1. 51.
    0
    napak ölek mi amk
    ···
  2. 52.
    0
    @1 osmanlıya laf atan atatürkçü olduğnu zanneden beyni yok.
    ···
  3. 53.
    0
    @25 bilmesek yedirecen amk
    ···
  4. 54.
    0
    up up up up
    ···
  5. 55.
    0
    up up up up
    ···
  6. 56.
    0
    @18 haklı
    ···
  7. 57.
    0
    up upu up up;
    ccc gerçek osmanlı ccc
    ···
  8. 58.
    0
    @1 ee huurnun oğlu 623 yıl nasıl ayakta durdu osmanlı onu söyle.
    ···
  9. 59.
    0
    @4 git araştır mına kodumun bebesi. hangi iftira? hepsi gerçek.
    ···
  10. 60.
    0
    @13 gerçekler bunlar yavrum. inansan da inanmasan da.
    ···
  11. 61.
    0
    merhametli olduğu söylenen osmanlı işkence konusunda ortaçağa bile tur bindirir.
    ···
  12. 62.
    0
    @1 destekli at huur çocuğu.
    ···
  13. 63.
    0
    @29 ananı atacam ben seni.
    ···
  14. 64.
    0
    kaynak gösterebilir misin bana kitap olarak ?
    dediklerinin hepsi tutarsız
    yavuz sultan selim fetva çıkarmamıştır; kızılbaş cemal eşliğinde ayaklanan kızılbaşları bastırmıştır
    kaynakları görelim ?
    ···
  15. 65.
    0
    @41 ikra'dan anlıyorm ne tak olduğunu zati.
    ···
  16. 66.
    0
    @33 malı murat bardakçı yazdı.
    ···
  17. 67.
    0
    @1 bir tarihçi olarak sana bırak cevap vermeyi, küfür etme tenezzüülünde dahi bulunmucam.

    Hadi bi tak bilmiyorsun o'nu anladıkta, bi'şeyler ögrenmek istiyorsan oku bee evladım, oku be çocugum, oku yavrucum oku..

    ferre dergi oku, bulvar gazetesi oku ama oku.

    Özet: ikra
    ···
  18. 68.
    0
    al sana kaynka dıbına kodumun çocuğu. ama biliyorum. okumazsın sen. kaynaklara bakmazsın. almazsın o kitapları.
    ···
  19. 69.
    0
    Alevi kıyımına izin veren fetvalar 2)

    Şeyhülislam ibni Kemal'in Yavuz Selim'in Alevi Kırımına izin veren fetvası:

    Bu yerde adı zıkır dolaşan bütün zamanlarında tanındığından dolayı varlığının açıklanmasına gerek duyulmayan, rahman ve Rahim Allah‘ın adıyla; Şah ismail'in ve din gününe(kıyamet) kadar lanetlenmiş gruplarının ve tebalarinin yenik zelil askerlerinin küfrü hususunda hamd kerim, kuvvetli büyük yüce olan Allah içindir. Övgü doğru yola rehberlik eden Hz.muhafazid'i ve doğru dinde ona uyanlar(övgüler olsun) Şia‘nin kendi imanlarından başka doğru yola zütüren imam, imamlığını ilk dört halifenin halifeliğini inkar ettikleri, Ebubekire, Ömere, Osmana (allah hepsinden razi olsun) açikça küfür ettikleri, sünni memleketlerinden bir çok yere hakim oldukları, haberleri ard ardına geldi. Müslüman ülkelerde bu durumun etkileri çoğaldı. Şeriatı ve ona uyanları küçümsüyorlar. Bu şeriatla içtihat edenlere, kendi mezheplerinin tersine müctehitlerin mezheplerinde zorluklar olduğunu ileri sürerek (şeriata tabi olanlara) sövüyorlar. Tarikatlerinin liderlerine de Şah ismail adını verdiler.

    Onlar Şah ismail tarikatinin yönetiminin son derece kolay olduğunu ileri sürüyorlar. Şah ismailin helal dediğini helal haram dediğini haram sayıyorlar (olduğunu iddia ediyorlar). Özetle, küfürlerin en çeşitleri, dinden dönmeleri küfürlerinden şüphe etmiyoruz. Sürekli gelen haberlerle bize ulaşmıştır. Ülkeleri dar'ul harb'tur*(darül harb savas demektir. Müslüman olmayan topluluklar üzerine savas açmak ve orayı müslüman yönetimine kazandırmak anldıbını içerir. Bu yaklaşımıyla Osmanlı şii iran‘ı müslüman görmediğini açıkça belirtmiştir).
    Erkeklerin ve kadınların nikahı geçersizdir. Onların çocuklarının her biri zina çocuğudur. Onlardan birinin kestiği hayvan ölü-mundar olur. Her kim bir zorunluluk olmadan onlara özgü kırmızı şapkayı giyerse, küfürün korkusu ona hakim olur. Bu da açıkça küfür ve inkar belirtilerindendir.

    Bunların hükümlerine gelince, bunlar dinden dönmüşlerin muamelelerini görürler. Öyle yenilseler bile, oralar dar(savas kapsdıbına alınmış) şehirlerinde ol harb olmaya devam eder. Müslümanlara malları, kadınları ve çocukları helal olur. Adamlarına gelince, onlar müslüman olmadıkça öldürülmeleri zorunludur. Müslüman olduklarında zındıkların tersine , diğer müslümanlar gibi hür olurlar. insanlardan birisi şeriatın hükmünü terk etse bile, onların dinini seçse onun da kesinlikle katli vaciptir.
    Kaynak: Mecmü'a-i Resal, Süleymaniye Ktp, Pertev Pasa Kismi No:621, Yk.31-31 b.

    NOT: ibni Kemal bu fetvalar ve Osmanlı Toplumunun Siilerle savaşı cihat görmesi için hazırlaması nedeniyle Yavuz zamaninda önce kadılığa daha sonra anadolu kazaskerliğine getirilmiş. Kanuni zamanında da Seyhülislam olmuştur. En Önemli öğrencisi alevi kırımlarında verdiği fetvalarla yükselen Ebu Suud Efendidir. ibni Kemal'in Yavuz'un Alevi kırımını kolaylaştırmak için kaleme aldığı Fitekfirir-revafiz adlı risalesi şu cümlelerle biter: Kizilbas toplulugunun seri yasalar gereği öldürülmesi helaldir. islam askerlerinden onları öldürenler gazi, ellerinde ölenlerse şehittirler.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 70.
    0
    48 (Mecmu'a Kemalpaşa-zade "Fetvay-ı Kemalpaşa-zade der hakk-ı Kızılbaş" Süleymaniye kütüphanesi, Esat Efendi Nr.3548 varak 458a-45/b)

    Yavuz Sultan Selim, şah ismail üzerine sefere çıkarken; ordunun arkasında kendisine karşı çıkabilecek bir güç olsun istemiyordu. Savaş başladığında Alevilerin şah ısmail'den yana tavır alma olasılığı da oldukça yüksekti. Ve Yavuz Sultan Selim 40 bin Aleviyi kılıçtan geçirdi. Kendini haklı çıkarmak için Alevilerin kadınları ortaklaşa kullandıkları, Kuran'ı, camileri yaktıkları şeklinde iddialarda bulundu ve bunun üzerine fetvalar yazdı. Yavuz Sultan Selim'in Alevi kırımı yapabilmek için yazdırdığı fetvalardan birisi :

    Müftü Hamza'ya ait olanıdır; "Ey Müslümanlar, bilin ve haberdar olun ki, reisler; Erdebil oğlu ısmail olan Kızılbaş topluluğu, Peygamberimizin şeriatını, sünnetini, ıslam dinini, iyiyi ve doğruyu açıklayan Kuran'ı küçük gördüler. (... ) Onlara sempati gösteren, batıl dinlerini kabul eden veya yardımcı olanlar da kafir ve dinsizdirler. Bu gibi kimselerin topluluğunu dağıtmak bütün Müslümanların görevidir. Bu arada Müslümanlar'dan ölen kutsal şehitlerin yeri yüce cennettir. O kafirlerden ölen ise, hakir olup cehennemin dibinde yer tutacaklardır. (... ) Bu türlü topluluk hem kafir ve imansız hem de kötülük yapan kimselerdir. Bu iki sebepten onların öldürülmesi vaciptir."

    Kaynaklar:
    TC.B.O.A. Genel Müdürlüğünce “Mühimme Defteri”leri yayınlanmıştır. Çok sayıda Alevilere ilişkin belge vardır. Atilla Çetin; “Başbakanlık Arşiv Kılavuzu” ist.1979 Kitabında: Kızılbaşlar için özel ciltli gizli kayıtlar vardır ki bunlara “Mühimme-i Mektum” denmektedir

    John E.Woods Osmanlı araştırmaları

    Yavuz Sultan Selim, Çaldıran savaşı dönüşü 24 Kasım 1514’de Amasya’ya gelir ve konaklar, yörede Kızılbaş avına adamlarını göndererek katliamlar yaptırır. Şubat 1515’de Yeniçeri ayaklanmasını ile pahalılığı ve kıtlığı bahane ederek, Alevi köylerinin topraklarına el koyarak Sünni eşrafa ve dönmelere “tımar” olarak verir. Amasya, Tokat, Çorum bölgesinde kırımdan kaçan Alevi köylerine doğudan getirilen Sünni Kürtler iskan edilir. Yörede konuştuğumuz Kürt Köylüleri 500 ila 300 yıllık bir zaman diliminde doğunun çeşitli vilayetlerinden geldiklerini söylemektedirler. Bölgede bazı Alevi Kürt köyleri de vardır.
    Bölgeden biri olan ve Kürt kökenli iskilipli Ebussuûd Efendi (1545-1574)’in Şeyhülislâm olmasıyla ve 30 yılda verdiği fetvalarla “Kızılbaş Türkmen katliamı”nı “Sünni Şeriatı” kurallarına göre yasal hale gerirmiştir. Yedi Kızılbaş öldürenin “Cennete Gideceği” Osmanlı uleması tarafından halka camilerde anlatılmıştır. Bu nedenlede Anadolu’nun her yöresinde Alevi Türkmen avına çıkılmıştır.

    Kaynaklar
    John E.Woods Osmanlı araştırmaları
    Hammer Osmanlı Tarihi

    Sultan Selim, Şah ismail’le savaşa başlamadan önce orta Anadolu’daki aleviler hakkında inceden inceye araştırma yapılmasını, çünkü savaş sırasında bunların ayaklanarak Osmanlı ordusunu zaafa uğratabileceklerini söyleyerek 7 yaşından 70 yaşına kadar 40 bin Alevi’yi yazdırarak kayda geçirdi. Bunların kimisini öldürtmüş kimisini hapsettirmiştir.
    (uzunçarşılı, i.hakkı. Osmanlı tarihi cilt ii, Ankara, t.t.k yayını, 1949.)

    Yavuz’u destekleyen tarihçilerden Hoca Saadettin Efendi dönemin çok güzel portresini çizmektedir; "Bundan önce ayağı uğurlu padişah Rum diyarında yerleşmiş bulunan Kızılbaş tutkunlarını ve Alevi tavşanlarını araştırmak için ülke yöneticilerine uyulması gerekli buyruklar gönderip, yediden yetmişe varınca ol yaramazlardan ne idüğü saptanan eşkıyanın adları defter olunup, mutlu kapıya bildirilmelerine Ferman-ı Hümayun çıkmıştı. Cihanda geçerli bu buyruk gereğince yöneticilerin araştırma ve taramalarıyla sayıları kırk bini bulan bunların kimi ortadan kaldırılıp, kimi de hapse attırıldı." (H.S.Efendi, Tacüt Tevarih C.IV. s.176 )

    "Nihayet Yavuz, bütün kardeşlerini ortadan kaldırdı. Şah ismail'in Anadolu’daki tahrikâtına nihayet vermek istedi. Anadolu'da Şah ismail'e taraftar ne kadar Rafızî (Kızılbaş) varsa hepsini öldürttü." (A. Refik 16. Asırda Rafızilik ve Bektaşilik, s.9.)

    "Yavuz'un kudretli kılıcı altında ezilen doğunun sarp kayalarına kaçan, dillerini ve milli duyguları çeşitli zorlamalar altında kaybedip Kızılbaş adını alan bu aşiretler, Erzincan tarihinin dediği gibi kurt, Kızılbaş ve dinsiz değil, özbeöz Türkmen olan Alevi ve Bektaşi’dirler" (Fırat, Şerif M. Doğu illeri ve Varto Tarihi, 3.baskı s.41)
    Tümünü Göster
    ···