/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +15
    yüzme takımı seçme günüydü. rekabetçi bir heyecanla uyandım. hemen kendime enerji depolamam gerekiyordu. alper'i kaldırdım. gittik yemekhaneye burak'ta geldi. sağlam bir kahvaltı ettim ve yemekleri biraz sindirmek için hemen kıyafetlerimi giyip koşuya çıktım. üstümde okulun takımının t-shirt ü vardı. size şöyle diyeyim. abd'de bi okulun bütün spor branşları aynı takımındır. yani örnek veriyorum ülkemizdeki spor kulüpleri gibi. futbol var basketbol var vs. her şey var ve takımın adı aynı kalıyor hep. t-shirtte takımın adı ve altında swimming yazıyordu. sağlam bir motivasyonla yarım saat koştum. odama gittim ve seçme saatlerini beklemeye başladım. biraz face'te falan takıldığımı hatırlıyorum. o sırada burak bizim odaya taşınmıştı. onu yerleştirdik ve seçme saatlerine 1 saat kalıncaya kadar muhabbet ettik. içimde o sırada nedenini anlayamadığım bir heyecan vardı. belki sally beni izleyecek diye heyecanlanmıştım belkide diğer çocuklardan biraz çekiniyordum. hiç bilmiyordum ve büyük bir heyecanla havuza doğru gittik hep beraber. bu aralar çok heyecanlanıyordum ve bu beni rahatsız ediyordu. konsantrasyonumu bozmamalıydım ve ülkemi iyi temsil etmeliydim. gittik havuza, burakla alper tribüne gitti ben de soyunma odasına girdim. içerisi kaslı erkekler tarafından işgal edilmişti. dedim bu ne ya böyle. kaç yüzücü vardı hatırlayamadım. neyse koç herkesi çağırdı ve 3er 3er yüzeceğimizi ama bunun bir yarış olmadığını, en iyi dereceyi yapan bilmem kaç kişiyi takıma alacaklarını söyledi. havuz çevresine geldiğimizde konsantrasyonumdan hiçbir şey duymuyordum. ısınmaya başladım ve tribüne doğru baktım. alper ve burak'ı gördüm ama sally yoktu. etraf sari mavi dev bayraklarla süslenmişti ve bayrakların üstünde yüzme takımının başarıları yazıyordu. bonelerimiz de sarı ya da maviydi. benimki maviydi. 1,5 saat gibi uzun bir bekleyişten sonra sıra bana geldi. sally'i görmüyordum bu beni biraz huzursuz etmişti ama gelirdi belki dedim içimden belki ben görmüyordum ki düşünmek istediğim buydu. yanımda alman kökenli bir çocuk vardı. amerikalıydı ama alman kökenliydi adı karl'dı. carl değil karl. sarışın, mavi gözlü, 188 boyunda, tıpkı adolf hitler'in istediği üstün ırktan gibi duruyordu ve maganda değildi. benim gibi kimseyle konuşmuyordu.ben onun konsantrasyonlu olduğunu çok iyi anlamıştım ama artık benim de odaklanmam gerekiyordu. 3 kişi yüzüyorduk çünkü 3 koç vardı, 3 kronometre vardı. yarış olmayacaktı bu ama genel klasmanda üst sıralarda yer almalıydım ki takıma gireyim diye düşünüyordum. düdük sesi geldi, suya atladık. ilk başta hızımı alamamıştım ama 30 metreden sonra hızlanmaya başladım. dönüşe geldik, takla attım ve vurdum ayaklarımı havuzun kenarına. hızlı bir biçimde dönmüştüm ve son hızımla ilerliyordum. havuz zemininin hızla arkamda kaldığını görüyordum. son 20 metre sürat teknesi gibiydim ama karl ile kıyasıya rekabet içinde oluğumu düşünüyordum. diğerini harcamıştık zaten. yarışı aynı anda bitirmiştik. bu nasıl bir hız diye çok şaşırmıştım. çok utanmasa beni geçecekti ama ben başlangıçta hatalar yapmasam ki normalde hiç yapmam beni asla geçemezdi, belkide geçmemişti. koç havuzdan çıkmamızı söyledi. içimde negatif bir heyecan vardı. ya beni geçmişse diye düşünüyordum. kronometre sonuçlarına baktım ve karl bana 60 salise fark atmıştı yani 0.6 saniyelik bir fark vardı. koçun dediği gibi önemli olan genel klasman olduğu için takıma illaki giremem diye bir şey yoktu. sonuçlar ertesi gün akşamüstü açıklanacaktı ve soyunma odasına doğru yöneldim. durdum ve tribüne baktım. sally'i göremedim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster