15.02.2032
Sevgili günlük ve bunu okuyan kişi
Her şey 2017 referandumunu diktanın kazanmasıyla başlamıştı. Kazandıran kesim buna çok sevinsede Bu aslında kimse için iyi değildi kaybettiğimiz canlar, hayatlar, yurtlar ve özellikle kaybettiğimiz rahat hepsi onla başlamıştı kimisi bunu kabul etmezdi temeli 2018 ve ardındaki kanlı 2023 e bağlardı (aslında 2018 ten sonra kanlı olmayan yılda yoktu doğrusu) bazıları Olayı temelinde en başında arardı bazıları da halkta bense size olayları 2023 yıl başından itibaren anlatıcam ve Bazı notlarla öncesine değineceğim. Eğer bu yazıyı hala okuyorsan Tarihin ne kadar kirli gerçeklerle dolu olduğunu insanın istediğinde ne aşağılık bir varlık olabileceğini öğreniceksin

Sabah Uyandığımda saat daha beşti ama bunu hiç umursamıyordum halbuki tüm hayatımı değiştirecek adamla bugün tanışacaktım. Zor bela ayağa kalktım ve Elimi yüzümü yıkadım su darbelerini ne kadar bol vursamda bir türlü ayılamamıştım bende bu durumu soğuk bir su içerek çözdüm.
Kitaptaki not: O gün 2022 nin bitmesine sadece iki gün vardı ama kimsede o övülmekten hiç ne olcağı tartışılmayan 2023 ten umutlu değildi. Ayrıca bu olayların verdiği( Yazının BURADA kalanı silikti ne olduğu hala merak konusu)
Buraya Yazan kişi: Bir erkek olarak hikayeyi Yazan kadın ve daha nice kadınlar kadar cesur olmadığım için kendimden nefret ediyorum.(2042)

Camdan dışarı baktığımda ılık yaz rüzgarları yeşillerle kaplı ormanı canlandırıyordu. Kelebekler güneşin etrafında dönüyor kuşlar cıvıldıyordu. Dışarısı güzeldi güzel olmasına ama benim ruhum yalnız olmanın verdiği acıdan yanıp kıvranıyordu. Salona geçtiğimde bana insanları hatırlatan kişiden yani babamdan bir not vardı notun üzerinde " Dün yeni insanlarla tanıştım ama sana bunu sölemedim X bugün onları evimizde ağırlamayı ve seninle tanıştırmayı düşünüyorum. Umarım onları beğenirsin
Seni her şeyden çok seven baban"
Notu okuyunca sevinmiştim çünkü uzun zamandır babam ve banyodaki aynam dışımda kimseyle konuşmuyordum. Ve babamın eve boş insanlar getirmeyeceğine eminim.

Beyler toplanın devamı gelsin

Yazarın Notu:O zamanlar notla haberleşmemiz ilerki nesillere çok saçma gelecek biliyorum ama dikta rejimi ile birlikte internet 4 yıldır kısıtlıydı hiç bir şekilde sosyal medyaya girilemiyor paralel yapılanma gerekçesiylede telefon ağı yüksek mecralar dışında yasaklanıyordu. Bunun en büyük sebebi ise diktanın en büyük destekçisi olan aşırı muhafazakarlardı. teknolojiden ve çağdaş yaşamdan nefret eden bu grubu desteğini kaybetmemek ve en önemlisi grubun varlığını sürdürmek adına çağdaş yaşam ve teknolojinin nimetlerinden alıkoyuluyorduk

Notu okumanın verdiği heyecanla bahçeye indim ve Gerekli olan sebzeleri mutfağa taşıdım. Adeta bir kuş misali mutluydum sizde 9.5 milyar insanın olduğu bir dünyada 6 ay boyunca tek insanla konuşsaydınız eminim bu hallere düşerdiniz. Yemeği çayı ve geri kalan her şeyi hazırladıktan sonra balkondaki dede yadigarı koltuğa attım kendimi. Bahçemizi izliyordum ve akşam olacak konuşmaları iple çekiyordum.
Yazarın Notu: Şehirde olmamak bizim için avantajdı çünkü şehirde değil bahçe yol olduğundan bile şüpheliydim.
Buraya Yazan: Ah X bu günlere gelmemizi sizin gibi yüce kadınlara borçluyuz.

Akşam olmuştu ve bir araba gördüm Tesla Q600 son dönemlerde çok moda olan bir elektrikli arabaydı. Dikta Dış mihraklar diye ne kadar yabancılara nefret söylemlerinde bulunsada otomatik ev klidinden kullandığımız taşıtlara kadar her şey onlarındı. Aslında son dönemde neler dendiğini tam olarak bilmiyorum çünkü ne deseler bunu bir adeta çanakkale destanına dönüştürüyorlar. Doğruyu söleyen yokmu derseniz toplu haberleşme yayın organlarında kim dürüst olduysa hayatı karardı. Bu destana dönüştüren kanalların daha doğrusu yalama topluluğunun sembolleri dışında her şeyleri aynı zaten
Yazarın Notu: O dönemler televizyon kanalları diktaya öyle bir boyun eğdiki Atv Ak tv, star mübarek tv, trt1 osmanlı tv ve daha ne iğrenç değişimler yaşandı.

Okuman var mıydı

Arabadan babamla beraber iki erkek ve bir kadın inmişti. Bende hemen kapıya koşup sert bir şekilde açtım babam, kadın ve bi adam korkmuştu ama diğer adam demir gibi soğuktu. Hayatımda ilk defa böle derin bakışlı içinde kim bilir ne fırtınalar dönen bu derece soğuk bir insan görmemiştim. Misafirlerden Özür dileyip içeri buyur ettim. Tabi insafla karşıladılar bunu

Yemekler yenirken kimse pek konuşmadı sadece babam gelenleri tanıttı korkan adam ve kadın karı kocaydı isimlerine gelirsek Eylül ve Sinandı. Diğer derin bakışlının ismi ise Ömerdi babam ismini bana söylerken beni süzdüğünü farkettim. Güzel bir kadındım, aslında bunla övünmezdim, zaten hiçbir erkekle bi ilişki yaşamamıştım. hayatım burda bu bahçede ve bu evde geçmişti okulum buraydı derslerim ise babamın verdiği kitaplar ve sonra kendime bin bela hazırladığım kitaplıktı. Sevdiğim adam kitaplardı. Ben ona bakınca bir hata yapmışcasına önüne döndü.

Işte o an bana döndü Ömer:
Müsadeniz varsa konuşmak istiyorum
X: Müsade sizin lütfen konuşun
Ömer: onlara yaptıklarını söylemek onları utandırıp korkutmaz çünkü onlar bunla övünürler. koyunlarına bunu anlatman bişey farkettirmez çünkü onlar körü körüne inanmıştır çobanlarına. Onların tek korkusu rahatları onları yattıkları yatakla tehdit ediceksinki bidaha rahat yatamasın( adeta coşmuştu herkes şaşkındı çünkü mükemmel hitabeti insanı etkiliyordu ben bile etkilenmiştim babam ise memnundu bundan) onları yedikleri yemekle tehdit ediceksinki yemekleri zehir olsun onları hayatlarıyla tehdit ediceksinki bu Dünya onlara zindan olsun. Eğer bunu yapmazsak hiç bir şekilde bu vatan gün yüzü göremez
Yazanın Notu; Bu dedikleri bana her diktatörün hızlı yükselip sert çöktüğünü anlatmıştı adeta

Şukularımızı unutmayalım panpalar

cümlelerini adeta bir çekiç gibi etrafa savuruyordu bu hele muhalifiyse hiç merhamet sahibi olmuyor onu adeta yerden yere vuruyordu. Bu odadakileri gerçekten etkiliyordu hele beni daha çok etkilemişti çünkü ilk defa öyle biri görmüştüm bu mutlu mesut yaşadığım mağaradan hiç ayrılmamıştımki

yazarın notu: Aslında ö dönem bu çok normaldi şehirdeki insanlardan ve diktadan sıkılan bir sürü kişi ya şehir dışına çıkmış ya da yurt dışına. Ülkede kırsal bölge 2018 e kadar sürekli azalırken 2018 den itibaren artık hızlı bir şekilde yükseliyordu.

Ömer hala konuşuyordu ve bende dayanamayıp bunu kendimde gerekli bularak
x: Peki siz neden burdasınız bahsettiğiniz vatanı bu koltukta etrafınıza alev saçarak kurtarmayı düşünmüyorsunuz heralde. ( Bunu dediğimde sadece gülümsedi ki bu beni gıcık etmişti.)
Ömer( Babama dönerek) : Hanımefendiye anlattığınızı varsayıyorum.
X: O kadar konuştuktan sonra bunu tekrar anlatmanın size zarardan çok fayda getirceğine inanabilirsiniz.
Ömer: iyi madem çok istiyorsunuz buraya bizi davet eden babanızdı bizde aslında istemiyor değildik. Şehirde şu an bizlere karşı aşırı büyük bir baskı var ve bizde bazı faaliyetleri buraya taşımaya karar verdik.
X: Nasıl faaliyetler konuşmak falan mı
Ömer: Basım işleri
X: Buna izin mi verdin baba( babam sadece başını sallamakla yetinmişti yıllardır yaşadığım yerde dış unsur olarak bulunmak beni sinirlendirmişti.) Ya bunu dikta öğrenirse biz suçsuz durumdayken...
Ömer: Merak etmeyin babanızda bizden biri
X: Ne saçmalıyorsun sen senle konuşmuyorum yabancı (yinedee konuşmaya devam etti konuşmaktan haz alıyorddu galiba)
Ömer: Az önce kitaplığınıza göz gezdirdim o kitapların dikta tarafından hoş karşılanmayacağını bence çok iyi biliyorsunuz bizim basacağımız şeylerden tek farkı kapak içinde olması buda onlar için pek anlam ifade etmez.
O an ağlamıştım ne diyordu bu herif beni bi günde ne hakla suçlardı koşarak odama çıktım ve suçlandığım kitaplığın dibinde yığılıp kaldım bu bilgi hazinesinin ne günahı olabirki onlar için canımı bile veririm.
Buraya yazanın notu: Kitaplar o dönemden yaklaşık 10 yıl sonra artık basılmamaya başladı. Ne olduğunu bilmiyor iseniz genellikle 13.5 cme 19.5 cm olan hammeddesi ağaçtan bir okuma aracıdır.

Sabah olduğunda kapı çalıyordu. Kimsin diye sorduğumda Ömer'in sesiydi " Dün gece için gerçekten üzgünüm uygunsanız lütfen kahvaltıya buyrun"
X: Babam nerede ve sen neden hala burdasın.
Ömer: Babanız dışarda ama sizi gıcık etcek ne yaptıysaam lütfen söyleyin hatamı düzeltiveriyim.
X: Git işine ve ülkeni kurtar sabah sabah sesinizi duymak istemiyorum. ( bunu dediğimde direk gitmişti biraz ağır konuştuğum için pişmandım doğrusu onu kırmak istememiştim eminim dünde o beni kırmak istememişti ama kırmıştı ödeştiğimize sevindim doğrusu)
Yazarın notu: Keşke bir zaman makinem olsada çıldırana kadar o anı tekrar tekrar yaşasam

Aşşağı mutfağa indiğimde herkes bahçedeydi aralarında konuşuyorlardı. Bana gelirsek kendime bir şeyler hazırlayıp karnımı doyurdum ve arka kapıdan dışarı çıkıp baya uzaklara yürümeyi kafama taktım.
Sinirlenince hep böyle yapardım.

Yürüdükçe yürüyordum bir saattir aralıksız bulutlar ışıldadıkça kuşlar cıvıldadıkça dünya döndükçe yürücekmişcesine yürüyordum. Ve bir an yere yığılıp bayıldım adeta hayat benim için bu son 2 günden ibaretti gözümün önünden ne bir anı ne bir görüntü geçiyordu sonra o an ne olduysa hatırlamıyorum.

Beyler evde badana var bi iki güne merak etmeyin açarım başlığı yine hem yazıda hazır olur hızlı hızlı atarım