüyor. Yani parti Özalın isteğiyle kuruldu. Daha sonra Özal suikaste kurban gitmiş ve Muhsin Başkan bu yola tek başına çıkmıştır. Tabi o zamanlar 33 er vakası oluyor. Bingöl yolunda 40'a yakın askerimiz korumasız ve silahsız bir şekilde teröristlere yem edilmiştir. Muhsin Başkan, askeriye içinden ve bireysel araştırmaları sonucu failleri ve olayın gerçek yüzünü araştırıyordu ki önemli bilgilere de ulaşmıştı. Daha sonra abd'ye 2003'te ırak tezkeresinde hayır denmişti. Abd bunun intikdıbını Dağlıca Baskınıyla 13 askerimizi şehit ederek almıştır. Devletin hiçbir organı saldırıdan haberdar değilken Muhsin Başkan zamanın c.başkanı Abdullah Güle saldırı haber vermiştir. Yani denecek o ki Muhsin Başkanın seveni çoktu.
Daha sonra iki olay hakkında önemli bilgiler edinmişti. Kendisine (büyük ihtimalle) ordumuz içinden özel bir birlik ve nato birlikleriyle suikast düzenlenmiştir. F-16'ların helikopter düşmeden önce helikoptere doğru gitmesi ve o ara radarların kapanması, ardından cenazelere daha ulaşılmamışken bir askeri helikopterin bölgeye gidişi ve helikoptere ait cihazları sökmesine dair bir video bu tezi güçlendiren en büyük sebeptir.

ASELSAN CiNAYETLERi:
Devletimiz kurulduğundan beri hep yabancı ülkelerden aldığı silahlarla yoluna devam etti. Bunun zararını ilk olarak Kıbrıs Harekatı sırasında kendi gemimizi yanlışlıkla vurarak görüyoruz. Daha sonra Aselsanı kurma gereksinimi doğuyor Aselsan kuruluyor. Ama uzun zaman hiç faydası görülmüyor. Yanlış anlaşılmasın, şuan ki hükumet tarafından bir çabayla Aselsanın 'milli ve yerli' üretim yapması isteniyor. Hüseyin Başbilen, Evrim Yançeken ve Selim Ünal ile başlıyor şüpheli ölümler silsilesi. Hepsi Türkiyenin en iyi beyinlerinden. Örnek vermek gerekirse, Hüseyin Başbilen 14 ayrı projede görevli ve ODTÜ'yü 3,5 sene de bitiriyor. Altay Tankı gibi pekçok projeler bu adamın elinde. Hepsi şüpheli bir şekilde ölüyor. Ve şahsi kanaatimce eşleride bu ölümlerle ilişkili. Yine bir örnek verelim: Hüseyin Başbilen sebepsiz yere iki el bileklerinden ve boğazından kendini kesiyor. Bu tıbben imkansız. Burada ikinci önemli husus çantasında ki flash diski ortalıkta yok. Pekçok proje bu flashın içinde ve Hüseyin Başbilen öldürüldüğü gün sunum yapacaktı. O günden bugüne bilinen 9 tane cinayet var.
ATLASJET UÇAĞI:
Türkiyenin en ünlü ve alanında uzman nükleer fizikçileri bir toplantı üzerine yola çıkıyor ve uçak nedeni bilinmeyen bir sebeple düşüyor. Şahsi kanaatim elektromanyetik dalgalarla düşürülüyor ve Türkiye 6 nükleer fizikçisini kaybediyor. Buraya kadar okuduğunuz için sağolun beyler. Emeğe saygı bi şukunuzu alayım. Varsa sorusu olan elimden geldiğince, bildiğimce cevaplarm

UĞUR MUMCU:
Son yazıları aslında neden öldürüldüğüne en büyük kanıttır. Barzani-abd-israil-pkk ilişkilerini ele alıyordu. Son zamanlarda önemli bilgiler elde etmiş ve bunu köşesinde yayınlayacağını söylemiştir. Fakat daha sonradan elde ettiği bilgi önemli bir bilgi olunca Özal'ı aramış kendisine bildirmek istemiştir. Özal'da Eşref Paşa'yla görüşmesini olmazsa Adnan Kahveciyle gelmesini istemiştir. Henüz ikisiylede görüşemeden aracına konan bombayla suikaste kurban gitmiştir. Ölümünün ardından nedense medyada 'iran yaptı' algısı oluşturulmuştur. Yalandır. Son yazıları katile zütürür sizi.

ABDULLAH ÇATLI:
En karışık isim Çatlı'dır. Yazarken bile ne yazacağımı şaşırıyorum. Kendisi Türk Gladio'sunun en ünlü tetikçisidir. Devlet için pekçok işe atılmış ve sağ-sol çatışmalarının yoğun olduğu zamanları görmüştür. Yurtdışında suikaste kurban giden elçilerimiz ve bürokratlarımızı katleden ASALA teröristleriyle mücadele etmiştir. Derin devlet dediğimiz yapı onu belirli bir süre kullanmış ve işoi bittiğinde öldürmüştür. Emniyet, askeriye, bürokrasi, mafya arasındaki kilit isimlerdendir. Kullanıldığını farkedince karşı hamleye geçmiş ve suikaste kurban gitmiştir. Aslında uzunca yazmak isterdim ama ne yazsam %100 emin olamayacağım bir kişi. Ne derseniz diyin kısaca şunu özetleyelim: Devleti için çalışırken derin devlet tarafından kullanılmış ve farkettikten sonraki karşı hamlesinde öldürülüyor. Ayrıca saldırıdan sonra hiçbir şekilde cenazesi gösterilmiyor. Bir şehir efsanesini de paylaşayım sizlerle belki tuhaf bile kaçabilir ama yinede bi bakın. 'Çatlı ölmedi, Hakan Fidan var'
https://i.ytimg.com/vi/-wR0Lb_L_tQ/hqdefault.jpg

HiRAM ABAS:
Kendisi zeki bir istihbaratçı olup MiT'te belirli aralıklarla çalışmış. Hiram adını veren ve mason olduğunu söylenen dedesi, süleyman tapınağının ünlü ustası 'hiram ustaya' ithafen bu ismi vermiştir. Bilindiği üzere Turgut Özal her kuruma devlet için çalışacak adamları hazırlarken ona da MiT müsteşarı olma vazifesi verecekti. Tabi bütün planlar teker teker altüst oldu. Vazife verilmeden vuruldu. Kendisiyle ilgili bir olayı burada anlatmakta fayda var. Çünkü esas öldürülme sebebi olduğu söyleniyor. Sabahattin savaşman diye üst düzey bir Mit mensubu var. Hiram Abas, savaşmanın karanlık bir iş içinde olduğunu seziyor. Onu günlerce teknik takibe alıyor. Ve haklı olarak CIA ajanı olduğu tespit ediliyor. Ertesi gün savaşmanı Mitin girişine alıyor. Bütün personeli savaşmanın yüzüne tükürtüyor. Tabi abd boş durur mu? 'vay sen misin bizim ajanımıza bunu yapan diyor.' Suikastlerin 90'larında o da MiT'teki görevinden ayrıyken arabasında vuruluyor. Suikasti her ne kadar dev-sol üstlensede, işin ucunda yeni suikastlerin emrini veren güç var.

allah rahmet eylesin

Yeni fark ettim Gaffar Okkan müdürümüzü eklememişiz. Kendisi Diyarbakıra geldiğinde 3 gün boyunca şehirde gezmiş ve polisin halka kötü davranışlarını görmüş. Telsizi eline alıp:
-3310 merkezden tüm birimlere. Halka kötü davrandığınızı görüyorum. Diyarbakır halkına eziyet edeni yakarım, demiştir.
Bugün 25 yaşlarında bir Diyarbakırlının gözünde Gaffar Okkan bir 'Gaffar Baba'dır. Faili meçhullerin yoğun olduğu bir zamanda yanına koruma ordusu almadan esnafı ziyaret eder, her hafta bir kahvehanede herkesi toplar sorunlarıyla ilgilenirdi. Sürekli ciğer aldığı bir ensafla muhabbetinden, Diyarbakır sporun maçlarına gitmesine kadar Diyarbakır gibi bir ile polisi sevdirmiştir. Cenazesine katılıp ağlayan Diyarbakırlıları düşünün. Yeni doğan çocuklara Ali Gaffar isminin verildiğini düşünün. Bölgenin devletten soğumasını isteyenler sizcede kimi öldürmek isterler?
Ali Gaffar Okkan (büyük ihtimalle) jitem tarafından suikaste kurban gitti. Ya da derin devlet. Veya adı herneyse.
"3310'u kaybettik merkez"

Okuyan varsa belli etsin beyler

Uğur Mumcuyu çok severdim Allah rahmet eylesin

Hepsinin mekanı cennet olsun
Şu Gaffar Okkan'ı kim öldürdüyse onu çok merak ediyom amk adamlar senelerdir bulamadı

Başta Muhsin Başkan ve diğer bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin

Üzdün panpa

Okuyan birileri çıksada çıkmasada yazayım ben. Bi iki kişi bile okusa yeter bana

Kim faydalı bir şey yapmaya çalışsa birileri böyle ortadan kaldırmaya çalışıyor

itiraf: Aselsan olayında ağlamıştım

Okuyorum, devam rez

Emeğe saygı