/i/Tespit

  1. 1.
    +14 -1
    Evet öncelikle merhaba gençler. Ekonomist bir abiniz olarak size bazı gerçekleri görmeniz için iki kelam edeceğim.

    Öncelikle bir kaç tanımı öğrenmenizde fayda var. Bunlar;

    Enflasyon: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli ve kümülatif bir artıştır.

    Stagflasyon: Enflasyonun yanında ekstradan gelen bir işsizliktir.

    Reflasyon: Devletin suni olarak piyasadaki fiyatları yükseltmesidir.

    Buraya kadar olan tamam şimdi ülkedeki duruma bakmanız gerekirse işsizlik oranı geçen her yıla göre artmakta ve cari açığın tavan yaptığı şu dönemde gayrimenkulden gelen sıcak para sayesinde dönen bir ekonomimiz var. Bu vaziyet sebebiyle devlet parayı halktan çıkarmaya çalışarak bir vergi kontrolü yapmaktadır. Vergilere ödenen yüksek meblağlarda halkı zor duruma sokarak ortada bir arz talep dengesizliği yaratmaktadır. Enflasyonun her zaman arttığı ülkemizde (ki istenen %5 civarıdır ama bizde en az %9-10 arası seyreder. Güvenli yatırım içinse plan olarak %5 söylenir yani yatırımcıyı çekmek için.) gelişen açık, para akışındaki durgunluk, sektör bunalımları yoğun bir işçi çıkarmaya yönelimi başlatır. Bu durumla birlikte ekonomiyle paralel halkta dibi boylar.

    Gelelim şuan ki güncel vaziyete, insanlar farkında olmadan onlarca kredi çekip telefon, araba gibi lükslere harcıyorlar ve bu da bakıldığında ülkeyi zenginleşmiş gibi gösteriyor fakat öyle bir durum yok. Daha geçen merkez bankası bile faiz arttırma yolu ile piyasayı biraz dizginlemek istemişken. Lüks tüketimin bir hayli sevildiği ve arttığı güzide ülkemizde ekonominin ciddi anlamda balon olduğunu ve inşaat sektöründeki sıcak para sayesinde bir akışın sağlandığı ve inşaat sektöründe bile paranın artık rayından çıktığı ve dönemediği zamanlar olmaktadır.

    Yazı biraz uzun oldu kusura bakmayın. Burada çare yazmaya vaktim yok umarım bir gün yazarımda gelecek nesil yatırımcılara fikir vermiş olurum. Bunu tamamen gençlerimizi bir nebze bilgilendirmek adına yazdım.

    Marmaralı Ekonomist. Dalgalandımda kudurdum.

    Saygılar.

    -Edit-

    2015 yılı enflasyon oranlarını şimdi sizlere sunacağım dostlar,

    Aralık %8,81
    Kasım %8,10
    Ekim %7,58
    Eylül %7,95
    Ağustos %7,14
    Temmuz %6,81
    Haziran %7,20
    Mayıs %8,09
    Nisan %7,91
    Mart %7,61
    Şubat %7,55
    Ocak %7,24

    Gördüğünüz gibi tek bir ayda bile amaçlanan %5'e gelinememiş. O zaman neden planlanan enflasyon oranını %10 diye açıklamıyorlar? Basit yoksa ülkeye yatırım olmaz. Şuanki yatırımlar bile kısa dönemli gerçekleşirken büyük risktir.

    Ki bu yayınlanan raporlar, ben oranların daha da yüksek olduğunu düşünüyorum. Bakıldığında Ocak 2016 yılında açıklanan oran %9,58 gibi uçuk bir rakamdır.

    http://www.incisozluk.com...onomik-çıkmaz/sahibi/1/

    Buradan benim yazdığım durumları ve olayları takip edebilirsiniz.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +1
    Bundan sonrakinde hepimizin faydalanacağı çözüm yolları sunacağım. En azından siz değerli gençler gelecekte güzel ekonomik iktisadi fikirlere sahip olabilirsiniz. Seviyorum sizi.
    ···
  3. 3.
    +2
    Bir kısmınızı ilgilendirecek bir başka konu da asgari ücretler. Asgari ücretlerdeki artış ülkede istihdam sorununu bozmuş bulunmaktadır. Yani bütçeye göre yapılan yanlış yükseliş sektörleri sıkıntıya sokmuştur. Bu yüzden ülkede 2016 yılı itibariyle işsizlikte tahmini 376 bin küsür işten çıkarma gerçekleşmiştir.

    Yani bu demek ki asgari ücreti arttırma politikası paralel olarak ülkedeki işsizliğide arttırmıştır.
    ···
  4. 4.
    0
    Evet bu saatte liseli pek kalmadığına göre dostlar size yaşanan iyi mi kötü mü olduğu belli olmayan bir durumdan daha bahsedeceğim.

    Biliyorsunuz ki GSS(genel sağlık sigortası) gibi bir zırvalık çıkmıştı. Bir çok okuyan okumayan veya okuyupta işsiz olan gence devlet sağlık alanında borç takarak zor duruma düşürmüştü.

    Gelelim haberimize GSS prim borçlarını silen düzenleme yasalaştı. Borcunu ödemeyen 3,5 milyon gencimiz aftan yararlanırken, ödeme yapan 1 milyon genç parasını geri alamayacak. Ortada böyle bir durum var. 25 yaşında ve işsizseniz artık borcunuz yoktur. Hayırlı olsun.
    ···
  5. 5.
    0
    Çıkan son saçmalık gençler toplanın.

    Öncelikle size offshore tanımını yapalım bilgilenin. Offshore, kendi merkezi ülkesinde olup deniz aşırı bir ülkede açılan, hiçbir kurala tabi tutulmayan bir nevi vergi kaçırma işi yürüten şirket, kuruluştur.

    Evet panama olaylarını bir çoğunuz biliyorsunuzdur. Burada dünyanın genelinde bir vergi kaçakçılığı yapıldığı öğrenildi. Ee tabiki biz "türkler" olmasak olmazdı. Peki kim sizce bu "türkler"?

    Konuya devam edelim bu panama olaylarında bankaların yurt dışında açtıkları offshore şubelere yatırılan bir ton para bu olaylarla birlikte yalan oldu. Ee buda kimlerin işine gelmedi sizce?

    Asıl olay buradan sonra kopuyor. Panama'daki off-shore bankalara para yatıranlar vergi kaçırmakla itham edilirken, Türkiye'deki mahkemeler Türk offshore'cuları mağdur olarak görerek, zararlarını Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) ödettiriyor.

    Böylece Türk offshore'cular, yurtdışındaki offshore bankalarda kaybettikleri paralarını almakla kalmıyor; zararları, mahkeme kararlarıyla ana paralarının 6 katını bulan faizlerle de karşılanabiliyor.

    TMSF kaynaklarından elde edindiği bilgilere göre, Türkiye'nin Kıbrıs başta olmak üzere vergi cenneti ülkelerdeki offshore bankalarda parası buhar olanlara şimdiye kadar ödediği bedel 300 milyon lirayı buldu.

    Bakın bu kıyı bankacılığı denilen offshore gerçekten haksız para kazanmalara yol açan bir durum ve bu dolandırıcıların parasınıda TMSF ödüyor. Sigortanın kapsamı önceden mevduatın tamdıbını kapsıyordu, artık 100 bin liraya kadar sigorta ediliyor. Yani bankada bireysel tasarruf mevduatı olanlar, banka batarsa TMSF'den en fazla 100 bin lira alabiliyorlar. Çünkü sigortanın limiti bu kadar. Fakat mahkemenin offshore'cularla ilgili verdiği kararın bu yönü de çok tuhaf: TMSF'ye sigorta primi ödeyenler en fazla 100 bin lira alabilirken, TMSF'ye hiç sigorta primi ödemeyenler faiziyle birlikte bütün paralarını alıyorlar. Örneğin ana parası 1 milyon 520 bin lira olan bir offshore'cu 9 milyon 150 bin 124 lira almış. Yani rakipsiz bir kar, yatırdığının 6 katını alıyorsun. Buda işte Türkiye'nin karanlık ekonomik durumlarından birisidir.
    ···
  6. 6.
    0
    Size ülkede dönen olanca ekonomik binliği anlatmaya devam edeceğim. Mayıs'ta final dönemimi atlattıktan sonrada güzel çözümlemelere gireceğiz.
    ···
  7. 7.
    0
    Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, yılın ilk 40 günlük dönemindeki turizm verilerinden yola çıkarak, 'Bu sezon nasıl olur?' sorusuna yönelik simülasyon hazırladı. Simülasyon, bu yıl Antalya'nın yüzde 35 kayıpla 6.5 milyon turist ağırlayabileceğini ortaya çıkardı.

    Turizm kenti Antalya, son 25 yılın en kötü dönemini yaşıyor. Rus uçağının düşürülmesiyle iki ülke arasında yaşanan kriz nedeniyle 3.5 milyon turistin geldiği Rusya pazarında, Sultanahmet'te Alman turistlerin hayatını kaybettiği bombalı terör saldırısı ve halen devam eden terör olaylarının olumsuz etkileri, Alman pazarında ocak ayında kendini hissettirdi.

    Kent Konseyi Çalışma Grubu Başkanı ve NBK Touristik Genel Müdürü Recep Yavuz, 40 günlük bir simülasyon hazırlardı. Simülasyona göre, Antalya'nın bu yıl ağırlayacağı toplam turist sayısı 6.5 milyon olarak öngörülürken, geçen yıl 10 milyon olarak kabul edilen turist sayısındaki düşüş oranı ise yüzde 35 olarak gösterildi.
    ···