1. 4576.
    +9
    lisedeyim o zamanlar.

    günlük harçlığım okul kantininden bir simit+ayran alacak kadar. sabah kalktım. ateşler içindeyim. ama okula gitmem lazım. kalktım koyuldum yola. yağmur yağıyor. ve hava çok soğuk. beni yıldıramadı tabi. varış noktasına yani okula varana kadar her türlü güçlük ile mücadeleye hazırım.

    okula vardım. 15 dakika falan var. okulun tam girişinde bir pastane vardı. kahvaltı yapmadığım için girip hemen simit+ayran alıp karnımı doyurdum. ama ıpıslak olmuşum. bir taraftan da deli gibi öksürüyorum. 

    derse girdik. ilk ders edebiyat. hoca geldi sınıfa girdi yoklama aldı. sonra ayağa kalkıp tam derse başlayacakken ben yine öksürmeye başladım. sanki iç organlarım ağzımdan çıkacak gibi öksürüyorum. ıslandığımı da görünce hasta hasta durumumun çok daha kötüye gideceğini söyleyip sen eve geri git dedi. önce direttim. ama sözümü geçiremedim. gidip bir izin kağıdı alıp bahçeye çıktım.

    yağmur.. yine yağmaya devam ediyor. param da yok. okulun önünden minibüsler geçiyor. çocukluk işte, binip gitsem kim fark edecek ki? sıvışırım araya. zaten hem çocuğum, hem hastayım. ses etmezler. bindim, gidiyoruz. şoför bağırdı. ücretini vermeyen var mı diye. ses çıkarmadım tabi. az daha gittikten sonra dikiz aynasından bana bakıp "sen kimin oğlusun? niye paranı vermedin?" sustum kaldım. utandım. cevap veremedim. inmek istedim ama o an öyle bir şok etmiş ki beni çocuk halimle, buna da yeltenemedim. sonra 28-30 yaşlarında bir abi cebinden para çıkardı. arkadaşın parasını buradan alın dedi. utandım. şoför ilk başta "ya o kadar önemli değil ama alışkanlık yapıyor bunlarda" gibisinden bir şeyler söyledi. minibüste herkes bana bakıyor ve ben utanmaya devam ediyorum. sonra o abi dedi ki; öğrenci adam, sabahın köründe nereden bulsun para dedi. zaten ıpıslak olmuş. ayıp değil mi şoför bey dedi. ben hala utanıyorum. inmem gereken yer geldi ama sesimi çıkaramadığım için geçtik. minibüsün ilk durduğu yerde inmeye karar verdim. sonra minibüs durdu ve indim. peşimden de paramı veren o abi indi. bana "genç adam" diye seslendi. dönüp baktım. utanacak bir şey yok. git hemen üzerini değiştir yoksa hasta olacaksın dedi. ben de bir gün borcumu öderim abi dedim. ve dönüp gittim. ama o gün hep aklımda.

    bugün ise işten çıktım. yorucu ve stresli bir gün her zamanki gibi. neyse durakta minibüs bekliyorum. tam da okulun çıkış saatiymiş. durak öğrenci kaynıyor. bi minibüs geldi ve bindim. takriben 9-10 tane öğrenci binmiştir. biraz gittik. çok kalabalık ama hareket edecek alan bile yok. şoför seslendi. öğrencilerden 2 kişi geldi sadece, diğerleri de göndersin. ses çıkmadı. o sessizlik bana lisede yaşadığım olayı hatırlattı. sonra bi daha seslendi. 2 kişinin parasını geri verip bütün öğrencileri indiririm bakın dedi. çocukları rencide etmemek için sesimi çıkarmadım. hem şoförün boş atıp dolu tutmaya çalıştığını düşünüyordum. sonra birden ani bir fren ile durduk. arkaya 2 lira uzattı. öğrenciler parasını alıp aşağı insin dedi. artık kan beynime sıçradı. 20 lira uzattım. arkadaşların parasını buradan al, kimseyi de indiremezsin aşağı dedim. aynı sözleri ikinci kez duyuyordum. abi alışkanlık yapıyor bunlarda gibisinden bir şeyler mırıldandı. ben de ne var yani? akşam akşam çocukların belki parası yoktur. niye dışarı atmaya kalkıyorsun* abisi olacak yaşta yaptığın hiç yakışıyor mu? zaten buradan sonra yolcu almıyorsun, taş atıpta kolun mu yoruldu? dedim. sustu. parayı geri gönderdi. almadım. çocukların parasını al buradan. 10 lira için bu çocukları yolda bırakma imkanını vermeyeceğim sana dedim. sustu. minibüste herkes sustu. çocuklardan biri kulağıma yanaşıp sağol abi dedi. sonra o abi aklıma geldi. ona borcumu ödeyeceğime söz vermiştim.

    ben o abiye olan borcumu bugün ödedim
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster