üniversite ve ev arkadaşlığı

grip olmuştu bir sefer oç ama fenaydı yataktan kalkacak hali yok. burnu sebil gibi akıyor peçete al gelirken dedi. bende tuvalet kağıdı da bitmişti zaten evde ondan aldım geldim. bir ruloda bunun yanına koydum. öğrenci evine peçete ne lan tuvalet kağıdı her derde deva. neyse odamın kapısı açık bunun kapısını da açık bıraktım bir şey isterse duyayım diye. içeriden burun atma sesi geliyor ada vapuru misali efekt ile birlikte. neyse bir kaç saat geçti bakayım dedim oçye. gittim odasına nasılsın vs sorarken gözüme ilişti tuvalet kağıdının rulosu kız oğlan kız duyuyor hiç açılmamış ama en az 30 kere burun silme sesi duydum. adamın mendili yok başka peçetesi yok. o burnunu nereye sildi diye aklımdan geçmedi değil ama cevabı siz bile tahmin ettiniz beyler. çay dökülünce yıkamadığından bahsettiğim yorgan her derde deva...

bir yaz okul sonu bizim oç yaz tatili için eve gitmeden önce "benim memlekete gel diye" ısrar etti. tamam dedim bunun sınavlar 1 gün geç bitiyordu onu bekledim. beraber bileti aldık bunun memlekete gittik önce. ana babası köydeymiş evde kimse yok bir erkek kardeşi var. bundan küçük eleman ama fizik olarak bakarsan bir versiyon üzeri gibi. neyse o gün dinlenelim dedik. ertesi gün oldu saat 10 gibi uyandım bizim oç uyuyor. bekle bekle bekle herif saat 15 gibi uyandı. "günaydın kanka" diyor amk. dedim herhalde bir gezeriz. bunun babası esnaf dükkanı kardeşine bırakıp gitmiş köye. bizimki "gel lan dükkanı göstereyim" sana dedi. dükkana gittik. adam dükkanda internetin başına oturdu abartısız söylüyorum 3 saat oldu tepki de yok pcye daldı gitti. bakın yemek yedik diye bir kelime kullanmadım çünkü yemek lafını hiç kullanmadı bizimki hala açım amk. baktım heriften hareket yok gittim atıştırmalık aldım bir pastahaneden getirdim. herif pc başında hem yiyor hem yazışıp gülüyor amk. çay bari söyle oç. kardeşi dedi sonra "abi sen gezmedin buraları değil mi" diye. abisine "sen otur biz gezelim" dedi. dıbına koyim kan beynime sıçradı resmen. kardeşi ile çarşıda iken eve gitmek için otobüs bileti aldım. ertesi gün atladım eve geldim. bu oçye de evdekiler acil çağırdı dedim amk.

@208 panpa çoraplara silmiş olmasın?

@210 çoraplara çükünü sildiğini iddia ediyordu panpa ama emin olamadım şimdi.

ne güldüm yahu

milli maç izliyoruz bir sefer ama bu oç futbolda fanatizm yüzünden kafayı sıyıran tiplerden amk. bizim takım atak yapıyor yürüyün dıbına koduğumun çocukları diyor. bir futbolcu hata yapıyor siz bir tak alamazsınız siz kimsiniz diyor. anasını gibtiğimin çocukları vs sövdükçe sövüyor. adam aslında benden daha milliyetçi ama maç olunca ne milli kalıyor ne ana ne bacı ne memleket. bir ara döner bıçaklarıyla dalacaktım herife o kadar çok sövüyordu ki bölücülük yapıyor diye düşünmeye başlamıştım amk. bunu kahveye koyun milli maç varken kahveden 30 kez milli forma giydirilmiş olarak çıkar.

yabancı memleketlerden sohbet ettiğimiz sırada konu dönüp dolaşıp amerikaya geldi. bizimki kültürünü konuşturdu. aynen yazıyorum. "bizim boğaz köprüsüne benzeyen köprüsü olan bir yer vardı. filmlerde falanda çıkıyor tamam hatırladım sansarafisko" bu adam üniversite kazanmış benimle aynı evde kalıyor. amk ahahahahahah kendime üzüldüğüm anlardan biridir.

arkadaşını getirdi eve ilk defa tanıştım çocukla ismi ..han. adam sanki öğrenci değil bildiğin memur amk. giyim kuşama bak adamın kumaş pantolon gömlek kemeri de takmış pantolonun bel hizası göbek deliğinin bir karış üzerinde. saçlar yandan ayrılıp özenle yatırılmış. adam babasına vekaleten gelmiş gibi dünyaya sanki hiç genç olmamış 40 yaşında başlamış doğar doğmaz. tabi tipe bakınca utangaç bir tip sanıyorsun. bizim muallak resmen taşak geçmeye getirmiş elemanı ibo açtılar bu eleman yandım melekem kavur balıkları şarkısında sex bomb oynuyor amk. gülmekten öldüğüm anlardan biridir. tipi düşünün birde oyununu adamın içinden tom jones çıktı ahahahaha.

başlarda bizim evin ahşap eski bir kapısı vardı. ev sahibine söylemiştik değiştirmesi için. bir gün ev sahibi aramış bizimkini bu da açmamış. benim numaram yok ev sahibinde(kontrat vs yapmadık parayı veriyoruz depozitoyu verdik oturuyoruz). neyse akşam oldu eve geldim lan bakıyorum kat bizim kat kapı başka kapı anahtarı denedim açmıyor. bu bini aradım "ev sahibi aramıştı açmadım" diyor. "iyi tak yedin dedim" amk. ev sahibi evden attı sanıyoruz lan bizi kontrat zaten yok. buna ara dedim bu seferde adam açmamış. kapının önünde sap gibi kaldık. sonra daha önceden bahsettiğim yan komşumuz dul hatun kapıyı açtı "ev sahibi sizin kapıyı değiştirdi, anahtarı bize bıraktı" dedi. neyse kapıyı açtık içeri giricez lan böyle bir şey yok evin içi komple toz moloz görünce şuurumu kaybettim böyle şeylere tahammülüm yok. bizim binin o anda yaptığı. çıkardığı ayakkabısını geri giydi. molozların içinden yürüdü. odasının kapısına kadar gitti orada çıkardı ayakkabıyı. "temizlenmez oğlum bu diyor odanın kapısına kadar ayakkabı ile girelim" diyor ahahha. bir adam düşünün o toza pisliğe sonuna kadar dayanacak yıllarca bir şey yokmuş gibi onun içinden gidip gelecek.

reserved

hahhaha baya güldüm

açlıktan ölmek üzere olduğumuz bir gün salata yapalım patates kızartalım dedik. neyse ben patates doğruyorum. bizim oç de salata yapıyor. bu salataya biberde koyalım dedi. biber almıştı eve amk biber acılıktan siyaha dönmüş zehir hafif kalır yanında. neyse biber acı diye bu bin "içini temizleyeyim de tohumları çıkınca çok acı olmuyor" dedi. evde tek bıçak var o da bende o an. neyse bu eli ile biberlerin kafasını kırıp içini temizliyor. mutfak tezgahında yan yanayız. biberleri kırıyor içini temizliyor 1 2 biber derken biberin birinin kafayı çat kopardı. aynı anda gözümün içinden ateş çıktı dıbına koyim böyle bir acı yok kör oldum sandım. gözümü açamıyorum amk. bu nasıl bir acıdır tarifi yok. herifin kopardığı biberin tohumu fırlayıp gözümün içine girdi amk. gözümün zonklaması 2 günde ancak geçti.

kararlaştırıp denize gidelim dedik bir hafta sonu soğukta olsa gireriz dedik. denizin en yakın olduğu yer 2 saat üzeri. üşenmedik gittik. denize girdik çıktık biraz durduk giyinip eve gelicez. bizim muallakden "vay dıbına koyim" sesi duydum. "noldu lan" dedim. herif şortunu pantolonunun altına giymiş kolaylık olsun diye. ama şortu da donunun üzerine giymiş amk. don ıslak tabi yedeği de yok. neyse sadece kotu giydi ama dönüş yolunda pantolonunun düğmesi açılacak diye ne hareket etti ne de elini önünden bir an çekti el önde boyun kafa sabit yolculuk etti amk ahaha.

@220 ile ilintili yazayım. adamın sağının solunun açılması görünmesine karşı bir takıntısı vardı. son sınıfa doğru anlattı bana da nedenini. özetle şöyle:
"lisede 19 mayıs çalışmalarında bunlara eşofman dağıtmışlar. belinde ip yokmuş eşofman altının. neyse giymişler stadyumda son prova yapacaklar. tribünlerin önünde hazır ol da duruyorlar. tam bu sırada okulun binlerinden olan bir eleman gelip bunun donu indiriyor arkadan. neyse ki eşofmanda ip yoktu ama kilot biraz sıkıydı diyor. ön tarafı açılmamış ama zütün yarısına kadar sıyrılmış don" ahahahahahah adamın takıntısı buradan başlamış.

lise deyince aklıma geldi. başımıza gelen bahtsızlıkları anlatıyoruz birbirimize bu anlatıyor;

"lise de istiklal marşı sırasındayız diyor. rakam vererek anlatıyor. lise de 20 sınıf olsa her sınıfta 50 kişi olsa alanda 1000 kişi eder. tepede de martılar uçuyor bil bakalım o martı 1000 kişiden kimin başının ortasına sıçtı dedi. ahahah bir de eli ile gösteriyor tam kafasının ortasını. bunun kafa komple kel ama ortada hiç saç teli bile yok. "oğlum bak bu martı taku asitli olur araba boyasını bile çürütüyor, senin saçların dökülmesinin nedeni martı taku olmasın" dedim. ciddiye aldı oç "hakikaten lan" diyor. "zaten benim babam da dayılarım da kel değil" diyor. ahahahahahaah

sonradan bir pintilik başladı bu oç'de böyle bir şey yok zaten pintiydi ama abartmaya başladı akşam odamda oturuyordum. o zamanlar red alertin anasının nikahı versiyonu var. onu oynuyorum. odamın kapısını açtı ışığı kapattı muallak "noluyor lan" dedim. "ekonomi yapalım amk" diyor "benim saatlerdir kapalı ışığım" diyor.

eve hatun getireceğim bu bine de önceden söyledim getireceğimi olur aldım. neyse hatunla geldim eve bu bin de evde. ben evin kapısını açtım içeri girdim. tak diye kapı kapanma sesi duyuldu odasını kapısını kapattı. hatta biraz hışımlı bir kapatmaydı. şaşırdım ama ses etmedim. neyse hatunla bir şeyler hazırladık vs bu odasından hiç çıkmadı. gece hatunu yolladım. bu hemen çıktı odasından. "senin gibi zütünü görmedim, yemek hazırlıyorsun çağırmıyorsun, muallaksin vs". ne oluyor dedim amk sanki ev arkadaşın değilde kız arkadaşın amk. ulan takk diye kapıyı kapayan sensin tribi yapan sensin. işte bu oç eve kız getirdiğinde ben oda mı bile verdim sonradan amk.

not: işte bunlar hep kıskançlık beyler. başınıza gelirse aklınızda olsun.

ev arkadasın darvinin devrini çürütür amk

aklıma gelmişken yazayım amk. red alertin(red alert yuri olması lazım) tanıtım videosunda kari wuhrer oynamıştı kadının ne kadar videosu varsa arşiv yapmıştı bu oç. sayısız kez 31'imize meza olan bu hatunu bu başlık altında saygı ile anıyorum. ne kadındı amk.

hacı senin bu olaylar tv dizisi olur amk:)