/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 401.
    +8
    Esselamu aleyküm dedi ve aleyküm selam dedim nerede olduğumu sordum mana alemindesin dedi ismin nedir dedim muhzeyni diye seslenebilirsin dedi yine de güvenemiyordum zira daha önce de müslüman çağırmıştık ama yerine kafir ifrit gelmişti. Rabbin kimdir dedim Allah dedi daha da sorguya çekecek halim yoktu bu sırada beni bilmediğim bi yere zütürüyordu, sesi titreşim gibiydi yani sanki manen yoktu ama iletişim kurabiliyorduk. Çok yürüyecek miyiz diye sordum az kaldı dedi beni koruyacak mısın dedim evet dedi, beni rabbim korur muhzeyni dedim karşılık vermedi. Bi süre daha yürüdükten sonra bir topluluk gördüm muhzeyni bana mecbur kalmadıkça ayet okumamamı dua etmemi istedi çünkü bu onlara zarar veriyordu ve sanırım biz zarar vermeye değil anlaşmaya gelmiştik. Beyler size komik gelebilir ama benim babam milli görüşçüydü ve o dönemler sürekli ak partiye kızardı kafir amerika ile anlaşmamı olur kafir sözünde mi durur diye, benimde bilinçaltıma kazınmış muhzeyni öyle diyince içimden direk kafirle anlaşmamı olurmuş diye geçirdim. Daha sonra muhzeyni beklememi istedi , seni öldürmesinler dedim tedirgin bi şekilde bu sefer o bana vakia 60.ayeti okudu bende gülümsedim. Muhzeyni topluluğa doğru yaklaşmaya başladıkça o topluluktan yükselen sesler çoğalıyordu, suretlerini göremiyordum uzaktım ama sesler artmaya başladı muhzeyni iyice yaklaşınca yere bir çizgi çekti ve bağırmaya başladı onun bağırmasıyla orda ki yüzlerce cin dönerek bize baktılar gözleri muhzeyniyi görmüyordu hepsi çok sinirli bir şekilde bana bakıyordu ve birden bana doğru gelmeye başladılar. Ayet okumak ve okumamak arasında kalmıştım ama muhzeyni onlara çok yakın olduğu için okumak istemedim zarar verirler ona diye. Hepsi üzerime geliyorlardı ama muhzeyninin çektiği çizgiyi geçemiyorlardı galiba muhzeyni de güçlü bir cindi. Ardından muhzeyniye 3 adet çok uzun boylu şerli yönlendi , kalabalık olduğu yerde bekliyordu. 3 tane şerli muhzeyni ile birşeyler konuşuyorlardı ve konuşmanın harareti çok fazlaydı muhzeyni hiç istifini bozmadan sadece la ( hayır ) diyordu. Sanırım bi konu da anlaşmaya çalışıyorlardı. O sırada muhzeyni bana yöneldi hızlıca yanıma geldi , seninle konuşmak istiyorlar sakın korkma dedi zaten çok aşırı korktuğum da söylenemezdi. Ne konuşacaklar dedim ya seni içlerine çekmek isteyecekler ya da bedel isteyecekler dedi. Tamam nasıl konuşucam dedim çektiğim çizgiye doğru git ve onlara istediğini sor onlar seninle anlaşır ama sakın ola ki çizgiyi geçme ve sakın ayet okuma dedi. Bu ayet okumama işi canımı sıkmaya başlasa da çizgiye doğru yürümeye başladım, çizgiye yaklaştıkça uzun boylu ifritlerin suretleri belli oluyordu, anladığım kadarıyla birtanesi kadın ifrit diğer ikisi de erkek ifritti. Kadın ifritin suratında bir peçe ve örülmüş gibi görünen iğrenç yağlı gibi saçları vardı. Erkek ifritler ise yine rüyamda gördüğüm gibi öküz kafası gibi kafaları ve dumanlı gözleri vardı. Birinin kolları maymun kolu gibiydi diğerinin kolu ise incecik ve tüysüzdü.

    Onlara yaklaştıkça öfkeyle beni bekliyorlardı, çizgiyi geçmemeye özen gösteriyordum ve çizgiye yaklaştım. Artık iletişim kurabilecek yakınlığa gelmiştim ve ilk olarak söze girdim. isminiz nedir ? sadece kolları maymun kolu gibi olan ifrit cevap verdi ismini burda yazmayacağım kendisinden sözcü ifrit diye bahsedeceğim. Sözcü ifrite kabilesinin adını sordum ve kabileyi de söyledi kabilenin adını karışıklık olmasın diye sallama bi kelimeyle belirteceğim , kelam kabilesiydi. Bunlar dayımın merak ettiği şeylerdi , kendisi neden muhzeyniye sormadı neden bana sordurttu bilmiyordum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster