1. 26.
    +2
    1: önce o liseden kalma uzun saçları kestirin.

    2: sınıftaki güzel kızları gözünüze kestirin ve onlarla muhabbeti kurmaya çalışın. -yapmadığıma pişman olduğum şeylerden biri-

    3: en azından ilk sene kendi notunuzu kendiniz tutun.

    4: hocalara yağ çekme diye bi olay yok, öyle huurluklara girmeyin hiç

    5: sürekli espri kasmaya çalışan eziklerden de sürekli susanlardan da olmayın.
    ···
  2. 27.
    +2
    lisede çıktınız özgürsünüz diye tipinize uygun olmayan saç uzatma küpe takma gibi olaylara girmeyin. siyasi olaylara atılıpta sağcı solcu olmayın memlketinizi sevin yeter.
    ···
  3. 28.
    +2
    okulun en yakışıklı gördüğün kişinisi döv ayda kavga et kızlar tarafın dan dikkat çekecweksin ve ikili taraf oluşacak senin tarafına gelmek isteyenler olacaktır popüler olacaksın

    şu türk dizileri gibi
    ···
  4. 29.
    +2 -1
    herkesle mal gibi samimi olma. sınıfın gevşeği olmaktansa 2-3 tane sağlam arkadaş yeterli. zaten sonradan ağırlığını koyunca saygı görürsün. yoksa hayatının geri kalanında kaliteli bir yavşak olarak hatırlanırsın.

    hocalara karşı rahat ol ama cıvık olma. efendilik her zaman prim yapar(bak yüzüklerin efendisine; keramet yüzükte değil efendilikte). dıbına koyim bi not için eğilip bükülme.

    eve çık yurt anasının amı gibi bi ortamdır. tüm öğrenim hayatım boyunca evde kaldım on numara da forsun olur(vay ameke taşşağa bak ilk günden eve çıkmış gibi.)

    tavla, poker, batakta master olmazsan yannanı yersin tüm hayatım bulaşıkla geçer.

    aga en önemlisini başta söyledim yavşak, kaypak, orrrrospu çocuğu olma.

    ölümcül not: kesinlikle kendi sınıfından kızla çıkma. ben yedim o yannanı hayatım gibildi.

    son not: burada yazılanları da gibleme takıl kafana göre(neysen o'sun amk).
    ···
  5. 30.
    +1
    lk seneniz başta dersler açısından daha sonra da sizin değişiminiz* açısından çok ama çok önemlidir. oraya gittiğinizde bunun bilincinde olmanız 1-0 önde başlamanızı sağlaycaktır. tabii ki çeşitlendirilebilir ama biz basit ve işimize yarayacak bir model olması amacıyla başlangıçta iki tip öğrencinin olduğunu varsayalım*:

    1) "üniversiteli olduk abi yaa. acayip özgür hissediyorum anne baba da yok koca şehir benim lan. gez dolaş, iç, yeni ortamlaar kopcaz olum/kızım"

    arkadaş: hacı haftaya vizeler başlıyor yalnız çıkmam ben gece.

    birinci tip: yaa boşversene olum alttan alırız amk üniversite burası yaa. hem daha finali var bütü var.

    bu tipimiz, buraya başta okumak için geldiğini gelir gelmez unutmuş tiptir kısaca. burada olmanızın sebeplerinin yüzde 60'ını okumak vb. sebepler oluşturur. kalan yüzde 40 ise gezmek, yeni yerler/şeyler görmek/öğrenmek, macera, anılar anılar anılardır. bunun bilincinde olursanız hem unutulmaz günler geçirir bunu neden yapmadım diye pişman olmaz hem de bu okul neden uzadı şeklinde isyan etmezsiniz. bu tipler daha önce çok vizeye finale girdi ya hani, alttan 3-4 dersleri vardı onları hop diye verdiler ondan bu kadar rahattırlar.

    2) "burası harbi başkaymış lan ve daha hiçbir şey görmedim. yalnız dersleri sallamayalım da girmesin. nasıl olacak bu vizeler falan ki"

    evet bu tipimiz de aslında 1. sınıfın ne kadar önemli olduğunu mezun olmaya yakın anlaycaktır fakat anlayınca küfretmeyecek şükredecektir. bu tip genelde ilk kez gireceği vizelere hevesle çalışır ve hiç de fena notlar almaz. eğer şansı da yanında olduysa ortalama bile yapar ve belki de o ortlamaya kıyamayıp çalışacaktır hatta geçiş hayalleri dolanacaktır kafasında.

    özetle hem eğlenin hem öğrenin gençler. bahsettiğimiz birinci tipin bahar döneminde aklı başına gelmezse okulu uzatma ihtimalı yüzde 90'dır. düşünün 8 ders alıyorsunuz 4'ünü veremediniz. bahar dönemi geldi hala bir aptal gibi davranıyorsunuz 3 derste oradan kaldı. e sen ikinci sınıfta hangi birini vereceksin be çocuğum?

    ha bir de şey var: "ya ben bile bile uzatıcam ayrılmak istemiyorum burdan yaa" ailenizin maddi durumu çok iyi ise ve tabii okulu uzatmanızın iş hayatınıza olumsuz etkileri olmayacaksa "uzat gitsin" der gibi oluyorum fakat sırf tüm arkadaşların mezun olurken törene gidememek o duyguyu onlarla tadamamak o kepi beraber fıtlatamamak yüzünden "yapma" diyorum. hadi gittin diyelim zaten istesen gidersin de bunları içinden gelerek yapabilecek misin? bilmiyor mu millet senin mezun olamadığını? bilerek yaptı da demezler sana, ona inanırlarsa da aptal olursun zaten. ayrıca eninde sonunda gideceksin oradan, zamanı gelince git en güzeli bu emin ol. ailenin maddi durumunun çok iyi olmadığı durumdan bahsetmiyorum bile. senin için verdikleri emeklere yazık etme.

    alıntıdır
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    +1
    üniversitede ilk tanıştığın adamı 2 ay sonra hiç giblemeyeceksin ama 4 yıl boyunca sürekli göreceksin. buda böyle saçma bişey...
    ···
  7. 32.
    +1
    lan aynı takıl amk amma abarttınız liseden öyle aham şaham bir farkı yok derslere girmezsin işte fark olarak onun dışında neysen osun
    ···
  8. 33.
    +1
    kampüse girerken sağ adımınızla girin.
    ···
  9. 34.
    +1
    Batak Oynamasını öğren

    Ortamlara Ayak uydur

    Kesinlikle Kendin Ol yapmacık olma

    Üniversitede dedikodu cok olur , öyle şeylere takan bir sevgili yapma

    Ota taka bulaşma

    Ortamların Neredeyse hepsine gir , Sonra zaten sıkılır takılmazsın bile

    sağlam bir çevre yap

    Kızlarlada ilgilen ama dersleride ihmal etme

    vize ve final haftası evden cıkma

    vs vs.
    ···
  10. 35.
    +1
    ilk 2-3 hafta içinde ortamı yaptın yaptın - yapamadın yannanı yedin hep yalnız kalacaksın.
    ···
  11. 36.
    +1
    ilk gün selamun aleykum diyerek girsek problem olur mu ?
    ···
  12. 37.
    +2
    @16 yı alkışlarla yuvarlıyoruz
    ···
  13. 38.
    +1
    (bkz: universitede yapilmasi gerekenler)
    (bkz: universitede yapilmasi gerekenler)
    (bkz: universitede yapilmasi gerekenler)
    (bkz: universitede yapilmasi gerekenler)
    ···
  14. 39.
    +1
    24 saat nereye ders çalışıyon yarak kafalı , az kendinede vakit ayırıcan
    ···
  15. 40.
    +1
    uyulması zorunlu olmayan ama uyulsa iyi olur denen birtakım hususlardır.
    mesela;
    + kayıt günü bir curcuna olur, o sırada herkes üniversiteli rolü yapar halbuki ortam buram buram liseli kokar. o gün okulunuzu gezdiren bir araç varsa, atlayın gezin, tabii tüm bölümler aynı yerdeyse...
    + hazırlık okuyacaksanız, hayatı lise 5 gibi yaşarsınız, genelde yarım gün okulda olursunuz ve gezmek için bolca zamanınız olur.
    + ilk yıldan okulu sömürmeyin, her dalda oynamayın. bir vakit sonra kendinizi hiç olmadık bir mekanda saçma insanlarla bulmamak için, önce tanıyın. müzik, resim, sinema, fotoğrafçılık, yüzme gibi belirli ilgi alanlarınız varsa, onlara yönelin. ama yeni ilgi alanları bulmak için kulüplere üşüşmeyin.
    + ilk tanıştığınız insanların çok iyi niyetli olduğuna ve onların sizinle okul boyunca arkadaşlık edeceğine kanmayın. türkiye nin her yerinden öğrencilerin geldiği üniversite gibi bir yerde, babanızın bile karakteri değişir, değiştirirler.
    + mahallenizdeki kırtasiyeleri, fotokopicileri unutun. üniversite içinde o tür dükkanlar daha ucuz.
    + bilgisayar, internet olmazsa olmazdır. bazı bölümlerde her şey sırf oradan oluyor. yani telefonunuz dandik olsun, laptop ınız en baba marka hangisiyse o olsun, o kadar ciddiyim.
    + ilk yıl çok çalışın, sonraki yıllarda ağırdan alsanız da olur. yata yata geçersin denen şey, çoğu bölümde hikaye, haberiniz olsun. not konusunda da şunu bilin; birinci sınıf, ikinci sınıf dediğiniz olay not hesabında birinci dönem, ikinci dönem, üçüncü dönem... şeklinde yapılır. yani her dönemdeki notunuz yeni dönem notunuzla hesaplanır.
    o yüzden ilk yıl çalışın.
    + daha ilk yıldan sınıfınızdan biriyle sevgili olmayın. çünkü çoğunlukla okul boyunca sınıflar değişmez, lisedeki gibi düşünün, gelen olur giden olur ama sınıfta en gıcık aldığınız insan baki kalır. yani ayrılsanız da ayrılmasanız da bir şekilde üniversite hayatınız sarsıntıya uğrayabilir, istediğiniz gibi eğlenemezsiniz. kızlara tavsiyem, arabalı erkek niyetine tak yoluna gitmeye çalışmayın. erkeklere tavsiyem, kızlar teklif etmiyor, ama bakıyorlar, gülümsüyorlar; anlayacağınız iş yine başa düşüyor.
    + mühendislik okuyacaksanız, lütfen şu son birkaç ayı nasıl abaza olmam diye kendinizi eğiterek geçirin. çünkü o bölümlerde kızların azlığından bir doyumsuzluk var erkeklerde, yani göz açısından bile.
    + ilk yıl siyasi ve dini gruplardan uzak durun. çünkü size yazıldığı gibi okunuyor görünen grup, aslında okunandan ve anlaşılandan çok farklı olabilir. hele bilginiz yoksa, sizi kullanabilirler, kendi ayak işlerini yaptırabilirler. bir bakıp çıkacağım düşüncesiyle hareket etmeyin.
    + birinci dönem hiçbir şey rayına tam oturmayabilir; kaldığınız yer sorun olabilir, arkadaşlarınızın entrikalarıyla karşılaşabilirsiniz. ancak hemen umutsuzluğa kapılmayın. özellikle ikinci dönemin sonlarına doğru, asıl çevrenizi edinirsiniz, kulüpleri grupları sınıfı, kısacası her şeyi ve sizin o şeylere uyumunuzu anlamış olursunuz. ha bu demek değil ki her şey güllük gülistanlık olacak, yalnızca bağışıklık kazanacaksınız ve olabileceklere karşı zihnen hazırlıklı olacaksınız.
    + ilk yıldan saç boyatıp piercing taktırıp dövme yaptıranlardan olmayın, lütfen. özellikle kızlar; saçlarını civciv sarısına, pembeye boyatmayı düşünenler, olacaklardan biz sorumlu değiliz. çok gülünç oluyorsunuz, bunu bilin.
    + üniversite şu ana kadar gittiğiniz hiçbir okula benzemez. çok özgürdür. ancak özgürlüğün tanımını çok farklı algılayıp ortalıkta fellik fellik dolaşanı, arkadaşlık-sevgililik-dostluk gibi kavramlara bel altı yepyeni kavramlar ekleyeni çoktur. dikkat edin.
    + hocalar hep bir muammadır. ama öyle büyütüldüğü kadar değillerdir, çok sevimlileri de vardır. kaliteli hocalarla da mutlaka tanışırsınız. hocalar da herkes gibi rahattır; kot pantolon- t shirt ile rahat rahat girerler sınıfa. ancak size özgürlük olduğu kadar onlara da vardır. o yüzden eğer bir hoca sınıfta dinini, siyasi düşüncesini övmeye başlarsa hiç şaşırmayın, kendi düşüncenizi de hemen söylemeyin. çünkü öyle hocalar, öğrenciler sazan gibi atlasın da ben de düşük not vereyim diye can atarlar. bunun örneğine yakın çevremde bizzat şahit oldum. haberiniz olsun. ha bu arada, ilk yıldan akademik kariyer yapma planlarınızdan da bahsetmeyin hocalara. acıyıp yüksek not vereceklerini sanmayın; kimin ne yapacağını bilemezsiniz.
    + erasmus progrdıbını öğrenin. hemen yurt dışına çıkmak istiyorsanız, birinci sınıftayken sınavına girin, kazanırsanız en erken ikinci sınıfta 1 dönemlik/1 yıllık gidebilirsiniz. farabi progrdıbını da öğrenin. yurt içinde bir yere gitmek istiyorsanız, ancak o programla gidebilirsiniz. sanırım o da 1 dönemlik/1 yıllık.
    + özel yurtlar konusunda aman aceleci olmayın. sonra 7 bin verip akşam yemeği olmayanlara rastlayabilirsiniz. ilk dönem ya da ilk yıl daha az kaliteli, ama daha uygun yurtlarda kalın. paranızı başka şeylere harcarsınız.

    alıntıdır
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    +1
    öncelikle, üniversiteyi laylaylom yeri olarak görenler, bu başlıktan sessizce ayrılabilirler.

    zira üniversite bir laylaylom yeri değildir. tam tersine, geleceğinizi şekillendireceğiniz yerdir üniversite. 19- 19 yada kaç yaşında girmiş iseniz bu kuruma, 4-5 yıl sonra nasıl bir yerde nasıl bir hayat kalitesinde yaşayacağınızı determine edeceksiniz burada.

    üniversite bir eğitim kurumudur, evet, ama bundan daha önemlisi sizin hayatınızı yönlendirmeye yatkınlığınızı ölçen bir eğitim kurumudur. çok über bir üniversitede değilseniz, veyatta yeni açılmış, ismini duyurmaya çalışan bir özel üniversitede değilseniz, hocalardan ve okulunuzdan pek bir şey beklemeyin, bu yolda tamamen yalnız olduğunuzu söyleyebilirim.

    akademik hayat düşünen arkadaşlar için, zaten ölümüne ders çalışmak kafidir. çünkü sadece bir dönem içerisinde okulda kalmak isteyen o kadar çok insan olduğunu göreceksiniz ki... akademik hayat düşünmeyen kardeşlerim, size başarılı bir iş hayatının formülünü vereceğim, buraya toplanın.

    yıldızlı 1) dil öğrenin. ne olursa olsun, temel önceliğiniz olsun bu. ingilizce temeliniz yoksa bunu kesin halledin, bu biraz olmazsa olmaz artık. bunun dışında bir dil daha öğrenin. çalışmak istediğiniz sektör ve coğrafyaya göre değişiklik gösterir. son dönemde rusça, çince ve ispanyolca öğrenen insanların sayısı bir hayli arttı. burada insiyatif birazda sizde.

    1) öncelikle, önünüze çıkan bütün fırsatları değerlendirin. work and travel, erasmus, work and study, gençlik kampları ve niceleri.. durumunuz yettiği kadarıyla bu programlarla haşır neşir olun. sadece bu programlara katılmakla kalmayın, buralarda hem arkadaş edinin ( ki bu eşek değilseniz olur zaten) bunun dışında yetkili abiler/ ablalar tanıyın.

    2) staj kovalayın. okuduğunuz bölümle alakalı şirketleri araştırın, bunların insan kaynaklarını arayın, staj başvuru tarihlerini öğrenin. her türlü fırsatı kollayın, torpil mi var, acımayın sokun araya torpili. iş hayatı nede olsa temelinde rekabetçidir. sakın ola, stajda fotokopi çekip üstünüzde kilere çay kahve zütür getir yapmayın. öyle staj mı olur lan? çalışacağınız departmanla alakalı staja başlamadan önce araştırma yapın, oradaki insanlara onlara gerçekten yardımcı olabileceğinizi bu şekilde gösterin. yine her şeyden önemlisi, yetkili abi ablalarla tanışmanız. bu insanları unutmayın, arada arayın, hiç olmadı mail atın. şaka yapmıyorum, şuan ' hasgibtir lan' dediğinizi duyar gibiyim, ama olur da yurt dışına çıkarsanız bu insanlara kart atın. bu insanlar sizin isminizi hatırlasın.

    3) okuduğunuz okulda ki bir kulübe, katılın, bir yıllığına bile olsa yönetimde falan görev alın. erkekler; kız kaldırmak için sakın bu kulüplere girmeyin, amacınız ilk dakikalardan belli oluyor, sonra kimse suratınıza bakmıyor zaten. katılacağınız kulüp, gerçekten ilginizi çekecek ve çalışabileceğiniz bir kulüp olsun. kulüplerden staj ayarlamak gerçekten çok kolay oluyor bu arada, çünkü kulüplerin çoğu sponsor ve hoca odaklı oluyor. ama aktif olmanız şartı ile.

    4) insanlar burun kıvıracak, sizi sürekli sosyal olmak isteyen sosyopat olarak yaftalayacak, ama fırsatınız olursa organizasyon işlerine de girin. özellikle bu noktada, aegee ve aiesec gibi kuruluşlar ön plandadır. üniversitenizde bu kuruluşlar etkin mi değil mi araştırın. bunun dışında, üniversite öğrencileri odaklı düzenlenen kısa süreli tatiller vardır, bunlar genelde son yıllarda bizim ülkemizde de sık sık gündeme gelen 'spring break' dönemlerinde(ilkbahar sonu) sivilce gibi her taraftan ortaya çıkarlar. bu tarz organizasyonların içerisinde bulunursanız da, çok farklı insanlarla tanışıp, özellikle farklı otellerle bağlantılar kurarsınız, turizm sektöründe çalışmayı düşünen arkadaşlar için biçilmez kaftandır.

    son olarak ve en önemli nokta: deli gibi eğlenin. 'şimdi bütün bu söylediklerinin arasında nasıl eğleneceğiz amk?' diyorsunuz, ama inanın bana, her şeye zaman kalıyor hayatta. biraz açık fikirli bir insansanız, okuyan eden ilginç hobileri falan olan biriyseniz, insanlar sizi zaten ilgi çekici bulacaktır ve süreç kendiliğinden işleyecektir.

    alıntıdır
    Tümünü Göster
    ···
  17. 42.
    +1
    bu huur cocugunu alın kusucak bu
    ···
  18. 43.
    +1
    ilk gün bir gruba girin , kulüplerin tanışma partilerinin biletlerini satma görevini alın ve herkes sizi tanısın
    ···
  19. 44.
    +1
    ilk 2 sene boş gezdim, zevkine barlarda çalıştım, karı kız kovaladım, her gün içtim, günümü gün ettim, sınavlara bile girmedim.
    köpek gibi pişmanım. bu deneyimler tabiki bana çok şey kattı, hatta şu anki sorumluluk bilincimi ve hayata bakış açımı belki bu şekilde yaşamak geliştirdi. 23-24 yaşınıza gelidğinizde anlıyosunuz ki önemli olan tip baş veya dibilediğin kız sayısı değil, bilgi, birikim, zeka.
    üniversite bi çok deneyimi yaşayabileceğiniz özgür bir ortam. dibine kadar eğleniceksiniz tabii, ama adam akıllı da kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.

    alıntıdır
    ···
  20. 45.
    +1
    arkadaş edinicem diye mal mal triplere girmeyin. illa ki olur arkadaşınız. kendinizi ezdirmeyin gerek hocalara gerek arkadaşlarınıza karşı. sınıftan arkadaşlarınıza ilk günlerden mal mal espriler yapmayın. her derse girmeyin amk süt çocuğu gibi. üst sınıf kızlarına yavşamayın yaşınız büyük değilse. okulda gördüğünüz kızları hemen eklemeyin ağır olun az
    ···