tarih sorularınızı cevaplıyorum

@163 ankara ama hayır tarih değil. tarih ilgi alanım.
@162 ilginç bir yorum. bilemiyorum ben din alimi değilim, haklı olabilirsin.
@158 yağma isteği. zaten dünya karışıktı, imparatorluklar yıkılıyordu. moğollarda diğer nomad kavimler için altın ve maldan başka bir şey düşünmüyordu. cengiz han ise kendisini tarihten gelen altay mefkuresinin, hunların ve kök türklerin mirasçısı olarak görüyordu. bütün moğol kabilelerini birleştirince yağmalaya yağmalaya viyanaya dek geldiler işte.
@164 80 darbesini pek araştırmadım ama istersen 60 ihtilalini anlatabilirim.

60 ihtilaline bence abd destek verdi. zira adnan menderes ve 4 bakanı ihtilal olmasa 2 ay sonra sovyetler birliğine gidecekti. menderesle batının arası gerilmişti ve menderes sovyetlerle ilişkilerini geliştirmek istiyordu. batılılarda elbette türkiyenin sosyalist blokla yakınlaşmasını istemezdi. adnan menderes bir tahkikat komisyonu kurarak chpyi sıkıştırmak istedi. elbette chpyi kapatacak değildi sadece aba altından sopa göstererek bakın uslu durun haa deme niyetindeydi. bir çok gazeteyide sansür etti. gazeteler sansürlenen haberler yerine bembeyaz kağıt olarak çıkıyordu.

bazı halk parti mebusları ihtilali 15,20 gün önceden haber almıştı. nihayet ihtilal oldu. memlekette bir kurtuluş havası oluştu ve meclis feshedildi. mendereside kütahya yolunda yakaladılar. daha sonra ihtilalcilerin kendi içinde bölünmeler ortaya çıktı. o meşhur on dörtler olayı oldu, alparslan türkeş ve bir çok subay sürüldü. ve birden dp iktidarını itibarsızlaştırma politikası ortaya çıktı. gazeteler öğrenciler kıyma makinelerinde doğrandı gibi saçma ve mide bulandırıcı haberlerle menderes hükümetini suçlamaya çalıştı.

chp ve ismet paşa ihtilale temkinli yaklaştı. ismet paşa o meşhur ihtilalin ne içindeyiz ne dışında lafını etti.

ve mahkemeler nihayet başladı. hatırladığım kadarıyla ekim ayında başladı. hakim olarak salim başol, savcı olarak bir pid0fili olan egesel seçildi. bu iki isim mahkemelerden sonra yalnızlığa bürünecek, insanlar onlarla ilişkilerini kesecekti. hatta başoldan o kadar nefret edilmiş ki,1962 senesinde bir manavdan domates alırken manav başolu tanıyınca domatesim yok diyerek kendisiyle alışveriş yapmamıştır.

bebek davası, köpek davası gibi evrensel hukukun ve insan haklarının hiçe sayıldığı yüz kızartıcı davalar görüldü. bir ara savcının biri başvekilin kasasından kadın külodu çıktı diye hakime karşı külot bile salladı mahkemede. hatta itiraz edenlere salim başol sizi buraya tıkan kudret böyle istiyor! bile demiştir. mahkemedeki en sert kişi celal bayardı. hakim bile kendisinden çekiniyordu. nihayet davalar karara bağlandı ve reis-i cumhur bayar, başvekil menderes, zorlu ve polatkan hakkında idam kararı verildi. bayarın yaşı bahane edilerek müebbet ev hapsi cezası aldı. daha sonra reisi cumhur cevdet sunay tarafından bu cezasıda affedildi. aslında mahkeme, atatürkün başbakanlığını yapmış ve bir çok güçlü kişiyle dost olan bayarı asmaya korkmuştu. polatkan ve zorlunun cezası infaz edildi. bir kaç gün sonra ise menderes idam edildi.

menderesin idamı üzerine ve mahkemelerdeki hukuksuzluk üzerine halkta büyük bir üzüntü meydana geldi. ismet paşa ve necmettin erbakan ihtilalin kumandanı cemal gürsel paşayla görüşerek idamın infaz edilmemesini rica ettiler. cemal gürselde aynı kanaatteydi ama ihtilal kontrolden çıkmıştı. menderes idam edildi. cemal paşa umarım bu herkese ders olur diye bir açıklama yaptı.

bu ihtilal cumhuriyet tarihini tamamiyle değiştirdi. celal bayarın dediği gibi;

eğer 27 mayıs olmasaydı,ne 12 mart olurdu ne 12 eylül