/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 276.
    0
    Rezervasyon
    ···
  2. 277.
    0
    Hadi lan rezzzzz pic
    ···
  3. 278.
    0
    Trendden çıktı daha yazmaz primci işte
    ···
  4. 279.
    0
    huur cocugu.
    ···
  5. 280.
    0
    Hadi lan
    ···
  6. 281.
    +3
    O anda yolda babamı gördüm ve hızla onun yanına sürdüm arabayı üstüne hastalıklılar saldırmaya çalışıyordu silahımı çektim ve vurmaya çalıştım hepsini vurdum ama kolay olmadı mermilerim azalıyordu ve bu kötü bir şeydi bildiğimiz bir silah satan yer yoktu depo vesaire aklıma gelmedi araştırıyorduk.Bu arada babamı aldık ve son sürat sürmeye başladım gene bu sefer babamın hafif yarası vardı. Kimin yaptığını bilmem önemliydi çünkü hastalıklılar yaptıysa eğer ya dönüşecekti ya da tıbbı yardım sağlayarak onu iyleştirmek mümkündü.Ama iyikide hastalıklılar yapmamıştı düşmüş ve bacağında yara oluşmuştu. Hemen tentirdiyot ve pamukla pansuman yaptık ve gazlı bez ile sardık. Depo aramaya koyulduk silah ve malzemeler için.O anda aklıma askeriye üs ve bölge geldi. Babam Askerliğini izmir de yapmıştı ve askeri bir üs bileceğini düşündük. Aradık taradık ve sonunda bulduk.Çok harap olmuştu ama dondurucular sayesinde etler ve sebzeler taze kalmıştı. Hava kararıyordu ve akşama doğru ateş yakacaktık. Babamın yarasına baktım ozonlu su ile yarasını köpürttükten sonra tekrar tentirdiyot ve gazlı bezle sardım. Yaranın açık kalması daha iyiydi ama bu sefer bir yerden iltihap kapabilirdi. Annem etleri hazırladıktan sonra sebzelerden de salata yaptık ve ateşimi yaktık. Acıkmıştık ve etlerin olmasını bekleyeme kadar salata yedik. Bende etler olana kadar küçük çaplı bir gezinti yaptım aldım çantamı yanıma teçhizat ve mühimmat bulursam alacaktım temiz üst baş vesaire. ilgimi askeri üssün boş olması çekti. Genellikle burada insanlar barınabilirdi hemde baya bir insana yetek kadar yemek ve su vardı ama nede kimse gelmemişti anlayamamıştım. Neyse dedim ve yoluma devam ettim.O sırada çocuk sesleri duydum.Önce tereddüt ettim fakat sonrasında gittim gizlice.iki çocuk ağlıyordu ve bunlar hastalıklı değildi. Tahminimce ikisi de 6 yaşındayı. Korkmuşlardı.Aldım onları ve ve teçhizat aramaya başladık önce benden de korktular ama sonra sakinleştiler. Mermi ve silah buldum hemen çantaya attım. içlik bulmuştum bir sürü ve bunları bez olarak kullanabilirdik çok esnek ve sağlamlardı.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam etmemi istiyorsanız ve beğediyseniz yazın bunu bekleyeceğinize ben atarım 15-20 part bitirirm.
      ···
  7. 282.
    0
    Rezerve
    ···
  8. 283.
    0
    Senin anani gibiyim
    ···
    1. 1.
      0
      Kardes ben yazıyorum beğenirsiniz devdıbını getiririm
      ···
  9. 284.
    +2
    içlikleri aldık ve yol koyulduk.O anda iki üç gölgenin arkamda olduğunu hissetmemle silahımı çıkarmam bir oldu. Bunlar hastalıklı insanlardı.5 mermi vardı ve sadece 2 ıska geçme hakkım vardı. Neyse ki mühimmat deposuna yaklaşmıştık ve Hastalıklıları vurduktan sonra çocukların elinden tutarak depoya girdim. Alabildiğim ne kadar silah mermi çakı varsa aldım. Zaten biz gidip gelene kadar aradan 45 dakika geçmiş ve etler hazır olmuştu. Annem yanımda ki çocuklara baktı ve onları ağırladı temizledi ve su içirdi yemek yedirdi. Yıldızlara bakarak saatin 21.00 olduğunu düşündüm ve akşamı arkada bırakarak geceye doğru ilerlemeye başladık. Etraf sakindi ve sessizdi.Ben nöbette kalacaktım annem babam ve çocuklar ise uyuyacaktı.Ben uykumu aldım ve gece ortalama 1 de kalktım başladım nöbet tutmaya.Çocuklardan birisi yanıma geldi. (Adı tarık olsun mavi gözlü idi)
    T:Siz neden buradasınız abi?
    B:Hastalıklılardan kaçtık Tarık. Senin ailen nerede bu çocuk kardeşin mi? (Tarık çok akıllı bir çocuktu)
    T:Bazı insanlar ailemize acı çektirdiler abi kaçırdılar bizi.
    B:Tamam Tarık sen uyu yorgunsundur ben nöbetteyim bir şey olursa bağır bana.
    T:Tamam abi.
    Dedi ve uyumaya gitti.O sırada ileride bir kaç kişinin bize doğru geldiğini gördüm ve elimde silahı hazır bulundurarak gelmelerini bekledim.Bir yere bakıp gittiler.Pek takmadılar burayı sanırım onlar gerçek insanlardı yani hastalıklı değillerdi. Derken uykum gelmişti hafiften ve sabahın ilk ışıkları ile doğruldum. Saatin sabah 9 olduğunu tahmin ediyordum. Biraz dolaştım ve yerde saat buldum. Hırpalanmış ama çalışır durumdayım. Sandığımın aksine saat öğlen 11 olmuştu.Ben zaman algımı kaybetmiştim. Annem ve babam uyandığı için nöbeti onlara devretti ve uyardım;
    Şu kargaşada pilici fırına vermezsiniz umarım.
    Kızgın da olsalar güldüler ve saati vererek onlara uyumaya gittim.
    (Uzun bir uykudan sonra... )
    Uyandım ve annemden saati almaya gittim yemek hazırlıyorlardı ama babam yoktu. Nereye gittiğini sorduğumda ise çevre de ufak bir gezinti yapacağını söyledi ama merak etme araba ile gitti dediği anda ise içime bir şey oturdu ama rahattım zaten bir saat sonra da babam elinde ekmek ile gelmişti.Çocukları uyandırdıktan sonra yemek yedik ve biraz sohbet ettik sonra gece nöbeti başladı benim için.
    ···
  10. 285.
    0
    Hadi ya
    ···
  11. 286.
    +1
    Ya seri seri at şu partlari
    ···
  12. 287.
    0
    Yaz pampa hadi
    ···
  13. 288.
    +2
    Biran korkmanında verdiği bir deli cesareti ile bu sefer ki nöbeti en yüksek tepeye çıkarak yani kulenin üstüne çıkarak yapacaktım. Yanıma mühimmat aldım yiyecek içecek aldım ve güvenlikli bir alan oluşturdum saatimi baktım ve saat gece 2 suları idi. Gaipten sesler ve görüntüler görmeye başladım.Bu sefer uykumu almış ve karnımı doyurmuştum artık önümde hiç bir engel yoktu. Neyse gaipten sesleri duydum ve gördüm. Kule uzun olduğu için pustum ve bekledim bunlar insanlar olabilirdi fakat buraya kimseyi almak istemiyordum biz bize yetiyorduk silahlarımızı alıp bizi savunmasız bırakabilirlerdi. Kulede nöbet tutacağımı sadece annem biliyordu çocukların bile haberi yoktu çünkü onlar saftı. Babamdan Son 3 gündür şüphe duymaya başlamıştım ve doğru çıktı şüphelerim. ileriden gelen insanlar ve üsten çıkan babamı gördüm. Babam o insanlarla konuşuyordu ve konuşma bitince gittiler.Ne konuştuklarını bilmiyordum ama babama karşı olan şüphelerim artmıştı. Umarım bizi yarı yolda bırakmaz veya bize ters düşen bir hareket yapmaz diye umuyordum. Gecenin en hareketli kısmının bu olduğunu düşünmem ile bu düşüncemin çöp olması aynı anda oldu.Çünkü uzaktan 10 bilemedin 15 adet hastalıklı insan geliyordu ve bunlar üslere doğru yürüyordu. Babamdan şüphe etmiştim o konuştuğu adamlar mı acaba Hastalıklıları buraya yönlendirmişti? Bunun bir önemi yoktu yanıma keskin nişancı tüfeğini almıştım fakat çok az kurşun vardı içinde 5-10 anca vardı ve ıska yapma hakkım yoktu. Oynadığım oyunlardan ve izlediğim Hitman filminden etkilenerek atış yapmaya çalıştım. Birincisine vurdum o tamamdı ve dikkatleri üsten buraya gelmişti. Tehilkeyi ailemden uzak tuttum fakat bu sefer ben tehlikedeydim. Yanımda Glock vardı ve bu tabanca işimi görürdü ama önce vurabildiğim kadar Sniper ile hastalıklı vurmaya çalışacaktım ama pek vuramadım en fazla 5 kişi vurabildim şimdi ise sıra Glock kullanmaya gelmişti.7 hastalıklıyı da vurmuştu ama geriye 3 tane kalmıştı ve mermi bitiyordu. Yanıma aldığım komando bıçağı ile hepsinin kafasını hedef alarak parcalamaya çalıştım.Üstüm batmıştı ve bende kule de içlikleri giymiştim.Hem rahat hemde sıcak tutuyordu bu soğuk havada. Güneşin doğmasına yakın uyuyakalmışım ve bağrış sesleri içinde uyandım.iki adam annemi ve cocukları kaçırıyordu. Sniper da 3 mermi olduğu aklıma geldi atışlarımı düzgün yapmazsam annem ve çocuklar gidecekti.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 289.
    +1
    Sniperı hazırladım ve adamların sabit durduğu bir anda ise atış yapacaktım. Sabit durmadilar ilerliyorlardi ve benim elimden bir şey gelmiyordu.Bir anda tabancanın tetiğine bastım bir iki ve üç. Adamlar dikkatlice çevreye baktiklari sira sniperı hazirladim ve birinci adamın tam kafasına sıktım. Yere yığıldı diğer adam korkmuş bekliyordu kuleden indim ve Glock u adama doğru sıktım.Öldüğü farz ediyorum çünkü kan içinde kalmıştı. Annem bana sarıldı ve çocukları tuttuk üsse gittik. Babam yoktu. Annem ile bir plan kurduk. Babam bir işler çeviriyordu ama ne olduğunu bilmiyorduk. Annemde ether vardı.Çocuklar babamı oyalarken ben ether babama koklatacak ve onu bir kaç saatliğine de bayıltıp ne işler karıştırdığını bulacaktık.
    (Akşam saat 20.35)
    Babama nerede olduğunu sorduğumda dolaştığını söyledi. Yemek az sonra hazır olur dedim ve annemin yanına gittim. Ether hazır mı dedim ve evet diyerek cevap verdi. Yemekleri yedik.Bu gece nöbet tutmayacaktım. Babamın neler karıştırdığını öğrenecektik.Çocuklar babamı oyalarken bende ether tuttum burnuna ve bayıldı. Ayılması en az 2 saati alırdı ve bu 2 saat bana yeter de artar bileydi.
    ···
  15. 290.
    +2
    Önce annem çantasını getirdi ve yanında kriptolu bir telefon vardı. Evrak yazı evrak yazı vesaire derken bir not bulduk. içinde Ahaliye gel yazıyordu. Ahali neresiydi bilmiyorduk ama daha çok not bulduk.Hep saat hep yer belirtmiş ama kimden olduğunu belirtmemişti. Telefonuna baktım mesajlar vardı. Aramalar vardı. ilginç olan ise dün gece babamı birisi aramış ve konusmuslar.Bu şartlarda telefonun çekmesi beni epey şaşırtmıştı. Lokasyon belirten herhangi bir mesaj yoktu.Bu arada çocuklar da heyecanlı bir şekilde bakıyordu. Tarık bana arvişlere girmemi söyledi. Küçüktü ama ama aklı epey çalışıyordu. Arşivlere girip baktığımda ise bir lokanta ismi verilmiş ve toplantı yapılacağı söylenmişti.Ve sanırım yaşayan tek insanlar bizler değildik bunu anladım ama asıl sorun şu ki madem babam insanları biliyordu ama neden bize söylemiyordu?Bu aklımda ona karşı olan şüphemi daha da çok artırmıştı.
    ···
  16. 291.
    0
    Rezerved 25
    ···
  17. 292.
    +1
    (Aradan 3 saat geçer.)
    Babamın gözleri açılmaya başladığı anda bizde çantasını topladık ve onu bir yere yatırdık. Uyandı ve ne olduğunu sorduğunda ise aniden bayıldığı yalanını ortaya attık. Stresten herhalde dedi ve gece saat 01.00 a geldiği zaman ilginç sesler ve ayak sesleri duydum her şeyi hazırladım. Kilitledim üssü ve içeri girmeleri zaman alırdı. Hastalıklı insanları gördüm klagib her zaman ki gibi geliyorlar ve bende vuruyordum.Ama artık burası çok sıkmaya başlamıştı. Günde 4 öğün yemek yiyince stoklar da azalmaya başlamıştı bile.Bir orduya yetecek kadar yemek yoktu artık çünkü 5 kişiydik ve çocukların gelişmesi önemli olduğu için onlar 6 öğün yiyorlardi. Neyse sesleri duydum ve hazirlandik olasılığı bir saldırıya Karşı savunmamiz hazırdı. Geliyorlardı ayak sesleri, duydum.Bunlar daha farklılaşıyordu yakınlaştıkça. Bunlar hastalıklı değil normal insanlardı. Evet.Kapıyı tiklattilar ve yalvardilar bizler de insanen aldık onları. Yani annem aldı. Konuştuk sohbet ettik açlardı yemek verdik. Sorduk nerede geldiniz diye. Ankara dan buraya gelmişler.Bir kadın ve bir erkekti gelenler. Evlilerdi.Erkek olan askerliğini burada yapmış ve burada sığınabileceklerini düşünmüşler. Hikayelerini sorduk.(Onların ağzından anlatıyorum.)
    Rusya da salgın olduğu zaman yani 2 3 ay öncesine kadar her şeyimiz vardı rahattık. Cocuklarimiz evimiz ailemiz hala bir aradaydı. Annemler bizde yaşıyorlardı. Daha sonra salgın sıçradıkça daha çok korktuk ama bir şey yapamadık. Varımız yoğumuzu erkenden sattık ve daha küçük bir yere sığındık çünkü para önemliydi yada biz öyle sandık. Artık paranın bir önemi yoktu. Eger salgın bitecekse ben canımı bile vermeye razıyım ama artık para geçerli değil bu dünya da.Artık eşitiz ve bu eşitliği anlamamız çok geç oldu.Bu hayat bitmez sanıyorduk sonsuza dek veyahut ölene dek mutlu olacağımızı sandık.Ama önce annem öldü. Salgın ona bulaşmıştı ve onu kendi ellerimle öldürdüm.Çocuklarımızı bir gün evde bıraktık klagib yemek bulmak için ve eve geldiğimiz zaman yoklardı.Ya kaçtılar yada kaçırıldılar. Kendime sıkmak ve ölmek istedim ama can dostum beni engelledi. Eger kacirildilar ise bulabilirdik yada kaçtılar ise ama kendimizi oldurursek bir mezarımız bile olmayacaktı.Çok acılar çektik buraya gelirken. Bize saldırmaya çalıştılar. Eşim askerlik için buraya gelmişti bir umut belki insan vardir diye geldik bizde ve sizleri bulduk, sizler bizim son umudumuzsunuz.
    Dediler ve ağlamaya başladılar. Kendime hakim olamadım ve bir damla yaş aktı gözümden. Gercekten yaşadıkları çok acıydı.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 293.
    +1
    Bizler de tek tek hikayelerimizi anlattık ve nöbet tuttuk sabaha kadar. Bekledik.Yemek stoğumuz artık azalıyordu 7 kişiye çıkmıştı sayımız. Baska bir sığınağa ihtiyacımız vardı. Eğer böyle sığınak degistirirsek olduğumuz yerde döner dururduk.Bir ara Kutuplara gitmeyi bile göze aldım. Çünkü bakteri soğuk ortamda yayılamaz veya daha yavaş yayılırdı bu virüsler içinde geçerliydi. Neyse aradan bir kaç gün geçti bu arada adam hava harp okuluna mezunmuş ve kadın ise kimyagermiş yani dna testleri Labaratuar arası işler yapan birisi imiş.Bu aslında aklıma bir fikir geçirmişti. Eğer bir laboratuvar bulursak ve hastalıklı bulursak testler yapıp bunun panzehirini bulabilirdik.Ama bu aylar hatta yılları alırdı. Fakat denemeye değerdi ve bunu deneme vakti gelmişti.Bu fikri ortaya attığım zamanlarda kadın hariç herkes ekşiterek yüzünü bana bakmıştı ama kadın olur dedi.Bu arada kadının adı Seher. Seher olur demişti.Ve bir hastalıklı bulma vakti gelmişti.ilk işimiz istanbul a ve orada bir üniversitenin genetik mühendislerinin kullandığı Labaratuar tarzı yere gitmekti amacımız.Bu bizim 1 haftamizi alırdı ama eğer panzehirini bulursak belki dünya kurtulurdu. Zaten dünya nüfusunun neredeyse 2 lik kısmı gitmişti.Ve bu işimizi hafif te olsa kolaylastirmiştı.
    ···
  19. 294.
    +2
    Öncelikle Levent abi yani hava harp okulu mezunu olan buraya gelirken bir savaş helikopteri ile gelmişti yani çocukları yarım sayarsak 6 kişiydik ve rahat rahat giderdik.Önce yol için yemek hazırladık alet edevat aldık ve yola koyulduk. Seher ablanın fakültesine varmamız zaman almadı pek en fazla 40 dakika sürdü ama helikopter için yer sıkıntısı çektik. Neyse geldik falan etrafta hastalıklı varsa onları temizledik ve bir tane hastalıklıyı aldık.Ne de olsa denet yapmamız lazımdı bize.Çok saldırganlardı bu yüzden Beton adı verilen iğneyi ona vurduktan sonra sakinleşti ve uykuya daldı. ilginçti ama uyuyordu ve bu bizim ilgimizi çekse de artık deney yapma zamanı gelmişti.Önce Seher abla hastalıklıdan aldığı dokuyu inceledi ve bu işi yaparken titizlikle yapıyordu çünkü ona bulaşırsa elimizde ki son umutta giderdi. inceledikten sonra benim bilmediğim bir kaç alet getirdi ve bunları bana kullanmayı öğretti. Doku testinin tahlilinin çıkması bir kaç günü alırdı bizde bu arada aradık araştırdık kantine gittik okulun harap olsa bile raf ömrü uzun olan yiyecekler vardı onları aldık ve tıkındık.Çünkü çok acıkmıştık.
    ···
  20. 295.
    0
    Devam lan aq
    ···