1. 1.
    +7 -3
    her akşam yatmadan önce tanri' ya bana bir bigiblet vermesi için dua ederdim. bir gün tanri'nin çalişma tarzinin bu olmadiğini anladim. ertesi gün gittim ve kendime yeni bir bigiblet çaldim ve her akşam yatmadan önce tanri'ya günahlarimi affetmesi için dua ettim".

    al capone...
    ···
  2. 2.
    +7 -1
    "ben hasta bir binim, ici ofkeyle dolu hasta bir pic" gibi bomba bi cumleyle baslayan cin ali serisinin son kitabi.

    (bkz: fyodor dostoyevski)

    ozet: tanim yaptim picler, entelim
    ···
  3. 3.
    +6
    Adamı delirtir lan bu kitap veya intihara yöneltir. Okuyosun bir gib anlamıyosun anladıkların da kasvet kahır amk. 10 sayfa okudum 3 tane sigara içtim
    ···
  4. 4.
    +5
    orada leş gibi kokan iğrenç yeraltında, alaya alınarak güçlendirilmiş sıçancık yavaş yavaş kine; soğuk, zehirli, özenle sonu gelmez bir kine boğulur.
    kinini kırk yıl en ince, en utanç verici ayrıntılarına dek anımsayacak; her anımsayışta kendinden daha bir yüz kızartıcı şeyler ekleyerek, bu uydurmalarıyla kendini yiyip bitirecektir.
    bir yandan kuruntularından utanır; bir yandan da olanları anımsamaktan, yeni baştan kurcalamaktan, "olabilirdi" düşüncesiyle başka başka uydurmalar eklemekten kendini alamaz.
    bağışlamak nedir bilmez.
    belki öç almaya bile kalkışır, ama beceriksizce, miskin miskin, uzaktan uzağa, sinsice, ne öç almak hakkına, ne de başarısına inanmadan yapar bunu; öbür yandan öç almak istediği kimseden yüz kat fazla üzüleceğini, ötekinin kılının bile kıpırdamayacağını ta başta bilir.
    ölüm döşeğinde bunları bir kez daha, bunca zaman birikmiş faizleriyle birlikte anımsayacak ve... bakın işte, bu soğuk, iğrenç yarı umutsuzlukla, yarı inançla, kahrından kendini bilinçli olarak yeraltına kırk yıl diri diri gömmede; zorlamayla yaratılmış durumunun yine de kısmen içinden çıkılabilir olmasında; bütün o içe işleyen doyurulmamış isteklerinin özünde; kesin olarak verilen kararla bunun peşinden gelen pişmanlıklar çalkantısında yatmaktadır o garip acı hazzının özü.
    ···
  5. 5.
    +5
    rahat kazanılmış bir mutluluk mu yoksa insanı olgunlaştıran bir acı mı daha iyidir? der yeraltı adamı. sonra lisa için en iyisinin acı çekmek olduğunu söyler aslıda bunu söylerken bile bencildir. çünkü o kendisiyle kavgalı bir insandır hayatında başkasına yer yoktur.

    kitaptaki bu sözü de severim: ‎"Bütün varlığımla kocaman bir yalan olduğum sonucuna varmak için mi yaratıldım ben!"
    ···
  6. 6.
    +4
    lizayı gibemeden öldü ya en cok ona yanıyor
    ···
  7. 7.
    +3 -1
    "Yemin ederim size baylar, fazla bilinçli olmak bir hastalıktır. Gerçek tam bir hastalıktır."
    ···
  8. 8.
    +4
    uzuyor otlar
    ···
  9. 9.
    +3
    inciyi böyle daha çok seviyorum smk
    ···
  10. 10.
    +2 -1
    bu kitabı okumayan ya huur çocuğudur ya da gavat.
    ···
  11. 11.
    +2
    bir iki sayfası hariç okumadım sıkıcı
    ···
    1. 1.
      0
      2. Bölümden başlayıp oku sıkıcı gelirse boşver.
      ···
  12. 12.
    +2
    2 senedir kitap okumayan ben bu kitaba başladım şuan beyin amcıklaması geçiriyorum. süper kitap okuyun
    ···
  13. 13.
    +1 -1
    bitmiyor amk. dedem gibi konuşunca kimsenin dinlemediği bi adam durmadan bişeyler anlatıyor. bi de sözlük diliyle durmadan baylar-beyler diyor. adam göçmüş beyler. ama belki ben am beyinli olduğum için anlamıyorumdur. bi de siz okuyun beynini şukuladıklarım.
    ···
  14. 14.
    +2
    okuduktan sonra aslında ben takıntılı bir adam değilmişim dediğim dostoyevskinin uzun olmamasına rağmen hiç bitmeyecek gibi duran kitabı.
    ···
  15. 15.
    +1 -1
    ulan nesini beğendiniz şu kitabın amk?

    dostoyevski kral yazardır. suç ve ceza da okuduğum en iyi kitaplardan biridir. bu kitapda da ilk 2-3 sayfada vay amk aradığım bu işte falan dedim ama sonradan anlattığı şeyler o kadar soyut, kendini tekrar eden ve gereksiz şeyler ki sıkıntıdan zar zor bitirdim kitabı.

    albert camus'nun yabancısını da sevmemiştim. millette mi bir terslik var bende mi anlamıyorum. 10 ekşiciye sorsan 9 u başucu kitabım der yeraltından notlar ve yabancı kitaplarına.

    ulan bi gidin jack london, george orwell, john steinbeck falan okuyun da kitap nasıl olur görün anasını satayım. bırakın bu hippi bullshit ayaklarını. burada bile övmüşler gibtiğimin kitabını.

    neyse çok uzun yazdım hadi eyvallah.
    ···
  16. 16.
    +2
    Dostoyevski'nin en sevdiğim kitabı. Acayip güzel bi kitaptır. OKuyun lan.
    ···
  17. 17.
    +1 -1
    Benim nasıl bir adam olduğum da belli değil: Ne ters bir adamım, ne uysal; ne alçağım, ne onurlu, ne kahramanım, ne de korkak... Kendi köşeme çekilmişim; zeki insanların önemli bir iş tutamayacakları, tutanlarınsa aptal oldukları gibi kin dolu, hoş bir avuntuyla günlerimi doldurup gidiyorum. Evet efendim, 19. yüzyıl insanı en başta iradesiz olmalıdır, böyle olmak onun boynunun borcudur; iş beceren, iradeli adam aptal, dar kafalıdır. işte benim kırk yıllık yaşamımda vardığım sonuç! Kırk yaşındayım artık; şaka değil, kırk yıllık koca bir ömür, yaşlılığın ta kendisi! Kırkından fazla yaşamak ayıptır, aşağılıktır, ahlaksızlıktır. Kim yaşar kırkından fazla? Haydi, bana açıkça, elinizi vicdanınıza koyarak söyleyin! isterseniz size ben açıklayayım: Aptallar, namussuzlar yaşarlar kırkından sonra. Bütün ihtiyarların, o ak saçlı, güzel kokular sürünmüş saygıdeğer ihtiyarların yüzüne karşı söylerim bunu! Hatta çıkar, sokaklarda haykırırım! Buna hakkım var, çünkü kendim de altmış yaşına kadar yaşayacağım! Üstelik yetmişimi, ciksenimi bulacağım! Öf! izin verin, biraz soluk alayım!..

    adam altmışımda öleceğim diyor

    Doğum: 11 Kasım 1821, Moskova, Rusya
    Ölüm: 9 Şubat 1881, Sankt Peterburg, Rusya
    ···
  18. 18.
    +2
    ilk 10 sayfası için, bu adam kendini neden bu kadar çok gömüyor diye düşündüren
    ···
  19. 19.
    +1
    "40 yaşından sonra kim yaşar ki?
    ben size söyleyeyim; aptallar ve ahlaksızlar!"

    der dostoyevski ve hançeri saplar insanın soluk borusuna.
    ···
  20. 20.
    +1
    şimdi eğer tenezzül edecek olursanız bana bağırıp kimsenin beni hür irademden mahrum edemeyeceğini, tek dileklerinin benim arzularımın normal arzularla, doğa ve matamatik kurallarıyla uyum içinde olması olduğunu söyleyeceksiniz.

    eğer iki kere iki dört ediyorsa, her matamatiksel bir şemaya dayanıyorsa hür irade ne anlama gelir ? Ben istemesem de iki kere iki dört eder zaten. Nerede kaldı hür irade peki ?
    ···