1. 476.
    +1
    Mektubu gögüsüme bastırdım sessiz sessiz ağladım. Öyle çok oturmuşum ki o merdivende, ancak telefonum çaldığında fark ettim geçen zamanı. Kapattım telefonu. Kimseyle konuşacak halim kalmamıştı. Benim diğer yarım öldükten sonra kiminle ne konuşabilirdim ki? Gözlerimi sildim, olabildiğince toparladım kendimi sonra şehri tepeden görebilecek bir yere kadar uzun uzun yürüdüm ve hafifleyene kadar içtim. Normalde alkol kullanmam çok sakıncalıydı çünkü karaciğerimin yarısı alınmıştı ama aldırış etmedim. Bizim şarkımızı dinledim tekrar, tekrar ve tekrar... Bizim bir kahvelik zamanımız bile kalmamıştı artık. O hışımla koşmaya başladım, şehrin içine sonra ds çarşıya indim. Daha hava yeni kararıyordu. Aklımda varlığı yer tutmuş o dövmeciye girdim ve tarif ettim herife şarkının notalarını yapacaksın ama şarkının başı olmayacak dedim uzattım kolumu. "neden bu şarkı? Şarkının başını diğer koluna mı yaptıracaksın?" dedi dövmeci. "şarkının başı öldü" dedim makineyi kolumdan çekti ve gözlerini bana dikti "anlatmak ister misin?" dedi. Berber muhabbeti gibi bir şey; belki zaman geçirmek için, belki de biraz meraktan sordu ama benim de çok anlatasım varmış anlattım bir kez daha anlattım hikayemi... "sana bir de koi balığı çizeyim mi, benden olsun" dedi "balık ne alaka abi şimdi?" dedim parasında değildim ama bu konuyla balığı bağdaştıramamıştım. "sıradan bir balık değil o. koi balığı azmin ve kararlılığın sembolüdür çünkü bu balıklar narin olmasına karşın akıntıya karşı yüzer. Efsaneye göre nehrin karşısına varan koi balığı ejderhaya dönüşür. Sen de sonuna kadar savaşmışsın, sana yakıştırdım ne dersin yapalım mı?" dedi zaten kafam yerinde değil "o halde ağlayan koi balığı çiz abi" dedim. Normalde iki seansta bitmesi gerekliydi ama zamanım yoktu. Artık kızarıklarla beraber, omuzumdan aşağı sarkan bir koi balığı ve bileğimden yukarı tırmanan, ekgib bir şarkının notaları vardı..
    ···
    1. 1.
      0
      panpa dövmelerin fotoğrafını çekip atar mısın merak ettim
      ···
   tümünü göster