'''Merhaba arkadaşlar gececi tayfaya özel böyle bilgilendirici bir başlık açayım dedim. Pm'den yazıştığım biriyle bu süt meselesini konuşmuştuk. Oradan aklıma geldi. Benim de 5-6 ay öncesinde farkettiğim bir olay bu. Daha önceleri süt ürünleri "Deriyi kalınlaştırıryor" derlerdi ben de tüketmezdim. Zaten süt ve süt ürünlerini seven bir insan da değilimdir.

Sütün içinde bulunan "Laktoz" insanlarn %75'inin intolerans sahibi olduğu bir şeker bileşimdir.Laktoz, aslında "Ağbi GliQoz Zararlı aQ yemeyin" denilen maddeyle galaktoz adlı şeker parçasının bir araya gelmesiyle oluşur. Laktoz çok çabuk sindirilir ve ani gelen yorgunluğa sebep olur.

Süt ürünleri bunun yanında, bağırsak inflamasyonuna yol açar. Inflamasyon vücudun zarar görmeye karşı verdiği bir tamir etme tepkisidir. Tahmin edersiniz ki bu da süt ürünlerinin bağırsağa verdiği zararlardan kaynaklı oluyor. Süt ürünleri geçirgen bağırsak, alerji, bağışıklık sisteminde tahribat gibi sorunlara da gebedir.

Çoğumuzun vücudunda B12, folik asit ekgiblikleri mevcut. Bunun nedenlerinden bir tanesi de süt ve süt ürünleridir. Yukarıda bahsettiğim geçirgen bağırsak sendromunda, vücut faydalı maddeleri de ememez hâle gelir. Yediğimiz onca B12 ve vitamince bol gıdalara rağmen, yaşanılan bu mahrumiyetlerin sebeblerinden biri de süt ve süt ürünlerinin kendisidir.

Bunun yanıda süt ürünlerinin içindeki tek alerjen laktoz değil, sütün içinde bulunan bir çok protein ve şeker parçası da laktoz gibi alerjen ve uzun vadede bağırsak düşmanıdır.

Bir canlının kendi yavrusu için oluşturmuş olduğu sütü içmek gerçekten akla uygun mu? Bir düşünün beyler. inek, manda, arı kendi yavrusu için süt üretiyor. Bu farklı farklı hayvan sütlerinin hepsinin de muhteviyatı çeşitlidir.Bir ineğin büyümesi ve gelişmesi için gereken maddeleri, bir insanın kendi yararına alması ne kadar mantıklı?

Süt ürünlerinin yoğun tüketimi aynı zamanda kanser habercisidir. Fazla süt ürünü tüketenlerde kanser riski daha az tüketenlere oranla daha fazladır.

Küçükken annelerimiz babalarımız bize "Süt büyütür" iç de geliş derlerdi. Peki ya tümör, nodül ve kanser hücreleri de büyümüyor mu? Onlar da bu büyümeden nasibi alıyor.

Günümüzde elini sallasan "insülin direnci" ve "Tip2 diyabet" hastasına rastlıyoruz. Peki sütün kan şekerine etkisi nedir? Süt ürünleri kan şekerini fırlatır. Laktozu oluşturan glikoz ve galaktoz çok hızlı sindirilir. Bu da glisemik indeks düşmanıdır. Sabah düşük kan şekeriyle içilmiş bir bardak süt, gününüzü bin edebilir. Aman dikkat beyler.

Sütü mayalayınca zararlı maddeler azalıyor mu? Mayalanmada protein yapıları değişmez ve alerjenler olduğu gibi kalır. Bir kısmı eksilse de "Laktoz" tamamen kaybolmaz.

Kalsiyum ihtiyacı ne olacak diyenler burayı da okuyun. Afrika kabileleri süt mü içiyor? Kemikleri güçlendiren en temel 3 şey "Hormonlar", "D vitamini", "Spor" dur. Yaşlanınca kalsiyum eksiğinden kemik erimesi başlayan insanlar, sizce yaşlandıkça süt içmeyi mı bırakıyorlar? Basit bir mantık sorusu.

Sütteki Emilebilir kalsiyum miktarı bademle neredeyse aynıdır.(miktar olarak 1 bardak)

Süt ürünlerini kesin, öğretilen fikirlere boyun eğmeyin. Prangalarınızdan kurtulun. Kademeli olarak bırakın. En azından sürekli tüketmeyin.

Gerekirse 3 haftalık bir mahrumiyet denemesi yapın. Bakalım ne kadar değişeceksiniz.'''




ingilizce bir makale: https://www.bmj.com/content/349/bmj.g6015

Video kaynağı(Türkçe):https://www.youtube.com/watch?v=aNs19Za1V0Q

NOT: Bilgilerin hepsi attığım videodan.Kopyala yapıştır değil, tamamen kendim not çıkardım. Hepinizi çok seviyorum kendinize çok çok iyi bakın.