1. 4201.
    +48 -1
    tepemizden aşağıya yağıyordu yağmur.

    dualarını gönderiyordu heralde sevgilim.

    yüzüme bir gülümseme geldi ağlamanın arkasında.

    üsteğmen denilen gavatın tüm dediklerini bir kenara bıraktım.

    askerime döndüm, artık kalkıp kendimize gelmeliydik,

    mavi bereyiz lan biz, ne bu duygusallık karı gibi, kalk kendine gel asteğmen efendi dedim içimden,

    timime döndüm,

    hadi aslanlarım kalkalım artık dedim,

    kalktık ayağa, başladık gene yürümeye,

    sabaha kadar.

    ayaklarımız olmuş bir kaya, birine vursam ikiye ayırırım.

    kaslarım bangır bangır bağırıyor beyler.

    sabaha kadar yürüyüş,

    kafam yerine geliyor yüzüme vuran sabah rüzgarlarıyla birlikte.

    yağmur da yağmış,

    iyi etmiş,

    ama heryer oldu çamur.

    üstüne üstlük ıslağız zature olacağız.

    ıslağız ve etrafta uçusan ne kadar toz toprak varsa üstümüze yapışmış durumda.

    g3 ü muşambaya sarmışım bir hadise esnasında yarıda yolda komasın bizi diye.

    üsteğmeni kestim ileride durmuş kenarda, sabah olmuş ya yakmış sigarayı hafiften.

    sabah olmuş ya yakmışız sigaraları amk 200 e yakın mavi bere,

    doğu ekspresi gibi tek sıra halinde tüte tüte ilerliyoruz,

    daha varmadan gideceğimiz yere yakıyoruz dağları.

    öğlene doğru sonunda o gibtiğimin köyüne vardık.

    çıka ine çıka ine vardık gibtiğimin yerine.

    azımızı bıçak açmıyo, üsteğmeni kesiyorum bir muallaklik yapacak diye,

    köyün etrafı düzlük arazi, k.ırakta ki nadir düzlüklerden.

    açık arazi etrafı tepeler.

    üsteğmen 3 tim görevlendirdi o tepelere çıkıp güvenlik unsuru yapsınlar diye,

    tabi ki o 3 tim arasında bizde varız,

    hayır denir mi?

    desek giber bu sefer,

    ama bende gibicem o hale girdik en sonunda.
    ···
   tümünü göster