/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +1 -1
    CUMADAYIM PiÇLER. HOCA HUTBE OKURKEN YAZACAM KÜFÜR ETMEYiN
    ···
    1. 1.
      +2
      Panpa hutbeyi dinle acelesi yok ben idare ederim
      ···
  2. 52.
    +10
    BEYLER HiKAYEYi SAHiBi KISMINDAN OKUYUN.

    son 4 dersi de olaysız bitirdikten sonra yine okul çıkışında yığılan kalabalığın arasından caddeye doğru yol almaya başladım. ellerim cebimde sallana sallana yürüyorum işte. arkadan birisi seslendi. dönüp baktım Derya.
    - ne var ne oldu
    - bişey olmadı be konuşmakta mı yasak?
    - buyur konuş ne konuşacaksın
    - dün niye öyle dedin bana
    - ne dedim ki
    - biliyosun işte ne dediğini
    - kusura bakma sinirliydim
    - bu arada arabanı nereye parketmiştin beni de zütür aynı mahallede oturuyoruz sonuçta
    - tamam derya sana iyi günler
    - dur bee tamam ( gülerek)
    -sen nasıl gidiyorsun burdan bizim mahalleye?
    - dolmuşla gidiyorum benim arabam yok ki
    - ben niye görmedim seni hiç dolmuşta
    - çıkışta parkta takılıyoruz biraz kızlarla o yüzden geç gidiyorum biraz
    - tamam hadi iyi eğlenceler sana
    - sana da şoför bey

    kız her cümlesinde laf sokar gibi konuşuyordu. ama böyle aşağılama gibi değildi bu sefer. gülerek söylüyordu, zaten kendisi de zengin bi kız değildi bizim mahallede oturduğuna göre. ama kız olmasını avantaja çeviren tiplerdendi. kendisini sevdirmesini biliyordu. iki dakika da benle bile muhabbete girebilmişti. aslında hoş bi kızdı. saçları beline kadardı neredeyse. dizinin üstünde eteği, onun altında ince siyah çorabı erkekleri cezbetmeye yeterliydi.

    eve gidip normal bir günü daha geçirdikten sonra, sabah dolmuşa binmemeye karar verdim. yarım saat önceden yola çıktım. yürüyerek gidecektim. en azından öğlenleri bir kola veya yiyecek bir şey alırım diye düşündüm. yürüdükçe fikrimden caymaya başladım. yol sanki uzadıkça uzuyordu. cadde olduğu için sürekli araba geçiyordu. otostop çekmeye karar verdim. beş altı araba durmadan geçtikten sonra eski model bi kamyonet yanaştı. " abi caddenin sonuna kadar zütürür müsün" dedim. " atla kanka " dedi. genç bi adamdı. yol boyu makara yaptı. lisede kızlarla yaptığı fantezilerden bahsetti. inandırıcı gelmedi ama kanım ısındı adama. zaten hızlı sürdüğü için beş dakikaya kalmadan geldik cadde sonuna. teşekkür edip indim arabadan. bu yöntem hoşuma gitmişti. bundan sonra böyle giderim zaten dümdüz cadde diye düşündüm. okula doğru yürürken Deryayı gördüm. karşı taraftan yürüyordu. ben geçmedim karşı tarafa. fazla muhatap olmak istemiyordum. bir iki dakikaya kalmadan bana seslendi. gelsene gibisinden eliyle işaret yapıyordu. geçtim bende karşı tarafa. okula böyle yan yana girdik. sınıfa gelince deryanın arkadaşlarından Aslı isimli bir huur " hayırlı olsun " dedi ve güldü. hiç giblemedim, ilk dört derside normal atlattıktan sonra öğlen teneffüsünde yine maç yaptık. bu sefer gidip iki liramla kendime kola aldım. volkan abiye de bi selam çakıp sınıfa doğru yöneldim. çıkışta dolmuşa param kalmamıştı. kendimi bildiğin huurlar gibi otostopa ayarlamıştım.
    son dört dersi de uyuyarak geçirdikten sonra caddeye doğru yürümeye başladım. omzumdan birisi tutup çevirdi. arkamı döndüğümde deryanın takıldığı lise 3. sınıflardan Sadık muallaksini gördüm
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      -1
      Anlat bu arada predotorio sahibi yapip okumamis olsam sana iyi soverdim muallak herif
      ···
      1. 1.
        0
        la oglum mal misin amk. otostop ne ayak. baban ogrenirse o 2 lirani da alir. iyice yolsuz kalirsin.
        ···
      2. 2.
        0
        Sen ne diyon aq
        ···
  3. 53.
    +5 -2
    BEYLER iŞTEYiM AKŞAM UZUN iKi PART ATICAM. KÜFÜR ETMEYiN. BU ARADA AMINA KOYiM PREDOTORiO7
    ···
    1. 1.
      +6 -3
      Tamam canım bende senin öptüm. Hayırlı işler. Ben idare ederim buraları ;)
      ···
  4. 54.
    +8 -1
    BEYLER HiKAYEYi SAHiBi KISMINDAN OKURSANIZ SEViNiRiM

    bu sadık tam bir yavşaktı. kızlara arkadaş ya da kanka diye yaklaşır, gezer tozardı. gerçekte hiçbir kız onunla sevgili olmazdı. o da kızlara mal gibi para harcar, kızlarla takılıyorum diye kendini tatmin ederdi. boyu benden biraz kısa ama hafif kiloluydu. okulda izin vermiyorlar diye yanında taşıdığı küpeyi çıkışta takardı. kısacası ayar oluyordum beyler çocuğa.
    - biraz konuşalım seninle genç
    - buyur konuşalım( elini tutup indirdim omzumdan)
    - hayırdır lan napıyosun sen
    - ne var ne yapıyor muşum?
    - deryayı sabahları evinden almalar okula getirmeler falan kimsin oğlum sen?
    - ben kimseyi evinden almadım yanlış duymuşsun
    - oğlum bak seni bidaha o kızın yanında görürsem bu şekilde konuşmam ( üzerime doğru geldi )
    - benim kimseyle bi derdim yok hadi iyi akşamlar sana

    ben yürümeye başladım. bir kaç adım attıktan sonra baktım hala aynı yerde dik dik beni kesiyor. dıbına koyduğumun çocuğuna ayar olmuştum. oturduğumuz mahalleden ve arkadaş çevremden dolayı çok kavgaya girerdik. alışkındım böyle şeylere. yeteri kadar arkadaşım da vardı. ama gerek var mıydı Derya huursu için kavga etmeye? değmezdi beyler. Bana göre bir kız için kavga etmek gereksizdi. hele o kız derya ise aşırı gereksizdi. birbirine ana bacı küfür eden gençler görüyorum sağda solda, gülüp geçiyorlar. ama birisi sevgilisine bi laf söylesin kavga çıkarırlar. siz aklınızı kullanın incici binler. kızlar için değmez.

    dolmuş paramı harcadığım için otostop çekecektim. hem yürüyor hem de ara da arkama dönüp el işareti yapıyordum. bi tane reno megan yanaştı. kapıyı açıp bindim. "selamun aleyküm" demek için çene kaslarımı çalıştırmıştım ki şoförün bayan olduğunu gördüm. saçları omuzlara kadar, kumral, genç bi bayandı. normalde bi bayan otostop çeken bi erkeğe durur muydu, bence durmazdı. şaşırmıştım. hemen kibar bine bağlayarak " merhaba" dedim. güldü. galiba çok resmi bi dille söylemiştim. " sana da merhaba " dedi dalga geçer gibi gülerek. benim yanaklar yine otomatik kırmızı renge bağlamaya başladı, ama esmer olduğum için çok sırıtmadı Allahtan.
    öğretmenmiş beyler. o yüzden durduğunu tahmin ediyorum. sonuçta her gün benim gibi liseli binlerle uğraşıyordu. üstüm başım elli metre ileriden " ben liseli binim " diye bağırıyordu zaten. o da çekinmeden durmuştu. yol boyunca okulumla ilgili bir kaç soru haricinde konuşmadı. arabayı tam bir bayan gibi sürüyordu. bi ara bomboş yolda tabela da "50" yazıyor diye yavaşladığını hissettim. bayan olduğu için mi yoksa eğitimci olduğu için mi bu kadar kurallara uyuyor bilemem.

    gerekli yere geldikten sonra teşekkürümü edip indim arabadan. eve doğru yürürken hala beni tedirgin eden sadık muallaksinin artisliği vardı. eve doğru yürürken sola döndüm ve internet kafeye girdim. bizim mahallenin çocukları kafenin yan tarafında ki kaldırım da klagib apaçi oturuşları eşliğinde sohbet ediyorlardı. yanlarına ben de " insan " gibi oturduktan sonra meseleyi anlattım. bi tanesi ağzından salyalar akarak " kanka derya güzel mi " dedi. içimden derya seni ne yapsın amk kekosu diye geçirdikten sonra " yok kanka yaa" dedim. bu mallar da deryayı tanımadığına göre kız ya hiç dışarı çıkmıyordu ya da yeni taşınmıştı. kekolardan kavgaya hazırlıklı olmasını söyledikten sonra eve gittim.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Gibin şu çocuğu panpa
      ···
    2. 2.
      0
      sen de yeni çakması mısın panpa?
      ···
      1. 1.
        0
        Yok panpa bu hikayeyi okuyorum şuku basmak için böle bi hesap açtım zaten panpa bi de ben gizli tesla inşa edemeden sildim clashı
        ···
      2. 2.
        0
        Yaz artık mk
        ···
  5. 55.
    +6 -1
    Geldim beyler başlıyorum yazmaya

    Edit: en büyük fenerbahçe yazan arkadaş daha benim taşaklarımla tanışmamış
    ···
  6. 56.
    +10
    BEYLER KARIŞTIRMAMAK iÇiN HiKAYEYi SAHiBi KISMINDAN OKUYUN.

    sabah uyandım ve her zaman ki gibi caddeye doğru yürümeye başladım. kaldırımın uç tarafından çizgilere basmamaya çalışarak yürüyor, bir yandan da arkamı dönüp arabalara el işareti yapıyordum. on dakika boyunca hiçbir araba durmadı. en son bi tane kamyon tarzı bi araç yanaştı. adam camı indirip " istersen arkaya atla yerim yok " dedi. " eyvallah " deyip atladım kasaya. bazı muallakler boş arabayla durmuyordu ama bu adamın durması takdir edilesi bi davranıştı.

    okula doğru yaklaşırken bende bi züt korkusu başladı. birisi falan görür rezil oluruz diye hiç düşünmemiştim kasaya atlarken. caddenin tam sonuna gelmeden arabanın yanında kidemir levhaya iki kere vurdum "sağ çek" der gibi. adam köşeye yanaşınca atladım aşağıya. elimi kaldırıp selam çaktım o da kornaya basıp uzaklaştı. biraz fazla yürüyecektim ama olsun rezil olmaktan iyiydi.
    sınıfa girdim ve en arka köşeme oturdum. sınıfta ki huurlardan gamze " sana da günaydın " dedi. ben de " eyvallah " dedim. ben yapmacık bi insan değildim. ne düşünüyorsam dışa da onu yansıtırdım. sevmezdim hiç gamze ve tayfasını. bizden büyük erkekleri kesmekten başka bi taka yaramazlardı.

    öğlen teneffüsünde maç yapmak için toprak alana gittim kimse yoktu. bende geri sınıfa doğru yürürken voleybol oynayan kızlardan seken top bana doğru geliyordu. ayağımın içiyle kızlara doğru vurdum topu. reflekslerini gibtiğimin şişmanı topu tutamadı ve arkası dönük bi kızın kafasına çarptı. top zaten yavaştı, ciddi bi durum da yoktu. yanında ki kızlar gülmeye başladı. kız arkasını dönüp bana baktı ve hafif utanmış bir şekilde güldü. ona bişey olmamıştı ama sanki ben kafama Roberto Carlosun vurduğu topu yemiş gibi oldum. çok güzeldi beyler. hani maçın son dakikasında hakemin penaltı noktasını göstermesi gibi bir şeydi bu. o gülüşte gönlümün verdiği son dakika penaltısıydı.

    kız bana güldü ama ben o an ne tepki verdim hatırlamıyorum. kesin suratımda anlamsız bi ifade oluşmuştu, kız o ifadeden sonra güldüğüne pişman olmuştur amk. sınıfa doğru ilerlemeye devam ettim. normalde okullarda büyük sınıflar üst katlarda olur ama bizim okulda tam tersiydi. merdivenlerden çıkıp sınıfa girdim. maçtan sonra yerim diye düşünerek bıraktığım ekmeğimi kış uykusundan yeni uyanmış ayı edasıyla yedim. stresliydim beyler, bi özür bile dilememiştim kızdan. ama belki de böylesi daha iyi olmuştu. özür dileme bahanesiyle daha müsait bi zamanda yanına gidebilirdim. zaten şimdi özür dilemiş olsaydım en fazla " önemli değil " der yollardı beni.

    çıkışta caddede ilerlerken deryanın seslendiğini duydum. yerimde durdum ve gelmesini bekledim. yine otuz iki diş gülerek geliyordu. gülmek yakışıyordu huurya. bembeyaz dişleri vardı. " naber keskin nişancı " dedi sırıtarak. ben yine utandım anında ve beynim yanaklarıma kızarması için komut verdi. " iyi senden naber " dedim. " iyi işte " dedi. bi süre konuşmadan yürüdük. onun parka doğru döneceği sokağa gelince " görüşürüz " dedim. " sende gelsene yaa" dedi huur gibi a yı uzatarak. gerçi zaten huur sayılırdı. bi an için gitmiyeceğimi söylesemde, kafasına top attığım kız hakkında bilgi alırım düşüncesiyle takıldım peşine. tabi olacaklardan habersiz..
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Devam edicek misin?
      ···
  7. 57.
    +1
    Beyler hala okuyan var mı devam edicem?
    ···
    1. 1.
      0
      Var reis
      ···