/i/Ben

Discord Sunucumuz Açıldı!
discord.gg/incisozluk
  1. 1.
    +2 -1
    her şeyi rafa kaldırmış, toparlamış, birden bire kendimi her şeyden çekmiştim. tam 2 yıl olmuştu.

    odayı aydınlatan loş mum ışığına sigara dumanını üfürdüm ve tek bir şey düşündüm. her şey bitmiş miydi? derdimi anlatabilmiş miydim? bir insan dahi anlatmak istediklerimi anlamış mıydı?

    bir şeyler değişmiş miydi?

    çok şey değişti.

    tam 757 gün sonra, tek bir şey değişmemişti. benim hala insanların iyilikle bu dünyada kazanabileceğine dair inancım...

    bu bir baş kaldırıydı, asırlardır süregelmiş olan bir düzeni değiştirme savaşıydı. kim başarabildi bugüne kadar ki bir kişi başarabilsin? kimdim ki başarabileyim?

    bütün bu soruların ardından, o raflara üfürdüm ve bütün tozu odaya dağıtıp eski bir kitabı aldım, masaya koydum;

    (bkz: lan artık vallahi yeter)
    ···
  2. 2.
    +1
    her zaman diğer insanlardan bir adım, belki de birkaç adım önde olduğumuzu düşündüğümüz anlar oldu. diğer insanların hep bir şeylerin ekgibliğinde boğulduğunu düşündük. hep onların salak olduğunu düşündük.

    ama biz kendimizi düşünürken, onlar zaten fazlasıyla adım attı. üzgünüm beyler. geç kaldık. gündem, siyaset, polemikler, kargaşalar... her şey bizi teker teker geriye itti. belki de en uygun zaman şu andan başka zaman değil, ya da hiçbir zaman uygun vakit olmayacak.

    belki daha da çok nefret kazanacağız ama daha kötüsünü söyleyeyim, nefret edenlerimizden nefret edecek kadar geride kaldık.
    ···
  3. 3.
    0
    I'm waiting for you
    ···
  4. 4.
    0
    ···
  5. 5.
    0
    anlatacaklarım çok uzun. ne birkaç entry'e, ne de tonlarca başlığa sığdırabilirim. çok şey gördüm, izledim, duydum ve sustum. bugün konuşma zamanı. ne uzun çetrefilli cevaplar var, ne de mantıklı açıklamalar. saf, acı ve tatsız olaylar var bugün dilimde.

    beni bilenler bilir, bilmeyenler bkz verdiğim başlıktan tanıyabilir. lafı uzatmayı, dolaylamayı ve beyin yakmayı severim. anlatır, yeri gelir boşluğa konuşurum ama bir kelamım ile bin şey anlatmaya çalışırım. yeri gelir söver sayarım ama söverken bile karşımdakini düşünürüm. genelde susardım ama bugün bu sessizliği bozuyorum.

    gelenler ses etsin, size şimdi dünyanın içinden çıkılması en zor savaşını anlatacağım;

    "başarılarımızı bastırmaya çalışan başarısızların başarıları"
    ···
  6. 6.
    0
    bu sefer cinsiyetler yok. sınıflandırmalar yok. terimler yok. erkekler yok, kadınlar yok, abazalar yok, feministler yok. bu sefer durum ciddi beyler. hem de çok ciddi.

    http://www.incisozluk.com.tr/e/166173765/

    burada dikkat çekmek istediğim öyle ince bir nokta var ki, 2 yıl sonra okuduğum vakit beynimde bildiğin elektrostatik dalgalanma oldu. hepimiz bir noktayı atladık beyler, en önemli noktayı.

    "nasıl olsa okurum yea" diyerek bir kenara attığın kitabı düşün.
    "aaağmaaaaaan goy züte" diyerek düşünmekten vazgeçtiğin haksızlıkları hatırla.
    "bana bir şey olmaz" diyerek girdiğin her kavgayı düşün.
    sana anlatılan onlarca teknik ve terimleri düşün.
    seni "geliştirmek" adı altında, yükselen farkındalığınla birlikte kıskaca alan yeni kapanları düşün.

    yaaa.

    tabiri caizse, kendi kazdığımız kuyuya düştük. ama güzel haberi de es geçmeyeyim, ufak bir hazırlık entrysinden sonra yazmaya başlayacağım olayda o kuyudan çıkacağız.

    tek cümleyle özetlemek gerekirse sayın tek ayağı çukura gömülmüşken diğer ayağıyla koşmaya çalışıp da koşamayışının sebebini anlamayan güzel arkadaşlarım;

    tek sorun asla kadınlar ve erkekler arasındaki üstünlük savaşı değildi.

    asıl savaş daha derindeydi.
    ···
  7. 7.
    0
    sizlere başlık boyunca unutmamanız gereken birkaç sözü yazmak istiyorum:

    - en büyük düşman en son bakacağınız yere saklanır.
    - ticaret bir savaştır ve her savaş bir ticarettir.
    - hayatın en acımasız tokadını her zaman görmezden geldiğiniz fedakarlıklardan yersiniz.

    Oturup karşımdaki insanların aslında bildiğim ve karmaşık gördüğüm, anlık olarak "ben niye buradayım?" sorusuyla varlığımı sorgulamış olduğum ve kopuk kopuk takip edebildiğim ciddi bir iş görüşmesinin ortasındaydım. Ciddi fikir çatışmaları, çıkarlar için tavizler ve ahlaksız isteklerle dolu bir diyaloğun içerisindeydim.

    O an tek düşündüğüm ve istediğim şey, karşımdaki güç ve para hastası insanları gücün ve paranın büyüsünde boğulduğunu zevkle izlemekti. Taa ki ismimi duyup "beni dinliyor musun?" sorusu bütün harareti gerginliğe çevirene kadar.

    Dinlediğimi onaylar bi kafa hareketiyle karşımdakinin bana tam saldırı haline geçmesini amaçladım ve belliki başardım, en son ne dedim sorusu ile küstah bir tebessüme maruz kaldım.

    Tek cümleyle özetlemeyi tercih ederek "hangisini söylesem bilemedim ama en uygun izahı alacağınız terfi ve üstlerinize biraz daha yaranman için bizleri kendi çıkarlarına uymak zorunda olduğumuzu dayatmandı sanırım" derken, yüzündeki küstahlığın utanç ve sinire dönüşünü izlemek gerçekten keyif vericiydi ki, diğer oturan ve dinlemekten sıkılmış 6 kişinin onaylar nitelikteki tepkileri keyfi iki katına çıkartmıştı.
    ···
  8. 8.
    0
    dostum bir türlü yetişemiyorum başlıklarına.
    yeni başlık açtıkça bana özel mesaj gönderir misin?
    ···